EYT SYDD Başkanı Gönül Boran Özüpak, EYT mücadelesinin geldiği noktaya ve geleceğine dair Yurttan Sesler'e konuştu.
Kendinizi tanıtır mısınız?
1974 İstanbul doğumlu, 2 çocuk annesi, özel bir şirkette 27 yıldır çalışanım.
Dernek kuruluş sürecinden bahseder misiniz?
EYT SYDD Derneği, 2015 yılında İzmir'de bir basın açıklaması sonrası önder olan arkadaşlarımızla aldığımız bir kararla kuruldu. Bursa, Adana, Kocaeli, İzmir ve İstanbul'dan yönetim kurulumuzu oluşturduk ve ben kurucu başkan görevini üstlendim.
12 yıldır verilen mücadele, 2015 yılına kadar grup ve platform olarak sosyal medyada örgütleniyorduk. Resmi görüşmelerimizde bizi sadece dinlemek için dinliyorlardı. Önder arkadaşlarımız yapılan bir çok eylemlere imza attı. Mecliste destek veren vekillerimiz de oldu haklarımızın savunucusu olarak. Fakat maalesef "Siz kimsiniz?" sorusuna "EYT" yanıtı yetmiyor. Bir resmiyetimizin olması gerekiyordu. Bu sebeple dernekleşme yoluna gittik. Ve bugun gelinen noktada bir STK olmanın önemiyle haklı davamızı her yerde duyurduk. Sonucunu da getirteceğiz. Umudumuz ve mücadelemiz bu hakkın iade edilmesi.
Kaç ilde dernekleşme tamamlandı? Hedef sayı kaç?
EYT SYDD dernekleri olarak 22 ilde derneğimiz kuruldu. Bölgesel federasyonlaşma ile "Konfederasyonlaşma" yolunda emin adımlarla her yerde olacağız. 2020 hedefimiz 50 ilde dernek açmak. Bunu neden gerçekleştiriyoruz? Türkiye tarihinde bir STK olup hak mücadelesi veren örnek bir topluluğuz. Haklarına sahip çıkan kaderdaşlarımız ile davamızın sonucunu birlikte getirmek, hak aramanın örgütlü mücadeleden geçtiğini göstermek, yaptığımız yapacağımız görüşme ve mücadelemizde "VARIZ BİZİ YOK SAYAMAZSINIZ" demek adına her yerde olmaktır.
EYT'lilerin sorunları neler ve ne gibi talepleri var?
EYT'lilerin en baş sorunu anayasal haklarından mahrum bırakılmaktır. Hukuksuzlukla hakları ellerinden alınmıştır. Eşitsizliğe, adaletsizliğe maruz kalmıştır. Gelinen yaş aralığı 45-50 yaştır. Vatanımıza çalışma hayatımızla en fazla hizmet edenler olarak, yaşımızdan dolayı işten atılmalar, işten çıkarılan arkadaşlarımızın maalesef yaşından dolayı iş bulmayışı. Bugün devlet kurumu ilanlarında bile yaş kriteri 35 yaşını aşmamış olarak belirlenmiş. Özel sektör doğum tarihini görünce "biz sizi ararız" diyerek kapı dışarı ediyor. Ekonomisi olmayan işçi ailelerinin çocukları kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz halde, kirasını kredisini ödeyemez halde. Ocağında tenceresi kaynayamaz halde. Ekonomik, psikolojik, sosyal sorunları ile yalnız bırakılan bu toplulukta aileler dağılmakta. Hastalıklarla dahi mücadele edemez hale gelmiştir. Yıllarca prim yatıranlar sağlık hizmetlerinden de yararlanamamakta. Asıl sorunumuzun yanında doğan ayrıca bir mağduriyettir. Aylık bağlanma oranlarının da 2008 yılında değiştirilmesi ile de bağlanacak emekli aylıkları bugün sosyal yardım niteliğinde olup 1000-1500 aralığında olup mezara kadar çalışma hayatının devam edeceğinin göstergesidir. O da bu yaş aralığında zaten işssizlikle mücadele ederken iş bulmanın imkansızlığı gözler önündedir. Gelecekte çocuklarımızın SGK'nın yasalarından dolayı yaşayacağı mağduriyetler de giderek artacak, geleceğe güvenle bakamayacak ve sosyal güvenlik kurumu mağduriyetlerini fazlaca yaşayacaklar.
TBMM’den beklentileriniz nelerdir ?
TBMM'den, hükümetimizden en acil bekletimiz bir an evvel T.C. vatandaşı olan bizlerin anayasal haklarımızı iade etmesidir.
Önümüzdeki günlerde EYT'liler ne yapacak?
Tüm il dernek başkanlarımız ile aldığımız kararlarla önümüzdeki günlerde illerde toplantılarımıza, alanlarda mitinglerimize, meclis görüşmelerimize devam edeceğiz. Davamıza nerde nasıl katkı vereceksek orda olmaya hazırız. Bizimkisi HAK MÜCADELESİ, DAVAMIZIN SONUNA, SONUCUNA ULAŞINCAYA KADAR MÜCADELEMİZ BİTMEYECEK.