Birleşik Kamu-İş İstanbul İl Başkanı ve Eğitim-İş İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Alkoç Turan Başgönül'den Madımak Katliamı açıklaması: “Madımak yalnızca bir otel değil, hâlâ kanayan bir toplumsal yaradır”

Birleşik Kamu-İş İstanbul İl Başkanı ve Eğitim-İş İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Alkoç Turan Başgönül, açıklamasında 33 aydın, sanatçı, şair ve yazarın yakılarak hayatını kaybettiği saldırının yalnızca bireylere yönelik olmadığını belirterek, “Laikliği, bilimi, sanatı ve birlikte yaşamı hedef alan örgütlü bir gericilikle karşı karşıyaydık” ifadelerini kullandı.

“Madımak toplumsal vicdanımızda hâlâ kanayan bir yara”

Kamu emekçileri adına konuşan Başgönül, Madımak Oteli'nin yalnızca bir mekân değil, toplumsal hafızada derin izler bırakan bir sembol olduğunu söyledi.

"Çünkü orada yitirilenler, aklın, bilimin ve kamusal değerlerin savunucularıydı. O gün yakılan sadece bedenler değil; eşitliğin, demokrasinin ve laik bir toplum düzeninin umutlarıydı” dedi.

"Gericiliğe karşı direnenler her zaman hedef alındı”

Tarihsel hatırlatmalarda da bulunan Başgönül, Türkiye’de aydınlığa sahip çıkanların her dönemde hedef alındığını belirterek, Madımak Katliamı’nı; 1 Mayıs 1977, Gezi Direnişi, Soma ve Ankara Gar Katliamı ile aynı çizgide değerlendirdi.

“Hepsi aynı zihniyetin, aynı karanlık düzenin farklı yüzleridir” diyen Başgönül, bu saldırıların birbirinden bağımsız olmadığının altını çizdi.

“32 yıldır adalet sağlanmadı”

Aradan geçen 32 yıla rağmen adaletin tecelli etmediğini belirten Başgönül, katliamın gerçek faillerinin hâlâ yargı önüne çıkarılmadığını hatırlattı. Madımak Oteli’nin bir kısmının anı köşesine dönüştürülmüş olmasına rağmen, hâlâ tam anlamıyla bir utanç müzesine çevrilmediğini vurgulayan Başgönül, bunun “unutturma politikalarının” bir sonucu olduğunu ifade etti.

“Madımak’tan biz doğduk”

Açıklamasının sonunda kamu emekçileri adına kararlılık mesajı veren Başgönül, şunları söyledi:

Madımak yanmadı, Madımak’tan biz doğduk. Laik, bilimsel ve kamucu eğitim için mücadelemizi sürdüreceğiz.”