Ekrem İmamoğlu'ndan valilik yazısına sert tepki

İstanbul

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP'li belediye başkanlarının yabancı temsilcilerle görüşmelerinin izne bağlanmasına tepki gösterdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP'li belediye başkanlarının yabancı temsilcilerle görüşmelerinin izne bağlanmasına tepki gösterdi. İmamoğlu, “Bu hamlelerin sadece merkezi idarenin toplum nezdindeki çürümüşlüğünü göstermek dışında anlamı yoktur” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Florya Atatürk Ormanı bitişiğindeki alanı, İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Kampusu’na dönüştürdü. İPA Kampus’un resmi açılışı; TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi. Eşi Dilek İmamoğlu ve kızı Beren İmamoğlu da etkinlikte İBB Başkanı’nı yalnız bırakmadı. Konuşması öncesinde İPA Kampus içindeki stantları ve yapımı tamamlanan özel tasarım kütüphaneyi gezen İmamoğlu, “Vizyon 2050-Geleceğin İstanbul'u Sunumu”nu, açık havada konumlandırılan 360 derecelik bir platform üzerinde yaptı.  

“İSTANBUL, LİDERLİĞİ ÜSTLENMEYE ADAY”

“İstanbul tüm tarihsel, kültürel birikimiyle, ekonomik olanakları ve hacmiyle, doğru ve akılcı bir siyasi perspektifin yönlendiriciliğinde, bu liderliği üstlenmeye adaydır. Ve üstlenecektir de” diyen İmamoğlu, “İstanbul, seçimini yapmıştır. İstanbul, kent halkının mutluluğunu ve huzurunu odağına alarak, dünyada barışın, adaletin, çeşitliliğin ve özgürlüğün temsilcisi olarak geleceği kazanacaktır. Gençliği kazanacaktır. Kadınları ve çocukları kazanacaktır. İstanbul 2050 Vizyonu; ‘Başka bir İstanbul hayalimiz var’ diyerek çıktığımız bu yeni yolda, her adımda İstanbul’u düşündüğümüz, İstanbul’un ruhunu yeniden yaşatmak için hazırladığımız çok değerli bir rehberdir. İstanbul Vizyon 2050 Belgesi; küresel, ulusal, bölgesel ve kentsel ölçekte bugünde izleri görülen ancak geleceğin dünyasının şekillendireceği 5 temel kriz alanına bir meydan okuma programıdır” şeklinde konuştu. 

“TÜRKİYE’NİN İÇİNDEN GEÇTİĞİ DEMOKRASİ, HUKUK VE YÖNETİM KRİZİ; GELECEĞİN İSTANBUL’UNUN ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ ENGEL” 

5 temel krizi; “Yönetişim ve Demokrasi”, “Ekonomi ve Kalkınma”, “Ekoloji ve Çevre”, “Kentsel Yapılı Çevre, Ulaşım ve Altyapı” ve “Toplumsal Refah ve Adalet” şeklinde sıralayan İmamoğlu, konuşmasında, her maddeye ilişkin çözüm yollarını ayrıntılı bir şekilde anlattı. “Şimdi sözlerime diğer krizlerden de kaynaklı sıkışma ve tıkanmaları işaret ederken, her düzeyde adalet ve demokrasi süreçlerini tahrip eden, demokratik kurum ve kurulları askıya alan bugünün yönetim anlayışına ve alışkanlıklarına yönelik en büyük meydan okumayla anlatıma devam etmek istiyorum” diyen İmamoğlu, “Bugün Türkiye’nin içinden geçtiği demokrasi, hukuk ve yönetim krizi; geleceğin İstanbul’unun önündeki en önemli engeli teşkil etmektedir. Başta İBB olmak üzere; yönetim mercilerinin, karar alma organlarının gerçek anlamda katılımcı hale gelmesi ve kentin ana biles¸enlerinin etkin biçimde paydaş haline getirilmesi hedeflerimizin başındadır. Aslında yönetim vizyonumuzun özünü, yaklaşımımızı İPA’nın kendisi; İstanbul’umuzun yönetimindeki bilime, akla, katılıma dayanan fikri dönüşüm ve ona eşlik eden mekânsal dönüşüm özetliyor” ifadelerini kullandı. 

