CHP'li Toprak: "Bakan Tekin’in bu yasa teklifini TBMM’ye dayatması kabul edilemez”

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu yayınladı.

İstanbul 14.07.2024, 13:20
CHP'li Toprak: "Bakan Tekin’in bu yasa teklifini TBMM’ye dayatması kabul edilemez”

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “Sanki iktidar değişmiş gibi kendisinden önceki bakanın iki yıl önce çıkarttığı yasayı çöpe atan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmen sendikalarını, meslek örgütlerini, uzman akademisyenleri dışlayan, öneri ve taleplerini reddeden bir yaklaşımla bu yasa teklifini TBMM’ye dayatması kabul edilemez. İktidarın yapboza çevirdiği ilk ve orta öğretim kurumlarındaki yakıcı sorunları, öğretmenlik mesleğinin nitelik ve saygınlığını dikkate almadan hazırlanan bu teklifin tek hedefi, iktidara biat edecek öğretmen kadroları oluşturmaktır” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu yayınladı. Toprak’ın değerlendirmeleri şöyle:

“ABD Başkanı Joe Biden ile 9 Mayıs’ta Beyaz Saray’da bir araya geleceği açıklanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu randevusu, daha sonra Washington’daki NATO 75’inci Liderler Zirvesi’ne ertelendi. Geçen hafta yapılan zirvede, Biden’ın zirveye katılan liderler onuruna verdiği yemek ve 32 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarıyla aile fotoğrafı çekimi dışında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ikili görüşme gerçekleşmedi. Sonuç bildirisinde, dünyanın dört bir yanındaki sorunlardan, savaş ihtimallerinden, tehditlerden söz edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin ve Gazze’nin bildiriye girmesini sağlayamadı. Ankara’daki basın toplantısında, NATO’nun Ukrayna’daki savaşa taraf ve dahil olmaması gerektiğini, bunu zirvede dile getirerek tüm liderlere söyleyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı, NATO’nun Ukrayna savaşına doğrudan dahil olması, Almanya’da özel karargâh ve birlik kurulmasını içeren karara da imza attı.

"NATO’nun yıllık rutin toplantısına ev sahipliği yapmaktan ‘diplomatik başarı’ öyküsü çıkartmak...''

Yine zirve sonrası düzenlediği basın toplantısında, Filistin ve Gazze’de kapsamlı ve sürdürülebilir barış tesis edilmeden İsrail’in NATO ile ortaklık ilişkini sürdürmesi ve iş birliği mekanizmalarına katılmasının mümkün olmadığını, buna onay vermeyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı, 2012 yılında İsrail-NATO iş birliği mekanizmalarına onay vererek İsrail’e bu yolu açanın, kendisinin başında olduğu AKP iktidarı olduğunu söylemedi. Cumhurbaşkanının NATO zirvesine beş adet VIP uçak ve devlet kesesinden yüzlerce kişilik katılım yanında, Washington caddelerindeki zırhlı araç konvoylarıyla gündeme gelmesi, halktan tasarruf isteyen iktidarın israf tercihini yansıtmaktadır. 2026’daki NATO zirvesinin Türkiye’de yapılması kararını ‘Cumhurbaşkanının zirvedeki başarısı’ olarak sunan iktidar medyası, 2025 zirvesinin Hollanda’da yapılacağından söz etmiyor. NATO’nun yıllık rutin toplantısına ev sahipliği yapmaktan ‘diplomatik başarı’ öyküsü çıkartmak, Türkiye’nin hiçbir tezi için somut sonuç elde edemediği zirvedeki başarısızlığı gizleme çabasından başka bir şey değildir.

