CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, Samsun'daki koronavirüs salgınını Yurttan Sesler'e değerlendirdi.
CHP'li Zeybek'in koronavirüs dosyası kapsamındaki sorularımıza yanıtları şöyle:
Samsun’da bu kadar çok sayıda Koronavirus vakası görülmesin neye bağlıyorsunuz?
Koronairus vakasının, dünyada ilk görüldüğü andan itibaren gerekli tedbirlerin vakit geçirilmeden alınması gerektiğini bütün ülkeler ifade ediyor. Ülkemizde salgın vakasının görüldüğü ilk günden itibaren gerekli izalasyon, karantina tedbirleri alınmamış ve yurt dışından çeşitli biçimde ülkemize giriş ve çıkışlar devam etmiştir. Umre ziyaretçilerinin ülkeye girişleri kontrollü yapılmamıştır.Bu bölgede salgının yoğun olmasına sebep olmuştur. İran ve İtalya’da ölümlerin artmasıyla birlikte salgının tehlikesi daha iyi fark edilmeye başlanmış, bunun sonucunda; belli yaş gruplarının sokağa çıkışı ve insanların şehirlerarası seyahatlerine kısıtlamalar getirilerek sosyal izalasyon yapılmaya çalışıldığı görülmekle birlikte, Koronavirus salgını ülkenin tamamına yayılmıştır. İnsanların hareketliliği önlenemediği için Samsun İlimizde de Koronavirus salgını görülmeye başlanmıştır.
Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulunun çalışmalarını takip, takdir ettiğimizi ifade ederken eksiğini de söylemek durumundayız. Sağlık Bakanının açıkladığı; Hasta ve ölüm rakamları ile Türkiye Tabipler Birliğinin rakamları arasında farklılıklar görüyoruz. Bilim Kurulu içerisinde Türkiye Tabip Odalarından bir temsilcinin olmamasını önemli bir eksiklik olarak görüyoruz.
Sayıların yüksek olması yurttaş üzerinde nasıl bir etki bıraktı?
Salgın hastalığın öldürücü olması ve birçok insanımızı etkilemesi sonucunda; Hastanelerde bazı bölümlerde hizmetlere ara verilirken, birçok kronik hastalığı olan vatandaşlarımızın hastanelere gitmekten ve tedavi olmaktan vazgeçtiğini duyuyoruz. Salgın hastalığın hızla yayılması, dünya ve ülkemizde; hasta ve ölüm sayılarının artması insanlarımızın psikolojilerini bozdu.
Hastanelerde şu anki durum nedir? Yoğun bakım ve yatak doluluk durumuna dair bilginiz var mı?
Samsun özelinde şu anda yoğun bakım ve yatak doluluk oranlarında yoğun bakım ünitelerinde % 70-80 oranında doluluk bulunuyor.
Sağlık çalışanlarının yeterli ekipmanı bulunuyor mu?
Salgın hastalığın başlangıç safhasında bazı malzemelerde eksikliklerin olduğu yönünde şikâyetler gelirken, bu safhada; Sağlık Bakanlığının gerekli temini yaptığı ve İlimizde ekipman sıkıntısı yaşanmadığını yetkililer ifade etmektedir.
Samsun’da yerel yönetimler sürecin neresinde duruyor? İşini kaybedenler veya yaşı nedeniyle evden çıkamayanlar için gerekli destekler sağlanıyor mu? Belediye hesaplarına el konması işi zorlaştırdı mı?
Samsun’da görünürde yerel yönetimlerde şu anda şaşkınlıkla olayı izliyorlar, gıda, izalasyon ve benzeri malzeme dağıtımında olanaklar ölçüsünde aktif olmaya çalışıyorlar. İşini kaybeden ve günlük işlerde çalışanlar ile işyerleri kapanan esnafın durumu perişan! Bunlarla ilgili; Merkezi hükümet ve Belediyeler tarafından yapılan bir çalışma yoktur. Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin; işini kaybedenler, işyerleri kapanan esnaflarla aldıkları kararların örnek alınması beklenmektedir. Ülke genelinde, hiçbir geliri olmayan ve Sosyal Dayanışma Vakıflarından düzenli olarak yardım alanlara 1000 TL dağıtılmasını olumlu buluyoruz devamında bu destekler verilmelidir. İşini kaybeden işçi ve esnafa da aynı desteklerin sağlanmasını bekliyoruz. Yerelde insanların dayanışmalarına öncülük eden belediyelerin hesaplarının bloke edilmesi; yardım ve desteğe ihtiyacı olan insanların işini daha da zorlaştırdı. Samsunda ki belediyelerin bir şeyler yapmaması da düşündürücü.
