Birleşik Kamu-İş’ten 1 Mayıs Çağrısı

İstanbul

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesinde yaptığı açıklamayla, tüm emekçileri ve yurttaşları meydanlara çağırdı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesinde yaptığı açıklamayla, tüm emekçileri ve yurttaşları meydanlara çağırdı. İstanbul İl Başkanı Alkoç Turan Başgönül’ün yaptığı çağrıda, artan yoksulluğa, adaletsizliğe ve emek düşmanı politikalara karşı birlikte mücadele vurgusu yapıldı.

“1 Mayıs, yalnızca bir kutlama değil, emeğin sömürüsüne karşı yükselen ortak bir çığlıktır” diyen Başgönül, İstanbul Kadıköy başta olmak üzere ülke genelinde alanların doldurulacağını belirtti.

“Bu yıl 1 Mayıs, dayanışmanın ve direnişin günüdür”

Başgönül yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“İşçiler, kamu emekçileri, kadınlar, gençler, emekliler ve tüm yoksullaştırılmış kesimler olarak, haklarımız için, adalet için, eşitlik için bir araya geliyoruz. 1 Mayıs’ta emeğimizi, geleceğimizi ve Cumhuriyet değerlerini savunmak için omuz omuza olacağız. Bu, sadece bir işçi bayramı değil; aynı zamanda halkın iradesine, ifade özgürlüğüne ve sosyal adalete sahip çıkma günüdür.”

Açlık ve yoksulluk verileri alanlara çıkma nedenimizdir

Birleşik Kamu-İş’e bağlı KAMU-AR’ın son araştırmasına göre;

• Açlık sınırı 26 bin lirayı,

• Yoksulluk sınırı ise 79 bin lirayı aştı.

Başgönül bu tabloyu “milyonlarca emekçi için sefaletin resmi” olarak nitelendirdi ve “Bu şartlar altında 1 Mayıs, yaşamak isteyenlerin isyan günüdür” dedi.

İş cinayetleri, çocuk işçiliği ve kadın emeği yok sayılıyor

2024 yılında en az 1897 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini, 71 çocuğun ise çalışırken yaşamını yitirdiğini hatırlatan Başgönül, güvencesiz çalışmanın yaygınlaştığını, MESEM uygulamalarıyla çocuk emeğinin istismar edildiğini vurguladı. Kadınların hâlâ erkeklerle eşit haklardan yoksun olduğunu belirten Başgönül, “Toplumsal eşitsizliğe karşı en güçlü cevabımız, örgütlü mücadeledir” dedi.

Demokrasiye yönelen tehditlere karşı birlikteyiz

Başgönül, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik hukuk dışı uygulamaları, sendikacılara, öğrencilere ve gazetecilere dönük baskıları da hatırlatarak şöyle konuştu:

“Baskılara ve hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğiz. 1 Mayıs’ta halkın iradesine sahip çıkacağız. Demokrasi tutsaklarına özgürlük, halkımıza eşitlik istiyoruz.”

“1 Mayıs’ta yalnız değiliz, milyonlarız”

Başgönül, yarınki çağrılarını net taleplerle sonlandırdı:

• İnsan onuruna yaraşır iş ve yaşam koşulları,

• Gerçek enflasyona karşı korunmuş maaşlar,

• Sendikal özgürlükler,

• Şiddetsiz bir eğitim ve sağlık ortamı,

• Tutuklu öğrencilerin ve tüm demokrasi tutsaklarının serbest bırakılması.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.