2022-09-24 13:16:47

Kılıçdaroğlu'nun Resti

Tevfik Kızgınkaya

24 Eylül 2022, 13:16

Ülkemizde herkesin gündemi farklı.

Halkın gündemi geçim derdi ve yoksulluk,

İktidarın gündemi dünya liderleri ile ilişkilerini gündeme taşıyarak,

Halkta yarattığı yokluğu ve yoksulluğu unutturmak,

Yitirdiği desteği yeniden kazanmak.

Bir de Millet ittifakını adayını açıklamaya zorlamak.

Siyasi muhalefetin gündemi de seçimler.

Halkın içinde olmaya, özellikle gençlerle iletişim kurmaya çalışıyorlar.

*

Seçimlerin önemli bir fırsat olduğu,

Bu fırsatın doğru değerlendirilmesi ve neler olması gerektiğini,

Önceki yazıdan bu haftaya bırakmıştım ki,

Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’de yaptığı konuşmayla,

Konuyu hem ülkenin hem de partinin gündemine koydu.

“İnandığım yolda yürümekte kararlıyım,

Benimle misiniz, benimle olduğunuzu bilmek, hissetmek istiyorum.

Sırtımı size yaslamak istiyorum.”

Bu sözlerden algılanan;

  1. Kararlılık,
  2. Yalnızlık.

*

Bir yanda,

2018’de oluşturduğu bugün 6 partiye çıkarttığı

Millet ittifakını bir arada tutmaya ve ortak politikalar oluşturmaya çalışan,

Öte yanda,

Her gün başka bir ilde ya da ilçede,

Toplumun farklı kesimleriyle buluşan Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki,

Sabahtan akşama kadar koşuyorum ama…

Bir yanda,

Kurduğum masadaki partilerin bazı yetkilileri,

Belediye başkanlarımız üzerinden adaylık tartışması yaratıyor,

Öte yanda,

Partimi bir bütün olarak yanımda görmüyorum.

Bütün bunların yanı sıra,

Kamuoyu yoklamalarına yansıyan,

Halkta Kılıçdaroğlu’na artan destek.

Bu kadar çok cephede koşan Kılıçdaroğlu,

Sonunda isyan etti ve

Arkamdan iş çevirmeyin ya yanımda olun ya da bırakın gidin, restini çekti.

*

Kılıçdaroğlu üzerinden yaratılan tartışmaların özünde,

Ne kişisel bir sorunu ya da kusuru,

Ne de yasa dışı bir olay var.

RTE-AKP’nin yaptığı da kimlik üzerinden karalama siyaseti.

Siyasetin kimlikler üzerinden yapılmasının çarpıklığı…

Şimdi eğri oturalım, doğru konuşalım.

Kemal Kılıçdaroğlu,

SSK genel müdürlüğüne kadar devlet kadrolarında yükselebiliyorsa,

Siyasette CHP’nin genel başkanı olabiliyorsa,

12 yıl içinde parti örgütü tarafından genel başkanlığa seçilebiliyorsa,

Neden Cumhurbaşkanlığına aday olamasın?

Ve neden seçilemesin?

*

Asıl görülmesi gereken,

Kimlerin, neden CHP içindeki isimler üzerinden adaylık tartışması yarattığıdır.

İktidarı yitirme telaşı içindeki RTE-AKP’nin,

Millet ittifakının dağılması ve CHP içinde farklı seslerin çıkması için gösterdiği çabayı görmemek,

RTE-AKP’nin değirmenine su taşımak demektir.

*

CHP’nin ve ülkenin geleceği yerine,

Kişisel gelecekleri için Kılıçdaroğlu’nun yanındaymış gibi görünenler,

Bu çıkışın sonrasında “yanındayız” mesajları yağdıracaklardır.

Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiği yalnızlığının nedeni de bu kişilerdir.

Kemal Kılıçdaroğlu yalnızlık duymak istemiyorsa,

Sırtını yaslayacağı güç bellidir;

CHP örgütü ve üyeleri,

Bir de toplumsal muhalefet.

*

Her seçimde olduğu gibi,

Bu seçimlerde de sokak sokak, ev ev dolaşacak olan,

Caddeleri, meydanları süsleyecek olan,

Meydanları dolduracak olan,

Seçim sandıklarının başında oylara sahip çıkacak olan,

CHP üyeleridir, CHP örgütüdür.

Eksik olan,

CHP üyesinin seçme ve seçilme hakkını kullanamamasıdır.

Parti içi demokrasinin gerçek anlamda uygulanmamasıdır.

*

Kılıçdaroğlu 6 kurultayda kendisini genel başkanlığa seçen CHP örgütüne güvenirse,

CHP üyeleri adaylarını ön seçimle kendileri seçerse,

Her bir üyenin en az kendisi kadar koşacağına,

Ve sırtında büyük bir desteğin var olduğunu hissedeceğine,

Hissetmekten öte göreceğine inanmalıdır.

