"Çevreye olan bakış açımızı değiştirmeliyiz"

İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Mahir Polat, “Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” üzerine konuştu.

İzmir 27.05.2022, 13:22
"Çevreye olan bakış açımızı değiştirmeliyiz"

Marmara Havzasında yaşanan müsilajın önlenmesine yönelik olarak yerel yönetimlere yeni yükümlülükler getiren düzenlemelerden imara ilişkin düzenlemelere kadar pek çok farklı düzenlemenin yer aldığı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik öngören 31 maddelik yasa teklifi Çevre Komisyonu’nda görüşüldü.

İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Mahir Polat, “Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” üzerine konuştu.

DENİZLERİMİZİN KİRLETİLMEMESİ GEREKTİĞİNİ ÖĞRENSİNLER

Denizlere katı atık bırakan, deterjanlı su, köpük, egzoz gazı yıkama sistemi suları ve benzeri yıkama sularının veya evsel atıksu deşarjı yapan tanker, gemi ve diğer deniz araçlarına uygulanacak cezaların artırılmasını öngören maddeyi yetersiz bulan Polat, “Biz Foça’da bir felaket yakaladık. Günlerce kirliliğin kaynağını bulamadık. Yakalanabilirse ceza uygulanıyor. Öncelikle bizim gemiler açısından denizlerimizin denetleniyor olabilmesi lazım, bir de çok fahiş cezaların kesilmesi gerekiyor bu gemilere. Buradaki bu düzenleme bu açıdan yeterli değil. Yakalamayı ve cezayı da çok iyi uygulamamız gerekiyor ki bizim denizlerimizin gemiler tarafından kirletilmemesi gerektiğini öğrensinler” dedi.

CUMHURBAŞKANI’NA YENİ YETKİ OTOKRAT MANTIĞIN ÜRÜNÜ

Teklif ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen baraj, gölet ve depolama tesislerinin maksat oranlarının belirlenme, bu oranları değiştirme yetkisi Cumhurbaşkanına verildiğini vurgulayan Polat, “İklim krizi hepimizin ortak sorunu. İklim krizi ile mücadele ederken bilimsel düşünmek zorundayız. Devlet Su İşleri bünyesinde bilimsel bir kuruluş kurarak konunun uzmanı bilim insanları tarafından bunların değerlendirilmesi gerekiyor. Maksat oranlarıyla ilgili içme, sulama, enerjiyle ilgili düzenlemeyi tamamen Cumhurbaşkanı’na bırakmak doğru ve kabul edilebilir değil. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin genel mantığından yani otokratlaşma mantığından hareketle bu madde buraya konmuş” diye konuştu.

SU YÖNETİMİ ANLAYIŞI DEĞİŞMELİ

Sulama birliklerine de değinen Polat, “Seçim bölgelerimizde ve Anadolu’nun birçok yerinde yeraltı suları, tarımsal sulama sularıyla ilgili kıtlıklar yaşanıyor. Başlangıçta sulama birliklerinin yapısıyla ilgili bir eleştiri ortaya koymamız lazım. Uzunca bir süredir sulama birlikleri kayyumlar tarafından yönetiliyor. Hayatın her alanında kayyuma karşı olduğumuz gibi sulama birliklerindeki bu kayyum anlayışına da karşıyım. Su yönetimini özellikle kırsal kesimde köylülerin, çiftçilerin yaşamını kolaylaştırıcı şekilde yapmamız gerekiyor. Mesela sulama havzası içindeki köylülerin su ihtiyaçları karşılanmadan havza dışındaki, şebeke dışındaki alanlara su vermemek gerekiyor. Bizim seçim bölgemizdeki Yukarı Kırıklar Havzası’nda bulunan köylülere su yok denmesine rağmen şebeke dışındaki özel şirketlere su verildiğini soru önergemizle ortaya çıkarmıştım. Bu doğrultuda suyun yönetimiyle ilgili ciddi bir mantık ortaya koymamız gerekiyor” dedi.

ÇEVRE DENETİMİ ÖZELLEŞTİRİLEMEZ

Teklifle Çevre Kanunu’nun tanımlar maddesinde öngörülen değişikliği de eleştiren Polat, “Çevre gibi bir anlamda önemli bir denetim alanını yani çevre mühendisleri tarafından yapılması gereken denetim mekanizmasının kamu elinden çıkılarak özel şirketlere devredilmesi kabul edilemez. Çevre denetimi özelleştirilemez! Burada belli yerlerde çevre denetiminde şirketlere de yetki verileceği söyleniyor. Bunu kabul etmek mümkün değil çünkü çevre hepimizin. Denetimle ilgili çevre yönetim hizmeti belgesi alması ve bunun bir şirket tarafından verilecek olması doğru değil. Yani bu çevre denetimi konusunda ‘ama’sız, ‘fakat’sız, eğip bükmeden, herhangi bir belgeye ihtiyaç duymadan çevre mühendisi ibaresi ve çevre mühendisliği diplomasının yeterli olması gerekiyor” diye konuştu.

