Eğitim Alanı Depoya Dönüştü: Gazeteci Ozan Balık’tan Kamu Vicdanına Seslenen Yanıt

“Boş bir araziydi, ihale ile aldım” diyerek söz konusu kullanımın yasal olduğunu savunan Çetin’e, gazetemiz muhabiri ve araştırmacı gazeteci Ozan Balık, belgelerle gündeme getirdiği haberin ardından köşe yazısıyla yanıt verdi.

“Bu Sadece Bir Parsel Değil, Bir Neslin Geleceğidir”

Gazeteci Balık, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

“Bu meseleye yalnızca bir ihale ya da arsa tartışması olarak bakılamaz. Çünkü bu parsel, Antalya’da çocuklarımızın sıralarda dip dibe oturduğu, öğretmenlerin atama beklediği, kamu kaynaklarının özel çıkarlara teslim edildiği büyük bir tablonun parçasıdır.”

“Yasal Olabilir Ama Meşru Değil”

Çetin’in “Her şey yasal” yönündeki savunmasını eleştiren Balık, kamu vicdanındaki sorgulamanın hukuktan öteye geçtiğini belirtti:

“Sayın Çetin, 5.105 metrekarelik bu alan sizin deyiminizle bir tarla değil, eğitim hizmeti için ayrılmış bir kamusal alandır. Yasallık her zaman meşruiyet anlamına gelmez. Bu, sadece bir ihale değil, bir etik ve vicdan meselesidir.”

“Kamusal Güç, Kamusal Fayda İçindir”

Siyasi yetkinin özel değil, kamusal yarar için kullanılması gerektiğini vurgulayan Balık, şöyle devam etti:

“Siyaset, kamu yararını önceleyen bir sorumluluktur. ‘İhaleyi aldım, iş bitti’ yaklaşımı, kamu vicdanında karşılık bulmaz. Bu mesele bir seramik deposu değil, bir neslin eğitim hakkına yapılan müdahaledir.”

“Teşekkür Etmek Boynumuzun Borcu”

Balık, konuyu TBMM gündemine taşıyan ve kamu yararı adına mücadele eden isimlere de teşekkür etti:

“Bu konuyu Meclis’e taşıyan CHP Antalya Milletvekilleri Aliye Coşar ve Mustafa Erdem’e, ayrıca mahalle halkının ve eğitim gönüllülerinin sesi olan CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Can Okan Kıran’a teşekkür ediyorum. Bu mücadele, yalnızca bir arsa için değil; atanamayan öğretmenler, kalabalık sınıflarda öğrenim gören çocuklar ve mahalle halkı için veriliyor.”

“Hiçbir Arazi Boş Değildir”

Yazısını çarpıcı bir değerlendirmeyle bitiren Balık, kamu alanlarının özel kullanıma açılmasının eğitim sistemine büyük zarar verdiğini vurguladı:

“Eğer bu ülkede gerçekten çocuklarımızı düşünüyorsak, hiçbir arazi ‘boş’ değildir. Planlamayla her yer bir okul bahçesine, kütüphaneye, oyun alanına dönüşebilir. Ama biz rantı önceledikçe, çocuklar dışarda, seramikler rafta yer bulacak.”