"Avukatların sorunları dağ gibi büyüyor"

Avukatlar Günü dolayısıyla açıklama yapan CHP’nin avukat kökenli vekili Mahmut Tanal, savunma makamının temsilcisi avukatların sorunlarının günden güne büyüdüğünü dile getirdi.

Hukuk fakültelerinde hukukçu olmayan dekanların atandığını hatırlatan Tanal, “Bu ülkede veterineri, maliyeciyi, işletmeciyi, siyaset bilimcisini, ekonomisti, ziraatçıyı, ilahiyatçıyı, kimyacıyı, tıp uzmanını hukuk fakültesine dekan yaptılar” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Tüm avukat meslektaşlarının Avukatlar Günü’nü kutladığını belirten Tanal, avukatlığın kutsal bir meslek olduğunun altını çizerek, “Urfalı Çoban Mustafa’nın oğlu Mahmut Tanal olarak, Atatürk Cumhuriyetinin yarattığı fırsat eşitliği sayesinde okudum, avukat oldum. Dünyaya yeniden gelsem yine Avukatlığı tercih ederim. Avukatlık benim için bir yaşam biçimidir. Avukatlık benim için aşktır” dedi.

DÜĞMELİ CÜBBEYİ GİYDİRMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ!

Avukatlığı, haksızlığa karşı durmak, adaleti savunmak için seçtiğini vurgulayan Tanal, “Molierac’ın dediği gibi avukatların tarih boyunca köleleri de olmadı, efendileri de olmadı. Avukatlar hiç kimseye itaat etmez, kimseden talimat almaz. Avukatlara önü ilikli, düğmeli cübbeyi giydirmeye kimsenin gücü yetmez. Çünkü avukatlık mesleği, temel hak ve özgürlüklerin, demokrasinin güvencesidir” değerlendirmesini yaptı.

VETERİNER, KİMYACI, İLAHİYATÇI HUKUK’A DEKAN YAPILDI

Adaletin ve yargının ayrılmaz bir parçası olan savunma makamının temsilcisi avukatların sorunlarının günden güne büyüdüğünü dile getiren Tanal, “Giderek artan hukuk fakültesi ve mezunu sayısı, avukatlık mesleğinin en büyük handikabıdır. Hukuk eğitiminde nicelik artarken nitelik düşüyor. Yeni kurulan hukuk fakültelerinde yeterli akademik kadro bulunmuyor. Kütüphanesi, amfisi olmayan hukuk fakültesi olabilir mi? Hukuk fakültelerinde hukukçu olmayan dekanlar atanıyor. Bu ülkede veterineri, maliyeciyi, işletmeciyi, siyaset bilimcisini, ekonomisti, ziraatçıyı, ilahiyatçıyı, kimyacıyı, tıp uzmanını hukuk fakültesine dekan yaptılar. Hukuk öğrencileri, yeterli ve kaliteli eğitimden mahrum kalıyor” ifadelerini kullandı.

STAJYER AVUKATLARA ÜCRET ÖDENMELİ 

Avukat sayısının arttıkça iş sahasının daraldığına dikkat çeken Tanal, stajyer avukatların ekonomik sıkıntılarla boğuştuğunu belirtti. Stajyer avukatların çoğu zaman ücretsiz çalıştırılarak, ‘bedava işçi’ muamelesi gördüğüne işaret eden Tanal, “Hakim ve savcı adaylarına staj döneminde maaş bağlanıyor. Stajyer avukatlara ise ücret öngörülmüyor. Stajyer avukatlara asgari ücret miktarı kadar bir ücretin ödenmesi için İŞKUR aracılığıyla devlet devreye girebilir” diye konuştu.

UCUZ İŞ GÜCÜ MUAMELESİ GÖRÜYORLAR

CHP’nin avukat kökenli vekili Mahmut Tanal, staj tamamlandıktan sonra da genç meslektaşlarının sıkıntısının sona ermediğini vurguladı. Kendi bürolarını kuramayan genç avukatların bazı avukatlık bürolarında asgari ücretin altında dahi bir ücretle çalıştırıldığını aktaran Tanal, “Ucuz iş gücü muamelesi gören genç avukatlar, mesleği bırakıp başka alana yöneliyor” bilgisini verdi.

