CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında yaptığı konuşmasında “Biz yatırıma değil, yatırım adı altında sağlanan ranta, yandaşlara çekilen peşkeşe karşıyız. Son dönemde bu bir alışkanlık haline geldi. Genel kurula getirilen her teklifte yeni bir rant, yeni bir peşkeş hikayesi yazıyorsunuz. Bu teklifle de yandaşların ekonomisini şahlandıracak, adrese teslim bir düzenleme yapıyorsunuz.” diyerek iktidarı eleştirdi.
“Anayasa Mahkemesine gideceğiz.”
Tarhan geçtiğimiz aylarda Mecliste kabul edilerek yasalaşan limanların ihalesiz bir şekilde işletici şirketlere devrini öngören Kanuna karşı CHP Grubu olarak Anayasa Mahkemesine gittiklerini hatırlattı ve Genel Kurulda görüşülmekte olan teklifin de liman düzenlemesiyle aynı içerikte olduğunu söyledi. “Sizleri uyarmıştık bu düzenleme Anayasaya aykırı dedik. Dinlemediniz. Limanlarla ilgili Anayasa Mahkemesine gittik. Anayasa Mahkemesi de verdiği iptal kararıyla bu aykırılığa ve limanların peşkeş çekilmesine dur dedi” diyen Tarhan, bu teklifi de Anayasa mahkemesine götüreceklerinin altını çizdi.
“Paranın yenmeyecek bir şey olduğunu ne zaman anlayacaksınız?”
Tarhan teklifin Komisyon görüşmelerinde yaşananları da paylaştı ve “Bir Kızılderili sözü var:“Son ırmak kuruduğunda, Son ağaç yok olduğunda, Son balık tutulduğunda; Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” Ben çok merak ediyorum. Siz ne zaman paranın yenecek bir şey olmadığını anlayacaksınız. Komisyon toplantısında Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı endüstri bölgesi eksiğini tarım bölgesi fazlası var diyerek eleştirdi, Türkiye’nin kişi başı 8 bin 500 dolarlık gelirle fakirlik sınırı içerisinde gidip gelen bir ülke olduğunu itiraf ederken, “Tarım, tarım.” diye bağırıyoruz, çağırıyoruz da sonunda bize getirdiği para 50 milyar dolar; sanayinin getirdiği para şu anda 300 milyar dolar” dedi. Bakan yardımcısına bıraksak; Buğdayı, arpayı ottan sayıp, hayvancılık yapılan meralara gereksiz deyip, Ülkedeki tüm tarım arazilerini sanayi alanı olarak ilan edecek. Dünya gıda kriziyle boğuşurken, tahıl koridoru kurduk diye övünen bir iktidarın bürokratları, tarımı yok edip, Gıdada ithalat felsefesini esas almayı, Yandaş şirketlere özel endüstri bölgesi adı altında rant sağlamayı savunuyor.” diyerek sert eleştirilerini sürdürdü.
“Tek adam rejimi nedeniyle halk yorgun, ülke iflasın eşiğinde”
Tarhan "Hep ben, tek ben” diyen bir kişi nedeniyle demokrasiden uzaklaşıldı. Adalet sistemi büyük zarar gördü. Sonuçta ülkeden yatırımcılar kaçmaya başladı. Kararları tek kişinin verdiği bu rejim, Ülkenin üzerindeki en büyük yüktür. Bu sistemde ekonomi yönetimi bilim ve akıldan uzaklaştı. Liyakatsiz atamalar, yetersiz kadrolarla ülkeyi iflasın eşiğine getirdiniz. Döviz kuru ve dış ticaret açığı her gün yeni bir rekor kırıyor, Sanayicisi de vatandaşı da her gün enerjiye gelen zamları izliyor. Siz pembe tablolar çizmeye çalışıyorsunuz. Ülke gerçekleri ortada. Yolsuzluk ve yoksulluk konuşulmasın diye, Sansür yasasına evet diyorsunuz. 20 yıllık iktidarınızın sonunda 7’den 70’e çocuğundan, yaşlısına, işçisinden memuruna, esnafından, sanayicisine, öğrencisinden işsizine toplumun her kesimi yoruldu, yoksul düştü. Yolsuzluklar aldı başını gitti. Ülke tefecilerin eline düştü. Ülkeyi karanlığa gömdüğünüz, bu yalan, talan ve rant düzeninizin sonu geliyor.” dedi.