“YETKİ VE KAYNAK ZORLUĞUNUN BEDELİNİ SADECE İSTANBUL DEĞİL, TÜM TÜRKİYE ÖDEMEKTEDİR”

İPA ve bünyesindeki 2050 Ofisi, İstanbul İstatistik Ofisi, Kamusal Tasarım Ofisi, Sosyal Politikalar Ofisi ve İPA Enstitü’yü, kentte yaşayan farklı kesimleri ortak hedefler doğrultusunda bir araya getiren bir ekosistem olarak tanımlayan İmamoğlu, “Merkezinden çeperlerine tüm İstanbul’umuz, İstanbul Planlama Ajansı’nın çalışma sahasıdır. Bu adımlarımız geleceğin İstanbul’unda artık tek bir şeyin değişmez olduğunu kesinleştirmiştir. Artık İstanbul’da her kim göreve gelirse gelsin, ‘Ben yaptım oldu’ asla ve asla diyemeyecektir. O anlayış artık miadını doldurmuştur” dedi. İstanbul’un artan nüfusundan kaynaklı sorunlardan dolayı daha geniş yetkilere sahip ve daha etkin kaynakları kullanan bir yasal mevzuatı hak ettiğine dikkat çeken İmamoğlu, “Fakat bu alanda yaratılan boşluklar, keyfi yetki gaspları nedeniyle önemli sorunlar yaşamaktadır. İstanbul’a yaşatılan bu yetki ve kaynak zorluğunun bedelini ise, sadece İstanbul değil, tüm Türkiye ödemektedir” ifadelerini kullandı. 

“İSTANBUL’UN 2020 YILINDA 230 MİLYAR DOLARLIK GAYRİ SAFİ YURT İÇİ HASILASI VARDI, ŞİMDİ 89 MİLYAR DOLAR”

“Çok değil daha 2 yıl önce, 2020 yılının başında dolar kuru kaç liraydı hatırlayabiliyor musunuz” sorusunu yönelten İmamoğlu, şunları söyledi: 

“Söyleyeyim; 5,9 lira. Şimdi 20 liraya dayandı. İnsan hayret içerisinde kalıyor değil mi; ‘Ekonomi nasıl bu kadar kötü yönetilebilir’ diye. Peki bunun İstanbul’a etkisi nedir? İstanbul’un 2020 yılındaki döviz kurlarına göre 230 milyar dolarlık gayri safi yurt içi hasılası vardı. Aradan geçen sürede üretim gücü artsa da merkezi idarenin kötü ekonomi yönetimi, para politikaları ve israfa dayalı düzeni yüzünden bu rakam 89 milyar dolara kadar gerilemiştir. Dolayısıyla İstanbul, ekonomik güç göstergeleri açısından dünya kentleri arasında irtifa kaybetmiştir. Tercih edilen para politikaları doğrultusunda enflasyonun patlamasıyla, bir avuç insanın zenginleşmesi uğruna tüm Türkiye’de ve tabii ki İstanbul’da, halkımızın hayatı katlanılamaz pahalılık ile karşı karşıya kalmıştır. Fakat şunu söylemeliyim: Bu vahim tablo elbette İstanbul’da olduğu gibi Türkiye’de de çok yakın zamanda gerçekleşecek, köklü ve heyecan verici iktidar değişimi ile inanın çok hızlı ilerleyecek ve çok hızı iyileşecektir.”

BÜYÜKELÇİ TEPKİSİ: ÇÜRÜMÜŞLÜK

Belediye başkanlarının; büyükelçi, konsolos gibi yabancı temsilcilerle görüşmelerinin Dışişleri Bakanlığı iznine bağlanması yönündeki karara da değinen İmamoğlu “Bu hamlelerin sadece merkezi idarenin toplum nezdindeki çürümüşlüğünü göstermek dışında anlamı yoktur” diyerek tepki gösterdi.

HAYALİNDEKİ 2050 İSTANBUL’UNU TARİFLEDİ

İBB’nin depremden kentsel dönüşüme, ulaşımdan altyapı yatırımlarına, tarihsel miraslardan çevresel düzenlemelere kadar birçok alandaki projelerini detaylandıran İmamoğlu, “hayalindeki 2050 yılının İstanbul’unu” şöyle tarifledi: 

“2050 yılının I·stanbul’u, hayatın tüm çes¸itliligˆi ile canlı ve özgür oldugˆu, herkesin iyi yas¸adıgˆı bir dünya kentidir. Vizyonumuzun çatısı bu. İstanbul, hedeflediği bu iyi yaşamı sağlamak için planlı gelişmek ve yaptığımız tüm projeksiyon ve değerlendirmeler ışığında 20 milyon eşik nüfusunu aşmamak durumundadır. 2050 yılında 20 milyon I·stanbullu; birlikte üreten, birbirinden ögˆrenen, yaratıcı ve yenilikçi insanların merkezidir. Tüm dünyadan insanları kendisine çeken ve onlara ilham veren İstanbul, insanların içinde bulunmaktan heyecan duyduğu ve zenginles¸tiği bir kenttir. İstanbul, insanların merak ettigˆi, hayatta mutlaka deneyimlemeyi hayal ettigˆi bir kenttir. I·stanbul’da gençlerin sesine degˆer verilir ve saygı duyulur. Gençler, geleceklerini I·stanbul’da kurmak için umutla hayata katılırlar. 2050 yılındaki I·stanbul, yes¸il ve yüksek teknolojili bir üretim merkezidir.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.