Sendikalardan yeni müfredata sert tepki!

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan “Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli” müfredatına ilişkin açıklama yapan Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, "Tekkede murid mi yetiştiriyorsunuz? diye sorarken, Eğitim Sen müfredatı, ''MEB’in 'yeni müfredatı', düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen ve yorumlamayan robot ve ruhsuz nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlandı." şeklinde değerlendirdi.

Gündem 26.04.2024, 16:29
Sendikalardan yeni müfredata sert tepki!

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan “Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli” müfredatına ilişkin açıklama yapan Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, "Tekkede murid mi yetiştiriyorsunuz? diye sorarken, Eğitim Sen müfredatı, ''MEB’in 'yeni müfredatı', düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen ve yorumlamayan robot ve ruhsuz nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlandı. Mesele bilim ve demokrasi değil, çağdışı 'dava'dır. Öğretim programlarında bilimsel eğitimle ilgili olan pek çok nokta özenle 'ayıklama'ya tabi tutulurken, iktidarın inşa etmekte olduğu ‘yeni rejim’i ve onun '2023 vizyonu'nu merkez alıp, açık ve gizli (örtük) amaç ve değerleri programlara ustaca yerleştirerek kendilerince 'dini' ve 'milli' bir müfredat oluşturulmak istendiği açık" diye değerlendirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli” müfredatının taslağını paylaştı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda söz konusu taslağın görüş ve önerilere açık olduğunu belirterek, ''Tecrübe, öneri ve desteğiniz bizler için önemli. Sadece son bir yılın değil, on yıllık uzun soluklu bir çalışma ile meydana getirdiğimiz; akademisyen, öğretmen ve paydaşlarımızın yoğun çalışma ve katkılarıyla ortaya çıkan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni müfredat çalışmamızı kamuoyunun ve eğitime gönül veren herkesin görüşlerine sunduk” sözleriyle duyurdu.

EĞİTİM İŞ SENDİKASI'NIN DEĞERLENDİRMESİ

MEB’in açıklamalarının ardından konuya ilişkin Eğitim Sen yazılı bir açıklama yaparken, Eğitim ve Bilim işgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Genel Başkanı Kadem Özbay da ANKA Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu. 

Kadem, “İçerisinde çok şık ahlak erdem kamil insan vurguları var. Cumhuriyet bir ya da iki kez geçiyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün adı hiç geçmiyor. Tekkede mürid mi yetiştiriyorsunuz? Yoksa çağın gereğinde öğrenci mi yetiştiriyorsunuz? Bu müfredat bir parti programıdır. Cumhuriyet değerlerine uyan bir müfredat değildir. Maarif kelimesi de müfredatın ne olduğunu vurguluyor. Çocuğun akademik gelişiminden yana değil, ahlakını baskılayan bir nesil yetiştirilmeye çalışılıyor. Bilimsellik vurgusu yok denecek kadar az. Buradan soruyorum müfredatla mürid yetirilmesi mi amaçlanıyor?” diye konuştu.

"YENİ MÜFREDATLARIN TARİKAT VE CEMAATLERİN BELİRLEDİĞİ İÇERİKTE OLACAĞI KUŞKUSUZDUR"

Eğitim Sen ise konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, şu görüşler yer verdi:

''Tüm ülkeyi ve gelecek nesilleri yakından ilgilendiren eğitim müfredatı gibi bir konuda, müfredatın siyasal ve ideolojik olarak iktidara yakın çevrelerin müdahalesiyle daha da geriye götürülmesi, bilime ve aydınlanma düşüncesine karşı resmen bayrak açılması söz konusudur” denilen açıklamada “Ders kitaplarında bir süredir sürdürülen 'sadeleştirme' ve 'basitleştirme' uygulamalarının doğrudan bilim, felsefe, tarih ve sanat derslerini hedef alması, bilim derslerinde ünite ve kazanım sayılarının azaltılması, başta tarih dersleri olmak üzere, büyük ölçüde “dini” ve “milli” öğeler ve referanslarla donatılmış bir müfredat oluşturulduğu görülmektedir. Ülkeye aydın, ilerici ve değişimci nesiller gerekirken bu müfredatlarla daha geriye doğru bakan, çağdışı zihniyetle donanmış nesillerin yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Yeni müfredatların, bilim, teknoloji ve çağdaşlıktan ziyade tarikat ve cemaatlerin belirlediği bir biçim ve içerikte olacağı kuşkusuzdur.''

