Başkan Esen, yerel seçimlerin ardından geçen 3 yılı değerlendirdi

Antalya

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, 31 Mart 2019 seçimlerinin üçüncü yılına yaklaşırken Yurttan Sesler'in sorularını yanıtladı.

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, 31 Mart 2019 seçimlerinin üçüncü yılına yaklaşırken Yurttan Sesler'in sorularını yanıtladı. Başkan Esen, 3 yılda hayata geçen projeleri ve önümüzdeki 2 yılda yapacaklarını anlattı.

Esen'ın sorularımıza yanıtları şöyle:

31 Mart 2019 seçimlerinin ardından geçen 3 yılda hangi hedeflere ulaşabildiğinizi düşünüyorsunuz? Önümüzdeki 2 yıl için hedefler neler olacak?

Seçim vaatlerimizde 23 tane projemiz vardı. Dünyadaki ve yurdumuzdaki koronavirüs salgınından dolayı ancak 8 tanesini bitirdik. 7 tanesini daha bu dönemin sonuna kadar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Yani bu dönemin sonunda 23 seçim vaadimizden 15’ini gerçekleştirmiş oluruz diye düşünüyorum. Şu anda projeleri hazırlanmış ihale hazırlıkları yapılan dört tane hazır projemiz var. Bunların içerisinden en önemsediğim şey üniversitede okuyan kız çocuklarımızın sağlıklı, çağdaş bir ortamda barınmalarını sağlayacak Zübeyde Hanım Kız Öğrenci Yurdu'nu yapacağız. En önemsediğim proje budur. Ayrıca spor salonu, kapalı yüzme havuzu ve kreş kampüsü projelerinin ihalesine yakın zamanda çıkacağız ve ardından da kısa süre içinde temellerini atacağız.

Bu 3 yılda ulaşamadığınızı hedefler oldu mu? Eğer oldu ise bunların sebeplerini öğrenebilir miyiz? İktidarın yerel yönetimler ile ilişkisi bunda etkili oldu mu?

Koronavirüs salgını planlarımızı tamamen değiştirdi. Bu dönemde temel belediyecilik hizmetlerini aksatmadan sürdürdük. Ancak insan sağlığını korumak bu dönemde birinci hedefimiz oldu. Vatandaşlarımız maskeye ulaşmakta sıkıntı yaşamaya başlayınca tedarik ettiğimiz maskeleri hemşehrilerimizin evlerine kadar götürdük. Aynı şekilde dezenfektan ürünlerini halkımızla buluşturduk. Yukarıda belirttiğim gibi 7 projemiz salgın nedeniyle gecikti ancak bu yıl geride kalan projelerde de önemli adımlar atacağız

Bu 3 yılda hayata geçirdiğiniz en önemli proje sizce neydi?

İlçemizin kalbinde yer alan 120 bin metrekarelik ormanlık alanın ihalesini belediyemiz kazandı ve alanı kısa süre içinde halkın yararına düzenledik. HayatPark adını verdiğimiz ve içinde 3800 ağaç bulunan alanı, ticari kaygı olmadan halkımızın hizmetine açtık. Alanda ticari işletme bulunmuyor. Bu kadar büyük bir alanın sadece yeşil alan olarak kullanılması ve içinde hiçbir ticari faaliyetin olmamasını göz önünde bulundurursanız aslında Türkiye'deki en iyi örneklerden biri. Kar amacı gütmeyen üç tane restoran kurduk. Fiyatlar çok uygun. Alanın her şeyini planlarken, dar gelirlilerin, emeklilerin çekinmeden kullanabilecekleri fiyatlandırma yaptık. HayatPark’a birkaç farklı fonksiyon da yükleyip bir eğitim merkezi kurduk. Alanda çok kısa süre için hayata geçireceğimiz otizm merkezi, farklı yönleriyle Türkiye’de ön plana çıkacak. Antalya'nın en güzel fiziki ortamı aslında burası. Tertemiz, alabildiğince doğal. Hiç yapay bir şey yok. Asgari ücretle geçinmeye çalışan bir kişi, hiç olmazsa ayda bir defa düzgün, kaliteli bir yerde, eşiyle, çocuğuyla beraber dışarıda yemek yiyebilsin diye fiyatları uygun tuttuk.

Dünyayı sarsan Covid-19 pandemisi, yerel yönetimlerin gündemini de bir hayli değiştirdi. Pandemi süreci yerel yönetimlere neler öğretti?

Öncelikle belediyelerin halkın ilk temas kurduğu devlet mekanizması olduğu bir kez daha anlaşıldı. Belediyelerin yetki ve sorumluluğunda olmamasına vatandaşlarımız bu zorlu süreçte birçok desteği belediyeden bekledi. Örneğin maskeyi bile belediyelerden bekledi. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bu dönemde çok iyi bir sınav verdi. Çeşitli engellemelere rağmen belediyelerimiz halkımızın yanında oldu. Biz Konyaaltı olarak çok iyi organize olduk. Kısa süre içinde halkın talepleri ve ihtiyaçlarına reaksiyon gösterdik. Belediyelerin olası olumsuzlukları önceden görmesi ve buna yönelik tedbirlerinin önemi bu dönemde çok daha anlaşıldı. Yine bu dönem açık alanların çok değerli olduğu ortaya çıktı. İnsanlar AVM’ler yerine açık havada vakit geçirdi. Biz Konyaaltı olarak ilçemize sürekli yeşil alan kazandırıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü kişi başına ortalama 9 metrekare yeşil alanın ideal olmasını belirtiyor, Konyaaltı’nda bu miktar ise 11.4 metrekare. Bu miktar ile yetinmeyeceğiz, yeşil alan miktarını sürekli artırmaya devam edeceğiz.

Ülkemizde özellikle yüksek kur ve enflasyonla birlikte ciddi bir ekonomik kriz havası hakim. Ekonomik gidişatın belediyeye nasıl bir etkisi oldu? Yurttaşların krizin etkisini daha az hissetmesi için belediye olarak ne gibi adımlar attınız? Bundan sonrası için ne gibi önlemler alındı?

Ekonomik kriz sadece yurttaşlarımızı değil, belediyeler gibi kamu kurum ve kuruluşları da çok ciddi etkiledi. En basitinden elektrik ve yakıt giderlerimiz, zamlardan sonra çok büyük maliyetler haline geldi. Önemli gelir kalemlerimizden emlak ve çevre vergisi gelirlerimiz çok azaldı. Çünkü vatandaşın öncelikleri değişti. Vergi ödemeleri düştü. Ancak hiçbir şekilde ekonomik sorunlarımızı vatandaşlarımıza yansıtmadık. Temel hizmetleri hiçbir şekilde aksatmadık. Sosyal yardım taleplerinin hiçbirini geri çevirmedik. Belediyemiz bütün imkanları ile ihtiyacı olan vatandaşımızın yanında yer almaya devam ediyor. Biz derman belediyeciliğini anlayış olarak kabul ediyoruz. Şu kadar vatandaşımıza, şu kadar yardımda bulunduk gibi sayılarla konuşmanın doğru olmadığını savunuyorum. İlçemizde desteğe ihtiyacı kim varsa yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz.

Son olarak yurttaşlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Ekonomi ve sağlık gibi konularda zor günlerden geçiyoruz. Ama umutsuz değilim, halkımızın da umutsuz olmadığına şahit oluyorum. Yakın zamanda bu zor günlerin geride bırakacak ışık yandı ve bu ışık, gün geçtikçe daha çok alanı aydınlatıyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.