HDP'den deprem için bir önerge daha!

Gündem

HDP

HDP Van milletvekili Murat Sarısaç'ın Elazığ / Malatya depreminde yaşanan sorun ve eksikliklerin tespit edilerek gerekli tedbirlerin alınması amacıyla araştırma önergesi verdi.


HDP'li Sarısaç'ın önergesi şöyle:

"Yerkabuğunda yaşanan kırılma sonucunda ortaya çıkan enerjinin yer yüzeyini sarsmasıyla gerçekleşen deprem, geniş bir alanda insanların yaşamını etkileyen bir olgudur. Geçmişten bugüne yaşanan depremlerden dolayı yeryüzünde milyonlarca insan, yaşam alanları ve canlı türü yok olmuştur. Depremin beklenmedik gelişi ve geniş etkileri, birçok ülkenin ileri düzeyde teknoloji geliştirmesine ve önleyici tedbirler almasına neden olmuştur. Bunun sonucunda depremin önüne geçilemese de teknolojik ve bilimsel gelişmeler neticesinde fay hatlarının tespit edilmesi ve nerede yaşanabileceğine dair tahmin yürütmek de mümkün hale gelmiştir. Bugün deprem riski altındaki Japonya’nın ranttan uzak bir anlayışla geliştirdiği yapı teknolojisi ve şehirleşme politikaları önemli bir örnek teşkil etmektedir. 


Tarihsel ve bilimsel verilere bakıldığında Türkiye’nin de etkin bir deprem kuşağında yer aldığı görülmektedir. Bu nedenle 1900’lerden bu yana 6 ve üzerindeki şiddette yaşanan onlarca depremlerde on binlerce insan yaşamını yitirmiş, yüz binlerce kişi de yaralanmıştır. Bugün Türkiye’nin %90’dan fazlası aktif bir deprem kuşağında yaşamaktadır. Buna bağlı olarak sıklıkla farklı illerde depremler meydana gelmektedir. Özellikle 17 Ağustos 1999 yılında 17 binden fazla yurttaşın yaşamını yitirdiği Gölcük merkezli deprem bugün de hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. Yine 23 Ekim 2011 ve 9 Kasım 2011’de Van’da 644 kişinin yaşamını yitirdiği Van depremi de yakın tarihlerde yaşanan ağır depremlerden olmuştur. 

"Ek vergilere rağmen önlem alınmamış"


Deprem gerçeği bugün de farklı illerde kendini hissettirirken deprem bölgelerinde yaşamı en kısa sürede normalleştirilmesi amacıyla 20 yıldır alınan ek vergilere rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı, 24 Ocak 2020’de Elazığ’da yaşanan 6.8 şiddetindeki depremle tekrar kamuoyunda ciddi tartışmalar yaratmıştır. Çünkü geçmişe doğru bir tarama yapıldığında, Elazığ ve çevresiyle ilgili bilim adamlarının önemli uyarılarda bulunduğu görülmektedir. Söz konusu bölgede yurttaşların deprem gibi bir doğal afette barınma koşulları ve can güvenliği noktasında projelerin geliştirilmediği, yapılaşmanın deprem riskleri göz önünde bulundurularak yapılmadığı sıklıkla ifade edilmektedir. 

Merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan ve birçok ilde hissedilen deprem sonucunda Malatya ve Elazığ’da 41 insanımız yaşamını yitirmiş, 1.607 kişi de yaralanmıştır.  AFAD’ın yaptığı açıklamaya göre; Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta incelenen 23.045 binadan 496’sının yıkıldığı ve 5.407’sinin ağır hasar aldığı tespit edilmiştir. Elazığ’ın köylerinde de ciddi bir yıkımın yaşandığı, birçok insana yardımların ulaşmadığı, birçok hayvanın enkaz altında can verdiği de kamuoyuna yansımaktadır. Böyle bir tablo karşısında Elazığ ve Malatya’nın “Afet Bölgesi” ilan edilmesi kalıcı çözümler için gerekli görülmektedir. Dolayısıyla devleti yöneten icra makamının deprem olgusuna ciddiyetle yaklaşması, yaraların sarılmasını kolaylaştıracaktır. Çünkü seçim bölgem Van, 2011 depreminden sonra afet bölgesi ilan edilerek doğru ve kalıcı çözümler geliştirilmemesinden dolayı bugün de depremin sosyal ve ekonomik etkilerini yaşamaktadır. 

Elazığ ve Malatya’da yaşanan depremin etkilerinin farklı kesimlerce araştırılması, mağduriyetlerin tamamen giderilmesine katkı sunabileceği gibi sonuçların kamuoyuyla paylaşılması, sorunların tespit edilerek rasyonel bir yaklaşımın geliştirilmesine katkı sunacaktır. Dolayısıyla sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin ve devlet kurumlarının yanı sıra Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin de deprem bölgesinde sorunları yerinde tespit edip sonuçları kamuoyuyla paylaşarak gerekli tedbirlerin alınması için Meclis araştırması açılması yararlı olacaktır."
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.