Türkiye’nin nasıl bir müfredata ihtiyacı olduğunu 11 maddede sıralayan Eğitim Sen, ''Yeni müfredat hazırlıkları konusunda sorunun eğitim biliminin temel ilkeleri göz önünde bulundurarak hayata geçirilmesi gerektiği açık. Eğitim Sen, eğitimin toplumsal bir olgu olarak ele alınıp, bu olguyu tanımlayan değişkenlerin bütünsel bir çerçeve içinde analiz edilmesi gerektiğini düşünmektedir” değerlendirmesini yaptı ve müfredat programı ile ilgili şu önerileri sundu:

Eğitim müfredatı hazırlanırken bilimsel, demokratik, laik, bireyin yanı sıra aynı zamanda toplumsal faydayı da gözeten, insan hak ve özgürlüklerine dayalı eğitim programlarının oluşturulması gereklidir. Bu çerçevede yaratıcı ve eleştirel düşünen, üretici, çevre bilincini kazanmış, toplumsal sorunlara duyarlı, kendine güvenen, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklerini ön planda tutan, eşitlikçi, adalet duygusu gelişmiş bireylerin yetiştirilmesini hedefleyen eğitim programları oluşturmak temel hedef olmalıdır.

Dil bir iletişim aracı olmanın yanı sıra o dili konuşan toplumun tarihinin ve kültürünün taşıyıcısıdır. Farklı dillerin varlığını inkâr eden, onları dışlayan “tek dil-tek millet” ideolojisi terk edilerek çok dillilik temelinde anadilinde eğitim müfredat içeriklerine eklenmelidir.

Müfredatın içeriği bilgi ve değerler, demokrasi karşıtı (dinci-gerici istismara dayanan, ırkçı, etnik ayrımcı, bölgeci, cinsiyetçi, farklı renk ve kültürleri aşağılayıcı, savaş yanlısı, çevre düşmanı, piyasacı vb.) öğeler asla olmamalı, var olanlar çıkarılmalıdır.

Müfredatta yer alan konu, amaç, hedef, öğretim ilke ve yöntemleri ve kavramları, çocukların sosyal ve kültürel gelişim düzeylerine uygun olmalıdır.

Müfredat, sınav ve not sistemi üzerine kurulmamalı. Çünkü sınav ve not sistemi, geliştiren değil, eleyen ve seçen bir sistemin ürünüdür. Ölçme ve değerlendirme, öğretmen-öğrenci-veli üçgeninde kurulmalı ve nicelik değil, nitelik ölçülmeli. Ölçmenin amacı, elemek değil, niteliğin yer ve düzeyini belirlemek olmalıdır.

Ders kitaplarının sermaye çevrelerinin çıkarları ile dinsel kural ve referanslara göre hazırlanması uygulamalarına derhal son verilmeli, bilimsel ve pedagojik ilkelere uygun tarzda hazırlanması sağlanmalıdır.

Ders kitaplarında gözlenen tekdüzelik son bulmalı, içerik bilimsel, sistematik ve öğrenciye göre olmalı. Seçilen konular ile konuların ele alınış biçimi program hedeflerine uygun ve ilgi çekici şekilde düzenlenmelidir.

Ders kitabı uygulama aşamasında çeşitli öğretim yöntemlerini kullanmaya olanak sunmalı; öğrencinin katılımı, merak, yaratıcılık ve eleştirel düşünme yönleri ön plana çıkarılmalı. Ders kitapları, onu kullanan öğrencileri araştırma, sorgulama ve bilgilere ulaşma çabasına dahil edecek bir yapıda hazırlanmalıdır.

Ders kitaplarında öğrencilerin okuduklarından zevk almalarını sağlama, düşünme becerilerini teşvik eden etkili sorgulama teknikleri kullanma, eleştirel düşünme ve kendi kendine öğrenmeyi teşvik etme yaklaşımı kendini göstermelidir.

Öğrencinin ve öğretmenin kontrol edemediği hiçbir araç, eğitimin temel unsu­ru haline getirilmemeli. Özellikle bireyin davranış, beceri ve yetenek gelişimine odaklanan ilk ve ortaokul düzeyinde bilgi teknolojilerinin yanlış kullanımının öğrencinin gerçek hayatla bağını koparabileceği riski göz önünde bulundurulmalıdır.

Müfredat hazırlıkları sürecinde sermaye ve iktidar odaklarının ekonomik, siyasal ve ideolojik çıkarlarına yönelik düzenlemeler yer almamalı, sendikalar, bilim çevreleri ve öğrenci-veli temsilcilerinin müfredat hazırlanmasında katılımı sağlanmalıdır.

"İLKOKUL ÇOCUKLARINA ASKER, DARBE, SİLAH, ÖLÜM GİBİ KONULARIN ANLATILMASI 'PEDAGOJİK CİNAYET'TİR"

''Müfredat değişiklikleriyle darbeler ve cuntaların da tarih ders kitaplarında okutulacak olması, dersleri militaristleştirecektir” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, şöyle devaml edildi:

''Bakan Tekin’in bugüne kadar yaptığı açıklamalardan çıkarılabilecek en somut sonuç, yeni eğitim müfredatının, tüm derslerde sarmal olarak ‘dini’ ve ‘milli’ değerleri temel alan, farklılıkları ötekileştiren bir içerikte hazırlıkların yapılmış olmasıdır. Yıllardır iktidar eliyle adım adım hayata geçirilen eğitimde dinselleşmenin son halkasının yeni müfredat üzerinden tamamlanması hedeflenmektedir.

