HDP'li Hatimoğulları: 'Hapishanelerde olası bi durumun vebali boyunlarınadır!'

HDP

Gündem 06.04.2020, 11:15 06.04.2020, 11:15
HDP'li Hatimoğulları: 'Hapishanelerde olası bi durumun vebali boyunlarınadır!'

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Adana'da koronavirüs salgını nedeniyle yaşananları Yurttan Sesler'e değerlendirdi. 


HDP'li Hatimoğulları'nın koronavirüs dosyası kapsamındaki sorularımıza yanıtları şöyle:

 

Adana'da çok sayıda koronavirüs vakası görülmesini neye bağlıyorsunuz? Neler eksik bırakıldı?


TTB’nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı rapora göre Adana’da 550 vaka arasında 63 yoğun bakım hastasından 15’i entübe durumda. 2 taburcu olan hasta, 4 hekim ve 12 sağlık çalışanı Korona şüphesi ile takip edilmekte. Tabi bunlar 30 Mart’ta açıklanan veriler, şu anki durumu bilemiyoruz ki bu süreçte en çok zorlandığımız konu açık ve doğru bilgiye erişmek. Örneğin 4 Nisan’da İl Pandemi Kurulunca, Tufanbeyli İlçesi’nin nüfusuna oranla fazla vaka görülmesi nedeni ile karantinaya alındığı duyuruldu. Ancak bu oranın ne olduğunu, kaç vaka olduğunu ve vakaların durumunu öğrenemiyoruz.

Adana’nın insan sirkülasyonu çok olan bir şehir olması, Umre’den ve yurtdışından dönen yurttaşlarımızın karantina süreçlerinin/takibinin iyi yapılmamış olması nedenler olabilir. Ancak bize esas nedeni söyleyebilecek olan İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığıdır. Geçtiğimiz günlerde Adana’da, diğer bölge şehirlerine kıyasla çok sayıda vakanın olmasının nedenini Sağlık Bakanına ilettiğimiz soru önergemizde sorduk. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi ile mücadelede bizleri sürecin dışında tutan, dahası konunun uzmanları olan TTB, KESK ve SES’in görüşme taleplerini dahi yanıtsız bırakan bir tutumla karşı karşıyayız. Öncelikle bu uzmanlar sürece katılmalıydı ve birlikte çalışacak bir il kriz koordinasyonu bu şekilde kurulmalıydı. İlimizde Korona Virüs salgını ile ilgili her nevi bilgiyi tüm kamuoyu ile paylaşmalıydı. 

Sayıların yüksek olması yurttaş üzerinde nasıl bir etki bıraktı?


Korona virüs vakalarının bu kadar hızla artarak tüm Türkiye’ye yayılması ve maalesef kaybettiğimiz yurttaşların sayısındaki artış elbette ki tüm yurttaşlarımızı tedirgin etmektedir.  İlk vakanın açıklandığı güne kadar “bizde henüz vaka yok, çok güzel süreci yönetiyoruz” algısı yaratıldı. Oysa aynı zamanlarda Çin’de, İtalya’da ve İspanya’da yaşanan deneyimlerden yola çıkarak psikolojik olarak yurttaşları hazırlamalı, gerekli tedbirleri almalı ve kimi plan/hazırlıklar yapılmalıydı.   

Hastanelerde şu anki durum nasıl? Yoğun bakım ve yatak doluluk durumuna dair bir bilginiz var mı?


Kimi duyumlar alıyoruz ancak bilginin doğruluğu ve güvenilirliği çok önemli içinden geçtiğimiz şu günlerde. Bu nedenle böylesi verilerin ilgili TTB, SES gibi meslek örgütlerince toplanarak, direkt alandan edinilen bilgilerin duyurulması daha doğru olacaktır.

