banner48

İmamoğlu'ndan Soylu'ya sert yanıt: "Yalanı konuş, iftirayı at, köşene çekil!"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, üçüncü doz Kovid-19 aşısını olduktan sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

İstanbul 10.12.2021, 15:15
İmamoğlu'ndan Soylu'ya sert yanıt: "Yalanı konuş, iftirayı at, köşene çekil!"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, üçüncü doz Kovid-19 aşısını olduktan sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, çeşitli terör örgütlerine mensup 557 kişinin İBB’de işe alındığı iddiasına yanıt veren İmamoğlu, “İBB’de, çeşitli terör örgütlerine mensup 557 kişi çalışıyor. Bak bak bak! 557 terör örgütü. Yani 86 bin İBB çalışanını zan altında bırakıyor. İlk gün cevap vermeyi düşündüm. ‘Yok’ dedim ‘Bekleyeyim.’ Dünü de bekledim. Niye? Yani şimdi ülkede sokakta gezen ya da bir kurumda çalıştığınızı bildiğiniz, 557 tane terör örgütü üyesi var diyeceksiniz… Bekledim ki herhalde gelip onları alacaklar İBB’den. Öyle ya, terör örgütü üyesiyse gelip, tutuklayacak bunu. Yalanı konuş, iftirayı at, köşene çekil! Bu arada kimse gelmedi” dedi. İBB’nin 150 yıllık kurumu İETT’nin 2 milyar liralık ihalesinde, 700 milyon liralık yolsuzluk yapıldığı iddialarına da yanıt veren İmamoğlu, “Müfettişler görevlendirilmiş, vergi daireleri görevlendirilmiş, MASAK görevlendirilmiş… Ben ilave edeyim; FBI'ı görevlendirdiler, CIA’yi görevlendirdiler ve bizim bu ihaleleri kontrol edeceklermiş. Allah, bunların hepsine akıl versin. Öncelikle, buyursunlar, bekliyoruz. Bütün kamu kurumlarını denetleyebilirler” ifadelerini kullandı. İETT ihalesine alınmadığı iddia edilen Mercedes firmasının, ihaleye katıldığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, dünyaca ünlü markaya, “150 yıllık İETT'ye, kendi markaları ve firmaları üzerinden iftira atılıyor. Bu iftiraya müsaade etmemeliler. Mercedes firmasını, çok acil olarak açıklama yapmaya davet ediyorum” çağrısında bulundu.

İmamoğlu’nun 3 ayrı başlıkta yaptığı değerlendirmeler şöyle oldu:

İBB’NİN BORÇLANMASI: “EVET BORÇLANIYORUZ; ÇÜNKÜ 10 METRO YAPIYORUZ”

“Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal bütçesini, Gazi Meclisi'mizde hep beraber izledik. Ne yazık ki hafta başından beri, TBBM’de, Türkiye'nin bütçesi konuşulacağına, İBB’nin bütçesi ve İBB’nin konuları konuşulur oldu. Bunlar tabii sadece bir konuşma değil, akıl dışı ithamlar, suçlamalar içerdi. Bu anlamda benim size bahsedeceğim birkaç başlık var. Birincisi; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bütçeyle ilgili konuşması esnasında, gerçekten hani akla sığmayan, edebe sığmayan, patavatsızca hem benim şahsıma dönük, ismimle beraber, İBB de dahil olmak üzere iktidar üyelerince, özellikle bir borçlanmayla suçlandı. ‘İBB borçlanıyor, şu oluyor, bu oluyor...’ Evet, borçlanıyoruz. Çünkü İBB, 10 tane metro yapıyor. Borçlanıyoruz çünkü; İBB yönetimi değişir değişmez, tek bir devlet bankasından, İller Bankası'ndan tek bir kuruş dahi kredi kullandırılmayan bir kurumuz. Tek bir lira, kuruş. Ne devlet bankaları ne kamu kurumları üzerinden, İller Bankası üzerinden bir borçlanma, bir kredi imkanı sağlanmamıştır.”

