CHP'li Karabat: "Tarımda çözümün adresi CHP"

CHP Parti Meclisi Üyesi ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, AKP’nin pahalı gıda konusunda sadece fiyat üzerinde çalıştığını ve tarımda yaşanan gerçek sorunları görmezden geldiğini belirterek, “Günübirlik şovenist adımlar atıyor. Oysaki bir üretim krizi yaşanıyor ve bunu CHP olarak çözeceğiz. Sorunları tespit ettiğimiz gibi çözümlerimizi de sunuyoruz. CHP iktidarında yapacaklarımızı CHP Ekonomi Masası olarak ortaya çıkardık. ‘Ucube Şahsım Rejiminin Kaybettirdikleri ve Çözüm Önerilerimiz’ isimli kitapta bunları topladık” dedi.

CHP PM üyesi ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarda, AKP’nin günübirlik şovenist adımlarla gıda fiyatları üzerinde oyun oynadığını böylece seçim öncesi enflasyonu düşük göstererek güven vermeyen TÜİK verilerine dayanak oluşturmayı amaçladığını bildirdi. Türkiye’de bir üretim krizi yaşandığına dikkat çeken Karabat “ ‘Devlet ticaret yapmaz’ laflarıyla kamu kurumlarını özelleştirme adı altında yağma eden AKP’nin marketçiliğe başlaması ve ucuz et pazarlaması büyük ironidir. Çözümün adresi CHP’dir ve çıkış yolu sadece bizdedir.” ifadelerini kullandı.

Tarımda yaşanan sorunlardan yola çıkarak sorunların nasıl çözüleceği konusunda bir yol haritası çizen Karabat’ın dikkat çekici paylaşımları şu şekilde:

“Pahalı gıda konusunda sadece fiyat üzerinde çalışan AKP, tarımda yaşanan gerçek sorunları yine görmezden geliyor. Günübirlik şovenist adımlar atıyor. Oysaki bir üretim krizi yaşanıyor ve bunu CHP olarak çözeceğiz.

Sorunları tespit ettiğimiz gibi çözümlerimizi de sunuyoruz. CHP iktidarında yapacaklarımızı CHP Ekonomi Masası olarak ortaya çıkardık. “Ucube Şahsım Rejiminin Kaybettirdikleri ve Çözüm Önerilerimiz” isimli kitapta bunları topladık.

“ZİRAAT BANKASI ÇİFTÇİNİN BANKASI OLACAK”

Öncelikle tarımda üretim planlamasına geçeceğiz. Tarımda Ar-Ge olacak. İklim değişikliğine göre ürün deseni oluşturulacak. Yandaşlara kaynak aktaran Ziraat Bankası çiftçinin bankası olacak.

Ziraat Bankası kuruluş amacına dönecek ve çiftçiye üretim için ucuz kredi verecek. Tarım KİT’leri yeniden, parti militanı değil, liyakatli kadrolarla yeniden yapılandırılacak.

Çaykur, Et ve Süt Kurumu ve TMO gibi kurumlar, tarımsal kooperatif ve birlikler ile bir araya getirilecek. Çiftçiye üretim desteği nasıl verilir göstereceğiz. Ziraat mühendislerimiz sahada olacak

Kuraklık konusunda halen su güvenliği, toplanması ve tasarruf için bir bilinç oluşturulamadı. AKP, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanına ‘İklim Değişikliği’ni ekledi ama hepsi lafta. Planımızın adı ‘Su Kaynaklarında Sürdürülebilirlik.’

“SÖMÜRÜNÜN OLMADIĞI BİR DÜZEN İNŞA EDECEĞİZ”

İnsan kaynağımız çok önemli. Emeğin değerinin korunduğu, sömürünün olmadığı bir düzen inşa edeceğiz. Mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarını derhal çözecek, onların sosyal güvence sahibi olmalarını sağlayacağız.

CHP olarak çok önem verdiğimiz bir konu da, yetkin isimlerin sahada olması. Her köye en az bir teknik personel atayacağız. Öyle torpille, iş bilmeyen parti militanı kadrolar değil, bileğinin hakkı ve aklının gücüyle atanacaklar.

“ÇİFTÇİ HER YIL MİLLİ GELİRİN YÜZDE 1’İ KADAR DESTEK ALACAK”

Pek çok çiftçimizi dışarıda bırakan “Çiftçi Kayıt Sistemi” yerine, “Tarımsal Üretim Kayıt Sistemi”ni kullanacağız. Tarla tapuları ve kira kontratları incelenecek. Böylece sigortalama ve destekler doğru bir şekilde çiftçiye gidecek.

