Temelli: Emek ve demokrasi mücadelesini birlikte var etme zamanı!

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)'in 16. Genel Kurulu'na katılarak bir konuşma yaptı.

Gündem 14.02.2020, 14:29 14.02.2020, 14:29
Temelli: Emek ve demokrasi mücadelesini birlikte var etme zamanı!

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)'in 16. Genel Kurulu'na katılarak bir konuşma yaptı.


Temelli, şunları söyledi:


 

"DİSK kurulalı 53 yıl oldu. Bu 53 yıl neo-liberalizm ile geçti dünya için. Neo-liberalizm nedir? Güvencesizliktir, güvencesiz bir dünyadır. Güvencesiz bir dünyayı var etmek için de daha fazla şiddet, daha fazla savaş gerekiyordu. Güvencesizliği dayatmak, emeği daha fazla sömürmek, doğayı daha fazla talan etmek için dünyayı, emekçileri, halkları şiddet girdabına sürüklediler. Her yere savaşı taşıdılar.



Bu köhne düzeni birlikte yenme zamanı geldi


Bugün yeni bir 10 yılın başındayız. Bu yeni 10 yıl bu köhne düzenin çöküşünü çağırıyor. Yani birlikte bu düzeni yenme zamanı gelmiştir diyor. Geride bıraktığımız köhne düzenin yıkılma zamanıdır.



Gelin neo-liberalizmi her yerde öldürelim 


Dünyanın her yerinde halklar, emekçiler, gençler, kadınlar, işçiler meydanlarda. Bağdat'tan Beyrut'a, Ekvador'dan, Cezayir'e, Şili'ye kadar... Şili'de emekçiler bağırıyor; 'Neo-liberalizm Şili'de doğdu, Şili'de öldüreceğiz' diyorlar. Gelin neo-liberalizmi her yerde öldürelim. Kapitalizmden, bu köhne düzenden, bu şiddet düzeninden her yerde kurtulalım. İnanıyorum ki Türkiye'de yükselecek emek ve demokrasi mücadelesi bu köhne düzenin sonunu hızlandıracaktır.



"AKP iktidarı 18 yıldır neo-liberalizmin şampiyonluğunu kimseye kaptırmadı"


Bu köhne düzenin büyük savunucuları, şampiyonları oldu. Bir şampiyonu da Türkiye'den çıkardı. Bu AKP iktidarı, 18 yıldır neo-liberalizmin şampiyonluğunu kimseye kaptırmadı. Her yere bu güvencesiziliği dayattı. Yaşamın her alanını güvencesizleştirdiler. Soysuz bir siyasetle, ceberrut, tekçi bir anlayış ile Türkiye'yi zapt-u rapt  altına almaya, otoriterleşmeye devam etti. Emeği daha fazla sömürerek, doğayı daha fazla talan ederek, yaşam alanlarımıza daha fazla saldırarak, toplumsal barışı yıkarak, Kürt düşmanlığı üzerinden toplumu ayrıştırarak, nefret tohumlarını her yere ekerek 18 yıl boyunca bu ülkeye kötülük yaptılar.



Sömürü ve talanı Kıbrıs'a, Suriye'ye, Ortadoğu'ya taşıdılar


Geldiklerinde söyledikleri şeylere baktığımızda bir yerde kendilerini ifade etmişler. 'Yasakçılığa karşıyız' diyerek bütün ülkeyi yasakçılık zihniyeti ile boğdular. Özelleştirmelerle, taşeronlaştırmalarla, kayyımlarla hayalini kurdukları bir rejimi inşa etmek için her gün zulümlerine yeni zulümler eklediler.


Bugün aşırı sömürü, doğa talanı ve şiddet girdabında bir Türkiye var. Bu sadece Türkiye'yle sınırlı kalmadı. Bunu Kıbrıs'a, Suriye'ye, Ege'ye, Irak'a, Karadeniz'e taşıyarak yaygınlaştırdılar. Bu neo-liberal sistem otoriter bir rejimle ayakta kalabilirdi, öyle de oldu.