“İSTANBUL KADERİNE TERK EDİLMİŞTİ; BİZ TOPARLADIK”

“Hani seçimde, ‘Kimin parasını, kime harcıyorsunuz’ diyorlardı ya; bu da şöyle bir soruyu gerektiriyor: ‘Kimin parasını, kimin kaynağını devletin bir başka kuruluşundan esirgiyorsunuz ya da kullandırtmıyorsunuz’ sorusunun sorulacağı bir yer burası. Zira bu akıl, kötü bir akıldır. Seçim iptal edildiği için ben bu siyasi akla bir terim kullanmıştım. Hakkımda dava açıldı başka bir yere götürülerek ama bu akıl aynı yanlışı yapmaya devam ediyor. Ve ne yazık ki bizi mağdur ediyor. İstanbul kaderine terk edilmişti. Biz geldik, toparladık. 10 tane metro hattında birden çalışan bir şehir olduk. 2 tane metro hattını hazırlayan bir şehir olduk. Durmadan yolumuza da devam ediyoruz ve İstanbul'da iş üretiyoruz. Bakın bütçeyle ilgili ben esas kalemi vereyim. Bütün bunları bir kenara koysunlar. İBB’nin bütçesini Kasım ayında sundum. Üstünden 15 gün geçti ve sunduğumuz bütçeye, sadece 15 gün içindeki kur farkının getirdiği fark, 5 milyarın üzerinde. 5,5 milyara doğru gidiyor. Yani bir metro hattı kadar İBB para kaybetti. Bunları konuşun. Bunlar konuşulacağına, ne yazık ki, 10 metro yapan İBB’ye, Ekrem İmamoğlu'na laf atmayı, Türkiye'nin bu bütçesinde başlarını öne eğip utanç duyacaklarına, İstanbul'a laf atmayı kendilerine vazife kıldılar. Ama onlar konuşsun; biz yapmaya, iş üretmeye devam edeceğiz.”

İETT İHALELERİ YANITI: “GÖZLERİNİ NE KARARTIYOR; ANLAYABİLMİŞ DEĞİLİM”

“Gelelim ikinci meseleye: İBB’nin 150 yıllık kurumu İETT. İETT’nin 2 milyar liralık ihalesinde, 700 milyon liralık yolsuzluk varmış. İhale, adrese teslim yapılmış. Öyleymiş, böyleymiş, bir şeyler daha ilave ettiler. Müfettişler görevlendirilmiş, vergi daireleri görevlendirilmiş, MASAK görevlendirilmiş… Ben ilave edeyim; FBI'ı görevlendirdiler, CIA’yi görevlendirdiler ve bizim bu ihaleleri kontrol edeceklermiş. Allah, bunların hepsine akıl versin. Öncelikle, buyursunlar, bekliyoruz. Bütün kamu kurumlarını denetleyebilirler. Bekliyoruz. Ama şunu söyleyeyim: Özellikle İBB’den bilgi aldıkları kişiler, Ankara'daki hem milletvekillerini hem de bakanları fena halde kandırmışlar, birçok konuda kandırdıkları gibi. Birazdan onunla ilgili de örnek vereceğim. İETT'de, bizden önce yapılan açık ihale oranı yüzde 74. İBB’yi biz teslim aldıktan sonra yapılan açık ihale oranı, yüzde 91’e çıkmış. 8 tane araç bakım ihalesi yapmışız. Bunları 4 farklı şirket kazanmış bir kere. Kıyameti koparttılar, ‘4 ihale de açık ihale olarak yapılmamış vesaire.’ Hepsi açık ihaleyle yapılmış. Buna nasıl böyle bir hükümde bulunabiliyorlar? Gözlerini ne karartıyor; anlayabilmiş değilim.”

MERCEDES’E ÇAĞRI: “İFTİRALARA MÜSAADE ETMEYİN”

“Burada marka ismi kullanacağım. Kullanmak mecburiyetinde bıraktılar. ‘Yok efendim Mercedes firmasını biz ihaleye almamış.’ Mercedes firması, ihaleye katıldı. Teklif de vermiş. Dolayısıyla buradan çağrı yapmak durumundayım Mercedes firmasına. Karşısında 150 yıllık İETT firması var. İETT'yle çalışan bir kurumdur Mercedes daha öncesinde de. Şu anda bile bizde dönen otobüsleri var. Dolayısıyla 150 yıllık İETT'ye, kendi markaları ve firmaları üzerinden iftira atılıyor. Bu iftiraya müsaade etmemeliler. Mercedes firmasını, çok acil olarak açıklama yapmaya davet ediyorum. Mutlaka açıklama yapsınlar. Buna bu iftiraya seyirci kalmasınlar, ayıptır. Bir avuç, yalan ve iftirayla konuşan insanlara müsaade etmeyecek böylesi bir uluslararası ve önemli bir kurum.”

