AKP'li belediye dar gelirliye konut yapımı için alınan araziyi satıyor!

AKP'li belediye 2017 yılında söz konusu 446 bin metrekarelik araziyi bütün olarak o tarihteki döviz kuruna göre yaklaşık 90 milyon dolar bedelle satışa çıkarmıştı. Bütün olarak satılamayan arazi için tekrar harekete geçen belediye bu kez de araziyi parsellere ayırarak satma kararı aldı.

İNŞAAT HAKKI TANINDI

Denizli Büyükşehir Belediyesi 2017 yılında, aynı yönetim tarafından 446 bin metrekarelik araziyi, bir bütün olarak 312 milyon 217 bin 500 TL tahmini bedelle satışa çıkarmıştı. O tarihteki döviz kuruna göre tahmini bedel, yaklaşık 90 milyon dolar ediyordu.

Araziyi bütün olarak satamayan belediye, geçtiğimiz yıllarda araziyi yaklaşık 10’ar bin metrekarelik parsellere bölen imar planı değişikliği yaptı ve parsellere 15 katlı inşaat hakkı tanıdı.

SATIŞ İLANI RESMİ GAZETE’DE 

AKP'li belediye, CHP ve İYİ Partinin itirazlarına rağmen belediye meclisinden çıkan karara dayanarak Çakmak Mahallesi’ndeki 3 parseli satışa çıkardı. Belediyenin satış ilanı Resmi Gazete'de yayımlandı.

Meclis'ten satış kararı alınan 33 parselden 3’ünü satışa çıkaran belediye, 3 parsel için toplam 225 milyon 625 bin 860 TL muhammen bedel belirledi. Her biri 10 bin metrekareden büyük olan parsellerin toplamı 37 bin 604 metrekare büyüklüğünde. 3 parselin satış ihalesi 1 Eylül 2022 tarihinde yapılacak.

DAR GELİRLİLER İÇİN

Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçen ay çıkan, söz konusu arsaların satış kararı üzerine, Denizli’de 1989-1999 yılları arasında belediye başkanlığı yapan CHP’li Ali Marım, basına yansıyan açıklamasında şunları söylemişti:

“1998 yılında  Maliye Hazinesinden 2 milyon metrekarelik alan satın aldık. Bir kısmında 'Umut Projeleri' gerçekleştirdik. Dar gelirli konut sahibi oldu. Üst tarafı yeşil alan olarak bıraktık. Umut projesi içinde kalan bir bölgedir. Gecekondu Önleme Bölgesi olarak planlanmıştı. Dar gelirli insanlar için ayrıldı. Onların konut sahibi olabilmesi için ucuz konut yapılacaktı.

Proje olmadığı için rezerv alan olarak bekliyordu.  Burada rezidans yapmak, lüks konut yapmak dar gelirlinin önünü kapatmaktır. Dar gelirlinin bundan sonra konut sahibi olması mümkün değil. Bu alan satılarak dar gelirlinin hakkı gasp ediliyor. En azından belediyeler ucuz konut yaparak bu sorunu çözebilir.”