"Başörtüsü diye iktidara gelenler, insanların iç çamaşırlarını çıkartıyorlar!"

Kocaeli

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında cezaevlerinde süren "çıplak arama"lara tepki gösterdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında cezaevlerinde süren "çıplak arama"lara tepki gösterdi.

Türkiye’de hak ihlalleri devam ediyor büyük bir hızla devam ediyor ve biz de bunların peşindeyiz, peşinde olmaya devam edeceğiz. Göz yummayacağız, boyun eğmeyeceğiz ve biz bu hak ihlallerini deşifre etmeye devam edeceğiz arkadaşlar! Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesiyim ve bana her kesimden insanın hak ihlali gelir, gözaltı merkezlerindeki, cezaevlerindeki, çalıştıkları yerlerdeki insanların hak ihlalleri gelir bunları ilgili yerlere hemen iletiriz ama bunların arasında bazı ihlaller vardır ki tüyler ürperticidir ve bugün konumuz bu!

Utanç verici çıplak arama örnekleri var, bunlarla yıllardan beri uğraşıyorum, bunları kamuoyuna deklare ediyorum

Değerli arkadaşlar gözaltına alınırken, gözaltındayken, tutuklama anında, cezaevinden başka bir cezaevine gidişte, cezaevinden hastaneye gidişte-gelişte çıplak arama var! Utanç verici çıplak arama örnekleri var, bunlarla yıllardan beri uğraşıyorum, bunları kamuoyuna deklare ediyorum, bunları bakanlıklara iletiyorum bu rezilliklerin bitirilmesi gerektiğini söylüyorum, utanç verici muamelelerin erkeklere ve kadınlara yapıldığını söylüyorum ve bu hukuksuzluğu, bu insanları cinsel istismara uğratmanın, bu cinsel tacizin ve bu cinsel işkencelerin bir an evvel bitirilmesini istiyorum ama bakanlıklar, kurumlar bunları uygulamaya devam ediyor! İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı en başta bunları uygulamaya devam ediyor. Acımasızca düşman gördüğü muhalif gördüğü insanlara bunu özellikle bir işkence boyutunda olması için yapıyor, cinsel taciz yapılıyor, cinsel işkenceye varan tacizler yapılıyor ve bugün bu bizim çok önemli bir konumuz. Ben bu konuları yıllardan beri bakanlığa götürüyorum ne yapılıyor biliyor musunuz? Üstünü örtüyorlar, hiçbir önlem almıyorlar, defalarca, yüzlerce defa bu konuları götürdüm üstünü örttüler bir şey yapılmadı.

31 Ağustos’ta Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde 30’a yakın genç kadın üniversite öğrencisi çıplak aramaya maruz tutuldu. “Külotlarınızı indirin, 3 kez oturun-kalkın, oturun-kalkın, oturun-kalkın!!!” dendi.

Daha sonra geçtiğimiz aylarda, 31 Ağustos’ta Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde 30’a yakın genç kadın üniversite öğrencisi çıplak aramaya maruz tutuldu. “Külotlarınızı indirin, 3 kez oturun-kalkın, oturun-kalkın, oturun-kalkın!!!” dendi. Utanç verici, yüz kızartıcı bir muameleydi bu ve biz bunu kamuoyuna bildirdiğimiz zaman Uşak Emniyet Müdürlüğü belli belirsiz bir açıklama yaptı. Ne olduğu belli olmayan bir açıklama yaptı. Yaptın mı yapmadın mı kardeşim? Onu bile doğru dürüst söyleyemeyen bir açıklama yaptı ve biz olayın üstüne gitmeye devam ettik, bize doğru dürüst bir açıklama yapılmadı, mağdurlar ile konuştuğumuz zaman utanç verici bir cinsel tacize uğradıkları, apaçık ortadaydı. Yine onların büyük bir ruhsal travma yaşadığı, aylardır büyük ruhsal travma yaşadıkları apaçık ortadaydı ve biz bunu tekrar peşini bırakmadık Meclis’te gündem ettim, Genel Kurul’da andım ve ardından sosyal medyada da kadınlara bir çağrı yaptım dedim ki: “Bu utanç verici muameleleri kabullenmeyin, bize iletin, kabullendiğiniz, boyun eğdiğiniz, sesinizi çıkarmadığınız müddetçe bunlar devam eder.” Dedik ve bize binlerce ileti geldi arkadaşlar.