MÜSİLAJ SORUNU SİYASİ SAİKLE ÇÖZÜLEMEZ

Teklifle getirilen müsilajı önlemek amacıyla Boğazlar, Susurluk havzası dahil Marmara Denizi Hidrolojik Havzasında ve İstanbul, Bursa ve Kocaeli’nin tamamındaki yerel yönetimlere ileri atıksu, arıtıma çamuru işleme ve bertaraf tesisi ile atık geri kazanım ve bertaraf tesisleri gibi atık alanına yönelik altyapı yatırımı yapma yükümlülüğüne de değinen Polat, “Yerel yönetimlere getirilen altı ay içerisinde iş temin planlarını Bakanlığa sunmalarıyla ilgili zorunluluk hayatın olağan akışına terstir. Yıllara varan sorun. Altı ay içerisinde çözülmezse Bakanlık işi yapacak demenin altında siyasi saiklerin olduğunu düşündürüyor. Ayrıca sadece belediyelerin yetki alanındaki evsel atık suların, kirleticilerin bu müsilaj problemine sebep olduğunu düşünmek de doğru değil. Bunun için sanayi tesisleriyle ilgili, sanayi bölgeleriyle ilgili bir şey de buraya konmalıydı” dedi. Müsilaj problemiyle ilgili bir değerlendirmeyi de paylaşan Polat, “İzmir Körfezi Marmara Denizi'nin binde 34’ü kadar su hacmine sahipmiş, ortalama derinliği ise 19 kat daha az ve su sıcaklığı da 5 ila 10 derece civarında daha yüksek olan bir Körfez. Yani müsilaj anlamında daha açık, daha sıkıntılı, sıcak bir Körfez. Diğer yandan, kişi başına düşen deniz suyu varlığı da İzmir Körfezi'nde Marmara Denizi'ne göre 57 kat daha az. Tüm bu aleyhte faktörlere rağmen İzmir Körfezi'ndeki su kalitesinin Marmara Denizi'nden daha iyi olmasının temel nedeni; İzmir Körfezi'nde yapılan kentsel atıksu deşarjının çok büyük oranda karbonla birlikte azot ve fosfor atıldığı ileri biyolojik arıtma tesislerinin varlığıdır” diyerek sözlerini sürdürdü.

PLASTİK ATIK İTHALATINA YAPTIRIM UYGULANMALI

Plastik atık problemine de vurgu yapan Polat, “Denetlemek çok kolay. Türkiye'nin gümrükleri bir tuşla otomasyona geçti. Kim, ne kadar getiriyor, nerede bekletiyor, nasıl bekletiyor, nasıl ithal ediyor, bunu çok rahatlıkla görebiliriz. Türkiye'ye plastik atıklar gelmeye devam ediyor. Bazen bunların sahipleri çok kirli olanlarını almıyor ve sahipleriyle ilgili herhangi bir yaptırım uygulanmıyor” diye sözlerini tamamladı

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 82
2. Fenerbahçe 34 77
3. Beşiktaş 34 74
4. A.Demirspor 34 66
5. Başakşehir 34 56
6. Trabzonspor 34 54
7. Konyaspor 34 49
8. Kayserispor 34 49
9. Karagümrük 34 47
10. Kasımpaşa 34 43
11. Alanyaspor 35 41
12. Sivasspor 35 40
13. Ankaragücü 34 39
14. Antalyaspor 34 38
15. İstanbulspor 34 35
16. Giresunspor 34 34
17. Ümraniye 34 30
18. Gaziantep FK 34 25
19. Hatayspor 34 23
Takımlar O P
1. Samsunspor 36 78
2. Rizespor 36 68
3. Pendikspor 36 67
4. Bodrumspor 36 62
5. Sakaryaspor 36 62
6. Eyüpspor 36 62
7. Göztepe 36 60
8. Manisa FK 36 56
9. Keçiörengücü 36 56
10. Bandırmaspor 36 55
11. Boluspor 36 52
12. Altay 36 40
13. Erzurumspor 36 39
14. Tuzlaspor 36 38
15. Gençlerbirliği 36 38
16. Altınordu 36 35
17. Adanaspor 36 25
18. Denizlispor 36 23
19. Yeni Malatyaspor 36 16
Takımlar O P
1. M.City 38 89
2. Arsenal 38 84
3. M. United 38 75
4. Newcastle 38 71
5. Liverpool 38 67
6. Brighton 38 62
7. Aston Villa 38 61
8. Tottenham 38 60
9. Brentford 38 59
10. Fulham 38 52
11. Crystal Palace 38 45
12. Chelsea 38 44
13. Wolves 38 41
14. West Ham United 38 40
15. Bournemouth 38 39
16. Nottingham Forest 38 38
17. Everton 38 36
18. Leicester City 38 34
19. Leeds United 38 31
20. Southampton 38 25
Takımlar O P
1. Barcelona 37 88
2. Real Madrid 37 77
3. Atletico Madrid 37 76
4. Real Sociedad 37 68
5. Villarreal 37 63
6. Real Betis 37 59
7. Osasuna 37 50
8. Athletic Bilbao 37 50
9. Girona 37 49
10. Rayo Vallecano 37 49
11. Sevilla 37 49
12. Mallorca 37 47
13. Cadiz 37 41
14. Getafe 37 41
15. Valencia 37 41
16. Almeria 37 40
17. Celta Vigo 37 40
18. Real Valladolid 37 39
19. Espanyol 37 36
20. Elche 37 24