“TERÖRİST” YANITI: “BAĞIMSIZ SAĞLIK KURULUŞLARI İÇİŞLERİ BAKANI’NI ANALİZ ETSİN”

“Son olarak; en belki sıra dışı, en akıl dışı, gerçekten psikolojik analize de ihtiyaç olan bir konuya geliyorum. Bu psikolojik analize ihtiyaç duyulan konu da TBMM’de konuşması, tavırları gerçekten bilimsel olarak, tıbbi olarak incelenmesi gereken İçişleri Bakanı'yla ilgili. Ne demiş Sayın Bakan? İBB’de, çeşitli terör örgütlerine mensup 557 kişi çalışıyor. Bak bak bak! 557 terör örgütü. Yani 86 bin İBB çalışanını zan altında bırakıyor. Bakın bu Sayın Bakan'ın yaptığı ilk değil, onlarcasını yaptı. Dün itibarıyla ben aslında cevap verecektim. Hatta o ilk gün bile cevap vermeyi düşündüm. ‘Yok’ dedim ‘Bekleyeyim.’ Dünü de bekledim. Niye? Yani şimdi ülkede sokakta gezen ya da bir kurumda çalıştığınızı bildiğiniz, 557 tane terör örgütü üyesi var diyeceksiniz… Bekledim ki herhalde gelip onları alacaklar İBB’den. Öyle ya, terör örgütü üyesiyse gelip tutuklayacak bunu. Yalanı konuş, iftirayı at, köşene çekil! Bu arada kimse gelmedi yani. Siz de duymadınız herhalde. Meclisteki tutumu, tavrı, davranışları, kavga etme biçimi, psikolojik ruh hali, yüz ifadeleri açısından ben buradan çağrı yapıyorum. Ciddi bir öneride bulunuyorum ve bu önerim ciddiye alınsın istiyorum. Bağımsız sağlık kuruluşları, gelsinler ve bu psikolojisi ciddi şekilde bozulmuş Sayın Bakan'la ilgili bir analiz yapsınlar. Çünkü Türkiye'nin bu kadar önemli bir kurumunun başındaki insanın psikolojisi bu haldeyse, bizim kadim kurumumuz, İçişleri Bakanlığımız tehlike altında demektir. Yani bu şekilde ithamda, iftirada bulunan bir insan, -daha önce de İBB’ye dair saçma sapan hamleleri olmuştur, sizler de şahitsinizdir- kurban toplanmasına yasak getirmek gibi bir takım davranışları, bir takım hareketleri, parayı bloke etme çabasındaki iktidar mensubu olmanın verdiği telaşlı davranmalar… Bunları normal karşılıyorum ama bu normal değil. Gerçekten ciddi bir muayeneye tutulmalıdır. İçişleri Bakanlığı değerli bir makam. Sağlıklı ve rasyonel bir biçimde İçişleri Bakanlığı’nın yönetilmesi şarttır.”

