Birleşik Kamu İş: "İyi ki Cumhuriyet var"

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu İstanbul İl Başkanlığı ve Eğitim İş İstanbul 4 Nolu Şube işbirliğiyle 102. Yıl Cumhuriyet Balosu düzenlendi.

Baloya Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Orhan YILDIRIM, Güven Haber Sen Genel Başkanı Uğur SOLAK, Eğitim İş Sendikası Genel Merkez Yöneticisi Hüseyin SELÇUK, Birleşik Kamu İş önceki dönem genel başkanı Mehmet YEŞİLDAĞ, Birleşik Kamu İş önceki dönem genel merkez yöneticisi AKÇA, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Bursa İl Başkanı Engin Yurdakul, Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona ve yönetim kurulu üyeleri, ile Birleşik Kamu İş’in İstanbul Bileşenlerinden Eğitim İş İstanbul 2 Nolu Şube yöneticisi Fazıl TOPALOĞLU ve önceki dönem yöneticisi Gürbüz KOÇAK, Eğitim İş İstanbul 3 Nolu Şube yönetim kurulu üyeleri, Eğitim İş İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Hakan Uzun ve yönetim kurulu üyeleri, Eğitim İş İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı ÖNDER YILMAZ ve yönetim kurulu üyeleri, Eğitim İş İstanbul 7 Nolu Yükseköğretim Şube Başkanı Şenol GÜZEL ve yönetim kurulu üyesi Prof. Dr Sezgin Çelik, Eğitim İş önceki dönem 6 nolu şube başkanı Yusuf Kenan Duman, Tüm Yerel Sen İstanbul 2 Nolu şube önceki dönem şube Başkanı Özlem Osoy, Genel Sağlık İş İstanbul Şube Başkanı NAZMİ ŞENEL ve yönetim kurulu üyeleri, Büro İş İstanbul Şube Başkanı Yasemin BİÇER ve önceki dönem yöneticisi Cafer ÇETİN, Tapu çevre yol iş İstanbul Şube başkanı Deniz Akkır ve yönetim kurulu üyeleri katılım gösterdi. 

Balonun ardından Birleşik Kamu iş yöneticileri Emek, Demokrasi ve Cumhuriyet mücadelelesi  paydaşlarından; Cumhuriyet Halk Partisi 24. dönem İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, İYİ Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ahmet KABACA, İYİ Parti İstanbul İl Yöneticisi Hayri UZUNALİOĞLU, Cumhuriyet Halk Partisi Şişli İlçe Başkanı Caner KARTAL ve yönetim kurulu üyeleri, Cumhuriyet Halk Partisi Sultangazi kurucu ilçe başkanı ALİ BOZTAŞ, Sultangazi Habibler Cemevi başkanı Gökay ÖNDER, Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi başkanı Zeynel ODABAŞ, Sultangazi Hz. Ali Cemevi önceki dönem başkanı Serpil SOYLU, 1283 Türk Gençlik Platformu başkanı Fırat Baran ÖNDER, CHP Sosyal Politikalar ve Kent Yoksulluğu başkanı Muhammed Arif GENÇ, Çepni dernekleri federasyonu başkan yardımcısı Ergül ÖNDER, Birleşik Emekliler Sendikası Genel Sekreteri Aysel LÜLE, Emeklilikte Adalet derneği genel başkanı Mihriban Uğurlu, Manisa’lılar derneği yöneticisi Ozan AKDAYI, Gazeteci Yazar ve YAY- DER yönetim kurulu başkanı Ali Avcu, Gazeteci Yazar İmambakır Ülküş, Kanal 58 Genel yayın yönetmeni Esra Polat, Eğitim iş bölge avukatı Arda ARIKAN ve baloda olamadıkları için telgrafları ile ve arayarak dayanışmayı büyüten; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür ÖZEL, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU, Cumhuriyer Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Sayın Özgür ÇELİK, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel COŞKUN, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze TAŞCIER, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili ve CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili Seyit Torun, İYİ Parti Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Mehmet Saltuk Buğra Kavuncu'ya teşekkür etti.