İnsanlar yıllardır söyleyemedikleri çıplak arama ifadelerini Çıplak Aramaya Sessiz Kalma hashtagi ile aktardılar

Binlerce ileti ile o buzdağının altındaki o korkunç tacizler, cinsel işkenceler bize gelmeye başladı, bunun üzerine geçtiğimiz gün salı akşamı “Çıplak Aramaya Sessiz Kalma” konulu bir hashtag çalışması yaptık ve buraya da on binlerce, 200 bine yakın twit atıldı. İnsanlar yıllardır söyleyemedikleri ifadeleri buralara aktardılar, 7-8 yıl önce uğradıkları, söyleyemedikleri rezaletleri bize aktarmaya başladılar! Gerçekten tüyler ürperticiydi bunlardan bazı örnekler vereceğim şimdi ve bütün bunlardan sonra büyük bir tepki oluştu.

Çıplak arama uygulamasını bitirene kadar ben bu işin peşindeyim

Ben kaç gündür medya kuruluşlarına konuşuyorum, bu rezaleti anlatmaya çalışıyorum ama bunlar yetmez, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı bu konuda bir açıklama yapana ve bu çirkin uygulamayı bitirene kadar ben bu işin peşindeyim! Bunu da herkes bilsin! Mutlak surette bu rezaleti bitireceğiz! Bu skandalı bitireceğiz! Bu cinsel işkenceyi bitireceğiz arkadaşlar, bunun peşini bırakmayacağız, siz muhalif gördüğünüz, düşman gibi gördüğünüz erkeklere ve bilhassa kadınlara onları zayıf kılarak bu tür utanç verici, korkutan, kalıcı ruhsal travmalar oluşturan bu işkenceleri nasıl yaparsınız? Hiç mi yüzünüz kızarmıyor? Bize bunları söylediğimiz zaman yıllardır bu utanç verici ihlalleri söylediğimiz zaman Adalet Bakanlığı nasıl cevap verdi biliyor musunuz? 2 bine yakın soru önergesi ile bu ve buna benzer ihlalleri Adalet Bakanlığı’na sordum bana verdikleri ki verdikleri cevapları ¼ oranındaydı, verdikleri cevaplarda tek bir ihlal cevabı yoktu. Yani düşünün binlerce ihlali götürüyorsunuz ve size “Ya biz bir tane ihlal yaptık.” Bile demiyorlar, bu kadar gerçeklerin üstünü örtme çabası içinde olan bir Adalet Bakanlığı var. Adalet Bakanlığı kurumlarında, adil olmayan yargılamalar yapılıyor, Ceza Tevkif İşleri Genel Müdürlüğü’nde cinsel tacize, cinsel işkenceye varan muameleler yapılıyor, insanlar her türlü haklarından mahrum ediliyorlar. 8 Kişilik yerde 30 kişi tutuyorsun, özgürlüğünü gasp ediyorsun, bir de oraya giderken cinsel tacize, cinsel işkenceye uğratıyorsun. Hiç mi utanmıyorsunuz? Yüzünüz kızarmıyor, anlamak mümkün değil.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül açıklama yapmamakla bu işten kurtulduklarını sanıyorlar!

Bakın binlerce örnek var elimde ve bunları okuyacağım size, yazıklar olsun diyorum ve Bakan’ı açıklamaya davet ediyorum. Hem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hem de Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ü kaç gündür defalarca binlerce örneği ortaya seriyorum ama onlar açıklama yapmamakla bu işten kurtulduklarını sanıyorlar. Bize yalancı demekle, bize şucu bucu demekle bu işten kurtulduklarını sanıyorlar. Geliyorlar meclise ilk olarak benim adımı anıyorlar. “Gergerlioğlu diye birisi var.” Diye ahlak dışı, usul dışı nitelemeler ile akıllarınca bizi aşağılamaya çalışıyorlar ama güneş balçıkla sıvanmaz sayın bakanlar. Güneş balçıkla sıvanmaz, gerçekler apaçık ortaya çıkar, gerçekler son derece acıdır ve ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Kadınlar konuşuyor şu anda. Yıllardır konuşamayan, 8-10 yıldır konuşamayan kadınlar şu anda artık kendi görüntüleriyle de, kimlikleri ile de bunu ifşa etmeye başladılar. Bizim çağrılarımız ile başladılar, devam etsinler. Tüm kadınlara sesleniyorum utanmayın, çekinmeyin, size bunu yapanlar utansın, başınızı eğmeyin, boynunuzu eğmeyin ve bütün bu rezaletleri ifşa edin diyorum.

İnsanları çıplak aramaya tabi tutmanızın, onların tüm onur, şeref, haysiyet duygularından mahrum etmeye çalışmanızın anlamı nedir?