AVUKATLAR HAKİM VE SAVCILARDAN AYRI TUTULMAMALI

Yargının üç sacayağından savunma makamını temsil eden avukatların hakim ve savcılardan ayrı tutulmaması gerektiğini dile getiren Tanal, şöyle devam edildi: “Avukat, hakim ve savcılar, aynı fakülteden, aynı sıralardan, aynı dersleri alarak mezun oluyor. Birçok konuda hakim ve savcılara öncelik tanınıp, avukatların dışlanması doğru değil. Hakim ve savcılar harç ödemeksizin silah taşıma ruhsatı elde ediyor. Yine hakim ve savcıların yararlandıkları otopark hizmetinden avukatlar yararlanamıyor. Adliyelerde hakim ve savcıların kullandıkları asansörü, avukatlar kullanamıyor. Adliye ve emniyet binaları girişlerinde X-Ray cihazından geçme konusunda avukatlar, hakim ve savcılarla eşit muamele görmelidir. Avukatın aranmasına ilişkin olarak Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesinin ihlaline son verilmelidir.” 

AVUKATLARA ŞİDDET ENDİŞELENDİRİYOR

Avukatların adliyelerde, çalıştıkları hukuk ofisinde mobbing gördüğünü ifade eden Tanal, avukatlara yönelik artan şiddet eylemlerinin kendilerini endişelendirdiğini belirterek, “Avukatlar, yürütmüş oldukları dava ve icra dosyalarında tarafların şiddetine maruz kalıyor. Görevi esnasında silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren meslektaşlarımız oldu. Kendilerini saygıyla ve rahmetle anıyorum. Özellikle icra işlemlerinde avukatların saldırıya uğramaması için devletin gerekli tedbirleri alması gerekir” şeklinde konuştu.

ADALETİN KDV’Sİ OLMAZ
 

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, avukatların vergi yükü altında edildiğini vurguladı. Vergi borçları nedeniyle icralık olan avukatların sayısının azımsanmayacak derecede olduğunu anlatan Tanal, şunları söyledi: “Adaletin KDV’si olmaz diyoruz. Avukatların adli yardım ve CMK görevlendirmesi kapsamında hak ettikleri ücret, Katma Değer Vergisi'nden istisna tutulmalıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında görevlendirilen avukatlar için belirlenen ücret oldukça düşüktür. Bu görevlendirmelerde uygulanan ücret tarifesi, avukatlık asgari ücret tarifesine eşitlenmelidir. Ayrıca görevlendirmelere ilişkin ödemeler de çok geç yapılmaktadır. Görev sona erdikten aylar sonra yapılan kazanılmış ücretler vergiye tabi tutulmaktadır. Yine adli yardım gönüllü avukat listesine dâhil olan ve bu kapsamda görevlendirilen avukatlara ödemeler çok geç yapılmaktadır.”

ÜCRET TARİFELERİ DÜŞÜK

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, CMK ve Adli Yardım ücret tarifeleri, enflasyon oranı ve asgari ücret artış katsayıları belirlenmeden yapıldığını dile getiren Tanal, söz konusu kalemlerde yüzde 25’lik artışın çok düşük kaldığını kaydetti. Tanal, bu sebeple tarifelerde güncelleme ve iyileştirme yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Adli yardımın yıllar içinde biriken ve barolardan bilgileri alınan gecikmiş avukatlık ücreti ödemelerinin bir an önce yapılması gerektiğini belirten Tanal, “Adli yardım hizmetinin sayı ve bütçe kısıtlaması olmaksızın tüm yurttaşlara sağlanması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