Baloda açılış konuşmasını yapan Birleşik Kamu İş İstanbul İl Başkanı Alkoç Turan Başgönül şu ifadeleri kulllandı:

"Olsun da gör
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle gülü, bülbülü
Çifter çifter aylar gökyüzünde
Her gece ayın on dördü
Kuşlar geçecek damların üstünden
Kuşlar konacak damlara
Kanat seslerini duyup uyanırlarsa
Gene kuşlarla uyusun çocuklar
Olanı biteni anlatma
Hiç görmediğim şey bu
Kurdun gözü yılmış sürüden
Elmanın yarısı soğuk, yarısı sıcak
Ağulu bitkilere dolanmış salkım
Güneşten yağmur boşanacak
Yetsin demir çağının beyliği
Yeni bir gün başlıyor demek
Yeryüzünde korkusuz yaşamak
86 milyon kişiye bir TÜRKİYE
86 milyon kişiye 86 milyon ekmek
Yazık olur bu düş yarı kalırsa
Barış günü insan hakkı yenirse
Köroğlu'nun sözü dinlenmelidir
Sivas ilinin Banaz köyünden
Pir Sultan Abdal dirilmelidir

 
Umudumuzu büyüten, emek ve demokrasi mücadelemize güç katan, haksızlığa karşı boyun eğmeyen, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı aydınlanma yolunu rehber edinmiş, Birleşik Kamu İş Konfederasyonumuz ve bileşen sendikalarımızın saygıdeğer yöneticileri, siyasi partilerin, yerel yönetimlerin ve sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri, değerli basın emekçileri ve kıymetli dostlar 102. Yıl Cumhuriyet balomuza hoş geldiniz diyor, İstanbul il örgütümüz ve şube yönetim kurulumuz adına hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Değerli dostlar, konfederasyonumuz birleşik kamu iş 17 Ekim 2005’te, Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir" sözlerini rehber edinmiş olan Eğitim-İş sendikamız ile çıktığı yolculuğa bugün, BÜRO İŞ, ENERJİ İŞ, GENEL SAĞLIK İŞ, KÜLTÜR SANAT İŞ, TAPU ÇEVRE YOL İŞ, TARIM ORMAN İŞ, TÜM YEREL SEN, ULAŞIM İŞ, GÜVEN HABER SEN ve son olarak UZMAN DİYANET SEN ile, toplam 11 bileşen sendikamız ile tüm kamu emekçilerinin haklarının savunucusu olarak yolculuğuna devam etmektedir.
Konfederasyonumuz Birleşik Kamu iş ve tüm bileşenlerimiz, sendikal mücadele kültürümüzün ve kurumsal etiğimizin gerektirdiği gibi, Cumhuriyetin değerlerini, demokrasiyi ve toplumsal kazanımları öncelemeye, özgürlüklerin gaspına ve insan hakları ihlallerine karşı dik ve ödün vermez duruşuyla toplumsal muhalefetin en önemli öznelerinden biri olmuş, bundan sonra da kararlılıkla, sendikal mücadelenin yanında Cumhuriyet’in ve demokrasi mücadelesinin tüm paydaşlarıyla birlikte toplumsal mücadeleyi de büyütmeye kararlılıkla devam edecektir.
Değerli dostlar, değerli konuklar, hepimizin bildiği gibi uzun yıllardır karanlık bir dönemden geçmekteyiz. Demokrasimize ve cumhuriyet kazanımlarımıza her geçen gün yeni bir saldırı, her geçen gün yeni bir darbe girişimi gerçekleşmektedir. 
İkinci yüzyılın ilk cumhuriyet bayramını tüm yurtta büyük bir coşkuyla kutladığımız 29 Ekim Cumhuriyet bayramının ertesi gününde, 30 Ekim 2024’te İstanbul’umuzda, Esenyurt belediyesi ile başlayan, seçilmiş belediye başkanlarına, yani demokrasimize darbe girişimi, Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, bir çok ilçe belediyesi ve ülkemizin farklı il ve ilçeleri ile devam etmiş, milletin seçilmiş iradesi yok sayılmış, Türkiye demokrasisi, merkezi iktidarın ekseninde hareket eden, yargının şaibeli ve kasıtlı hamleleriyle günden güne daha da tahrip edilmiştir. 
Yönetme kabiliyetini yitirmiş merkezi iktidarın, yönetemediği politikalar nedeniyle, Liseliler sokakta liyakatsiz atama mağduru öğretmenlerinin hakkını ararken, üniversiteliler saraçhanede milletin iradesini savunurken tutuklanmakta, özellikle İstanbul’umuzda ekonomik şiddet altında ezilen emekçi halkımızın biraz daha refahta yaşaması için mücadele eden halkçı belediye başkanları ve belediye bürokratları ise halka hizmet götürürken içi boş soruşturmalar ve sözde gizli tanıklar, özünde iftiracılar marifetiyle tutuklanmakta, görevlerinden uzaklaştırılmakta, belediyelerin bizzat merkezi iktidar eliyle topal ördek konumuna sokularak, milletimize ulaşması, halkımıza hizmet götürmesi engellenmektedir. 
Merkezi iktidar, toplumsal muhalefeti sindirmek için; hukuksuz gözaltıları ve keyfi baskıları bir rutin haline getirmiş,  halk iradesini yok sayarak, bulduğu her fırsatta hak arayanları tehdit ederek, milletimizi gerçek gündeminden uzak tutmaya çalışmaktadır. İktidara karşı çıkan kim varsa, içi boş bir sebeple alınıp, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet’ten, Çağlayan Adliyesine, oradan da Silivri zindanlarına halkımız içi boş gündemli canlı yayınlar marifetiyle adeta hipnoz edilmeye çalışılmaktadır.
Gerçek gündem, AÇLIKTIR, YOKSULLUKTUR, SEFALETTİR..
Gerçek gündem emekçi halkımızın çocuğunun cebine koyamadığı harçlıktır.
Gerçek gündem analarımızın evlerinde kaynatamadığı tenceredir.
Gerçek gündem ataması yapılmadığı için yaşamına son veren öğretmen,
Gerçek gündem yurdundan umudunu kesip, yurt dışına yerleşmek isteyen pırıl pırıl gençlerimizdir.. 
Değerli konuklar;
Ne bir kelime eksik söyleyeceğiz, ne bir adım geri atacağız, ne de bir santim eğileceğiz. Biliyoruz ki, Cumhuriyetçiler susarsa, biz susarsak, bu düzen böyle devam edecek. Ama biz konuşursak, biz sesimizi ve sözümüzü yükseltirsek, biz birlikte yürürsek, biz mücadelemizi büyütürsek, bu devranı döndürecek, bu düzeni mutlaka değiştireceğiz! 
Toplumsal muhalefeti sindirmek ve milletimizi susturmak için silivri zindanlarını rakiplerinin atıldığı birer kuyu gibi görenler çok iyi bilsinler ki,  bir tek Cumhuriyet neferini dahi geride bırakmadan, o zindanlardan Yusuflar gibi çıkacak ve  yeniden doğacak Cumhuriyete hep birlikte yürüyeceğiz. Geçmişte  “VATAN YAHUT SİLİSTİRE” diyerek nasıl Cumhuriyet’in yolunu açtıysak, bugünde “VATAN YAHUT SİLİVİRİ” diyerek, hakkımızı, hukukumuzu, demokrasimizi, cumhuriyetimizi sonuna kadar savunmaya devam edecek, yolumuzdan ve yürüyüşümüzden bir adım geri atmayacağız. 
Değerli konuklar, bizim yürüdüğümüz yol Cumhuriyet yoludur, bizim yürüdüğümüz yol demokrasi yoludur, bizim yürüdüğümüz yol ülkemizin tüm insanlarının, 86 milyonun barış içerisinde yaşadığı, çocukların yatağa aç girmediği, kısa çöpün uzun çöpte hakkının kalmadığı, Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN ışığında Türkan Saylan’ları yetiştiren, Türkan Saylan’ların hayalini kurduğu çağdaş Türkiye yoludur.
Değerli dostlar, yol cümleden uludur, bu yol cümlemizden uludur. 
Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, hiç kimse köşesine çekilmesin, bu ülke bitti denilen yerden yeniden başlayanların ülkesi, bu ülke Anka kuşu gibi, küllerinden tekrar tekrar doğanların ülkesidir. Zalimin zulmüne, zulmün karanlığına ve zemherinin ayazına asla rıza göstermeyecek, yolumuza ve Cumhuriyet’in ışığında yürümeye hep birlikte devam edeceğiz.