İnsanlarımız, yapmış oldukların yardımların yerine ulaşmasında kimlere güveniyorsa, bağışlarını da oralara yaparlar. Bireylerin yaptığı bağışlara şart koymak kimsenin haddi ve hakkı değildir. Belediyelerin açık, şeffaf biçimde yardım toplaması ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırması desteklenmesi beklenirken, iktidar tarafından engellenmesi işleri zorlaştırmıştır.
Çok sayıda fabrikada ve inşaatta çalışmak zorunda kalan ve sosyal mesafelenmeyi uygulamayan yurttaşlar için ne söylemek istersiniz?
“Evde Kal” demekle evde kalınamıyor. Günlük işlerde çalışırken sağlıklarını tehlikeye atan yurttaşlarımızın evlerinde kalmaları sağlanmalıdır. CHP Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu “Evde kal” söyleminin yeterli olmadığını bunun yerine “Evde Tut” söylemine geçilmesi için bu tehlikeli dönemde insanların ihtiyaçları karşılanarak evde tutulmaları sağlanmalıdır, açıklamaları hayata geçirilmelidir. Salgın hastalık daha fazla yaygınlaşmadan insanlarımızın evde tutulmaları sağlanarak sağlıkları korunmalıdır.
Samsun’da esnafımızın sorunları ve çözüm önerileriniz nelerdir?
Samsun esnafının durumunu ülke esnafından ayırt etmek mümkün değildir. İlimizde yaklaşık 30 bin esnaf kepenk indirmiş veya dolaylı olarak salgın hastalık nedeniyle gelirlerini kaybetmiştir. Kepenk indiren esnafın ne zaman dükkânını açacağı da belirsizdir. Koronavirus salgını öncesinde krizle birlikte varlığını sürdürmeye çalışan esnafın durumu daha da kötüleşmiştir.
Günlük kazançlarını kaybeden esnaf günlük ödemelerde zorluk çekiyor. Bu durum daha da derin yaralar açacaktır. Esnafı bugünden daha da zor günler beklemektedir. Sosyal yaşamın daha da kötü yönde etkileneceği için şu anda devleti yöneten siyasal iktidarın esnafın, sanatkarın ve tüm çalışanların yanında yer alma zorunluluğu vardır. Vatandaş desteğini 3-4 ay borçlanarak faizler mevcudiyetiyle alıyor.
Esnaf ve sanayiciye destek sağlayacak yardım yapılmalı. Esnaf yardım elini beklemektedir. Esnafın kredi borçları faizsiz ötelenmeli ve yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli yardımlar mutlaka vakit geçirilmeden yapılmalıdır. Esnafın vergi ve sigorta borçlarının ertelenmesi ile kira desteği verilmesi zorunludur. Gelirini kaybeden esnafın salgın sürecinin uzun süre devam etmesi durumunda bütün varlıklarını kaybedeceklerinin iyi bilinmesi ve esnafa devletin maddi yardımları ve desteklerin sağlanması beklenilmektedir.
İşyerleri kapatılan sigortalı ve günlük yevmiye ile çalışanların gelirlerinin yok edilmesi ve devletin bu konuda işini kaybedenlere acilen destek olması gerekir.
Koronavirus salgını, büyük bir felaket olarak bütün dünyanın üzerine çöktü. Bu salgından en az biçimde etkilenmek için Bilimin önermiş olduğu “Sosyal izalasyon” nu sağlamak için dünyanın gelişmiş ülkeleri vatandaşına neleri yapıyorsa ülkemizde de halkımıza en yüksek yardımların yapması gerekmektedir. İşini, aşını kaybedene gerekli maddi destekleri sağlamak “SOSYAL DEVLET” in görevidir. Böyle zamanlarda yurttaşına destek olmayacaksa, ne zaman destek olacaktır.