Ancak yurttaşlarımıza şunu söyleyebilirim; pandemi için 1000 yatak ayrılmış durumda ve bu yataklar henüz dolmamış durumda. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın 31 Mart’ta açıkladığı gibi Tüyap Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'ne 1000 yataklı bir Sahra Hastanesinin yapılmasının hazırlıklarına başlandı. Şu an varolan yataklar dolduğunda, bu sahra hastanesi de hizmet verecek. Adana’da olası bir durum için sahra hastanesi planlanması sağlık emekçilerinin de talebi idi, bunu da belirtmek isterim.

 Sağlık çalışanlarının yeterli ekipmanı bulunuyor mu?


Maalesef sağlık emekçilerinin riskinin azaltılması için gerekli önlemler alınmamakta. Bizzat kendilerinin ilettikleri bilgiler bunu doğrulamakta; kişisel koruyucu ekipman (KKE) konusunda hala sıkıntı olduğu, saatlik kullanılması gereken maske ve eldivenlerin günlük verildiği, sağlık emekçilerine hastaları hakkında bilgi verilmemesi ve bu konuda gereken tedbirin/takibin yapılmaması, tanı testlerinin hastanelere sayıca çok az geldiği, hekimlerin, eczacıların, tüm sağlık emekçileri için testlerin yapılmadığı bilinmektedir.

Bu koşullarda en çok risk altında olan sağlık çalışanları, evlerindeki ailelerine virüsü yaymaktan endişe etmektedir. Bu nedenle alınacak azami tedbirlerin yanı sıra sağlık emekçileri için kalacak misafirhanelerin açılması çok önemli. Bu anlamda Şehir Hastanesi FTR binası çalışanlara açıldı ancak aldığımız duyumlara göre odalarda 4er kişi kalıyor, maalesef bu durum da riskli. O nedenle misafirhane sayısı artırılmalıdır, tabi bunun yanında çalışanların çocuklarının bakımı için de çözüm bulunmalıdır. 

Sağlık çalışanları için alınacak önlemlerden biri de, çalışma saatlerine yönelik olmalıdır. 24 saat nöbet tutulması yerine en fazla 8 saatlik vardiyalarla ara ara dinlenerek çalışılması, sağlık emekçilerinin dinlenebilmesini ve uykularının olması gerektiği gib alınmasını sağlayacaktır.

Adana'ya yerel yönetimler sürecin neresinde duruyor? İşini kaybedenler veya yaşı nedeniyle evden çıkamayanlar için gerekli destek sağlanıyor mu? Belediye hesaplarına el konması işi zorlaştırdı mı?


Biz Koronavirüs salgını sürecinde Adana’nın durumunu ortaya çıkarmak, sorunları tespit ederek çözüm arayışında bulunmak adına; tüm belediyeler, STK’lar ve meslek örgütleri ile sürekli iletişim halindeyiz. Bu görüşmelerden çıkardığımız tablo ekseninde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Belediyelerden aldığımız dönüşler bize; İçişleri Bakanlığının göndermiş olduğu genelgeler doğrultusunda Koronavirüs (Covit 19) tedbirleri kapsamında yurttaşların ihtiyaçlarını karşılamak üzere kaymakamlık ile birlikte "Vefa Sosyal Destek" grupları oluşturduklarını bunun üzerinden ortaklaşa çalışmalar yürütüldüğü, bunun dışında koordinasyonların kurulmuş olduğu, ihtiyaç sahiplerine dönük verilerin hazırlanmış olduğu , bu eksende çalışmaların yürütüldüğü ve Büyükşehir özelinde ise “Covid-19 Kriz Yönetim Merkezi” kurulduğunu bilgisine sahibiz. 