İBB’DE İŞE ALINAN VE İŞTEN ÇIKANLARIN RAKAMLARINI PAYLAŞTI

“İBB’de dendi ki; ’45 bin kişiyi işe aldı Ekrem İmamoğlu.’ Aradan bir ay geçmedi; İçişleri Bakanı ne dedi? ’33 bin kişi aldı.’ Bakın, 45 bin dediğinde, ben dedim ki; ‘Yalan konuşuyorsunuz.’ Ne oldu? En azından 12 bin kişi yalan konuşulduğu ortaya çıktı. Sadece o değil. Bizde şöyle günlük bir tablomuz vardır kurum kurum. 20 bin 958 eleman girdi İBB’ye. 20 bin 958 işe girişin içerisinde de farklı farklı işe giriş modelleri var. Örneğin; yeni çıkarılan kurala göre, taşeronda çalışan -ki Ağaç A.Ş. ana kaynağı- 3 bine yakın insan, buradan otomatikman işe alındı. 45 bin nerede? 33 bin nerede? 20 bin nerede? Yalan konuşuyorlar. İstanbul'daki temsilcileri de yalan konuşuyor, bu sayıyı veren Sayın Bakan da yalan konuşuyor, az önce attığı iftiralar gibi. Buna karşılık 15 bin çıkış yapıldı. 86 bin kişilik yapıda, 15 bin. 15 binde, tarafımızdan yapılan akit feshi, 3 bin 376’dır. Yani biz, 15 bin kişiyi çıkartmadık. Niye? Mesela 3 bin 17’si zaten kendisi ayrılmış. Örneğin; 3 bin 770’inin emekliliği gelmiş. Yani, ‘15 bin kişiyi biz işten çıkarttık, 20 bin kişiyi aldık…’; o da değil yani. Bunun farklı modelleri var. Mesela 20 bin kişinin içinde, yüzlerce hatta binlerce diyebileceğimiz sayıda, kurumlardan bize nakiller var. Aynen bizden başka kurumlara nakil gittiği gibi. Dolayısıyla, bizde sayılar net.”

“SAYIN BAKAN'IN İTİBARI, BENİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ASLA YETMEZ”

Günün sonunda şunu söyleyeceğim.: Anayasada güvence altına alınan, ‘Meclis’te söz söyleme hürriyetini koruma’ diye bir kural vardır. Son Meclis’te yapılan tavırlar, ortaya atılan yalan ifadeler, iftiralar, karalamalara… Tabii Sayın Bakan'ın itibarı, beni itibarsızlaştırmaya asla yetmez. Onu ifade edeyim. Ama ben, kanuni hakkımı arayacağım. Kişisel haklarıma saldırı, İBB’ye saldırı üzerinden, hukuk önünde hakkımı arayacağım. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmayan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kadim kurumu İçişleri Bakanlığı’na yakışmayan ve ne yazık ki şu kötü ve zor günlerde, yani insanların ekonomik olarak belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kısa zamanda bu kadar fakirleştiği bir dönemde, bir de böyle toplumun ruh halini bozacak, toplumu ne yazık ki daha da karamsarlığa itecek tavırları gösteren bir bakanla karşı karşıyayız. Allah, milletimizi de onun gibi yöneticilerin karşısında korusun. İnsanları bölüştürmeye, insanları bölmeye, uzaktan sokakta yürüyen vatandaşları ‘terörist’ ilan etmeye, kurumda çalışan insanları ‘terörist’ ilan etmeye devam ediyorlar. Ama dediğim gibi, bağımsız tıp kuruluşlarını buradan tekrar davet ediyorum göreve. Tıbben bu beyefendiyi analiz etsinler, incelesinler; ülkemize daha fazla zarar vermesin diye.”

“33 DOSYANIN HİÇBİR TANESİNDEN GÖZÜMÜZÜ AYIRMIYORUZ”

İmamoğlu’nun gazetecilerden gelen aşağıdaki sorulara yanıtları ise şöyle oldu:

-        İçişleri Bakanı’nın İBB'nin el kolon yolsuzluk dosyalarıyla ilgili de bir açıklaması oldu. 21’i hakkında hukuka aykırılık olmadığı tespit edilmiş, 6’sıyla ilgili ön inceleme izni verilmiş. Bu 21 dosyanın akıbeti ne olacak?

“Az önce söylediğim analizleri yapan bir insanın, ’21 dosyada hiçbir şey yoktur’ demesine inanmanız mümkün mü? İnanmam mümkün mü? Ona bırakır mıyım ben onu? 33 tane dosyamız var soruşturmaya tabi tutulan. Bu dosyaları Bakanlık, usulsüz bir biçimde elimizden almıştır. Böyle bir uygulama yapılmamıştır daha önce. Almıştır. Sindirmeye çalışmıştır. Bir yılı aşkın süredir ellerinde tutuyorlar. Şimdi, ‘Efendim yirmi birinde hiçbir şey bulunamadı.’ Hadi oradan. Hadi oradan. He birini analiz edeceğiz. Her biri takibimizdedir. Hiçbir şekilde, o 33 dosyanın hiçbir tanesinden bile gözümüzü ayırmıyoruz, takip ediyoruz. Görev yapmamız engelleniyor. Aynen az önce dediğim gib; devlet bankalarının bize 1 lira vermemesi gibi, İller Bankası'nın bir lira vermemesi gibi… Bakın bütün kurumları zapt edilmiştir. Aynen bu biçimde şu anda da bizim soruşturma yapmamız, yolsuzluklarla ilgili derinlemesine araştırma yapmamız engellenmektedir. Ama her bir dosyayı, tek tek analiz etmeye devam edeceğiz.”

