2022-10-01 11:08:15

Demokrat Olmak…

Tevfik Kızgınkaya

01 Ekim 2022, 11:08

“Sırf daha iyi arabaya binmek, sırf daha yeni telefon alabilmek, sırf daha çok konsere gidebilmek gibi süfli (adi, aşağılık, bayağı) heveslerle ellerin yani başka ülkelerin, başka toplumların kapısına varanlara acıyarak bakıyorum.”

Bu sözlerin sahibi kim?

İktidar partisi AKP’nin genel başkanı.

Başka ne görevi var?

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı.

Cumhurbaşkanın görev, yetki ve sorumlulukları nelerdir?

Anayasa Madde 104- “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder…”

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra göreve başlarken de Anayasa md. 103’e göre TBMM’de namusu ve şerefi üstüne yemin eder.

“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

Şimdi bütün bu gerçekler temelinde bu sözlere bakalım.

  1. Cumhurbaşkanı sadece kendisini seçenleri, partisinin üyelerini ve kendisini destekleyenleri değil Milleti yani Milleti oluşturan tüm yurttaşların birliğini temsil eder.
  2. Milleti oluşturan tüm yurttaşlar arasında ayrım yapamaz, dayanışma duygusunu yıkamaz, toplum içinde karşıtlık yaratamaz, cepheler oluşturamaz.
  3. Ettiği yeminle, ayrım yapmaksızın Milletin yani Milleti oluşturan tüm yurttaşların egemenlik haklarını kayıtsız şartsız korur.
  4. Ettiği yeminle ayrım yapmaksızın tüm yurttaşların huzuru ve refahı ile insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması için çalışır.
  5. Görev ve yetkileri içinde hiçbir yurttaşa kötü söz söyleme, hakaret etme ve toplum karşısında küçük düşürme yetkisi ve hakkı yoktur.

20 yıldır tek başına yönettiği ülkemizde geleceğine güven duymadığı için başka ülkelere giden yurttaşlarımıza hakaret etmek yerine, neden kendi ülkesini terk etmek zorunda kaldıklarının oturulup düşünülmesi gerekir.

Cumhurbaşkanı, demokrasinin temel kurumlarından olan seçimle bu makama seçilmiştir. Ancak demokrasinin varlığı sadece seçimle sınırlı değildir.

Siyasi ve toplumsal muhalefeti ve yurttaşların demokratik haklarını yok sayan anlayış demokrat da değildir.

*

Cumhuriyet tarihimiz sürecinde birçok defa demokrasinin varlığı ile iktidar olan ancak demokrasiyi ve hukuku yok sayan böylesi yönetim anlayışlarını yaşadık.

  • CHP, demokrasinin gereği aldığı kararla 1945’te çok partili siyasal yaşama geçildi ve 1950’de yapılan seçimler sonucu iktidar olan Demokrat Parti'ye iktidarı teslim etti. DP döneminde hak ve özgürlükler yok sayıldı, demokrasiye aykırı olarak inanç siyasallaştırıldı ve bugün RTE-AKP iktidarının siyasi zemini yaratıldı. Sonuçta demokrasimiz yara aldı.
  • 1998 yılında okuduğu şiir nedeniyle hapse mahkum olan RTE parti kurucusu olma ve milletvekili seçilme haklarını yitirmişti. “Seçimlerde birinci olan partinin genel başkanı demokrasinin gereği siyasi yasaklı olmamalı, milletvekili seçilebilmeli ve başbakan olabilmeli” diyen CHP’nin desteği ile yapılan yasa değişikliği sonucu RTE milletvekili seçildi, başbakan oldu ve 20 yıllık iktidarının yolu açıldı.

