"Türkiye'de kreş sayısı azalıyor, Bakanlık seyrediyor"

Ankara

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Türkiye’de kreş sayısının artmak yerine azaldığını ve bu durumun kadınların işgücüne katılımı ile istihdamının önünde büyük bir engel olduğunu ifade etti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçe görüşmelerinde söz alan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Türkiye’de kreş sayısının artmak yerine azaldığını ve bu durumun kadınların işgücüne katılımı ile istihdamının önünde büyük bir engel olduğunu ifade etti. Kreş sayısının çok yetersiz olduğunu belirten Taşcıer, “Biz her mahalleye en az bir kreş derken, var olan sayı bile azalıyor. 20 yıldır kreş sorununu çözmeyen bir iktidarın, kadınların çalışma hayatına katılması diye bir isteği yok demektir.” ifadelerini kullandı.

ÇOCUK SAHİBİ OLAN KADINLAR İLK OLARAK ÇALIŞMA HAYATINDAN KOPUYOR

Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçe görüşmelerinde söz alan CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Türkiye’de genç kadınların işgücüne katılım ve işsizlik oranının yaklaşık yüzde 30 olduğunun altını çizerek, “Genç kadınlar evlere hapsolmuş durumda. 11. Kalkınma Planı’nda denildi ki ‘Erken dönem çocuk bakım, eğitim ve gelişimine yönelik hizmetlerin sunumu ile erişilebilirliğinin artırılması ve niteliğinin yükseltilmesi sağlanacaktır’. Kağıt üzerinde çok güzel bir hedef ama bu hedefin bugün neresindeyiz? Çünkü kadınların çalışma hayatına ve sosyal hayata katılımlarının önündeki en büyük engellerden biri çocuk ve yaşlı bakımı oluyor. Toplumda kadınlara biçilen roller gereği, evde bakım kadınların bir zorunlu hizmetiymiş algısı var. Bu nedenle de özellikle çocuk sahibi olan kadınlar ilk olarak çalışma hayatından kopuyorlar.” dedi.

TÜRKİYE’DE KREŞ SAYISI AZALIYOR

Bu durumun önüne geçebilmenin yegâne yolunun çocuk bakım hizmetlerinin erişilebilir ve yaygınlığı olduğunu belirten Taşcıer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a yönelik, “Yıllardır ısrarla soruyorum. 2020 bütçesi görüşülürken önceki Bakanımıza kreş ve gündüz bakım evi sayısını sorduğumda, bakanlığımızca açılış izni verilen 2.405 demişti. Mayıs 2021’de Meclis Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Komisyonu’nda size sorduğum soruya cevap verdiniz ve bakanlığımız tarafından açılış izni verilen kreş ve gündüz bakımevi sayısı 1.771, bakanlığımıza bağlı kuruluş sayısı 2.310 dediniz. Bugün dağıtılan sunumda açılış izni verilen 2.295 demişsiniz. Sonuç olarak, 2019’dan bugüne kreş sayısı artacağına, hızla azalmış. Ancak şu ortada ki, biz her mahalleye bir kreş derken, maalesef bunun çok ama çok uzağındayız. Türkiye’de 32 binin üzerinde mahalle olduğunu da hatırlatmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.

KADIN İSTİHDAMI ARTSIN DİYE ÇIKARILAN KANUN TAM TERSİ ETKİ YAPIYOR

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın Mayıs ayında Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Komisyonu’nda yaptığı sunumu hatırlatan Taşcıer, “Yine komisyonda verdiğiniz cevaba göre iş kanununa göre işletmelerde açılan kreş sayısı sadece ve sadece İKİ. Koca Türkiye’de 56 çocuk işletmelerde açılan kreşlere gidiyor. Halbuki kanun ve yönetmelik çıkardınız değil mi? 150 kadın çalışanı olan işletmeler kreş açmak zorunda. Ama öyle bir kanun ki, kadın istihdamını artırma amacı olsun, ama kadın istihdamını önleyici özelliği olsun.  İşverenler ya bu kurala zaten uymuyor, ya da kural sınırına girmemek için 150. kadını işe almıyor. Yani yönetmeliğe kadın yazdığınız için kadın istihdamının önüne engel koyuyorsunuz. Halbuki çocuk bakımı sadece kadının sorumluluğu değil, ebeveynlerin ortak sorumluluğudur. Olması gereken 150’den çok çalışanı olan tüm işletmelerde kreş açılmasıdır. Bununla ilgili kanun teklifim var ama tabi ki komisyon raflarında tozlandırılıyor.” dedi.

KREŞ YAPMAK YERİNE BEŞLİ ÇETEYE KAYNAK AKTARMAK TERCİHTİR

İktidarın kadınlara 4-5 çocuk yapma tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatan Taşcıer, “Tavsiye veriyorsunuz da bu çocuklar için kreş meselesi gündeme geldiğinde kafanızı çevirirseniz, kadınların çalışma ve sosyal hayata katılmasını zaten istemiyorsunuz demektir. Hedefiniz kadınların evlere kapanıp, çocuk bakması, toplumsal hayatta erkeklere yer açması demektir. Çocuk sahibi olmak, çalışma hayatından kopma mecburiyeti demek değildir. Bunun en iyi örneği de, çocuk bakımında dünyada altın standartları belirleyen İsveç’tir.” dedi. İsveç’in OECD ülkeleri arasında %89.2 ile işgücüne katılımın en yüksek olduğu ülke olduğunu ve bu oranın Türkiye’de %51,2 olduğunu belirten Taşcıer, “Diyeceksiniz ki İsveç’te doğurganlık oranı düşüktür, değil Türkiye ile hemen hemen aynı. 2019'da İsveçli kadınların ortalama 1,7 çocuğu varken, ki AB ortalaması 1 buçuk, çalışan kadınların oranı %78,3 ile AB ülkeleri arasındaki en yüksek oran. Yani siz çocuk bakım hizmetlerini sağlarsanız, kadınlar çalışma hayatından kopmuyorlar. Bu kadar somut bir gösterge olarak İsveç örneği önümüzde duruyor. Ama tabi ki bütçeler birer tercih meselesidir. Siz elinizdeki bütçeyle her mahalleye bir kreş yapmayı ve kadınların iş hayatına katılımını artırmayı da tercih edebilirsiniz, Beşli Çete’ye garanti geçiş adı altında kaynak aktarmayı da seçebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.

--

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.