Emek, demokrasi mücadelesini ortaklaştırma zamanıdır


Ama bugün sonları yakındır. Bu düzenden kurtulmalıyız. Eğer bu düzenden, bu zihniyetten kurtulamazsak bu düzen bu girdabın içine hepimizi çekecek ve hepimizi yok edecek. O yüzden bu düzene karşı mücadelemizi, emek, demokrasi mücadelesini ortaklaştırma zamanıdır. Emekçiler, çalışanlar, işçiler bir araya gelmelidir. Toplumsal emek örgütlenmelidir. Toplumsal emek zemininde bir sınıf mücadelesi anlayışıyla toplumsal örgütlülüğü hep birlikte var etmeliyiz. Yoksa tüm haklarımızı gasp etmeye devam edecekler. Emekçilerin, engellilerin, çocukların, kadınların, işçilerin, işsizlerin, kadınların; yani topyekün bir ülkenin, o ülkenin tüm yurttaşlarının haklarını gasp etmeye devam edecekler. Öyle de yapıyorlar.



Saray'ın kara deliğine kaynak yetmiyor, bu kara delik bütün ülkeyi yutuyor


Saray'da var ettikleri kara delik bütün haklarımızı yutmaya devam ediyor. Güvencesizlikten, taşeron sistemden bahsettik. Güvencesiz çalışma koşullarının bile yok edildiği inanılmaz bir işsizliğin, yoksulluğun yaygın hale geldiğini görüyoruz. Saray'ın kara deliğine kaynak yetmiyor. Bu ülkenin bütün zenginlikleri ortak zenginliklerimiz, yani hakkımız bu şekilde gasp ediliyor. O Saray'ın kara deliklerine taşınıyor. Yetmiyor, müteahhitlerine, damatlarına, yandaşlarına, silah tüccarlarına. Her seferinde daha fazla kaynak, daha fazla sömürü, daha fazla yoksulluk ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu düzeni sürdürmenin yegane yolu olarak da şiddet ve savaştan başka bir şey yok ellerinde.



Türkiye'de okula gitmesi gereken 2 milyon çocuk işçi var


Bugün emeğin dünyasına baktığımızda sömürünün tüm çıplaklığı ile karşımızda olduğunu görmemiz mümkün. Bugün Türkiye'de 2 milyon çocuk işçi var. Bu çocukların okulda olması gerekirken, nitelikli kamusal eğitim almaları gerekirken 2 milyon çocuk çırak adı altında çalışmak zorunda bırakılıyor. 4 + 4+ 4 eğitim sistemi çocuk işçiliğini genelleştirirken bir taraftan da çocuk evlilikleriyle topluma başka bir zulmü de dayatmaya devam etmiştir.



İstihdama katılan kadınlar ciddi bir sömürüye maruz kalıyor


Bugün Türkiye'de kadın istihdamına katılım oranı yüzde 30. İstihdama katılan kadınlar ise ciddi bir sömürüye maruz kalıyor. Büyük bir adaletsizlik vardır. Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri sokaklarda kol gezerken kadına dair sömürü, fabrikalarda ve iş yerlerinde aşırı boyutlara ulaşmıştır. Bugün kadının sosyal yaşamdan, çalışma hayatından dışlanması, bugünkü erkek egemen zihniyetin, o zihniyeti kültür haline getiren o iktidarın yarattığı kültürün sonucudur. Sadece geçen yıl 449 kadın öldürülmüştür. Ülkede 11 milyon emekli var. Adeta asgari ücreti normal ücrete çeviren bu sistem yoksulluğu yaygınlaştırmıştır. Kamu hizmetlerindeki niteliksel yoksulluk aslında kamusal yoksulluğu da büyütmüştür. Sağlık eğitim hizmetlerine bakın hepsinde ciddi anlamda niteliksiz hizmet üretimi ve bunun yanında aşırı bir fiyatlama söz konusu.