Halk, örgütünün güvendiği lidere ve adaya daha çok güven duyacaktır.

*

Ülkemizin ve Ulusumuzun geleceği açısından seçimlerin sonucu önemlidir

Ve seçimi Millet ittifakının adayı kazanacaktır.

Ancak seçimlerin sonucu kadar,

İktidarda kalıcı olabilmek daha da bir önemlidir.

Seçim sonrası sürecin sorunlarla dolu çok zorlu olacağı görünen bir gerçektir.

Asıl büyük desteğe seçim sonrası süreçte gereksinim duyulacaktır.

Bu sömürü düzeninin mağduru Halkın mağduriyeti arttıkça,

Seçim sonrası sorunlarının çözülmesi için

Halkın beklentisi artmakta, sabır süresi kısalmaktadır.

Neyin, ne zaman ve nasıl yapılacağının ortaya konması,

Parti üyelerinin bu sürece olan güveni ve desteği,

Kamuoyunun ve Halkın da güven ve desteği için gereklidir.

Seçim sonrası siyasi iktidarın ve ülkemizin geleceği açısından da önemlidir.

Yorumlar (8)

Baki Okutan 2 Yıl Önce

Hocam kaleminize sağlık, olayları güzel analiz etmişsiniz ama CHP delege ve üye kalitesi hakkında yeterince tanıma imkanı bulamadığınızı zannediyorum. Ön seçim diyosunuzda, kiminle ön seçim, gerçekten üye ve delegeleri tanıyan art niyetli değilse ön seçim demez.

Muammer Soykan. 2 Yıl Önce

Tevfik hocam çok güzel bir yazı.Kaleminize sağlık.önseçim de güzel.Ancak,tüm üyerin katılımıyla yapılacak bir öndeçimde seçilecek ve mahhalle delegelerinden başlayacak süreç çok önemli.toprağa atılan bir tohum gibi büyür ve güzel meyveler verir.Bizde böyle olmuyor.delege ağalarının evinde yazılan ve adına seçim denilen bir sistemle her seferinde kendilerine biat edecek delegeler belirleniyor.Arkası da aynı böyle devam ediyor.İl ve kurultay delegeleri de bu tip oyunlarla belirleniyor.Burada halkın iradesi varmı tabii ki yok.Delege ağalarının iradesi var.Bu tip önseçimden se liyakata dayalı merkez yoklaması,yani partiye her kademede hizmet etmiş kişilerin yönetim kadrolarına getirilmesi,üye bazında yapılmayan ön seçimden daha uygun oluyor.Sevgiler.

Nermin Küçükceylan 2 Yıl Önce

Güzel, doğru belirlemeler. Elinize sağlık.

Naki Kolak 2 Yıl Önce

Çok güzel yazmışsın Tevfik.Bence CHP genel başkanı doğal adaydır diğer partilerin genel başkanlarıda tabi…Ancak Erdoğan alevi konusunu ciddi ciddi irdeleyecektir.Hoş buna karşın çnlemlerini alacaklardır diye düşünüyorum…

Mehmet Ali Kankotan 2 Yıl Önce

Siyasal denetimlerde süzülmüş özlü bir anlatım Değerli yoldaşımın konuya ilişkin tüm tespitlerine katıldım.

Mehmet Ali Kankotan 2 Yıl Önce

Deneyim, "denetim" olarak çıkmış; düzeltirim

Ahmet İnan 2 Yıl Önce

Tevfik bey; kaleminize,elinize,yüreğinize sağlık.CHP ülkemizin her köşesinde doğru kişilerle kadrolarını güçlendirse,gençlerin önünü açsa, önseçimleri üyeleriyle yapsa, parti içinde demokrasiyi güçlendirse hiç tereddütsüz seçim kazanır ve sonuçta ülkemiz kazanır. CHP 'de bu gücün ve potansiyelin olduğuna yürekten inanıyorum.

Mustafa Bayraktar 2 Yıl Önce

Sn. Kılıçdaroğlu yalnızlığını kendisi yaratıyor. Parti üyeleri ve gerçek partililer yerine, partiyi bir çıkar görenlere yaranmak için yönetim oluşturursa elbette saygınlığı da güveni de kaybeder. Ayrıca, parti içinde demokrasi ve özgürlüğü uygulayamayanlar ülkeye adaleti ve barışı getiremezler. Elbette ülke severlerin hepsi yanındadır. Ancak Ekmelettin olayı gibi bir dayatma ile gelirse kimse kusura bakmasın. "ev yanarsa fareler de yanar"

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.