CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, birçok ilde sahillerin MUÇEV'e devredilmesi hakkında Yurttan Sesler'in sorularını yanıtladı. Torun "Hakka hukuka uymadan, ihale yasasına uymadan işlem yapılıyor" dedi.
CHP'li Torun'un açıklamaları şöyle:
MUÇEV'in birçok ilde sahilleri kiralamasını nasıl yorumluyorsunuz?
Aslında bakıldığında MUÇEV bir limited şirket. Muğla Valiliği kontrolündeki Muğla'ya Hizmet Vakfı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki Türkiye Çevre Koruma Vakfı tarafından 2014 yılında kurulmuş özel bir şirket. 2 vakıf tarafından kurulduğu için bir vakıf algısı yaratılıyor, halbuki bu bir limited şirket. Yani bunun ihalelere girme şekli belli ama burada sanki kamu yararı taşıyan bir vakıf gibi kendilerine muamele yapılıyor. Hakka hukuka uymadan, ihale yasasına uymadan işlem yapılıyor.
MUÇEV yönetiminde Ak Parti ile bağları kuvvetli kişiler olması neyi gösteriyor?
Sonuçta "Al gülüm, ver gülüm hikayesi". Şimdi bakıldığında eski milletvekilinin kızının başkanlık yaptığı bu MUÇEV yönetiminde birçok yazar, birçok gazeteci, birçok özel sektör temsilcisi var. Açıkçası tamamen kâr amacı güdülen bir şirket, Saray'a yakın kişilerin yönetici olduğu bir şirket. Zaten buradan da bu "hatırlı kişilerin" ihalesiz, ihale yasasına uymadan işi nasıl aldığı belli oluyor.
MUÇEV gibi kurumlar yerel yönetimleri etkisizleştirmek için mi faaliyete geçti?
Aslında bakıldığında Türk turizminin gerçekleştiği bölgelerin yüzde 99'u CHP'li belediyeler var. Haliyle oradaki belediyelerimizin etkisini azaltmak, yetkisini gasp etmek, onların yereldeki faaliyetlerini etkisizleştirmek için kurdukları bir yapı. Baktığınızda Fethiye'de Ortaca'da Marmaris'te Datça'da Bodrum'da Edirne'de Antalya'da birçok yat alanını, günübirlik alanını, koyları, iskeleleri MUÇEV aracılığıyla işletiyorlar. Sonuçta belediyelerimiz oralarda daha etkin hizmet verip kamu yararına o alanları kullandırması gerekirken, bunlar özel sektör mantığı içerisinde hareket ediyorlar.
Bu kararlara karşı ne gibi bir yol izleyeceksiniz?
Milletvekillerimiz bu konuyu gündeme getirdi. Bu Muğla ve bölgesi için kurulmuş bir şirket olmasına rağmen, Antalya'ya kadar, Edirne'ye kadar uzanmış. Buradan görülüyor ki amaçları kamu yararı değil tamamen ticaret. Bununla ilgili gerek Meclis içerisinde, gerekse yargı içerisinde çabalarımızı devam ettireceğiz. Daha önceden de gerek Antalya milletvekillerimiz, gerek Muğla milletvekillerimiz bu konuyla ilgili gerekli çalışmaları yaptılar. Bizler de konunun takipçisi olacağız.