Kanunda yazdığı gibi “Çiftçi her yıl milli gelirin yüzde 1’i kadar destek alacak.” Ödeme her yıl Ekim ayı öncesinde peşin yapılacak. Bu kanun AKP tarafından uygulanmıyor, biz uygulayacağız!

Çiftçinin borç yükünün azaltılması için çalışacağız. Tarımsal üretimde kullanılan mazottan vergi alınmayacak. Çiftçi, ürün fiyatını ekmeden önce bilecek. Sulama faturası da hasattan sonra ödenecek.

“YEM FİYATLARI UCUZLAYACAK, UCUZ ET NASIL ÜRETİLİRMİŞ HERKES GÖRECEK”

Tarım destekler ve araçlar haczedilemeyecek, desteklerden kesinti yapılamayacak. Hasat döneminde ithalatı yasaklayacağız! Yok öyle üreticiyi ithalatla tehdit etmek, o günler bitti.

Mera alanları bir an önce üreticilere açılacak. “Mera Islah ve Verimli Kullanım Programımız” ile yem fiyatları ucuzlayacak. Hem çiftçi hem de vatandaş kazanacak. Ucuz et nasıl üretilirmiş, herkes görecek.

Süt üreticimiz 1 kilo süt satıp 1,5 kilo yem; besicimiz 1 kilo et satıp 25 kilo yem alabilecek. Gençlerin ve kadınların tarım sektöründe yer almaları için ayrı teşvikler getireceğiz.

“HER ŞEHİRDE 5 BİN İLE 50 BİN KİŞİ ARASINDA DEĞİŞEN İSTİHDAM İMKANI SAĞLANACAK”

Orman köylülerimizi koruyacağız. Onlar için eğitim programları hazırlayarak 12 ay çalışmalarını sağlayacak düzenlemeleri yapacağız. Bu sayede her şehirde 5 bin ile 50 bin kişi arasında değişen yeni istihdam imkanı sağlayacağız.

Bal, gül, fındık, çay gibi bu coğrafyanın en özel ürünleri için üretim planlamalarımız hazır. Her ürünün dinamiğine uygun destekler vereceğiz. Türkiye İş Kurumu, çay için başta olmak üzere geçici işçi istihdam edecek ve parasını da ödeyecek.

Halkımız bize sadece güvenin. Liyakatle tarımda Türkiye nasıl örnek bir ülke olacak, en kısa sürede göstereceğiz. Bizim çözüm önerilerimiz ve projelerimizin hepsinin bir karşılığı var. Ama AKP günü kurtarma derdinde.

“SORUNLAR HALI ALTINA SÜPÜRÜLÜYOR”

Erdoğan, Tarım Kredi Kooperatifleri’nde et fiyatını %30-35 aşağı çekeceklerini söyledi. Tarım Bakanı da kuzu etinde %25 indirim demişti. Devlet kendi kurumları üzerinde sübvansiyona başladı. Ama bu yolla sorunlar sadece halı altına süpürülüyor.

Bakın, Erdoğan bu adımlarla marketlerin ve diğer esnafın fiyatları mecburen aşağı çekeceğini söylüyor. Burada et arzının artırılması, çiftçinin girdi maliyetlerinin azaltılması söz konusu değil. Şov dediğimiz tam olarak bu.

Hatırlayın, Erdoğan birkaç ay önce “Gerekirse Uruguay’dan dana ithal ederiz” demişti. Çiftçinin yem, mazot, gübre gibi girdilerini azaltacak adım atmadılar. Çiftçisi isyan eden Tarım Bakanı da gitti Venezuela’ya akıl verdi.

Peki, neden AKP bunları yapıyor? Seçim öncesi fiyatlarda yapılan oyunların tek sebebi enflasyonu daha da aşağı çekmektir. Zaten güven vermeyen TÜİK verilerine dayanak oluşturmak istiyorlar.

‘Devlet ticaret yapmaz’ laflarıyla kamu kurumlarını özelleştirme adı altında yağma eden AKP’nin marketçiliğe başlaması ve ucuz et pazarlaması da büyük ironidir. Çözümün adresi CHP’dir ve çıkış yolu sadece bizdedir.”