Bakın neden kızgınım, neden öfkeliyim? İşte şu rezaletlerden dolayı size örneklerin hepsini de okuyacağım ki bana gelen örneklerin çok az ve bir kısmını buraya alabildim. Binlerce mesaj yağıyor, bu ne rezalettir diye İçişleri Bakanlığına, Adalet Bakanlığına soruyorum. Gözaltı merkezlerinde insanları çıplak aramaya tabi tutmanızın, onların tüm onur, şeref, haysiyet duygularından mahrum etmeye çalışmanızın anlamı nedir diye soruyorum?

“Pedi olanları açtırıp kontrol ediyorlardı, çok utandığım, çoğu zaman yalan söylemek zorunda kalıyordum”

Bakın bir kadın bana göndermiş diyor ki: “Eşim Şakran Cezaevi’nde kadınlar regl döneminde ise “Ped var mı?” diye soruluyordu ve o odada pedi olanları açtırıp kontrol ediyorlardı, çok utandığım, çoğu zaman yalan söylemek zorunda kalıyordum, yalan söyleyince kurtuluyordum ama büyük bir stres yaşıyordum, zaten çocuklarım da rahatsız oluyor, ağlıyorlardı.” Düşünün şu kadının yaşadığı şu stresli travmayı düşünün. Yani adetli bir kadın “Pedini indir, çıkar, göster.” Bu nedir ya?

Hala Sayın Adalet Bakanı susuyor, bu ne rezilliktir.

“Silivri’ye kapalı görüşe giderdik. Kızım o zamanlar yaşını almamıştı, biberonda mama götürürdüm acıkıp ağlamasın diye, infaz koruma memuru “Aç biberonu bebeğe içir.” Derdi mantığa bakar mısınız sayın vekilim, eğer içinde uyuşturucu madde varsa bebek ölür bu yolla anlaşılır, bebek bezi açmalar, sutyen sıyırmalar, çok özür dilerim elle kontroller, sırf 40 dakika görüşeceğiz diye görmediğimiz insanlık dışı muamele yoktu.” diyor, utansınlar ya, kadınlar sırf 40 dakika eşi ile görüşebilmek için bunlara sesini çıkar mıyor biliyor musunuz? Bu nasıl bir utanmazlıktır? Hala Sayın Adalet Bakanı susuyor, bu ne rezilliktir. Senin eşin, kızın yok mu? Ayıp değil mi? Kadın 10 saat mesafeden gelmiş, kendisini orada nahoş muamele yapılıyor, “Oranı aç, buranı aç” kadın o kadar yoldan gelmiş sesini çıkarsa eşi ile görüşemeyecek veya sesini çıkarsa görüş yasağı alacak diye sesini çıkarmıyor. Ne kadar insanlık onurunu ayaklar altına alan bir muamele inanılmaz bir şey.

“İç çamaşırıma kadar çıkarttırıp, çök kalk yaptıklarında gözlerim doldu.”

Biz bunları okumaya utanıyoruz ama yapanlar utanmamış ama biz bu gerçekleri ifşa etmeye devam edeceğiz! Diyor ki: “Vekilim Muğla Cezaevi’ne girerken çıplak arama yaptılar, rutin bir işlem değildi. Aynı gardiyanların içeri soktuğu koğuş arkadaşları yapmamışlardı, ağlamamıştım ama iç çamaşırıma kadar çıkarttırıp, çök kalk yaptıklarında gözlerim doldu. Ben başörtülüyüm, buna rağmen kısacık bir hastane önlüğü giydirip, odadan X-ray’e çıkardılar, erkek gardiyanların da olduğu bir ortamda birkaç kere de oradan geçtim o gün hiçbir şey söyleyemedim, sizce kötü muameleden suç duyurusunda bulunabilir miyim?” diye bana soruyor. Bulun kardeşim, herkeste bulunsun çünkü işkence de zaman aşımı yoktur. İşkence bir insanlık suçudur, boyun eğmeyin ve suçluların cezalandırılması için elinizden geleni yapın değerli arkadaşlar! Böyle rezalet olmaz ya! Burası nasıl bir ülke? Başörtüsü, başörtüsü diye geldiler insanların iç çamaşırlarını çıkarıyorlar! Nasıl bir utanmazlıktır anlamak mümkün değil!

Külot indirerek 3 kez otur-kalk işkencesinin sonuna kadar üstüne gideceğim

Kimse bu işin üstünü örtemeyecek. Uşak Emniyet Müdürlüğü’nde 31 Ağustos’ta genç kadın öğrencilere çıplak aramanın, külot indirerek 3 kez otur-kalk işkencesinin sonuna kadar üstüne gideceğim. Yaşanan utanç vicdan sızlatıyor mağdurlar hala psikolojik sorunlar yaşıyor, hala psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Bakın 4 aydır insanlık onuru işkenceyi yenecek arkadaşlar, başka çıplak arama iddiaları da var.

