2025-06-05 15:06:16

AKP ANTALYA BAŞKANI ALİ ÇETİN İTİRAF ETTİ

Ozan Balık

05 Haziran 2025, 15:06

Bir Parsel Meselesi Değil, Bir Neslin Geleceği

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde “ilkokul alanı” olarak planlanmış bir vakıf arazisinin 2019’dan bu yana bir seramik deposu olarak kullanıldığını öğrendiğimizde, meseleye yalnızca bir ihale meselesi ya da arsa tartışması olarak bakmak mümkün değildi. Çünkü bu, çocuklarımızın sıralarda dip dibe oturduğu, öğretmenlerin atanmadığı ve kamu kaynaklarının özel çıkarlara teslim edildiği daha büyük bir resmin küçük ama çok şey anlatan bir parçasıydı.

AKP Antalya İl Başkanı Ali Çetin, kamuoyundaki tepkilere karşı yaptığı açıklamada, “bom boş bir arazi aldım”, “yasal ihale ile aldım”, “okul yeri diye duygulara hitap ediyorlar” diyerek kendini savunuyor. Ancak unuttuğu çok temel bir gerçek var: Yasallık, her zaman meşruiyet doğurmaz.

Sayın Çetin, siz 5.105 metrekarelik bir arazinin imar planlarında “eğitim alanı” olarak belirlendiğini bilmiyor olamazsınız. Burası sizin deyiminizle “bir tarla” değil, kamunun geleceği için ayrılmış bir okul arazisidir. Antalya gibi nüfusu hızla artan, Muratpaşa gibi eğitim ihtiyacının yüksek olduğu bir ilçede, bu denli stratejik bir alanı yıllardır ticari amaçla kullanmak sadece hukuki bir mesele değil, etik bir sorumluluk meselesidir.

Siyaset, kamu yararını önceleyen bir sorumluluk alanıdır. Siyasi güç, kişisel faydayı değil, kamusal faydayı büyütmek için kullanıldığında anlamlıdır. Ancak sizin açıklamalarınız, tam tersine, bu gücün kamuya rağmen nasıl kullanıldığını gözler önüne seriyor. “İhale alındı, iş bitti” demekle bu mesele bitmez. Çünkü bu bir seramik deposu tartışması değil, bir neslin eğitim hakkına yapılan müdahaledir.

Bu noktada, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıyan CHP Antalya Milletvekilleri Aliye Coşar ve Mustafa Erdem’e, kamu yararını savunan açıklamaları ve verdikleri mücadele için teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Aynı şekilde, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Can Okan Kıran’ın sessiz kalmayarak mahalle sakinlerinin ve eğitim gönüllülerinin sesi olması da demokrasi adına kıymetlidir.

Bugün bu mücadele yalnızca bir parsel için değil, atanama bekleyen öğretmenler için, kalabalık sınıflarda eğitim gören çocuklar için, yıllardır okul hayali kuran mahalle sakinleri için veriliyor. Ve bu mücadeleyi veren herkes, bilsin ki yalnız değildir.

Eğer bu ülkede gerçekten çocuklarımızı düşünüyorsak, hiçbir arazi “bom boş” değildir. Her biri, iyi bir planlamayla bir okulun bahçesine, bir kütüphaneye, bir oyun alanına dönüşebilir. Ama biz planı değil, rantı öncelediğimiz sürece, çocuklar sokakta, sizin seramikleriniz depo raflarında yer bulacaktır.

Kamu arazileri kişisel imtiyazlara değil, halkın ortak yararına hizmet etmelidir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.