"Türkiye önümüzdeki beş yıllık dönemde bireysel servet artış hızında ikinci ülke olacak”

Union Bank of Switzerland’ın (UBS) 2024 Küresel Servet Raporu, 2002’den bu yana AKP hükümetleri ve tek adam rejiminin 22 yıla varan iktidar sürecindeki ekonomi politikalarının iktidar zenginleri yarattığını, kamu bankalarının kredi olanaklarının kullanımıyla çok büyük ulusal servetlerin, çok küçük bir kesime akıtıldığını gözler önüne seriyor. Ülke nüfusunun yüzde 80’i (68 milyon 800 bin kişi) açlık ve sefalet sınırında yaşam mücadelesi verirken tepe noktadaki yüzde 20’lik kesim (17 milyon 200 bin kişi) ABD, Avrupa, Japon vb. zengin ülkelerin dolar milyarderlerini bile geride bırakıp kıskandıracak bir servetle yaşam sürüyor. Türkiye, 2023 yılında yüzde 157 olan bireysel servet artış hızında dünyada ilk sırada yer alırken önümüzdeki beş yıllık dönemde ise yüzde 43 bireysel servet artış hızıyla Tayvan’ın ardından ikinci sırada yer alacak.

"Adaletsizliği derinleştiren iktidar, orta direği yok ettiğini görmezden geliyor”

Tayvan’da yatırım, üretim ve teknoloji üzerinden elde edilen kazançlarla dolar milyarderlerinin sayısı artarken Türkiye’de tam tersine devlet ve kamu kaynaklarından, kamu ihalelerinden, Kur Korumalı Mevduat (KKM) üzerinden aktarılan faiz ve kur farkları, vergisiz kazançlar, trilyonluk vergi muafiyetleri vb. servetler katlanıyor, milyarderler artıyor. Hukuk, adalet, özgürlüklerde alt sıralara inen; rüşvet, yolsuzluk ve kara parada yükselen Türkiye’nin 2023’te bireysel servet artışındaki birinci olması derin bir çelişkidir. Bir avuç servet sahibinin çıkarlarını korumak uğruna refah ve gelir paylaşımındaki adaletsizliği derinleştirip, kökleştiren politikaları uygulamakta sakınca görmeyen iktidar, orta direği yok ettiğini ve sosyal patlamalara zemin hazırladığını görmezlikten geliyor.

"İktidara biat edecek öğretmen kadroları oluşturmak istiyorlar''

2022’de eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in tüm tepki, eleştiri ve çağrılara rağmen iktidar çoğunluğuyla yasalaştırdığı Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun daha uygulamada iki yılını doldurmadan tamamıyla değiştirilmek istenmesi yaklaşık 1 milyon öğretmeni ağır mağduriyetlerle karşı karşıya bırakacaktır. Sanki iktidar değişmiş gibi kendisinden önceki bakanın iki yıl önce çıkarttığı yasayı çöpe atan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğretmen sendikalarını, meslek örgütlerini, uzman akademisyenleri dışlayan, öneri ve taleplerini reddeden bir yaklaşımla bu yasa teklifini TBMM’ye dayatması kabul edilemez. İktidarın yapboza çevirdiği ilk ve orta öğretim kurumlarındaki yakıcı sorunları, öğretmenlik mesleğinin nitelik ve saygınlığını dikkate almadan hazırlanan bu teklifin tek hedefi, iktidara biat edecek öğretmen kadroları oluşturmaktır.

"39 maddelik bir düzenlemeyle eğitim-öğretim sistemine ve öğretmenlere siyasi ince ayar veriliyor”

39 maddelik bir düzenlemeyle eğitim-öğretim sistemine ve öğretmenlere siyasi ince ayar veriliyor. Getirilen baraj, eleme, sınav ve mülakat sistemiyle partili öğretmen kadrolaşmasına kapı açılıyor. Öğretmenlerin ücret, özlük hakları vb. sorunlarına yönelik hiçbir düzenlemenin olmadığı teklifte, genç öğretmenlerin sömürülmesine zemin yaratan ücretli öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması, kadrolu öğretmenlerle aradaki farkların giderilmesi yer almıyor. Mevcut sorunların ve bunların çözümünü içermeyen bu kanun; eğitim-öğretim sistemini, okulları, öğretmenleri partizanlaştırma amaçlı siyasi bir projedir.

