AÇIK MEKTUP

Tarladan Sofraya Uzanan Bu Adaletsizliğe Artık Bir Dur Denmeli!

Sayın Yetkililer, Değerli Kamuoyu,

Bugün sizlere bir vatandaş olarak, soframızda yer bulamayan sebzeler, emeğinin karşılığını alamayan çiftçiler ve yüksek fiyatlar altında ezilen tüketiciler adına sesleniyorum. Ülkemizde sebze fiyatlarında yaşanan dengesizlik artık sadece ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda vicdani ve toplumsal bir soruna dönüşmüş durumda.

Hallerde 10 TL’ye satılan çarliston ve sivri biber, nasıl oluyor da market raflarında 45 TL’ye ulaşabiliyor? 5 TL olan salatalık nasıl oluyorda tezgahta 25 lira oluyor? Bu ürünler tarladan çıktıktan sonra hangi ellerden, hangi sistemlerden geçiyor ki fiyatı üç katına çıkıyor? Bu sorulara verilecek net bir cevap yok. Ama bildiğimiz tek şey var: Üretici kazanamıyor, tüketici alamıyor, ama aradaki birileri bu sistemden fazlasıyla besleniyor.

Çiftçimiz gün doğmadan tarlasına gidiyor, yağmurda çamurda çalışıyor, borçla gübre alıyor, mazota her gün yeni zam ödüyor ama ürününü ederinin altında satmak zorunda kalıyor. Hatta bazı ürünler tarlada çürüyüp kalıyor çünkü taşımanın, satmanın maliyeti gelirinden fazla. Tarımdan soğuyan üretici, toprağını nadasa bırakıyor ya da başka sektörlere yöneliyor. Bu gidişle kendi kendine yeten bir tarım ülkesi olma vasfımızı tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıyayız.

Tüketici ise pazara, markete gittiğinde sadece filesini değil, sabrını da zorlayan fiyatlarla karşılaşıyor. Asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlar için sağlıklı beslenme artık lüks hale geldi. Sofrasına domates, biber, salatalık koyamayan bir toplumun huzur içinde yaşaması mümkün mü?

Bu noktada yerel yönetimlere de önemli bir sorumluluk düşüyor. Belediyelerin kendi aralarında ve doğrudan  uygulayacağı üreticiden tüketiciye doğrudan satış modeli, örnek alınması gereken bir uygulamadır. Belediyeler pazarlarda kendi tezgâhlarını kurarak, aracıları ortadan kaldırabilir ve vatandaşa daha uygun fiyatla ürün ulaştırabilir. Bu, hem çiftçinin emeğini korur hem de halkın sofrasını rahatlatır.

Bizler sağlıklı, erişilebilir ve adil bir gıda sistemi istiyoruz. Çiftçimiz alın terinin karşılığını almalı, vatandaş ise sofrasını boş bırakmamalı. Bu çağrıya kulak verin. Gıda bir lüks değil, temel bir insan hakkıdır. Belediyeleri, devlet kurumlarını ve tüm ilgili yetkilileri bu konuda göreve davet ediyorum.

Saygılarımla,
Bir üretici ve ziraat teknikeri – aynı zamanda bir vatandaş