Dönem başında tüm okullarda bir hafta boyunca şiddet görüntüleri eşliğinde gelişme çağındaki ilkokul öğrencilerine, sakıncalı olmasına rağmen, zorla izlettirilen '15 Temmuz darbe girişimi'nin eğitim müfredatına girmesi ve bu darbe girişiminin ulusal bayramlar arasında sayılması, hatta felsefe dersi müfredatı içine yerleştirilerek anlatılmak istenmesinin eğitim bilimine ne kadar katkısı olacağı tartışmalıdır. AKP ilk dönemlerinde müfredat ve ders kitaplarından militarist değerleri ayıklamakla övünürdü. Şimdi ise 12 Eylül darbecilerinin çizgine geldi. İlkokul çocuklarına asker, darbe, silah, ölüm gibi konuların anlatılması 'pedagojik cinayet'tir.

"MEB YANLIŞLARINDAN DERS ALMAYI HALA ÖĞRENEMEDİ"

Siyasi iktidarın ve MEB’in geçtiğimiz 22 yıl içinde eğitim politikaları alanında ve uygulamada göstermiş olduğu pratik, yeni müfredatın nasıl bir içerikte olacağı ve eğitim sistemini hangi yöne doğru götürmek istediği konusunda yeterince ipucu vermektedir. MEB’in 2005’ten bugüne kadar yaptığı hiçbir programda önceden ihtiyaç analizi yapılmadı, programa uygun altyapı düzenlenmedi ve öğretmenler programların uygulanması konusunda yeterince eğitilmedi. Yanı sıra, programın uygulanma sürecine ilişkin planlama, pilot uygulama ve değerlendirmeler de gerçekleştirilmedi. Sürekli aynı yanlışı yaparak farklı sonuçlara ulaşılamayacağı bilinmesine rağmen, MEB’in aynı yanlışı tekrarlaması dikkat çekicidir. MEB, eğitimle ilgili bir kurum ama yanlışlarından ders almayı hala öğrenemedi. Ders alınmadığı sürece de bunun maliyeti artacak ve bu maliyeti de Türkiye halkları ödeyecektir.

"DİNİ" VE "MİLLİ MÜFREDAT"

MEB’in 'yeni müfredatı', düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen ve yorumlamayan robot, ve ruhsuz nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlandı. Mesele bilim ve demokrasi değil, çağdışı 'dava'dır. Öğretim programlarında bilimsel eğitimle ilgili olan pek çok nokta özenle 'ayıklama'ya tabi tutulurken, iktidarın inşa etmekte olduğu ‘yeni rejim’i ve onun '2023 vizyonu'nu merkez alıp, açık ve gizli (örtük) amaç ve değerleri programlara ustaca yerleştirerek kendilerince 'dini' ve 'milli' bir müfredat oluşturulmak istendiği açık.

"MÜCADELE" MESAJI

Eğitim sisteminde yaşanan dönüşümler, içinde bulunulan ekonomik, toplumsal ve siyasal sistemin gelişim süreçlerinden ayrı ya da bağımsız değildir. Bir ülkenin eğitim sistemi, bir bütün olarak içinde yaşanan toplumun gerçekliğini yansıtır. Burada sadece ekonomik düzey değil, toplumsallaşma süreçleri, cinsiyet eşitsizlikleri, ideolojik konumlar, sınıflar arası güç ilişkileri vb. gibi oldukça karışık bir dizi ilişki devreye girer. Bu nedenle Türkiye gibi ülkelerde laiklik ve laik eğitim mücadelesi, okulda ve toplumda yürütülen demokrasi ve özgürlük mücadelesinden ayrı değildir. Eğitim sistemi ve okullar ya tamamen egemen ideolojiye teslim edilecek ya da çocuk ve gençlerin nasıl bir eğitim alması, nasıl bir toplumda yaşaması isteniyorsa, onun için mücadele edilecektir.''

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 38 102
2. Fenerbahçe 38 99
3. Trabzonspor 38 67
4. Başakşehir 38 61
5. Kasımpasa 38 56
6. Beşiktaş 38 56
7. Sivasspor 38 54
8. Alanyaspor 38 52
9. Rizespor 38 50
10. Antalyaspor 38 49
11. Gaziantep FK 38 44
12. A.Demirspor 38 44
13. Samsunspor 38 43
14. Kayserispor 38 42
15. Hatayspor 38 41
16. Konyaspor 38 41
17. Ankaragücü 38 40
18. Karagümrük 38 40
19. Pendikspor 38 37
20. İstanbulspor 38 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 38 95
2. Barcelona 38 85
3. Girona 38 81
4. Atletico Madrid 38 76
5. Athletic Bilbao 38 68
6. Real Sociedad 38 60
7. Real Betis 38 57
8. Villarreal 38 53
9. Valencia 38 49
10. Deportivo Alaves 38 46
11. Osasuna 38 45
12. Getafe 38 43
13. Celta Vigo 38 41
14. Sevilla 38 41
15. Mallorca 38 40
16. Las Palmas 38 40
17. Rayo Vallecano 38 38
18. Cadiz 38 33
19. Almeria 38 21
20. Granada 38 21