banner100

banner48

Merkez Bankası'ndan hükümete mektup

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'a gönderilen mektupta 2020 yılında enflasyonu etkileyen faktörler anlatıldı.

Gündem 02.02.2021, 10:34
Merkez Bankası'ndan hükümete mektup

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Banka kanunun 42. maddesi uyarınca hükümete açık mektup gönderdi. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'a gönderilen mektupta 2020 yılında enflasyonu etkileyen faktörler anlatıldı.

Merkez Bankası, hükümete gönderdiği açık mektupta şu ifadeler yer aldı:  "Yüzde 5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen ve beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzey güçlü bir dezenflansyonist denge gözetilerek oluşturulacak ve bu denge sürekli korunacaktır." ifadesini kullandı.

Enflasyon raporu sunumunda belirttiği gibi enflasyonda orta vadeli yüzde 5 hedefine varmak amacıyla, enflasyon hedeflemesi rejiminin tüm unsurlarıyla uygulanacağı belirtildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2006 yılı başından itibaren uyguladığı açık enflasyon hedeflemesi rejimi kapsamında, enflasyon hedefinden belirgin olarak sapıldığında veya sapma olasılığı ortaya çıktığında TCMB Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca “hesap verme yükümlülüğü” mekanizması devreye girmektedir. Bu kapsamda, TCMB’nin hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri Hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerekmektedir. 2020 yıl sonu enflasyonu hedef aralığının üzerinde gerçekleşmiştir. Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gerekenönlemleri açıklamaktadır. 2020 Yılında Enflasyonu Belirleyen Faktörler 2019 yılının Temmuz ayında başlayan faiz indirimleri 2020 yılının ilk yarısında Covid-19 salgınının olumsuz etkilerini sınırlamaya yönelik olarak devam etmiş ve ilaveten kapsamlı genişleyici likidite adımları atılmıştır.

Para politikası faiz indirimleri ve bankacılık sektörüne sağlanan hedefli ikidite imkânlarına ek olarak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun Mayıs ayı başından itibaren geçerli olmak üzere bankaları temel olarak kredi kullandırmaya ve menkul kıymet almaya yönlendiren Aktif Rasyosu düzenlemesi de genişletici makro politika duruşunu belirginleştirmiştir.

Yıllık kredi büyümesi ikinci çeyrekten itibaren ivmelenmiş ve 2017 yılındaki Kredi Garanti Fonu kaynaklı hızlı kredi genişlemesinin de ötesinde bir genişlemeye neden olmuştur (Grafik 1). Bu güçlü kredi genişlemesi firma kredilerinde olduğu kadar konut ve ihtiyaç kredileri başta olmak üzere bireysel kredilerde belirgin gerçekleşmiştir. Krediler ve parasal büyüklüklerde para politikası ve finansal politikalarla kısa sürede sağlanan hızlı genişleme, iktisadi faaliyetteki hızlı toparlanmayı desteklemekle birlikte cari işlemler dengesini, dış finansman imkânlarını ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemiştir.

Mal ihracatındaki iyileşmeye karşın, başta turizm olmak üzere hizmet gelirlerindeki düşüş ve ithalattaki canlanmayla birlikte cari işlemler açığı hızla artmıştır. Küresel belirsizliklere ek olarak yurt içinde enflasyon beklentilerinin bozulması dolarizasyon eğiliminin güç kazanmasına yol açmıştır. Bu dönemde yurt içi yerleşiklerin döviz ve altın talebi artmış; altın ithalatının tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıkması dış dengeyi olumsuz etkilemiştir. Makrofinansal risklerin artması ve bekleyişlerin bozulmasıyla portföy ve swap piyasalarından yüksek hacimli yabancı sermaye çıkışları gözlenmiştir.

Eş anlı olarak yurt içinde mevduat dolarizasyonununkuvvetlenmesi ve reel kesimin yabancı para yükümlülüklerini azaltma eğiliminin hızlanması da dış finansman ihtiyacını önemli ölçüde artırmıştır. Böylelikle, yurt içi talep kaynaklı hızlı büyümenin yol açtığı dış dengesizlikler, ülke risk primlerini yükseltmiş, döviz kurları ve rezervler üzerinde baskıoluşturmuştur.

