CHP'li Öztrak: "Bir nesli yitiriyoruz"

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Gündem 01.03.2021, 16:53
CHP'li Öztrak: "Bir nesli yitiriyoruz"

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Öztrak’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

'EVLATLARIMIZI ŞEHİT EDENLERİN AYAĞINA GİDENLERİ UNUTMAYACAĞIZ'

Bundan tam bir yıl önce, kahraman Mehmetçiklerimiz Suriye’nin İdlib kentinde, Rus uçakları tarafından bombalandı. 34 Mehmetçiğimizi, 34 evladımızı yok yere kaybettik. Yüreklerimiz dağlandı. Bu hükümetin her zaman yaptığı gibi acı haberi vermek yine bir valiye, Hatay Valisi’ne düştü. Erdoğan’ın şahsım hükümeti ortadan kayboldu. Kameraların karşısına çıktığında ise, salondaki milletvekillerine, dostu Trump ile yaptığı Putin dedikodusunu anlattı. Salonda espriler, gülücükler. Kanımız dondu. Bu görüntülerden Erdoğan hicap duymadı. Ama milletimiz kahroldu. Bu gülücükler, espriler 34 askerimizin şehadetinden, Sadece iki gün sonraydı. Altı gün sonra da bu defa Erdoğan’ın şahsım hükümeti, Mehmetlerimizi bombalayanların ayağına gitti.  34 askerimizi şehit eden Rusya, Erdoğan ve ekibini kapıda dakikalarca bekletti. Rus devlet televizyonu kronometre çalıştırıp, bu anları kayda aldı. Ardından da tüm dünyaya servis etti. Erdoğan Kremlin’de gıkını çıkaramadı. Milletimiz bir kez daha kahroldu. Bizler İdlib’de şehit olan evlatlarımızın acısını da ‘her şeyin sorumlusu benim, ben’ diye meydanlarda bağırıp, sonra da işler kötü gittiğinde, sorumluluğu valilere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne atıp kaçanları da unutmayacağız.  Evlatlarımızı şehit edenlerin ayağına gidip kapısında bekleyenleri, bu milletin yüzünü yere düşürenleri asla unutmayacağız. İdlib şehitlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun.

'TEK MİLLET TARİFİNDE KENDİNE OY VERMEYENLER YOK' 

Erdoğan’ın şahsım rejiminin alametifarikası keyfiliktir.  Kuralsızlıktır. Her şeyin şahsileştirilmesidir. Milli olması gereken dış politikamız da maalesef tüm bunlardan payını almıştır. Keyfilik dış politikamıza da sirayet etmiş, dış politikamız da şahsileştirilmiştir. ‘Dostum Trump’, ‘Dostum Putin’ diyerek, dış politikayı al-ver üzerine kurgulayan bu tüccar zihniyet, ülkemizi tüm dünyada yalnızlaştırdı. En haklı davalarımızı anlatamaz hale getirdi.  Ve gizli-örtülü yürütülen işler bir milli güvenlik meselesi haline geldi. Daha bir ay olmadı. Gara’da hain bölücü terör örgütü, 13 Türk rehineyi canice katletti. Tüm milletimizin yüreği dağlandı. Operasyonu gerçekleştiren Mehmetçiklerimizle beraber, 16 şehit verdik. Erdoğan’a, ‘hain teröristlerin elindeki yurttaşlarımızı kurtarmak için, Trump ile dostluğunu neden kullanmadın’ diye sormuştuk. Şimdi anlaşılıyor ki Erdoğan’ın şahsım hükümetinin öncelikleri farklıymış. Önceliğinin ne olduğunu, Amerika Birleşik Devletleri’nin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı, yakın zamanda açıkladı. Meğer Erdoğan, Trump’la yaptığı her görüşmede, tek bir şeyi ısrarla istiyormuş. ‘Halkbank soruşturmasını sonlandırın!’ Şaşırdık mı?  Hayır. Amerikalılara askerimizin başına çuval geçirdiğinde verilmeyen nota, Erdoğan’ın Bakanlarına çikolata kutularında rüşvet dağıtan, bu İranlı genç için verilmişti. Hem de bir de değil, tam iki kez… Bu İranlı genç Türkiye’den kaçtı. ABD’de itirafçı oldu. Şimdi onun itiraflarıyla, Halk Bankası’na büyük cezalar yazılma riski var. Ve tüm bunların sorumlusu Erdoğan, şimdi çıkmış, salgında lebalep doldurduğu partisinin kongre salonlarında, yandaşlarına; ‘tek vatan, tek devlet’, tek millet, tek bayrak’ diye yeminler ettiriyor. Teröristlere bırakıp kaçtıkları, Süleyman Şah Türbesi’nin toprakları, sarayın tek vatan tarifinde yok. Yunanistan geliyor, silahsız olması gereken adaları silahlandırıyor, bize ait adacıklara Yunan bayrağını çekiyor. En son Limoniye Adası’na da bayrak diktiler. Anlaşılan bu adalar da Erdoğan’ın tek vatan tarifine girmiyor. Yine Erdoğan’ın tek millet tarifinde kendine oy vermeyenler yok. Ona oy vermeyen herkes terörist. Tek millet diyen Erdoğan, Mısırlı Esma için ağlar.  Ama aynı Erdoğan, Gara’daki 16 şehidimizin, İdlib’de 34 şehidimizin ardından güler. Erdoğan’ın tek millet tarifinde kim var? O da belli değil.

