banner100

'Cezaevlerinde ölüm kol geziyor'

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis'te görüşülen İnfaz Yasa Teklifine ilişkin basın açıklaması yaptı. HDP'nin tasarıya yönelik eleştirilerini ve önerilerini dile getiren Beştaş şöyle konuştu:   Hepinizi TBMM'den bu Korona günlerinde selamlıyoruz.

Gündem 08.04.2020, 14:52 08.04.2020, 14:52
'Cezaevlerinde ölüm kol geziyor'

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis'te görüşülen İnfaz Yasa Teklifine ilişkin basın açıklaması yaptı. HDP'nin tasarıya yönelik eleştirilerini ve önerilerini dile getiren Beştaş şöyle konuştu:


 

Hepinizi TBMM'den bu Korona günlerinde selamlıyoruz. Aslında sosyal mesafeyi koruyarak, kendimizi koruyarak, mevcut kurallara uyarak kamuoyuna bilgilendirme hakkını çok çok önemli buluyoruz. O nedenle yaşam ile ölüm arasında ince çok ince bir sınırın olduğu bu günlerde halkın vekilleri olarak bu basın toplantısını yapmayı uygun bulduk. Basın toplantısına başlamadan önce bugün Kulp'ta meydana gelen ve 5 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği saldırıyı kınıyoruz. Kim yaparsa yapsın halkın yaşam hakkına yönelik, yaşam hakkını ortadan kaldıran bu filleri kabul edilemez bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.


 

Temel itirazımız, bu teklifin Korona günlerinde ve cezaevlerinin en dolu olduğu dönemde gündeme gelmesinedir  


 

Evet basın toplantımızın ana konusu İnfaz Yasası. Bildiğiniz üzere yasa, dün geneli üzerindeki konuşmalarla başladı. Aslında bizim baştan beri itirazımız bu yasanın normal zamanda Meclis gündemine gelmemesinedir. Korona günlerinde yaşam hakkının herkes için büyük bir risk altında olduğu günlerde geliyor ve cezaevlerinin tarihin en büyük doluluk oranı yaşadığı bir dönemde geliyor.


 

Daha geçenlerde Adalet Bakanlığı 2020 yılında 61 yeni cezaevi daha açacağını söylemişken, bu infaz yasasının ne anlama geldiğini gerek burada ve Meclis Genel Kurulu'nda ayrıntılarıyla tartışacağız.


 

Hayat eve sığar derken hayat cezaevine sığmaz diyoruz


 

Evet evde kal çağrıları toplumun her kesimine yapılıyor. Biz de yapıyoruz çünkü bu dönemde virüse yakalanmamanın en önemli yöntemlerinden biri  izolasyon ve temasın olmamasıdır. 'Evde kal' derken 'cezaevinde kal' sloganını asla kabul edemeyiz . 'Hayat eve sığar' derken 'hayat cezaevine sığmaz' diyoruz. Çünkü cezaevlerinde 50-60 kişi aynı koğuşta ve hiçbir tedbir olmadan bir arada yaşamaya mecbur durumda. 'Hayat cezaevine sığmaz' ve hukukun üstünlüğü herkes için uygulanmalıdır. Düşman hukuk değil insancıl hukuk istiyoruz. İnsancıl hukuk herkes için eşit muamele yapılmasını emreder.


 

Milyonlarca insan yüreği ağzında her an ölüm haberiyle karşılaşabilir


 

Bu dönemde gerçekten bu yasa tasarısının toplumsal barışa ve kutuplaşmayı engelleyecek bir rolü olduğunu belirtmek istiyoruz. Ancak bu tasarı birleşme, barış, kardeşilik değil kutuplaştırmayı çok ciddi bir şekilde sağlayacak bir tasarı niteliğinde. Bu tasarı sadece, içerideki yüzbinleri değil dışarıdaki milyonları da etkiliyor. Her bir tutuklunun ya da hükümlünün ailesinin, çevresiyle birlikte düşünürsek, şu anda asgari milyonlarca insan, yüzbinlerce insan yüreği ağzında her an bir ölüm haberiyle karşılaşabilir.


 

Siyasi mahpuslar diyoruz, ama karşımızdaki güç AKP ve küçük ortağı, 'siyasi tutuklu yok' diyor. Hayır bunu bir adım ileri gütürelim, siyasi tutuklu değil ama siyasi rehineler de var tutukluların yanında. AKP politikası, tam olarak olarak kendisine muhalif olanları rehin siyasetiyle içeride tutmaya devam ediyor.