“BENİ İLGİLENDİREN MİLLETİN FAKİRLEŞMESİ VE YOLSUZLUKLARA MÜDAHALE EDİLMEMESİ”

-        Bu konu size çok soruldu. Çok kez cevap verdiniz ama bir de gündemin diğer bir maddesi, Cumhurbaşkanlığı konusu var. Her seferinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda geri durdunuz ve en son yaptığınız açıklamada ‘Gündemimde yok’ dediniz. Bu konuyu hiç CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'yla görüşme durumunuz oldu mu ve sizin gönlünüzde yatan bir aday var mı?

“Sayın Genel Başkanımızın, benimle konuşacak o kadar konuları var ki. 100 tane konusu var; biri bu değil. Biri bile bu değil. Dolayısıyla şu anda Millet İttifakı, başta CHP Genel Başkanı, Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, bu konulara odaklı çalışmalar sürdürüyorlar. Beni ilgilendiren ve ülkemizi ilgilendiren, benim az önce anlattığım konular; dövizin artışı, milletin fakirleşmesi, yapılan yolsuzluklara müdahale edilmemesi, yalan ve iftirayla insanların bölünmesi meselesidir. Benim başka bir konum yok. İstanbul'la ilgileniyorum.”

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 32 87
2. Fenerbahçe 32 85
3. Trabzonspor 32 52
4. Beşiktaş 32 48
5. Rizespor 32 48
6. Başakşehir 32 46
7. Kasımpasa 32 46
8. Sivasspor 32 44
9. Antalyaspor 32 42
10. Alanyaspor 32 42
11. A.Demirspor 32 40
12. Samsunspor 32 38
13. Ankaragücü 32 37
14. Kayserispor 32 37
15. Konyaspor 32 36
16. Hatayspor 32 33
17. Gaziantep FK 32 31
18. Karagümrük 32 30
19. Pendikspor 32 30
20. İstanbulspor 32 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 30 68
2. Göztepe 30 60
3. Kocaelispor 30 52
4. Ahlatçı Çorum FK 30 52
5. Sakaryaspor 30 51
6. Bodrumspor 30 49
7. Boluspor 30 46
8. Bandırmaspor 30 46
9. Gençlerbirliği 30 44
10. Erzurumspor 30 41
11. Keçiörengücü 30 36
12. Şanlıurfaspor 30 34
13. Ümraniye 30 34
14. Manisa FK 30 33
15. Tuzlaspor 30 32
16. Adanaspor 30 32
17. Altay 30 15
18. Giresunspor 30 7
Takımlar O P
1. M.City 32 73
2. Arsenal 32 71
3. Liverpool 32 71
4. Aston Villa 33 63
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 33 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 32 43
12. Fulham 33 42
13. Bournemouth 32 42
14. Crystal Palace 32 33
15. Brentford 33 32
16. Everton 32 27
17. Nottingham Forest 33 26
18. Luton Town 33 25
19. Burnley 33 20
20. Sheffield United 32 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 31 78
2. Barcelona 31 70
3. Girona 31 65
4. Atletico Madrid 31 61
5. Athletic Bilbao 31 57
6. Real Sociedad 31 50
7. Valencia 31 47
8. Real Betis 31 45
9. Villarreal 31 39
10. Getafe 31 39
11. Osasuna 31 39
12. Las Palmas 31 37
13. Sevilla 31 34
14. Deportivo Alaves 31 32
15. Mallorca 31 31
16. Rayo Vallecano 31 31
17. Celta Vigo 31 28
18. Cadiz 31 25
19. Granada 31 17
20. Almeria 31 14