Kayyumla bir yandan siyasi irademizi bir yandan özlük haklarımızı gasp ettiler


Kara deliğe kaynak yetmiyor dedik. Vergi zamları tarih boyunca görülmemiş bir düzeye ulaşmıştır. Her şeye her gün vergi zammı geliyor, zam geliyor. Bütün bu zamlar kara delik dediğim o bütçe açıklarını kapatmak, yandaşlara daha fazla fon bulmak uğruna. Meclis'te vergileri daha da artıracak ya da dolaylı vergiler ile halkın üzerine yeni zamları salacak ya da toplumu daha fazla borç girdabına sürükleyecek yasaları çıkarıyorlar.



Bu Kayyum Cumhuriyeti'nden hep birlikte kurtulmalıyız


Bütün bunlar büyük bir sömürünün yansımasından başka bir şey değil. Bu düzeni ayakta tutmanın yolu da şiddet, savaş, Kürt düşmanlığı, kayyım rejimi. O yüzden bir yerde kayyım varsa bilin ki orası Kayyım Cumhuriyeti'dir. Bu Kayyım Cumhuriyeti'nden hep birlikte kurtulmalıyız. Bizim belediyelerimize kayyım atandıklarında ilk yaptıkları şey çalışanları işten atmak oldu. Kayyımın ilk yaptığı şey özlük haklarını yok etmek, insanların hakkını gasp etmek oldu. Bir yandan siyasi irademiz gasp edilirken bir yandan da özlük haklarımız, maddi haklarımız gasp edildi.



Emek ve demokrasi mücadelesini birlikte var etme zamanı gelmiştir


Bütün bir bölgenin kaynağı 3-5 taşerona peşkeş çekildi. Onu hangi siyasetin, nasıl finanse ettiğini hepimiz biliyoruz. Bu kayyım rejiminden kurtulmak ülkenin demokratikleşmesini sağlar. Bu savaş politikalarına baktığımızda Kürt'e düşmanlığın Suriye'de nelere mal olduğunu görürüz. Bugün İdlib'i yaşıyoruz. İdlib'in müsebbibi olanlar hala Kürt düşmanlığı üzerinden kendi iktidarlarını konsolide etmeye, bekalarını sağlamaya çalışıyorlar. Ama artık Türkiye halkları bu tuzağa düşmeyecek. Kürt halkıyla, Türk halkıyla, Türkiye'de yaşayan 72 millet bir arada bu savaş politikalarına karşı yan yana barış siyasetini üretecektir. Bunu hayata geçirmek zorundayız.



Üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız


Emek ve demokrasi mücadelesini birlikte var etme zamanı gelmiştir. Yan yana bir mücadeleyi örme zamanı gelmiştir. Bugün Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu şey bir an önce bu iktidardan kurtulmaktır. Bunu başarabiliriz. Farklı farklı mücadele alanlarından, bütün farklılıklarımızla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bir mücadele yükseliyor. Bu farklı mücadelelerin ortak dilini var etmeli, ortak eylemliliğini hayata geçirmeliyiz. Bunu var edebiliriz. Toplumun, halkların beklentisi, umudu bu yöndedir. Umudu büyüktük, şimdi bu umutla iktidarı değiştirme zamanı gelmiştir. Üreten bizsek yöneten de biz olmalıyız. Ne yapmalı sorusunu yanıtını hep birlikte düşünmeliyiz. Toplumsal emeği sokak sokak, mahalle mahalle, işyeri işyeri örgütlemeliyiz. Yan yana gelmeli, meclislerimizi var etmeliyiz. Toplumun özlemini duyduğu demokrasi ittifakını hayatın her alanında var etmeli ve iktidarı değiştirmeliyiz.


Biz varız emekçiler, kadınlar, gençler, halklar var. Tam da şimdi iş başı yapma zamanıdır. O yüzden DİSK'in bu denli umut veren Genel Kurulu'nda buluşmanın önümüzdeki dönem mücadelesi açısından hepimize büyük katkılar sağlayacağını umuyorum. DİSK'in 16'ncı Genel Kurulu'na başarılar diliyorum. Mücadelemizin yolu açık olsun, hepimizin yolu açık olsun."

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17