"Termik santrallere verilen teşvikler sonlandırılmalı"

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Paris İklim Antlaşması’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oy birliği ile kabul edilmesi sonrası çevre ve enerji politikalarında radikal değişiklikler yapılması gerektiğini söyledi. Budak, “Türkiye’de şu anda 28 aktif termik santral var ve hâlâ projelendirilmiş ve yapımı süren 30 tane daha termik santral var. Yani bizim enerjimizi yine fosil yakıtlardan elde edeceğimizin bir kanıtı bu. Hem Paris İklim Antlaşması’nı onaylayıp hem ithal kömüre dayalı termik santralleri teşvik edemeyiz. Bir karar vermek zorundayız. Termik santrallere verilen teşvikler sonlandırılmalı” dedi.

Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda, “İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Yeşil Ekonomi Sürecinde Fırsatlar ve Tehditler” temalı toplantısında konuşan Budak şunları söyledi:

“AKDENİZ ARTIK BÜYÜK BİR ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞTÜ”

“Türkiye’nin son on beş yılda plastik atık ithalatında 173 kat artış olmuş. Bir süre önce hükümet bir karar alarak plastik atık ithalatını yasakladı. ‘Biz artık ithalat yapmayacağız, plastik atıklarıyla ilgili ithalat yapmayacağız’ dedi, ancak Fakat geçtiğimiz aylarda yine bir kararla ithalata yeniden izin verildi.  Avrupa’nın bütün çöpleri Türkiye’ye geldi. Bir an önce bu ithalat yasaklanmalı. Şimdi, yine, bir araştırmada Akdeniz’de, 360 metre derinlikte plastiğe rastlandığı ve artık deniz ürünlerinin hemen hemen tamamında, etlerinde, kaslarının arasında mikro ölçekli plastiğin bulunduğu ortaya çıktı. Akdeniz’in artık büyük bir çöplük haline geldiği görülüyor. Bu çöplüğe sadece tabii ki biz sebep olmadık, Avrupa da oldu ama onlarla Akdeniz’i temizlemek için uygulanabilecek birçok politika var.

“ÖZERK ÜNİVERSİTELERLE YEŞİL ENERJİDE ÖNCÜ OLABİLİRİZ”

Bugün güneş enerjisi teknolojisinde Almanya, dünyada 1 numara- arkasından Çin geliyor, biz bu teknolojiyi ithal ediyoruz, “yenilenebilir enerji” diyoruz. Bu teknolojiyi bizim üretebilmemiz için ne yapmamız gerekiyor yenilenebilir enerjide? HES’ler de aynı şekilde, HES’lerde de biz üretici değiliz; işte, kanatları üretiyorlar, başka yerlerini başka yerden getiriyorlar. Ne yapmamız gerekiyor? O zaman, bilime yatırım yapmamız gerekiyor, bilime yatırım yapabilmek için üniversitelerimizi güçlü hâle getirmemiz gerekiyor yani üniversitelerimizi güçlü hâle getirebilmemiz için de onların özerk yapılarını savunmamız gerekiyor.

ODTÜ gibi, Boğaziçi gibi, İstanbul Üniversitesi gibi yüz akı yani dünya sıralamasına girmiş üniversitelerimiz var. Beyin göçüyle ilgili sıkıntı öyle bir yere geldi ki iyi üniversitelerden hatta iyi liselerden mezun olan çocuklar Türkiye'de durmak istemiyorlar. 2021’de yapılan bir araştırmada, İstanbul Erkek Lisesi, Robert Koleji, Galatasaray Lisesi gibi liselerden mezun olan çocuklar, Türkiye'de kalmayıp lise eğitimleri sonrası direkt yurt dışına gittikleri ortaya konuyor. Türkiye'de iyi eğitim almış, yüksek düzeyde derecelere girmiş çocuklar da Amerika'da, Kanada'da, Avrupa’da hayatlarına devam ediyorlar. O çocuklarla yapılan araştırmada “Türkiye'ye döner misiniz?” diyorlar, o çocuklar Türkiye'ye dönmek istemiyorlar. Şimdi, biz bu yeşil dönüşümü nasıl yapacağız? Hangi insan kaynağımızla yapacağız? Hangi teknolojimizle yapacağız? Bunların tartışılması gerekiyor”