130-milyar-dolarlik-rezerv-kaybinin-sorumlusu-kim-h11128.html "130 milyar dolarlık rezerv kaybının sorumlusu kim?"

"130 milyar dolarlık rezerv kaybının sorumlusu kim?"

İYİ Parti Grup Başkanvekili, İzmir Milletvekili D. Müsavat Dervişoğlu, Merkez Bankası’nda yaklaşık 130 milyar dolarlık rezerv kaybı bulunduğuna dikkat çekti.

İzmir 05.02.2021, 14:00
"130 milyar dolarlık rezerv kaybının sorumlusu kim?"

İYİ Parti Grup Başkanvekili, İzmir Milletvekili D. Müsavat Dervişoğlu, Merkez Bankası’nda yaklaşık 130 milyar dolarlık rezerv kaybı bulunduğuna dikkat çekerek, bu kaybın sorumlularının tespit edilmesi, ekonomide güveni zedeleyen yanlış politikaların belirlenip yeniden uygulanmasının önüne geçilmesi amacı ile Anayasa’nın 98’inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını için önerge sundu.

Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilen 24 Haziran 2018’den bu yana ekonomi alanındaki bağımsız kurumların siyasi baskı altında kararlar aldığı bir dönem yaşandığını belirterek, “Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın üst kademelerinde yapılan görev değişiklikleri ve akabinde Cumhurbaşkanının söylemleri doğrultusunda alınan kararların ekonomimiz üzerinde oluşturduğu külfet artarak devam etmiştir. Ülkemizin yaklaşık 130 milyar dolarlık rezerv kaybına uğradığı bu dönem şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Merkez Bankasının bu dönemde herhangi bir siyasi baskı altında olup olmadığı, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarında uzmanların rahatlıkla karar alıp alamadıkları, PPK toplantı tutanaklarının incelenip kamu bankaları aracılığı ile yapılan döviz satışlarının miktarları, kimlere ve hangi yöntem ile yapıldığının ortaya çıkarılması, bu yöntem ile özel veya tüzel kişilere haksız kaynak aktarımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ortaya çıkarılması, meydana gelen bu rezerv kaybının sorumlularının tespit edilmesi, ekonomide güveni zedeleyen yanlış politikaların belirlenip yeniden uygulanmasının önüne geçilmesi amacı ile Anayasa’nın 98’inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim” dedi.

Dervişoğlu, araştırma açılması talebinin gerekçelerini şöyle açıkladı:

“Türkiye 24 Haziran 2018 tarihinden itibaren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmiş ve bu tarihten itibaren başta ekonomi olmak üzere birçok alanda geriye gidildiği kamuoyu tarafından kabul edilen bir gerçek olmuştur. Ekonomide kötü gidişatın en önemli nedeni “güven” olgusunun yitirilmesinden kaynaklanmaktadır. Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar, bağımsız olması gereken ekonomi kurumlarımızın ekonomi biliminin gerektirdiği kararları almasına engel olmuştur. Bu husus ekonomi çevrelerinde rahatsızlık yaşatmış ve bunun olumsuz etkileri ekonominin her alanında hissedilmeye başlamıştır.

Temel amacı fiyat istikrarı olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2018 Ağustos’unda meydana gelen kur şokuna 625 baz puan faiz artırımı ile cevap vermiş ve 2019’un ilk yarısında kurdaki gevşeme ile birlikte iç talepteki daralmanın da etkisi ile enflasyonu %15 seviyesine geriletebilmiştir. Bu tarihten sonra Cumhurbaşkanı ve dönemin Hazine ve Maliye Bakanı “faiz neden, enflasyon sonuç” teorisini uygulamaya başlamıştır. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre ekonomi yönetimi ile aynı politikaları düşünmediği için dönemin Merkez Bankası başkanı Murat Çetinkaya Temmuz 2019’da görevinden alınarak yerine Murat Uysal getirilmiştir.

Merkez Bankasının üst kademesinde yapılan bu değişiklik ile bahsi geçen teori uygulanmaya başlanmış ve faiz oranları kademeli olarak düşürülmüştür. 2019 Temmuz’a girilirken politika faizi %24 iken Temmuz sonunda 425 baz puan Eylül’de 325 baz puan Ekim’de 250 baz puan Aralık’ta 200 baz puan indirilerek %12’ye düşürülmüştür. Aynı dönemde dolar kuru ise 5,65 seviyesinden 5,95 seviyesine yükselmiştir. 2020’de de bu indirimler devam etmiş ve Mayıs ayında politika faizi %8,25’e getirilmiştir. Fakat bu dönemde dolar kuru hızla yükselmeye başlamış ve 7 TL’nin üzerine çıkmıştır.

Beklentilerin doğru yönetilmesi için kimi zaman faiz indirimi kimi zaman faiz artırımı ya da faiz dışındaki hamleler ile piyasalara güven verilmeli ve bu sayede istikrar korunmalıdır. Ekonominin tek enstrümana bağlı kalmadan zamanında ve doğru müdahaleler ile yönetilmesi gerekirken maalesef bu dönemde ekonomi yönetimi ne doğru karar alabilmiş ne de doğru zamanda bunları uygulamaya koyabilmiştir.

