HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın akrabası Talip Kahraman’ın vârislerine ait beş yıldızlı muhafazakâr otel Altis Resort Otel & SPA ile 130 bin Diyanet personeline ve cami hocalarına indirimli tatil için ihalesiz sözleşme yapılması ile ilgili haberler üzerine yurttaşa “İsraftan ve lüksten kaçının” diye fetva veren Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yandaş kurumların haksız kazanç elde edeceği bu uygulamayı hazırladığı soru önergesiyle meclis gündemine taşıdı.
HDP'li Bülbül'ün önergesi şöyle:
"Cumhuriyet Gazetesi’nin 11 Temmuz 2021 günkü sayısında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın akrabası Talip Kahraman’ın vârislerine ait beş yıldızlı muhafazakâr otel Altis Resort Otel & SPA ile 130 bin Diyanet personeline ve cami hocalarına indirimli tatil için ihalesiz sözleşme yaptığına dair bir haber yer almaktadır. Sözleşmede Diyanet personeline ve cami hocalarına rezervasyon tarihindeki konaklama bedeli üzerinden yüzde 15 indirim yapılacağı, alkolsüz her şey dahil otelde kişi başına 100 doları bulan yatak fiyatının, tur operatörleri tarafından fahiş bulunduğu ifade edilmektedir.
Antalya’da sezonda en pahalı otelin bile içki dahil kişi başına en fazla 40 Avro’ya satın alındığına dikkat çeken seyahat acenteleri, Diyanet’in anlaşmasının yandaşa para kazandırmaya dönük bir anlaşma olduğu görüşündedir. Otelin tatil sitelerinde en düşük fiyatı 341 lira olarak verilmektedir.
Haberin ayrıntılarında bütün konferans ve toplantılarını beş yıldızlı otellerde yapmayı gelenek haline getiren Diyanet İşleri Başkanlığının, personelinin tatil ihtiyacı için de bu geleneği bozmadığı, yurttaşa “İsraftan ve lüksten kaçının” diye fetva veren Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 130 bin personelinin yarısının tatil yapması durumunda bile otelin fahiş bir haksız kazanç elde edeceği ileri sürülmektedir.
Temmuz ayı oda fiyatlarından yüzde 15 indirim yapıldığında kişi başı günlük fiyatın 920 lira olduğu beyan edilmektedir. Antalya’da daha ucuza muhafazakâr oteller de bulunmasına karşın Diyanet İşleri Başkanlığının personeli için en pahalı oteli tercih ettiği anlaşılmaktadır.
İçkili her şey dahil beş yıldızlı otellerin seyahat acentelerine verdiği fiyat en fazla 40 Avro olurken içkisiz her şey dahil muhafazakâr bir otelde kişi başına 100 dolar ya da 89.5 Avro’luk sözleşme ile Diyanet personeline kıyak, yandaşa para kazandırmak amaçlanmaktadır.
Seyahat acenteleri sahipleri her şey dahil sistemde fiyatın yüzde 20’sini içki maliyetinin oluşturduğuna dikkat çekerek oda ve hizmet bedeli karşılığı olarak en fazla 25-30 Avro verebileceklerini, bu rakamın da fiyatının 300 lirayı geçmeyeceğini ileri sürmektedirler.
Bu bağlamda;
Yurttaşa tasarruf tedbirleri öngörülüp diğer kamu kurumlarının yazlık tesisleri özelleştirilirken diyanet mensuplarına devlet eliyle yüksek bedelli tatil yaptırılması hangi gerekçelerle izah edilmektedir?
Herhangi bir ihale yapılmadan bu hizmetin alınması ile ilgili herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?
TBMM eski başkanı İsmail Kahraman’ın kuzeni olan Talip Kahraman ile ihalesiz yapılan sözleşmenin iptali ve sorumlularından hesap sorulması için Bakanlığınız herhangi bir çalışma yapmakta mıdır?
Diyanet İşleri Başkanlığı personeline ve cami hocalarına yönelik bu tatil uygulaması kamu hizmeti sunan kurum personeli arasında bir eşitsizliğe yol açacağından bu kararın yeniden gözden geçirilmesi ile ilgili herhangi bir yeniden düzenleme düşünülmekte midir?
Kamu hizmetlerini sunan kurumlarda liyakat yerine sadakati önceleyen bu zihniyetin değişmesi için Bakanlığınız ne tür tedbirler öngörmektedir?"