ALINAN ÖNLEMLER

Enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla, Ağustos ayı başından itibaren salgın dönemine özgü politikalarda sıkılaşma adımları atılmaya başlanmıştır. Ancak, hızlı kredi genişlemesinin birikimli etkileriyle talep koşullarının sergilediği güçlü seyir, yılın ikinci yarısında cari denge ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmiştir. TCMB, enflasyon görünümüne dair risklerin bertaraf edilmesi, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve dezenflasyon sürecinin en kısa sürede yeniden tesis edilmesi için Kasım ayında politika faizini yüzde 10,25’ten yüzde 15’e yükselterek net ve güçlübir parasal sıkılaştırma yapmıştır. Buna ek olarak, şeffaflığı ve öngörülebilirliği artırmak amacıyla sade bir operasyonel çerçeve benimsenmesine ve kısa vadeli tüm fonlamanın temel politika aracı olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı üzerinden yapılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda, TCMB tarafından bir ay vadeli geleneksel yöntemli repo ihaleleri ve Geç Likidite Penceresi (GLP) imkânlarıyla sağlanan fonlama, 20 Kasım 2020 tarihinden itibaren temel para politikası aracı olan birhafta vadeli repo miktar ihaleleriyle yapılmaya başlanmıştır. Kasım ayı PPK toplantısında, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik ihtiyacı olduğu değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, reel kredi büyümesine göre farklılaşan zorunlu karşılık oranları ve faiz/nema oranları uygulamasının yürürlükten kaldırılmasına ve zorunlu karşılık oranlarının ve faiz/nema oranlarının tüm bankalar için aynı oranlar üzerinden uygulanacak şekilde yeniden belirlenmesine karar verilmiştir.

Zorunlu karşılık sisteminin sade bir çerçevede uygulanması, para politikasında şeffaflığın ve öngörülebilirliğin artmasına katkı sağlamıştır. Buna ek olarak, Türk lirası ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarında yapılan değişiklikler TCMB’nin parasal duruşunu ve parasal aktarım mekanizmasının etkin işleyişini desteklemiştir.  Para politikasındaki sıkılaşma ve fiyat istikrarına yönelik güçlü iletişim piyasalara olumlu yansımış, finansal göstergelerde iyileşme sağlanmıştır. Fiyat istikrarı odaklı sade bir operasyonel çerçeve benimsenerek politika öngörülebilirliğinin artırılması sonucunda, Kasım ayından itibaren risk primi, döviz kuru oynaklığı ve uzun vadeli faizler gerilemiş, sermaye girişleri artmıştır.

Aralık ayında, 2021 yıl sonu tahmin hedefini göz önünde bulundurularak güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gidilmiştir. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükseltmiştir. Aralık ayı kararını takip eden dönemde uluslararası emtia fiyatları ile bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtlarının yanı sıra asgari ücret ve yönetilen fiyatlara ilişkin gelişmeler, TCMB’nin 2021 yılı enflasyon görünümüne yönelik değerlendirmeleri üzerinde etkili olmuştur. Nitekim Ocak ayında, sıkı para politikası duruşunun enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar “uzun bir müddet” korunacağı ve “gerekmesi durumunda ilave sıkılaşma yapılacağı” yönündeki sözlü yönlendirmeyle sıkı duruş güçlendirilmiştir.

Kasım ve Aralık PPK toplantılarında gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesi beklenmekte, böylelikle enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun 2021 yılı sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceği, 2022 yıl sonunda yüzde 7’ye ve 2023 yıl sonunda ise orta vadeli hedef olan yüzde 5 seviyesine gerileyerek istikrar kazanacağı tahmin edilmektedir. Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2021 yılı sonunda orta noktası yüzde 9,4 olmak üzere, yüzde 7,3 ile yüzde 11,5 aralığında; 2022 yılı sonunda orta noktası yüzde 7,0 olmak üzere yüzde 4,6 ile yüzde 9,4 aralığında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.

Tahminler enflasyonun 2021 ve 2022 tahmin hedefleriyle uyumunu sağlayacak bir parasalsıkılık düzeyi varsayımı altında üretilmiştir. Ayrıca, küresel büyüme ve dış talep görünümünde salgın kaynaklı olumsuz bir şokun tekrar yaşanmayacağı, küresel risk iştahında yaşanan olumlu gelişmeler ile birlikte Türkiye’ye özgü risk algılarında iyileşmenin devam edeceği bir görünüm esas alınmaktadır. 2021 yılı için oluşturulan tahmin patikasında ücretler, gıda fiyatları ve uluslararası emtia fiyatları enflasyonu yukarı yönlü, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile enflasyon beklentileri ise enflasyonu aşağı yönlü etkilemektedir. Bu etkileşim içerisinde sıkı parasal duruşun oluşturacağı güçlü etkinin, 2021 yıl sonu enflasyonunun yüzde 9,4 düzeyine gerilemesini sağlayacağı öngörülmektedir. Ancak, bu tahminler üzerinde yukarı yönlü riskler belirgin bir şekilde önemini korumaktadır. Bu nedenle, güçlü sıkı para politikası duruşunun devam ettirilmesi zorunluluk arz etmektedir.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 33 74
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14