Döviz kurundaki bu hızlı yükselişi durdurabilmek için döviz satışları hızlanmıştır. Önceki Başkan Murat Çetinkaya’nın son verdiği günlük satış ihaleleri yerine Hazine ile Merkez Bankası arasındaki eski tarihli bir protokole dayanarak kamu bankaları aracılığı ile döviz satılmaya başlanmıştır. Bu yöntemle döviz satışına devam edilmesi sonucu Mayıs 2020’de Türkiye tarihinde ilk kez eksi net rezerv ile tanışmış ve bu satışların devamı Ekim 2020’de net rezervlerin eksi 48 milyar dolara gerilemesine sebep olmuştur. Yani doğru zamanda doğru şekilde uygulanamayan faiz politikası Türkiye Cumhuriyeti’ne sadece rezervleri açısından bakıldığında 130 milyar dolarlık kayba neden olmuştur.

Tüm bu yöntemlere rağmen döviz kuru kontrol altında tutulamamış ve 2020’nin sonunda Murat Uysal görevinden alınmıştır. Hemen arkasından ise Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak görevinden ayrılmıştır. Yerlerine gelenler ise o güne kadar uygulanan politikalardan vazgeçerek ekonominin beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmaya başlamışlardır. Siyasi irade yaptığı yanlışı kabul etmiştir. Fakat Merkez Bankasına yapılan baskılar sonucu uygulanan yanlış ekonomi politikasının neden olduğu 130 milyar dolarlık rezerv kaybının sorumluluğunun kime ait olduğunun üzerine gidilmemektedir. Merkez Bankasının faiz politikalarını belirlediği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarında kararın nasıl alındığı ve bu zararın sorumlusunun kim olduğu ortaya çıkarılmalıdır.

Ülkemizin yaklaşık 130 milyar dolarlık rezerv kaybına uğradığı bu dönem şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Merkez Bankasının bu dönemde herhangi bir siyasi baskı altında olup olmadığı, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarında uzmanların rahatlıkla karar alıp alamadıkları, PPK toplantı tutanaklarının incelenip kamu bankaları aracılığı ile yapılan döviz satışlarının miktarları, kimlere ve hangi yöntem ile yapıldığının ortaya çıkarılması, bu yöntem ile özel veya tüzel kişilere haksız kaynak aktarımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin ortaya çıkarılması, meydana gelen bu rezerv kaybının sorumlularının tespit edilmesi, ekonomide güveni zedeleyen yanlış politikaların belirlenip yeniden uygulanmasının önüne geçilmesi amacı ile Anayasa’nın 98’inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.”

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Trabzonspor 15 34
3. Fenerbahçe 15 33
4. Göztepe 15 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 15 19
9. Başakşehir FK 15 17
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 15 16
12. Çaykur Rizespor 15 15
13. Gençlerbirliği 15 14
14. Kasımpaşa 15 14
15. Antalyaspor 14 14
16. Eyüpspor 15 13
17. Kayserispor 15 13
18. Fatih Karagümrük 15 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Amed SK 16 32
3. Esenler Erokspor 16 31
4. Bodrum FK 15 30
5. Iğdır FK 16 28
6. Erzurumspor FK 16 26
7. Çorum FK 15 25
8. Serik Belediyespor 16 25
9. Boluspor 16 23
10. Bandırmaspor 15 23
11. Keçiörengücü 16 21
12. Van Spor FK 16 21
13. Sivasspor 16 20
14. Sakaryaspor 16 19
15. İstanbulspor 16 18
16. Manisa FK 16 16
17. Ümraniyespor 16 15
18. Sarıyer 15 14
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 16 2
Takımlar O P
1. Arsenal 15 33
2. Manchester City 15 31
3. Aston Villa 15 30
4. Crystal Palace 15 26
5. Chelsea 15 25
6. Everton 15 24
7. Brighton & Hove Albion 15 23
8. Sunderland 15 23
9. Liverpool 15 23
10. Tottenham 15 22
11. Newcastle United 15 22
12. Manchester United 14 22
13. Bournemouth 15 20
14. Brentford 15 19
15. Fulham 15 17
16. Leeds United 15 15
17. Nottingham Forest 15 15
18. West Ham United 15 13
19. Burnley 15 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 16 40
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 15 35
4. Atletico Madrid 16 31
5. Espanyol 15 27
6. Real Betis 15 24
7. Athletic Bilbao 16 23
8. Getafe 15 20
9. Elche 15 19
10. Deportivo Alaves 15 18
11. Rayo Vallecano 15 17
12. Sevilla 15 17
13. Real Sociedad 15 16
14. Celta Vigo 14 16
15. Valencia 15 15
16. Mallorca 15 14
17. Osasuna 14 12
18. Girona 15 12
19. Real Oviedo 15 10
20. Levante 14 9