AVUKATLARIN EMEKLİLİK SIKINTISI

Aylık BAĞ-KUR primlerinin yüksek olmasının da avukatları zorladığına dikkat çeken Tanal, “Ödenen aylık BAĞ-KUR primleri karşısında emeklilik döneminde düşük miktarda emeklilik maaşı alınıyor. Bu realiteyi göz önünde bulunduran birçok avukat, BAĞ-KUR prim borcu ödemek yerine özel sağlık sigortası yaptırarak sağlık hizmetlerinden yararlanıyor. Avukatların emeklilik haklarının yaşam standartlarının altında olmaması gerekir. Son Yargı Paketi ile gündeme gelen kamu avukatlarının ek gösterge sorunu çözülmelidir. Avukatlık stres sıralamasında ilk sıralarda yer alan bir meslek olduğu halde, yıpranma payı yok. Avukatların emeklilik, özlük haklarında iyileştirilme yapılmalıdır” dedi.

KAMUDA AVUKAT İSTİHDAMI YETERSİZ

CHP’li vekil Tanal, avukatların kamuda istihdamının yetersiz kaldığını aktardı. Tanal, KPSS’den yüksek puan almalarına rağmen alım yapılmadığı için avukatların açıkta kaldığını ifade etti.

DURUŞMA MAĞDURİYETİ

Mahkemelerin genel olarak haftada iki gün duruşma yaptığını anlatan Tanal, şunları kaydetti: “Bu durum ise avukatları aynı gün ve yakın saatlerde onlarca duruşmaya katılmak zorunda bırakıyor. Birden fazla adliye bulunan illerde, avukatlar duruşmalara yetişebilmek için ayrıca bir emek sarf ediyor. Avukatlar ayrıca, çok uzun süre duruşma beklemek zorunda bırakılıyor. Kimi mahkemeler üçer dakika arayla duruşma saati belirliyor. Çoğu zaman saat 9:00’da başlaması gereken duruşmalar, yarım saat, hatta bir saat sonrasında başlıyor. İzin alan, mazeretli hakimler, bu durumu avukatlara bildirmiyor. Hakimin mazeretli olduğunu duruşma için mahkeme salonuna gelince öğrenen avukatlar, hakim mazeretli olduğu için dosyaya mazeret sunmak zorunda bırakılıyor. Bu hem maddi kayba hem de zaman kaybına yol açıyor. Böyle durumlarda avukat, müvekkilleriyle de karşı karşıya geliyor. Avukatlar mazeret sununca hakimler bunu reddedip duruşmayı yapıyor. Ama hakimin mazeretli olması önceden avukata bildirilmiyor. Bu çelişkiye, haksızlığa son verilmelidir.”

VEKALET ÜCRETİNDE YANLIŞ HÜKÜM KURULUYOR

Ceza dosyalarında hâkimlerin vekâlet ücretine ilişkin eksik ya da yanlış hüküm kurabildiğini anlatan Tanal, “Karşı vekalet ücretleri avukatın hakkı olmasına rağmen, asil tarafın bu ücrete hak kazanmış gibi hüküm kurulması, müvekkil ile avukat arasında problemlere sebep olmaktadır. Yine CMK görevlendirmelerinde avukatlar karşı vekâlet ücretine hak kazanamamaktadır” bilgisini verdi.

SORUŞTURMADA EŞİTSİZ UYGULAMA

Tanal, avukatın kamu hizmeti ifa eden yargının kurucu unsuru olduğunu, yeri gelip davanın bitmesi üzerine yıllar sonra hakkını alan bir meslek temsilcisi olduğunu belirterek, “Buna rağmen Adalet Bakanlığı’nca Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesi gözardı edilerek, haksız şikayetlerde her daim soruşturma izni verilmektedir. Kimi zaman avukatlar haksız bir sebepten meslekten dahi men edilmektedir. Ancak haksız bir şekilde suçlandığı ispat olunan durumlarda avukatı şikâyet edene bir yaptırım uygulanmıyor. Her ne kadar avukatların soruşturulması için Bakanlık tarafından izin kolaylıkla veriliyor olsa da kamu görevlerinin yararlandığı haklardan avukatlar yararlanamıyor” ifadelerini kullandı.

