"AKP iktidarı yurttaşlara muhtaç kaldı"

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, “Özel İletişim Vergisi adı altında 2022 yılına kadar yurttaşlardan toplanan 88 milyar 298 milyon Türk lirası deprem vergisini inşaat ve silah sanayiine peşkeş çekenler, sürekli borç yapılandırması, vergi affı ve kamu bankaları eliyle yandaşları fonlayanlar, bugün dünyanın en büyük felaketinde yurttaşlarına muhtaç kalmış durumdadır” açıklamasını yaptı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, dün yazılı bir açıklama yaparak, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından depremzedeler için başlatılan yardım kampanyasıyla ilgili iktidarı eleştirdi. Konfederasyon tarafından yapılan açıklama şöyle:

 “Yardım kampanyasında bağışların büyük bir çoğunluğu kamu kurumları tarafından gerçekleştirildi. Azınlıkta kalan özel sektör bağışlarının tamamı ise vergiden düşülecektir. Bu demektir ki AKP hükümetinin, deprem felaketinde tüm sorumluluğu yurttaşlara yıktığı gibi, yıllardır ödenen deprem vergilerinin boşa harcanması bir yana, bağış adı altında toplanan paraları da finanse edeceği anlamına gelmektedir.

Özel İletişim Vergisi adı altında 2022 yılına kadar yurttaşlardan toplanan 88 milyar 298 milyon Türk lirası deprem vergisini inşaat ve silah sanayiine peşkeş çekenler, sürekli borç yapılandırması, vergi affı ve kamu bankaları eliyle yandaşları fonlayanlar, bugün dünyanın en büyük felaketinde yurttaşlarına muhtaç kalmış durumdadır. AKP iktidarının savurganlığı, şatafattan ve itibardan tasarruf etmeme inadı ile on binlerce yurttaşımızın ölümüne sebebiyet verdiği gibi, devletin en asli görevi olan yurttaşlarının canını ve malını koruma görevini yerine getirmemiştir.

Her dönem olduğu gibi yine gösteriş peşine düşen AKP iktidarı ve yandaş çeteler, bu denli büyük bir felakette bizlerin cebinden çıkacak olan paraları bir lütuf gibi yine bizlere izletmişlerdir. Tarihimizin en zor zamanlarından geçtiğimiz bu dönemde özel sektörün yaptığı bağışları vergiden düşmeyerek gerçekten insani bir şekilde bağış yaptıklarını kanıtlamaları gerekmektedir.

Kamu kurumları ise kanunsuz bir şekilde yaptıkları bağışların neticesinde oluşacak kamu zararını nasıl tazmin edeceklerinin planını kamuoyuna paylaşmalıdır. Eğer bir kurtarma planları bulunmuyorsa yaptıkları bağışlar, cari açıkla bütçe dengesizliği yaratarak yeniden derin bir ekonomik buhrana sebep olacaktır. Ayrıca, devlet görevlisi olarak maaşlı çalışanların kendi adlarına gerçekleştirdikleri yüksek miktarda bağışları nereden ve hangi yollarla kazandıklarının hesabını bir an önce kamuoyuna paylaşmalıdır.”