Bu rehine politikasına devam etmek toplu katliamlara imza atmak anlamına gelecektir


 

Bu bir rehine politikasıdır ve bugün dünya büyük bir felaketle karşı karşıyayken; afet, salgın, mücbir sebep varken, bu rehine politikasına devam etmek toplu katliamlara imza atmak anlamına gelecektir ısrar etmektir. Şu anda içerideki tutuklu ve hükümlüler iki şekilde rehinler. Bir AKP siyasetinin rehineleri durumundalar bir de COVID-19'un rehineleri durumundalar. İkisine karşı da bu haksızlığı, hukuksuzluğu asla kabul edemeyiz.


 

Maalesef cezaevinde ilk ölüm yaşandı: Bu ölüm değil cinayettir


 

Peki ne oluyor; söylediğimiz, ısrarla vurguladığımız bir mesele maalesef bu sabah yaşandı. Bafra Cezaevi'nde bir cenaze çıktı. Saklamaya çalıştılar ama başaramadılar. Samsun Bafra Cezaevi'nde 3 yıldır tutuklu bulunan 70 yaşındaki Mehmet Yeter, Covid-19 tanısıyla yaşamını yitirdi. Cumhuriyet Savcısının yazdığı yazıyı söylüyorum. Samsun Büyükşehir Mezarlıklar Müdürlüğüne yazmış, demiş ki; 'COVID-19'a bağlı vefat etmiştir" demiştir. Kişinin ailesine ulaşılmadığını yazmışlar ama ailesine ulaşma çabası gösterilmemiş, çünkü oğlu açıklama yaptı. 'Bize hiçbir şekilde ulaşılmadı' dedi. "Şahsın bulaşıcı hastalık sebebiyle yaşamını yitirmesi sebebiyle savcılık 'morg gibi ortak kullanım alanlarında uzun süre bekletilmesinin toplum sağlığını riske atmasına sebep olduğu için bekletilmeden defnedilmesi" talebi iletilmiştir". Evet Mehmet Yeter, cezaevinde çıkan Korona salgını nedeniyle yaşanan ilk ölümdür. Bu ölüm değil cinayettir.


 

Şu anda cezaevlerinde ölüm kol geziyor


 

Biz iki haftadır ısrarla diyoruz ki, bu göre göre ölüme terk etmektir ve hiçbir yasada bunun yeri yoktur. Aynı şekilde her gün hapishanelerden bile farklı tanılarla ilgili bilgi geliyor. Yaşar Kavcı şu anda Yeşilyurt Devlet Hastanesi'nde adli suçlardan tutuklu 52 yaşındaki şahıs COVID--19 tanısıyla tedavi görüyor. Yine Şakran Cezaevi'nde iki doktor COVID-19 şüphesiyle izole edilmiş durumda. Bu rakamları artırabiliriz isimler fazla. Bunları örnek vermemin sebebi cezaevlerinde şu anda ölüm kol geziyor. Ölüm kol gezerken biz burada kimi affedebileceklerini tartışıyoruz. Dün de ifade ettik önümüze gelen yasa bir özel af yasası tasarısıdır.


 

Bu bir özel af yasasıdır, 360 oyun altında kabul edilemez


 

Anayasanın 10'uncu maddesi, TCK'nin 35'inci maddesi, İçtüzüğün ilgili hükümleri gereğince özel af yasasının kabul edilme oranı bellidir. Halka söylüyorum: 360 oyla bu yasayı kabul edebilirler. 360 oyun altında kimseye özel affı hiçbir iktidar ya da küçük ortağı getiremez. Bu özel aftır ve bu özel afla kendi yandaşlarını, kendilerine muhalif olmayanları cezaevinden çıkarmaya çalışıyorlar. Bu hazırlık yıllardır yapılıyor. Uzun süredir AKP'nin istediği, MHP'nin kabul ettiği bir taslağın, fırsattan faydalanarak önümüze getirilmesidir.


 

Soma, Çorlu, Ermenek katilleri serbest bırakılacak, seçilmişler cezaevinde kalmaya devam edecek


 

Peki kimler çıkacak bu yasayla? Çorlu Katliamı sanıkları serbest bırakılacak ama Ahmet Altan içeride kalacak. Soma'da 301 madenciyi katledenler serbest kalacak ama gazeteci Aziz Oruç cezaevinde olmaya devam edecek. Ermenek'te 18 madenciyi öldürenler serbest kalacak ama Sebahat Tuncel cezaevinde kalmaya devam edecek. Gezi'de Ali İsmail'i Berkin'i öldürenler serbest kalacak ama Figen Yüksekdağ cezaevinde kalmaya devam edecek. Aladağ'da 11 kız çocuğunun ölümüne sebep olanlar serbest kalacak ama İdris Baluken içeride kalmaya devam edecek. Berfin Özek'in yüzüne kezzap atan saldırgan, 13 yıl ceza almıştı, serbest kalacak ama Selahattin Demirtaş siyasi düşünceleri sebebiyle içeride kalmaya devam edecek.


