2023-02-04 10:37:04

Çekin ellerinizi Yörük kültüründen

Mehmet Talay

04 Şubat 2023, 10:37

Arkadaşlar, gidip Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”

Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözleri uzunca yıllar, hatta son 5 yıla kadar çok hatırlanmadı ya da çokça gündeme alınmadı.

Ne zaman ki birileri çıkıp “biz Yörüğüz, Türk elleri bizden sorulur” dedi, işte o zaman siyasilerin aklına Ege ve Akdeniz’in dağlık kısımlarında yaşayan Yörükler geldi.

Özellikle bir yerlere aday olan siyasiler şeceresini karıştırarak sülalesinde yörük izleri arar oldular.

Bunu fırsat bilen kimi siyaset esnafı da esen rüzgarı torbasına doldurmak için yanına aldığı birkaç yörükle(!) yörük örgütlenmesine gittiler.

Ve Antalya’da son yıllara gelene kadar bir tek “Sayın Abdullah Duman’ın” yörük kültürünü, geleneklerini, tarihsel sürecini araştırmak için kurduğu Yörük Dermeği ile yine yörük kökenli olan “Tahtacılar Derneği” varken, birden mantar gibi yörük dernekleri bitmeye başladı.

Olay bir kültürün araştırılması, gelenklerini, yaşam biçmini yaşatma sürecinden çıktı ve siyasi arenanın malzemesi haline geldi ve toplumsal ilgi bir anda yükseldi.

Hemen her siyasi hareket (buna CHP’de dahil) kendi yörük derneğini kurdu ya da kurulu olanlardan birisinin yönetimini ele geçirdi.

80 bin nüfuslu Döşemealtı’nda bile 2 yörük derneği kuruldu.

Ve peşinden Yörük çalıştayları, Yörük festivalleri, Yörük buluşmaları, Dünya Yörükleri Birliği adı altında yerel ve bölgesel etkinlikler peş peşe sıralandı.

Bir eşek, iki deve bulanlar meydanlara koşup boynundaki rengarenk eşarpla sembolik Yörük göçü ritüeli gerçekleştirdiler.

Ve gerçek anlamda bu toprakların en kadim kültürlerinden biri olan “Yörük kültürünün ırzına geçtiler

Yörükler, göçebe Türkmendir.

Anadolu’nun Türkleşmesinde konar-göçer olduklarından çok önemli görevleri yerine getirmişlerdir.

Temel özellikleri, yüksek yaylalarda yaşarlar ve temel geçim kaynakları hayvancılıktır.

Ancak kentleşme sürecinin özellikle 1970’li yıllardan itibaren hızlanması sonucu konar-göçer Türkmen Yörükleri artık hatıralarda kalmıştır.

Bugün Atatürk’ün sözünü ettiği Toroslarda ne yörük çadırı kalmıştır, ne de tüten bir baca…

Yörüklerin hepsi yerleşik hayata geçmişlerdir.

Bunun sonucunda tarihten getirdikleri konar-göçer kültürün bir tek izi bile kalmamıştır.

Peki hal böyleyken neden mantar gibi Yörük Dernekleri türemeye başlamıştır?

Ve neden atadan, dededen yörük olanlar, şimdilerde bu kültürün izini bile taşımadığı halde ortaya çıkıp “bizlerde Yörüğüz” demeye başlamışlardır.

Bunun tek açıklaması “Yörük-Türkmen kültürünün siyasi malzeme haline getirilmesi, bu kültürün istismar edilmesidir

Umarın ki bu istismarlar ırkçılığa varan bir tırmanış göstermez…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.