'BİR NESLİ YİTİRİYORUZ' 

Ülkemiz eğitimde patinaj yapıyor. Bir nesli yitiriyoruz. Bugün çocuklarımız, gençlerimiz, aileler, Bakanlar Kurulu’ndan çıkacak yüz yüze eğitim kararını bekliyor. Daha bir hafta önce Milli Eğitim Bakanı, ilkokullar ile 8 ve 12. sınıflarda yüz yüze eğitimin 1 Mart’ta, yani bugün başlayacağını söylemişti. Fakat dün o da Sağlık Bakanı gibi özür diledi. Bazı illerde vaka artışı yaşandığı için yeniden değerlendirme ihtiyacı doğduğunu söyledi. Sayın Bakan bu iş çocuk oyuncağı mı? Maç oynanırken sürekli kural değiştirilir mi? Çocukların kafalarını karıştırmaya ne hakkınız var? Aileler nasıl kendilerini ayarlayacak? Öğretmenler, okullar ne yapacak? Okulların açılmasına göre hazırlık yapan esnafın hali ne olacak? ‘Bugün öyle, yarın böyle’ diyerek, tutarsız politikalarla eğitim sistemi yönetilemez. Okulların açılışı için önce tarih verip, sonra neden erteliyorsunuz? Çocukların, gençlerin hayatı, bu ülkenin bir nesli söz konusu… Ama siz; ‘bir açtık, bir kapadık, bir öyle, bir böyle’ deyip, sürekli patinaj yapıyor, ülkenin geleceğine takoz oluyorsunuz. Devlet böyle mi yönetilir? İşte bizim devlet krizi dediğimiz tam da budur.

'BAKALIM BUGÜN NE KARAR ÇIKACAK' 

Sınav tarihi de değişip, duruyor. ‘1 Mart’ta başlayacak’ denilen sınavlar, Şimdilik 8 Mart’a ertelendi.  Bakalım bugün Bakanlar Kurulu’ndan ne karar çıkacak? Bu hükümet kendi üzerine düşeni yaptı mı? Her öğrenciye ulaşabildi mi? Her öğrenciye eşit eğitim imkânı verebildi mi? Hayır. Bu ülkenin insanlarının umudunu ayakta tutan evlatlarıdır. Bu ülkede analar, babalar yemez; evlatlarına yedirir. Giymez, evlatlarına giydirir. Çocuğu okusun diye ceketini satan nice babalar vardır. Ama Erdoğan’ın şahsım hükümeti, milletimizin, ‘çocuğum okuyacak, kendisini de bizi de kurtaracak’ umudunu elinden çaldı. Eğitimde fırsat eşitliğini bitirdi. Yine Erdoğan’ın şahsım hükümeti, liyakatin yerine sadakati koyarak, milletimizin ‘çocuğum okuyacak, bir iş sahibi olacak’ umudunu da yok etti. İktidara gelir gelmez, bu düzeni biz değiştireceğiz. Bu umutsuzluğu biz bitireceğiz. CHP iktidarında herkesin çocuğu eşit fırsatlara sahip olacak. Milletimizin umutları yeniden büyüyecek.