“Dediklerini yaptım hala aklıma geldikçe gözlerimi kapatırım”

Diyor ki: “Ömer Bey o zaman bir işkence de ben sizinle paylaşayım. 2 yıl önce Ferizli Cezaevi’ndeyken açık görüş için gitmiştim, regl dönemime denk gelmişti kadın İKMler arama yaparken “Hasta mısın?” diye sordular “Evet.” deyince “Çamaşırını indir, pedine bakacağız.” dediler ve ben yol yorgunluğu, cahillik ve Konya’dan Sakarya’ya kadar gidip kardeşimi görememenin korkusuyla dediklerini yaptım hala aklıma geldikçe gözlerimi kapatırım ve o İKMler hem o duruma sokup hem de tiksinme hareketi yapınca daha da utanmıştım. Şimdiki aklım olsa tabi ki yapmam ama o zaman cahildim diyelim, bu da mahkûm yakınlarına yapılan işkencelerden biridir isim vermeden paylaşırsanız bu işkenceye belki başkaları maruz kalmasın.” diyor kadın.

“Her şeyi çıkarın.” dediler

Devam ediyoruz, tüm rezillikleri ifşa ediyoruz, rezillik kalmasın. “Vekilim sana nasıl yazacağımı bilmiyorum. Biz de maruz kaldık, ben hasta olmama rağmen arandım, çıplak aramada “Her şeyi çıkarın.” Dediler, otur-kalk yaptırdılar, kaç zamandır yazayım diyorum aklıma geldikçe kötü oluyorum. Edirne Cezaevi’nde yapıldı bana.”

Hem Adalet Bakanı hem de İçişleri Bakanı hiç mi yüzünüz kızarmıyor? Ayıptır, utanın!

“Bende 2017subatta tutuklandığım da Şakran Cezaevi’nde.” Bakın 2017’de ki olayı daha yeni söylüyor bu kadınlar. “Aynı şekilde çıplak ve otur kalk yaptırmıştı. Sizleri dinlerken hala o anları yaşıyorum. İyi ki dile getirdiniz. Allah razı olsun. Rabbim bunları kimseye yaşatmasın." Diyor kadın. Kadınlara bunları söyletiyorsunuz, bunları yaşatıyorsunuz hiç mi yüzünüz kızarmıyor sayın Bakan’a soruyorum ikisine de soruyorum hem Adalet Bakanı’na hem İçişleri Bakanı’na hiç mi yüzünüz kızarmıyor? Ayıptır, utanın!

“Adetli misin?” diye soruyorlar. Cevabın evet ise “Aç.” diyorlar, açmazsanız görüş yok

“Sayın vekilim Bandırma Cezaevi’nde “Adetli misin?” diye soruyorlar. Cevabın evet ise “Aç.” Diyorlar, açmazsanız görüş yok, bunu bilmeyenler adetli olduğunu söyleyince bu uygulamaya maruz kalıyorlar, 2 sefer yalan söyleyerek ancak görüşe girdim.”

Bu çağrıyı yaptık, kadınlar susmayın, boyun eğmeyin dedik

“Ömer bey onur kırıcı bu aramaya Yarımca İlçe Karakolu’nda gözaltındayken, bir de tutuklanınca Gebze Cezaevi’nde maruz kaldım. 2018 mayıs ayında.” Bakın şimdi değil yıllar öncesinin söylenemeyenleri şimdi ortaya çıkıyor. Bu çağrıyı yaptık, kadınlar susmayın, boyun eğmeyin dedik, susmayın devam edin.

Vicdanı olan anlar!

“Sevgili vekilim ne yazık ki çıplak arama yeni bir şey değil. 2012'de Batman Cezaevi’nden koğuşça Sincan Cezaevi’ne sürgün edildik ama benden sonra odaya girenlerden kabul etmeyenler şiddet gördüler. Anlatması bile zor bunu yaşamak ne kadar yıpratıcı vicdanı olan anlar.” diyor kadın. Vicdanı olan anlar! Ben vicdan sahiplerine sesleniyorum, vicdan sahipleri duyun bu sesleri, bu sesini çıkaramayanların, bu başını eğenlerin, korkanların, kalıcı ruhsal travma yaşayanların sesini duyun ey vicdan sahipleri!

Ceza infaz memurları “Biz de istemiyoruz bu onur kırıcı muameleyi yapmayı ama mecburuz.” dediler

“Sayın vekilim Burdur Cezaevi’nde tutuklu olarak geldiğimde ben de bu uygulamaya maruz kaldım. Ağladığımda ceza infaz memurları “Biz de istemiyoruz bu onur kırıcı muameleyi yapmayı ama mecburuz.” dediler, derdimize ses olduğunuz için teşekkür ediyoruz.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.