*

Ve bugün demokrasi adına iktidar olması sağlanan ancak;

  • Kendisine siyaset yapma, önce başbakan sonra da Cumhurbaşkanı olma hakkını sağlayan CHP’yi karalamak ve kötülemek temelinde siyaset yapan,
  • 15 Haziran 2015 seçim sonuçlarını içine sindiremeyerek hükümet kurulmasını engelleyen ve 1 Kasım’da seçimlerin tekrarlanması kararını alan, bu süreçte yaratılan korku iklimiyle de seçimleri kazanan,
  • Siyasi rakip olarak gördüğü parti genel başkanlarının, parti yöneticilerinin, milletvekillerinin, iktidarına muhalif olan gazetecilerin ve aydınların tutuklu olarak yargılanmasını isteyen,
  • 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sonuçlarını kabullenmeyerek seçimi tekrarlatan,
  • Kaybettiği Belediye Başkanlıklarında seçilen Belediye Başkanlarını görevden alarak yerlerine kendi iktidarına bağlı kişileri kayyum olarak atayan,
  • Demokrasinin gereği yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini yok sayan, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkını Anayasa’ya aykırı olarak yasaklayan,
  • İktidarına ve uygulamalarına karşı olanları demokrasi düşmanı ilan eden, sadece kendi iktidarı için demokrasi isteyen…

RTE-AKP iktidarı tarafından yönetiliyoruz ve sonuçta bugün demokrasiyi arıyoruz.

*

2018 Anayasa referandumu ile Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve aynı zamanda parti genel başkanı olabilmesi kabul edildi ve devleti tek başına yönetme yetkisi verildi.

Anayasa değişikliğini getiren, RTE-AKP.

Anayasa değişikliklerini yazan, RTE-AKP.

Anayasanın 101’inci maddesini “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” şeklinde yazan RTE-AKP.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletiyse ve demokrasi ile yönetiliyorsa;

RTE-AKP, 2023 seçimlerine giderken kendi yazdığı Anayasa değişikliklerine uymak zorundadır.

Cumhurbaşkanı seçim kanununa konulan “…Ancak Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir” maddesi kullanılmak istenebilir.

Tüm yasama dönemlerinde yasa teklifi ve değişiklik önerileri reddedilen siyasi muhalefetin böylesi bir isteğe “demokrasinin gereği” diyerek destek vereceğini düşünmek bile yanlıştır.

  • Bu seçim son seçim olabilir,
  • Bu seçimde her türlü hile ve oyun yapılabilir,
  • Seçimleri iptal edebilirler,
  • Savaş koşulları yaratılarak seçimler yapılmayabilir…

Ve benzeri endişelerin ve beklentilerin kamuoyunda dile getirilmesi bile gerçeği görmek için yeterlidir.

Anayasa ve yasalar herkes için vardır ve herkes yasalar karşısında eşittir.

Yasaları bir kişi için yok saymak ya da değiştirmekle demokrasi var olmaz, demokrat da olunamaz.

Kaldı ki, Cumhurbaşkanlığına aday olma koşullarına sahip olup olmadığı kamuoyunda hala tartışmalı olan RTE’nin Anayasa’nın yok sayılarak aday olmasını kabullenmenin ve savunmanın demokrasiyle ve hukuk devletiyle ne ölçüde bağdaştığını siyasi muhalefetin iyi düşünmesi gerekmektedir.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandıracağız” sözü bugün ülkemizde demokrasinin olmadığının da bir ifadesidir.

Siyasi ve toplumsal muhalefeti yok sayan yönetim biçimi demokrasi değildir.

Demokrasi adına demokrasinin yok edilmesine destek olmak ya da göz yummak da demokratlık değildir.

Yorumlar (1)

Mustafa Bayraktar 2 Yıl Önce

Sn. Kılıçdaroğlu şaibeli geldiği CHP genel başkanlığından beri bu ucube yönetimin gizli destekçisi olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Rte her sıkıştığında yaptığı gündem değiştirme salvolarına balıklama atlayarak rte nin halk tarafından eleştirilmesi unutturulmaya çalışılmıştır. CHP sağ düşünce ile bütünleşmez. Menfaatı zedelenen çığırtkanların ülke sevdası değil çıkar kavgası vardır. CHP acilen fabrika ayarlarına dönmeli, ilkelerine ihanetten vazgeçmelidir. Yazdıklarınıza teşekkür. Milyonların sessiz çığlıklarına tercüman oluyorsunuz. Emperyal sistemin kuklası ılımlı İslamın robotu ılimlı sol olmamalı. Saygılar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.