Erdoğan: "SADAT'la hiçbir alakam yok!"

Meclis

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de AKP'nin grup toplantısında konuşuyor

Erdoğan'ın açıklamaları:

19 Mayıs, milletimizin istiklal mücadelesinin önemli dönüm noktalarından biridir. 19 Mayıs, milletimizin şartların en zor olduğu dönemlerde bile dayatmalara teslim olmayıp kendi yolunu çizme iradesinin sembolüdür. Şanı, şerefi, gururu da milletimize aittir. Gazi Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere, şehitlerimizi, kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum.

Tarih büyük olunca, mücadele büyük olunca, siyasi iradenin de ona göre teşekkül etmesi gerekiyor. Cumhur İttifakı olarak önümüzdeki dönemde de eser ve hizmet siyasetiyle yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.

RİZE-ARTVİN HAVALİMANI DEV PROJELERDEN BİRİDİR

Rize - Artvin Havalimanı, 1915 Çanakkale Köprüsü gibi bu yıl hayata geçirdiğimiz dev projelerden biridir. Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev'e ve Cumhur İtifakı'nın diğer ortakları sayın Bahçeli'ye, sayın Destici'ye, tüm milletimize o heyecanı bizimle paylaştıkları için teşekkür ediyorum. İftihar verici bir eser değil mi? Dünyada deniz üzerinde 5 havalimanı var, 2'si bizim ülkemizde. Her ne kadar bazı gafiller bu havalimanına bile kulp takmaya kalkmışsa da biz açılış töreninde milletimizin heyecanını gördük. Resmi rakam olarak o gün 70 bin kişinin katıldığı böyle bir açılış bizler için ayrıca gurur verici oldu.

'2023 FİNAL DEĞİL MİLAT'

Ülkemiz, milletimiz, bizim için 2023 bir final değil büyük ve güçlü Türkiye hedefi için yeni bir milat, yeni bir başlangıç olacaktır. AK Parti'nin kazandığı her seçim böyle bir başlangıçtır. Darbecilere ve onlara maşa kullanarak cevabımızı 2018 Haziran seçimleri ile verdik. Tabi bu tablo bizim kadar bölgemiz ve ülkemiz üzerine hesapları olanların dikkatini çekmektedir. Bir süre önce bölgemizde en çok sorun yaşadığımız devletin başkanı Türkiye'de iktidar değiştirmek için beraber çalıştıkları çevreler olduğunu söylemişti. Biz bunların çalıştığı darbecilerin, terör örgütlerinin tepesine binip hareket alanını sınırladıkça alternatifleri azaldı. Hırsları boylarını aşan bir avuç kifayetsize kaldılar. Kumpasla geldikleri koltuklarını, yalanını, iftirayı siyaset diye pazarlayan, ülkenin hayrına söyledikleri tek söz olmayan karikatür tiplerin cesaret ve cüretlerinin giderek arttığını görüyoruz. İnşallah 2023'te maskelerini düşürerek, hepsini siyaset arşivinin tozlu raflarına havale edeceğiz.

"CHP'NİN BAŞINDAKİ ZAT BASKIN YAPAR GİBİ ŞİRKET ÖNÜNE GİTMİŞTİR"

Bir SADAT tantanası çıkarttılar. SADAT, TSK'dan emekli bir grup subay ve astsubayın 2012 yılında savunma alanında danışmanlık faaliyeti yürütmek üzere kurdukları bir şirkettir. Bu şirket uzun süre sömürge altında kalmış İslam ülkeleri ile ilgili çalışmalar yapıyor. Daha önce de bu şirketle ilgili kimi siyasetçilerin beyanlarına dayanarak, medyada yalan haberler çıkmıştı. 2018 yılında halen CHP İttifakı içinde yer alan bir siyasi partinin genel başkanı hanımfendi, ülkemizin çeşitli yerlerinde silahlı eğitim kampları kurulduğu iddiasını bir gazetede dile getirmişti. Soruşturma açılmış, savcılık bu iddianın yalan olduğunu belgelerle ortaya koymuştu.

CHP'nin başındaki zat SADAT'ın önüne baskın yapar gidip benzer zırvaları sıralamıştır. Bu çıkışın suflesinin nereden geldiğini, neyi amaçladığını, niçin şimdi yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Başaramayacaksınız. SADAT'ın yöneticileriyle, kendileriyle yakından uzaktan hiçbir alakam olmadığı halde bunu adeta bizim şu anda kullandığımız darbeci bir oluşum olduğunu söyleyecek kadar bu başkan terbiyesizleşiyor. Bay Kemal ne dersen ne sen sabahtan akşama yalanla yatıyor, kalkıyorsun. Hiçbir zaman senin dürüstlüğüne şahit olmadık. Bu yalanların yine tutmayacak. Siyasi ve ekonomik çelmelerle başaramadığınızı Bay Kemal gibi karikatür bir tip ile elde edemezsiniz. Biz insanlığımızı, diplomatik nezaketimizi gösterelim de varsın onlar kendi bildikleri yoldan yürüsünler.