 

Vicdanlara, adalete, hukukun temel prensiplerine kulak verin


 

Erdoğan'ın, Berfin Özek ile ilgili yorumunu kamuoyunun takdirine sunmak istiyorum. "Böyle bir durum kendi kızının başına gelse nasıl yaklaşacaksın. Kanunlara mı bakacaksın? Tüm yargı dünyasına sesleniyorum; bu kanunlardaki maddelere değil vicdanınıza kulak verin." demişti. Biz de vicdanlara sesleniyoruz; vicdanlara kulak verin, adalete kulak verin, hukukun temel prensiplerine kulak verin.


 

Kadınları katleden, tecavüz eden saldırganlar hiçbir tedbir alınmadan salıverilecek 


 

Yine bu konuda bilerek kamuoyunu yanıltmaya yönelik açıklamalar olduğunu belirtmek isterim. İnfaz paketinde 53'üncü maddeye son dakika yapılan eklemelerle izinli sayılacak kişiler arasına cinsel suçlar ve kasten öldürmeden mahkum olanlar da eklendi ve infaz süreleri düşürüldü. Bu çok önemli bir şey. Şu anda Korona salgını sebebiyle evde aile içi şiddete maruz kalan, binlerce kadını döven, katleden, tecavüz eden saldırganlar hiçbir tedbir alınmadan tekrar aynı eve gönderilecek. İşte bu konuda biz Münevver Karabulut'u hatırlatmak istiyoruz. Faili Cem Garipoğlu intihar etmemiş olsaydı bu durumda o da izinli olacaktı ve evine gidecekti.


 

"Terörist" dedikleri bizleriz, muhalefet edenlerdir


 

Gerçekten çok vahim bir tabloyla karşı karşıyayız ve bu tabloda bu özel affın 360 oranıyla, vekil sayısıyla kabul edilebileceği çağrımızı Meclis'te her an ifade etmeye devam edeceğiz. Bu kapsam genişletilmelidir çünkü "terör suçlusu" diye bir tanım Ceza Kanunu'nda yoktur. Suçlar sayılmıştır ama "terörist" dedikleri gazetecilerdir, Barış Akademisyenleridir, bizim belediye eş başkanlarımızdır. "Terörist" dedikleri bizleriz, bu konuda muhalefet edenlerdir. Ortada bir terör ve terörizm tablosu söz konusu değil. AKP'ye muhalif olanların terörist ilan edildiği, dünya tarihinde terörist sayısının en fazla mahkeme kararıyla olduğu Türkiye'de tablo giderek ağırlaşıyor.


 

Bu travmayı Türkiye toplumunun yaşamaması için yol yakınken adım atılmalıdır


 

Tabii ki Figen Yüksekdağ terörist değil, tabii ki Selçuk Mızraklı terörist değil, tabii ki Osman Kavala terörist değil, tabii ki Rawin Sterk terörist değil, tabiki Barış Terkoğlu, Aziz Oruç terörist değil. Bunlar, Türkiye'de hakikatin peşinde koşan, halkın sağlığını ve geleceğini, bir arada, özgür ve eşit koşullarda yaşamasını savunan insanlardır. Bu nedenle, biz İnfaz Yasasındaki çerçevenin genişlemesinin ve yol yakınken bu travmayı Türkiye'nin yaşamaması için adım atılmasının zaruri olduğunu önemle ifade etmek istiyoruz.


 

Hayat cezaevine sığmaz


 

Bizler korunuyoruz, bizler Korona karşısında bir koruma kalkanıyla burada çalışıyoruz ama hapishanelerin hiçbir koruması yok. Hayat cezaevine sığmaz. "Evde kal" çağrısını "cezaevinde kal" çağrısı gibi duyuramayız. Bu çağrılarımızı ısrarla devam ettireceğiz.


 

HDP olarak Sağlıkta Şiddet Yasasının çıkması için hazırız


 

Son olarak konumuzla ilgili değil ama gündeme geldi. Sağlıkta Şiddet Yasasıyla ilgili dün Meclis'te bir tartışma yaşandı. Biz HDP olarak dün de çağrımızı yaptık, Sağlıkta Şiddet Yasasının çıkması için biz hazırız. Getirsinler hemen Sağlık Komisyonu'na orada yapıcı bir muhalefetle sağlık emekçilerimizi koruyacak bir yasaysa biz de katkı sunmaya hazırız. Sağlık Komisyonu'nu ısrarla toplantıya çağırmamıza rağmen bugüne kadar toplanmadı. Bunu da kamuoyunun bilgi ve takdirine sunuyoruz.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 34 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 51
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 32 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 17
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14