Bu süreçte işini kaybedenler, işsizler, yoksullar, yaşı ve engeli nedeni ile evden dışarı çıkamayanlara yönelik çalışmalar yapılmaya çalışılmaktadır. Ancak burada maddi desteğin sağlanması noktasında devletin yükümlü olduğunun altını çizmeliyiz.  Maalesef bunun çok uzağındayız, açıklanan paketle sermayeye ekonomik destek verilirken, emekçinin payına ise sadece kolonya düştü! Pandemiye karşı alınacak tedbirlerin başında, “evde kal” denilen yurttaşın evde kalmasının koşullarının yaratılması gelmektedir. Geçimini sağlamak için çalışmak zorunda olan işçi nasıl evde kalsın? Tabi bu noktada yerel yönetimlere daha çok görev düştü, onlar da bu sorumluluk bilinci ile kaynak yaratmaya çalıştılar. Şimdi geldiğimiz noktada, iktidar hem yurttaşın evde kalmasını sağlamak üzere gerekli desteği onlara sunmadığı gibi hem de bunu yapmaya çalışan Belediyelerin hesaplarına el koyuyor. Tek adam zihniyetinin bir başka yansımasını bu Korona günlerinde yaşıyoruz, yurttaşına sağlaması gereken destek yerine kalkıp kendisi yurttaştan destek istiyor, iban no paylaşıyor...

AKP iktidarı boyunca toplumsal olaylara ve doğal felaketlere, kendisi için fırsata dönüştürme aracı olarak yaklaştı. Bu bağış kampanyası yeni bir "yolsuzluk" kampanyasına dönüşmüştür, halklara, yurttaşlara güven vermemektedir. 15 Temmuz’da yaşamını kaybedenler için toplanan paraların miktarı ve akıbetinin, deprem vergisinin, İşsizlik Fonundaki paranın, Varlık Fonundaki birikmişlerin, ihtiyat akçesinden hazineye aktarılan paraların hesabı verilmedi. Ayrıştırma politikası izleyen tek adam rejimi, merkeziyetçi akıl ile ‘dayanışma ağlarını’ tekelinde toplamak istemektedir. Pandemi ile mücadelede yerel yönetimlere çok büyük görev düşse de; HDP’li ve CHP’li belediyelerin dayanışma amacıyla topladığı paralara el koyarak, muhalefetin halkla buluşmasını engellemeye kalkışmaktadırlar.

Çok sayıda fabrikada ve inşaatta çalışmak zorunda kalan ve sosyal mesafelenmeyi uygulayamayan yurttaşlar için ne söylemek istersiniz? 


Koronavirüse karşı alınacak en önemli tedbirin sosyal mesafe kuralı olduğunu biliyoruz. O nedenle bunun uygulanmasını sağlamak esasen iktidara düşüyor. “Evde kal” çağrısının nedeni de virüs yayılımını en aza çekmek, risk grubundaki yurttaşların hastalanmalarını önlemek ve olası taşıyıcı hastaların sayısını azaltmak. O zaman ilk elden; zorunlu mal ve hizmetlerin üretildiği işyerleri dışında kalan tüm işyerlerinin faaliyetleri durdurulmalıdır. Zorunlu mal ve hizmetlerin üretildiği işyerlerinde ise risk grubundaki tüm yurttaşların ücretli izinli olması sağlanmalı, diğer çalışanlar için ise gerekli tüm tedbirlerin alınması sağlanmalı/bu sıkıca denetlenmelidir. En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyine çekilmeli ve Koronavirüs ile mücadele döneminde 1000 TL destek eklenerek risk grubundaki bu kesimler korunmalıdır. İşsizlik maaşı alanların bu süre boyunca almaları garanti altına alınmalı, işsizlik maaşına başvuru koşulları düzenlenmelidir. Kamu ve özel sektörde işten çıkarmalar yasaklanmalı böylelikle hiç bir çalışan kendini güvencesiz hissetmemelidir. DİSK-KESK-TTB ve TMMOB’un yayınlamış olduğu 7 acil önlem bir an önce hayata geçirilmelidir. Bu 7 acil önleme bir de 8. önlemi de eklemek gerekir, evde kaldığımız bugünlerde artan kadına yönelik şiddeti önlemek için de hızla adımlar atılmalıdır.