'LEBALEP BATIRDINIZ BİZİ'

Esnaflarımız, ‘bugün dükkân açsak, iki yıl borçları ödemeye çalışırız’ diyor. Trabzon’da bir esnafımız kapısına, ‘namuslu bir şekilde battık, devren satılık’ ilanını asıyor. Aynı esnaf devletten ‘bir lira destek almadığını’ söylüyor ve ekliyor ‘hani her esnafımızın ardında, Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi olacaktı, lebalep batırdınız bizi...’  Kayserili esnaf dükkânlarına afiş asıyor, ‘nefes alamıyoruz, sesimizi duyan var mı’ diyor. Erdoğan’ın şahsım hükümetinde, sesinizi duyan yok, Kayserili esnaf kardeşlerim… Şehrinizin Ak Partili vekillerine göre milletin hiç sıkıntısı yok. Bir milletvekili; ‘bizi eleştirenler, altı ayda bir cep telefonu, iki yılda bir araba değiştiriyor, artık asgari ücretlinin arabası var’ diyor. Diğeri çıkmış, ‘hayat standardı çok yükseldi artık ev, araba almak zor değil’ buyuruyor. Bir başka Kayserili, Ak Parti Yerel Yönetimler Başkanı, seçmenlerin sesini duymak yerine, seçmenlere beddua okuyor. Yine AK Parti’nin Tanıtım ve Medya Başkanı ‘bizi mahvettiniz’ diyen çiftçiye, ‘pahalı cep telefonu kullanıyorsun’ diye hesap soruyor.  Çiftçi tarım aletini hurdaya satıp Ankara’ya gelmeye çalışıyor, yolunu kesip Başkent’e sokmuyorlar. Tarım Bakanı, ‘çiftçi rekor gelir elde ediyor’ diyebiliyor. İnsanlar, yokluktan, yoksulluktan canına kıyıyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanı; ‘Türkiye’de yoksulluk bitti’ diyebiliyor. Saray; ‘açım’ diye bağıran vatandaşı duymazdan gelirse, eve ekmek götüremeyen esnafa ‘abartıyorsun’ deyip kafasına çay atarsa, çöpten, pazar artıklarından rızık toplayan aç yurttaşlarımızın fotoğraflarına mizansen derse, saray gazeteleri, ‘marketten nasıl alışveriş yapılmaz’ diye manşet atarsa devletin televizyonu, ‘çöpten yemek nasıl toplanır’ diye program yaparsa, devletin ajansı, bu ülkenin esnafı inim inim inlerken, Japon esnafın dertlerini haber yaparsa… Bu hükümetin, milletle irtibatı artık tamamen kopmuş demektir.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 95
2. Fenerbahçe 36 84
3. Samsunspor 36 64
4. Beşiktaş 36 62
5. Başakşehir 36 54
6. Eyüpspor 36 53
7. Trabzonspor 36 51
8. Göztepe 36 50
9. Rizespor 36 49
10. Kasımpaşa 36 47
11. Konyaspor 36 46
12. Alanyaspor 36 45
13. Kayserispor 36 45
14. Gaziantep FK 36 45
15. Antalyaspor 36 44
16. Bodrum FK 36 37
17. Sivasspor 36 35
18. Hatayspor 36 26
19. A.Demirspor 36 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 38 72
2. Gençlerbirliği 38 68
3. Karagümrük 38 66
4. İstanbulspor 38 64
5. Bandırmaspor 38 64
6. Erzurumspor 38 64
7. Boluspor 38 61
8. Iğdır FK 38 58
9. Amed Sportif 38 57
10. Ahlatçı Çorum FK 38 54
11. Ümraniye 38 53
12. Esenler Erokspor 38 52
13. Sakaryaspor 38 51
14. Keçiörengücü 38 51
15. Manisa FK 38 48
16. Pendikspor 38 48
17. Ankaragücü 38 48
18. Şanlıurfaspor 38 40
19. Adanaspor 38 30
20. Yeni Malatyaspor 38 -21
Takımlar O P
1. Liverpool 38 84
2. Arsenal 38 74
3. M.City 38 71
4. Chelsea 38 69
5. Newcastle 38 66
6. Aston Villa 38 66
7. N. Forest 38 65
8. Brighton 38 61
9. Bournemouth 38 56
10. Brentford 38 56
11. Fulham 38 54
12. C.Palace 38 53
13. Everton 38 48
14. West Ham United 38 43
15. M. United 38 42
16. Wolves 38 42
17. Tottenham 38 38
18. Leicester City 38 25
19. Ipswich Town 38 22
20. Southampton 38 12
Takımlar O P
1. Barcelona 38 88
2. Real Madrid 38 84
3. Atletico Madrid 38 76
4. Athletic Bilbao 38 70
5. Villarreal 38 70
6. Real Betis 38 60
7. Celta Vigo 38 55
8. Rayo Vallecano 38 52
9. Osasuna 38 52
10. Mallorca 38 48
11. Real Sociedad 38 46
12. Valencia 38 46
13. Getafe 38 42
14. Espanyol 38 42
15. Alaves 38 42
16. Girona 38 41
17. Sevilla 38 41
18. Leganes 38 40
19. Las Palmas 38 32
20. Real Valladolid 38 16