 

İSTİNAFTA YARGILAMA SÜRECİ UZUN  

İkinci derece mahkemeler olan istinaf mahkemelerinde yargılama sürecinin çok uzun olmasının, usul ekonomisi ilkesini ihlal eden boyutlara ulaştığını vurgulayan Tanal, “İlk derece mahkemesi, istinaf mahkemesi, Yargıtay süresi hesap edildiğinde bir dosyanın karar çıkması neredeyse 8-10 yıl sürüyor. Bu durumda hem adalete olan inanç azalıyor hem de avukatlara olan güven azalıyor” değerlendirmesinde bulundu.

AVUKATIN TELEFONUNA ÇIKMIYORLAR

 

CHP’li vekil Tanal, avukatların dosya işlemlerinin birçoğunu UYAP üzerinden yürüttüğünü hatırlatarak, “Lakin herhangi bir aksaklık, eksiklik ya da aciliyet durumunda telefonla iletişime geçilmesi gerekiyor. Mahkeme kalemleri ve icra müdürlükleri, iş yoğunluğu bahanesiyle telefonlara bakmıyor. Telefonlar ulaşılabilir durumda olmalı, avukatlar mağdur edilmemeli” diye konuştu.

HUKUKİ KORUMA SİGORTASI GETİRİLMELİ

 

Tana, baro pulu ve vekâlet harcı ücretlerinin yüksek olmasının da avukatları mağdur ettiğini dile getirdi. CHP’li vekil, poliçe kapsamında düzenlenmiş olan dava çeşitleri ile sınırlı olmak üzere yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve diğer edimlerin yerine getirildiği hukuki koruma sigortası getirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Tanal, avukatların genel vekâletname ve ihtarname düzenleyebilmesi gerektiğini ifade etti.

UZLAŞTIRMACILAR HUKUK MEZUNU OLMALI

Hukuk fakültesi mezunu olmayan uzlaştırmacılar tarafından sürdürülen uzlaştırmalarda kişilerin hak kaybına uğrama riskinin yüksekliğine dikkat çeken Tanal, “Ücret tarifesinde uzlaşmanın sağlanması halinde öngörülen ücretin daha fazla olması nedeniyle tarafların uzlaşmaya zorlanması sebepleri göz önüne alınarak uzlaştırmacıların yalnızca Hukuk Fakültesi mezunu kişilerden olması gerekmektedir. Zaten avukat sayısı günden güne artıyor, avukatların iş alanları sürekli daraltılıyor” dedi.

 

İcra müdürlüklerinin kendilerine özgü işleyişinden dolayı avukatların iş ve işlemlerini düzgün yürütememesine sebep olduğuna vurgu yapan Tanal, “Dosya borcunun tahsili amacıyla haciz sırası almak, haciz sırasını beklemek avukatlar için çekilmez hal almaktadır” ifadelerini kullandı.

Tanal, avukatların dosya, kayıt ve evrak incelemede yaşadığı sorunların giderilmesinin elzem olduğunu belirtti. CHP’li vekil ayrıca tapu, ticaret sicili gibi önemli hukuki işlemlerinde avukat ile temsil zorunluluğu düzenlemesi getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda (KVKK), veri koruma görevlisinin dört yıllık herhangi bir üniversite mezunu olabileceğine ilişkin düzenlemenin değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Tanal, “KVKK kapsamında bu görevi sadece hukuk fakültesinden mezun olanların yapabilmesi sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.

Kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, çevre hakkı ile hayvan hakları ve kamusal ve toplumsal hassasiyet içeren davalarda Türkiye Barolar Birliği’nin ve baroların katılma taleplerinin mahkemelerce kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Tanal, “Bu konuda yasal düzenleme yapılarak, baroların ve bu alanda çalışan avukatların hukuksal sürece destek vermelerinin önü açılmalıdır” dedi.