Adana’da esnafın durumu nedir? Sorunlarına karşı önerileriniz nelerdir?


Adana’da yaklaşık 3000 esnafın işyerleri kapalı, ve yukarıda bahsettiğimiz ekonomik destekten yararlanamadıkları için zor günler geçirmekte. Çalışamadıkları bugünlere işyerlerinin kirası, kullanmadıkları elektrik, doğalgaz ve su faturaları, vergisi, kredisi, SGK ödemeleri omuzlarına yük olarak eklenmekte. Devletin kiraların, faturaların ödenmemesi konusunda alacağı kararlar bu yükü ortadan kaldıracaktır. İşyeri kapalı olan esnaf, ya da müşterisi olamayan esnaf hayatta kalabilecek parayı dahi şu koşullarda kazanamazken bir de kira ve faturalar yükü omuzlarına bindirilemez.

Evde Kal kampanyası sürecinde kadına yönelik şiddet konusunda bir araştırmanız var mıdır?


Evet, partimiz pandemi ile ilgili birçok alanda araştırma çalışmaları yürütmekte. Bu çalışma başlıklarından biri de pandeminin kadın emeği ve kadınlar üzerindeki etkisi. Tüm dünyada olduğu gibi maalesef “evde kal” süreci kadına yönelik şiddetin ciddi oranda artmasına neden olmuştur.  Çarpıcı bir durumu aktarayım; Çin’in Wuhan kentinde 2020 Şubat ayı itibari ile karantina süresince kadınların şiddete uğrama oranı üç kat, polise yardım talebi ile ulaşan kadınların sayısı iki kat, kadın kurumlarına yapılan başvurular da yüzde 90 artmış. Türkiye’de ise; 11 Mart’tan 31 Mart’a kadar ilk 20 gün içinde 18’i kendi evinde olmak üzere 21 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür.  

Biz de bu konuya dikkat çekmek ve iktidarı önlemler almaya zorlamak adına ilgili Bakanlığa soru önergemizi verdik. Orada da sorduğumuz, aslında yapılması gerekenler; bir kriz koordinasyonu kurulması, her ilde kadına yönelik şiddet kriz koordinasyon masalarının oluşturulması, ŞÖNİM’lerin 7/24 telefonla ve online olarak sosyal, psikolojik ve hukuki destek vermesi, Alo 183 Acil Yardım Hattının sadece kadına yönelik şiddet konusunda kadın uzmanlar tarafından destek vermesi, Kadınlara mali destek sunularak şiddet alanlarından çıkmalarının olanaklarını yaratmak üzere bir fon ayrılması ve 6284 sayılı Kanununda 30 Mart’ta alınan tedbir kararının kaldırılması ile başlayarak, İstanbul Sözleşmesi ile etkin bir şekilde uygulanmasıdır. 

Bir de hapishanelerdeki mahpusların ve mültecilerin durumuna ilişkin de ek yapmak isterim. Onbinlerce mahpusun hayatlarına mal olmamak için yapılması gereken, infazda eşitlik ile ayrım gözetmeksizin tüm mahpusların tahliyesidir. Hapishanelerde olası bi durumun vebali, mahpuslar arasında ayrım gözeterek çıkarılacak olan yasaya evet diyenlerin boynuna olacaktır.  Mültecilerin ise tüm dünyada korona virüs salgını öncesinde de vahim olan durumlarının bu pandemi koşullarında düzeltilmesi elzemdir. Kamplarda hijyenden, sağlık koşullarından yoksun yaşayan; temel gıda ve su ihtiyaçlarının dahi doğru düzgün karşılanmadığı bu kesim için çok acil önlemler alınmalı, insanca yaşayacakları koşullar sağlanmalı ve pandemi için de tüm önlemler alınmalıdır.  

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14