'Avukatlar sürgün ve tayinle tehdit ediliyor!'

Gündem

CHP

CHP Zonguldak Milletvekili Avukat Ünal Demirtaş, kamu avukatlarına yeni kurulacak barolara imza vermeleri için yapılan baskıları TBMM gündemine taşıdı.


Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemi ile soru önergesi veren CHP’li Demirtaş, “Savunma hakkını yasa ile ortadan kaldırmaya çalışan Ak Parti iktidarı, şimdi de elinde bulundurduğu siyasal güç ile avukatların özgür iradelerini yok etmeye çalışmaktadır” dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, önergesinde şunları ifade etti;

 

“AVUKATLAR SÜRGÜN VE TAYİNLE TEHDİT EDİLİYOR”


 

5 binden fazla avukat bulunan illerden özellikle Ankara’da 2 no’lu Baro’yu kurmak için gerekli üye sayısı olan 2.000’i tamamlamak için Ankara’daki Bakanlıklar, Bakanlığa bağlı birimler ile il ve ilçe teşkilatlarında görev alan 750’den fazla kamu avukatına hem kurumların WhatsApp gruplarından, hem de yüz yüze baskıların yapıldığı, özellikle Sağlık Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki avukatların, kurum amirleri tarafından masalarına dilekçe kâğıdı bırakılarak imzaya zorlandıkları, üst düzey bürokratların, “İmzalamayanı taşra teşkilatına göndeririz, tayininizi çıkarırız, sizin için kötü olur, sonucuna katlanırsınız” gibi sözlerle avukatları tehdit ettiği, Sağlık Bakanlığı’ndaki avukatlara “Bir hafta içinde formlar doldurulup getirilsin” şeklinde talimat gönderildiği, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, Etimaden A.Ş. gibi kurumlardaki avukatlara da aynı baskının sözlü biçimde yapıldığıiddia edildi.

Dün itibarıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki 30 avukat, Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndaki 15 avukat olmak üzere 45 avukata bu yöntemle imza attırıldığı, imza vermek istemeyenlerin ise sürgün ve tayin gibi tehditlerle sindirilmeye çalışıldığı,  bu baskılarla baro talep kâğıtlarının imzalatıldığı basına yansımıştır.

Bütün bu uygulamalar, demokrasisi gelişmiş ve hukuk standardı yüksek olan ülkelerde yaşanmayacak, ancak demokrasi ve hukuk standardı geri olan ülkelerde görülebilecek uygulamalardır. Maalesef savunma hakkını yasa ile ortadan kaldırmaya çalışan Ak Parti iktidarı, şimdi de elinde bulundurduğu siyasal güç ile avukatların özgür iradelerini yok etmeye çalışmaktadır.

Paralel baroların oluşmasının yolunu açan düzenlemenin, 15 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından başta Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere bazı şehirlerde, Ak Partili ve Mhp’li avukatlarca ikinci baro kurulması için girişimlerde bulunulmuş, ancak bunlar Ankara ve İzmir’de sonuç vermemiştir. Bunun üzerine iktidar tarafından, çok çeşitli yollarla barolara ve avukatlara baskılar yapılmaya başlanmıştır. Öncelikle İçişleri Bakanlığı’nın 02.10.2020 tarihli genelgesi ile pandemi koşulları gerekçe gösterilerek Baroların genel kurullarının 2 ay ertelenmesine karar verilerek baroların genel kurullarının yapılması engellenmiştir. Ancak aynı genelge ile siyasi partilerin kongre ve toplantı yapması engellenmemiş ve serbest bırakılmıştır.

“KAÇ KAMU AVUKATI İKİNCİ BAROYA KAYDOLDU?”


CHP Zonguldak Milletvekili, Avukat Ünal Demirtaş, önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi;

1) Siyasi Partilerin önümüzdeki 2 ay süresince kongrelerini ve toplantılarını yapmaları serbest iken, Baroların Genel Kurullarının yapılmasını zamanı gelmesine rağmen 2 ay süresince yasaklanmasının sebebi nedir?

2) Bakanlık olarak Baroların Genel Kurullarının demokrasiye uygun şekilde, zamanında, serbestçe ve özgürce yapılması için bir çalışmanız var mıdır? Varsa nelerdir?

3) Ankara, İstanbul ve İzmir’de, her biri ayrı ayrı belirtilmek üzere kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan kaç avukat bulunmaktadır?

4) Son 2 ay içinde önergenin cevaplandığı tarihe kadar, Ankara, İstanbul ve İzmir’de kaç kamu avukatı ikinci baroya kayıt başvurusunda bulunmuştur?

5) Özellikle Ankara’da 2 no’lu Baro’yu kurmak için gerekli  üye sayısı olan 2 bini tamamlamak için Ankara’daki bakanlıklar, bakanlığa bağlı birimler ve il-ilçe teşkilatlarında görev alan 750’den fazla kamu avukatına hem kurumların whatsapp gruplarından, hem de yüz yüze baskıların yapıldığı, kurum amirleri tarafından masasına dilekçe kâğıdı bırakılarak imzaya zorlandığı, üst düzey bürokratların, “İmzalamayanı taşra teşkilatına göndeririz, tayininizi çıkarırız, sizin için kötü olur, sonucuna katlanırsınız” gibi sözlerle vs. avukatların tehdit edildiği iddiaları doğru mudur?

6) Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan avukatlara yeni kurulacak barolara imza vermeleri için baskı yapılması iddialarıyla ilgili olarak Bakanlığınızca bir inceleme başlatılmış mıdır?

7) Kamu avukatlarının istediği baroya üye olup olmaması ve demokrasiye ve hukuk devletine uygun olarak özgür iradeleriyle karar verebilmesi için bir çalışmanız var mıdır?

 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.