Birleşik Kamu İş ve tüm bileşenleri olarak, Cumhuriyet’in neferleri ve bileşenleri olan siz değerli dostlarımızla, bandırma vapurundaki inanç ve kararlılıkla, meydanda, sokakta, okulda, tarlada, fabrikada, milletimizin olduğu her yerde sesimizi ve sözümüzü yükseltecek, birer kıvılcım olarak yakacağımız çoban ateşleri ile Cumhuriyetimizin üzerindeki karanlığı dağıtacak bir meşaleye hep birlikte dönüşeceğiz.
Köklerimizden ve geleneğimizden aldığımız güçle, İstibdat döneminde nasıl ‘Kahrolsun İstibdat Yaşasın Hürriyet’ diyerek baskının ve zulmün karşısında durup, Cumhuriyet’in yolunu açtıysak, bugün de ‘Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz’  sözümüzle tüm emekçileri, işçileri, çiftçileri ve halkımızı hor gören, aşağılayan ve zillet altında bırakan bu baskı rejimine karşı ‘Son bulsun Teslimiyet Yıkılsın Zillet Yaşasın Cumhuriyet Yaşasın Millet’ diyerek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
Değerli dostlar, 102. Yıl Cumhuriyet balomuzda bizimle birlikte olan tüm dostlarımıza, İstanbul il örgütümüz ve şube yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyor, İLELEBET CUMHURİYET İLELEBET CUMHURİYET İLELEBET CUMHURİYET diyerek, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 
İyi ki bu ülkenin insanıyız, iyi ki Cumhuriyet var!"