"20 milyonu aşan memur, sözleşmeli personel ve emeklinin maaş zammı aşağı çekildi”

TÜİK’in 2022 Nisan ayından bu yana kamuoyundan gizlediği madde fiyatları listesinin açığa çıkması milyonlarca memur, emekli, asgari ücretlinin yanında iş dünyasının da sanal enflasyon hesaplarıyla nasıl yanıltıldığını sergiledi. İşveren örgütleri ve başkanları yıllardır ilk kez TÜİK verilerinin güvenilmezliğine büyük tepki gösterdi. TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya elektrik, akaryakıt ve kamu zamlarıyla ÖTV artışları temmuza ertelendiği için haziranda enflasyonun düşük çıktığını itiraf etti. Dolayısıyla iktidar-ekonomi yönetimi ve TÜİK’in ‘zamları ötele, enflasyonu düşük göster, düşük zam ver’ operasyonuyla 20 milyonu aşan memur, sözleşmeli personel ve emeklinin maaş zammı aşağı çekildi.

"TÜİK’e, Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı dışında kimse inanmıyor”

İstanbul Sanayi Odası Başkanı (İSO) Başkanı TÜİK’in kamuoyundan gizlediği madde fiyatlarına göre hesapladığı enflasyonun gerçekte çok daha yüksek olduğunu dile getirerek şirket kârlarının enflasyon sebebi gösterilmesinin sanayiciye haksızlık olduğunu ifade etti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da şirket karlarını hedef göstermenin kabul edilemeyeceğini, ‘kara listeler’ oluşturularak şirketlerin baskı altına alınıp batırıldığını savundu. Bugüne kadar ücretli kesimlerin gelir artışlarını düşük enflasyon hesabıyla engelleyen TÜİK’e suskun kalan iş dünyası, şimdi resmi enflasyonun 2-3 katına ulaşan şirket karlarının enflasyon sebebi sayılmasına karşı çıkıyor. Kamu ve özel sektörün tüm hesaplarında esas aldığı resmi verileri üreten TÜİK’e, Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı dışında kimse inanmıyor.”

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Trabzonspor 15 34
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 15 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 15 19
9. Başakşehir FK 15 17
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 15 16
12. Çaykur Rizespor 15 15
13. Gençlerbirliği 15 14
14. Kasımpaşa 15 14
15. Antalyaspor 14 14
16. Eyüpspor 15 13
17. Kayserispor 15 13
18. Fatih Karagümrük 15 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Amed SK 16 32
3. Esenler Erokspor 16 31
4. Bodrum FK 15 30
5. Iğdır FK 16 28
6. Erzurumspor FK 16 26
7. Çorum FK 15 25
8. Serik Belediyespor 16 25
9. Boluspor 16 23
10. Bandırmaspor 15 23
11. Keçiörengücü 16 21
12. Van Spor FK 16 21
13. Sivasspor 16 20
14. Sakaryaspor 16 19
15. İstanbulspor 16 18
16. Manisa FK 16 16
17. Ümraniyespor 16 15
18. Sarıyer 15 14
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 16 2
Takımlar O P
1. Arsenal 15 33
2. Manchester City 15 31
3. Aston Villa 15 30
4. Crystal Palace 15 26
5. Chelsea 15 25
6. Everton 15 24
7. Brighton & Hove Albion 15 23
8. Sunderland 15 23
9. Liverpool 15 23
10. Tottenham 15 22
11. Newcastle United 15 22
12. Manchester United 14 22
13. Bournemouth 15 20
14. Brentford 15 19
15. Fulham 15 17
16. Leeds United 15 15
17. Nottingham Forest 15 15
18. West Ham United 15 13
19. Burnley 15 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 16 40
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 16 31
5. Espanyol 15 27
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 16 23
8. Getafe 15 20
9. Elche 15 19
10. Deportivo Alaves 15 18
11. Rayo Vallecano 15 17
12. Sevilla 15 17
13. Real Sociedad 15 16
14. Celta Vigo 14 16
15. Valencia 15 15
16. Mallorca 15 14
17. Osasuna 14 12
18. Girona 15 12
19. Real Oviedo 15 10
20. Levante 14 9