"BAY KEMAL BİZİM O KADAR BOŞ VAKTİMİZ YOK"

SADAT tartışması bitmeden Atatürk Havalimanı'nda inşa edeceğimiz Millet Bahçesi'e binbir yalanla saldırmaya başladılar. Bu tesisin adı 12 Eylül darbesine kadar Yeşilköy Havalimanı idi. 28 Şubat'a kadar darbecilerin ihaneti, gizlemek için kullandıkları araç Atatürk maskesi olmuştur. 12 Eylül darbecilerinin başı Evren de Yeşilköy'ün ismini Atatürk yaparak aynı yolu izlemiştir. Bunların derdi Atatürk'ün ismine sahip çıkmak değil bu ismi kalkan yaparak kendi kirli gündemleridir. Samimiyetleri olsaydı PKK güdümlerindeki partiyi siyasi ortakları yapmazlardı. Kendi ülkesini yabancılara şikayet eden genel başkanlarından, belediye başkanlarından hesap sorarlardı. Dünyanın pek çok yerinde yapıldığı gibi yeni havalimanı inşa ettik. Bundan bile rahatsız oldular. Sadece kargo bölümü Atatürk Havalimanı kadar olan İstanbul Havalimanı ülkemizin kazanımlarında yer etmiştir. Atatürk Havalimanı'nın bir pisti oradaki hastaneye hizmet etmek üzere tutulmaktadır. Yeni havalimanı milletin cebinden tek kuruş para çıkmadan inşa edilmiş, milletin cebine para aktaran bir kaynak haline gelmiştir. Dünyanın en prestijli havalimanları arasına giren bu eseri itibarsızlaştırma çabaları beyhudedir. Millet bahçesine çevrecilik adına karşı çıkmaları tam bir garabettir. Dünyanın en prestijli eserlerinden biri olan bu havalimanını itibarsızlaştırmaya çalışmak beyhudedir.

Buradan sesleniyorum, Ankara, İzmir, İstanbul olmak üzere kaç tane millet bahçesi yaptınız, bize bir bunu ispatlayın. Bu zat geçmişte Atatürk Havalimanı'na yapılacak millet bahçesini öyle bir sahiplenmişti ki, telefonunu dinleyerek projeyi ondan çaldığımızı söyleyecek kadar ileri gitmişti. Bay Kemal bizim o kadar boş vaktimiz yok. İşimiz gücümüz yok Bay Kemal'i dinleyeceğiz. İşine bak ya.

Buranın yabancılara sayılacağı yalanı ile milleti galeyana getirmeye çalışıyorlar. Bana bir televizyon kanalında soruldu, ben böyle bir şey olamayacağını söylemedim. Bunlar için Amerikan, Alman, Yunan değil, Afrikalısı, Arap'ı yabancıdır.

'SIĞINMACILAR TARTIŞMASI DA KİRLİ PLANIN PARÇASIDIR'

Sığınmacılar tartışması da kirli planın parçasıdır. Halbuki parti daha bir kaç yıl önce yayınladığı raporda ülkemizin açık kapı politikasının yetersizliğinden, bu insanların sağlık, meslek gibi konularda yeterli hizmetin verilememesinden şikayet ediyor. AK Parti ülkemiz ve milletimizle birlikte bize sığınan tüm mazlumların haklarını savunmayı bir medeniyet ve tarih sorumluluğu olarak görmektedir.

'BUNLAR KUSURA BAKMASINLAR NATO'DAKİ MÜTTEFİKLERİMİZDİR'

Enflasyonun en bariz tecellisi olduğu ekonomik sıkıntılar herkesi kara kara düşündürüyor. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Ukrayna - Rusya arasında cereyan eden savaş güvenlik dengelerini tekrar ön plana çıkardı. NATO, Doğu sınırlarını güçlendirmek için çeşitli arayışlar içindedir. Ukrayna krizinin ardından bölgede sergilenen dayanışmanın seferber edilen kaynakları, biraz gözlerimiz dolarak biraz da tebessümle izliyor dersek yeridir. Biz yıllardır terörle mücadele eden bir NATO üyesi olarak bu tablo ile hiç karşılaşmadık. Müttefiklerimizden hassasiyetimizi anlamalarını, saygı göstermelerini ve destek vermelerini bekliyoruz. Teröre karşı sınırlarımızı korumak gibi hassasiyetimiz vardır. Bu hassasiyetimize hiçbir müttefikimiz beklediğimiz ölçüde saygı göstermediler. Sığınmacılar Batı ülkelerine yönelmediği sürece derdimizi paylaşan hiçbir müttefik görmedik. Bunlar kusura bakmasınlar NATO'daki müttefiklerimizdir. NATO ve AB içinde her türlü şımarıklığı sergileyen kimi ülkelere sınırsız hoşgörü gösterseler de müttefiklerimizin bu hassasiyetimizi paylaşmadıkları ortadadır. Önümüze getirilen her teklife sorgusuz sualsiz evet diyeceğimiz anlamına gelmiyor. Hem PKK/YPG terör örgütüne destek verip hem de bizden NATO üyeliği için destek istemek en hafif tabiri ile tutarsızlıktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.