Alkoç Turan Başgönül: “Bu eğitim yılı tekinsizdi, bu tablo Yusuf Tekin’in eseridir”

Eğitim-İş İstanbul 4 No’lu Şube ve Birleşik Kamu-İş İstanbul İl Başkanlığı, 2024/2025 eğitim-öğretim yılı sonunda düzenledikleri “Tekinsiz Eğitim, Tekinsiz Gelecek” sergisiyle Milli Eğitim Bakanlığı’na sert eleştiriler yöneltti. Başkan Alkoç Turan Başgönül, “Bu enkazın mimarı Yusuf Tekin’dir” dedi.Alkoç Turan Başgönül: “Bu eğitim yılı tekinsizdi, bu tablo Yusuf Tekin’in eseridir” dedi.

Birleşik Kamu-İş İstanbul İl Başkanı ve Eğitim-İş İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Alkoç Turan Başgönül, 2024/2025 eğitim-öğretim yılının sonunda düzenlenen “Tekinsiz Eğitim, Tekinsiz Gelecek” sergisinde çok sert açıklamalarda bulundu. Eğitim sisteminin derin bir çöküş yaşadığını vurgulayan Başgönül, “Bu yıl kapanan yalnızca takvim değil; umutlar, eşitlik ve çocukların geleceğiydi” ifadelerini kullandı.

“Tekinsiz” kelimesinin, Türkçede huzursuzluk ve tehdit anlamına geldiğini hatırlatan Başgönül, “Ne yazık ki bu yıl eğitim sistemimiz tam da bu kelimenin tanımı haline geldi. Tekinsiz okullarda, tekinsiz bir sistemin içinde çocuklarımızı karanlığa mahkûm ettiniz” dedi.

“Bu Tablo Bir Dönemin Tanıklığıdır”

Sergide yer alan her fotoğrafın bir tanıklık olduğunu vurgulayan Başgönül, “Bu kareler sanat değil, utancın belgeleridir. Bu sistem sizin bakanlığınızda ve AKP iktidarının 23 yıllık karanlık mirasıyla şekillendi. Eser sahibi sizsiniz Sayın Yusuf Tekin” diyerek Milli Eğitim Bakanı’nı doğrudan hedef aldı.

Sistemdeki Başlıca Sorunlar: Başgönül’ün Sözleriyle “Çocuklar tehlikeye atıldı”

“Depreme dayanıksız, temizliği yapılmayan okullarda eğitim değil, ihmal vardı. Veliler sabun bulamadı, siz temizlik personeli atamadınız. TYP ile eski hükümlüleri okullara soktunuz. Bayraklı’da yaşanan taciz, bu ihmaller zincirinin sonucu.”

“1,5 milyon çocuk sistem dışına itildi”

“Çocuklar ya tarlada ya da tarikatlarda. Açık öğretimde 327 bin, MESEM’de 500 bin çocuk var. TÜİK’e göre 869 bin çocuk işçi, 9354 kız çocuğu evlendirildi. Bunlar rakam değil, yitirilen hayatlardır.”

“Eğitim hakkı ayrıcalık haline getirildi”

“İkili eğitimle dersler kısaldı, çocuklar sabahın köründe yola düşüp akşam karanlığında eve döndü. Bu, sizin eseriniz.”

“OECD diyor ki Türkiye’de her 4 çocuktan biri aç. Ama siz bu çocuklara bir öğün yemeği bile çok gördünüz. Yerel yönetimlerin yemek desteğini bile engellediniz.”

“Laiklik çiğnendi, pedagojik cinayet işlendi”

“ÇEDES’le çocuklara cami temizlettiniz, mezar başına götürdünüz, bıçak verdiniz. Bu bir eğitim politikası değil, ideolojik saldırıdır.”

“Atatürk silindi, bilim dışlandı. Her derste dogma hâkim. Bu müfredat pedagojik değil; ideolojiktir.”

“Bütçeyi patronlara, çocuklara değil”

“Maarif Vakfı bütçesi 600 kat arttı, MEB yerinde saydı. Eğitime değil yalanlara para aktarıldı. Okullar yıkılıyor, öğretmen açığı ücretli öğretmenlerle kapatılıyor.”

“Öğretmenler açlık sınırında, atama bekleyenler işsiz”

“91 bin öğretmen açığı var, sadece 20 bin atama yapıldı. KPSS kazananlar mülakatla elendi. Öğretmenlik Meslek Kanunu torpil yasasına dönüştü.”

“Deprem bölgesinde eğitim hâlâ konteynerde”

“6 Şubat’tan bu yana geçen sürede hala yüz binlerce öğrenci konteynerde, birleştirilmiş sınıfta eğitim görüyor.”

“Bu Geleceksizlik Tesadüf Değil, Dayatma”

Başgönül, 12 yıllık zorunlu eğitimin hedef alındığını belirterek, “3+1, 2+2 gibi modellerle özellikle kız çocukları eğitimden koparılmak, yoksul çocuklar işgücüne itaatkâr bireyler olarak sokulmak isteniyor. Bu planlı bir geleceksizlik dayatmasıdır” dedi.

“Eğitim-İş’in Aydınlık Mücadelesi Sürecek”

Serginin sonunda konuşan Alkoç Turan Başgönül, mücadele çağrısını şu sözlerle yaptı:

Bu ülkenin çocukları korkuyla değil umutla büyümeyi hak ediyor. Açlıkla değil refahla, hurafeyle değil bilimle büyümeyi hak ediyor. Bu karanlık sizin olabilir ama bu ülkenin geleceği size bırakılmayacak!”