Erdoğan Toprak'tan Susurluk benzetmesi: "Cinayet şebekeleri, uyuşturucu tacirleri, iktidar"

CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu bugün yayımladı.

Gündem 08.01.2023, 13:11
Erdoğan Toprak'tan Susurluk benzetmesi: "Cinayet şebekeleri, uyuşturucu tacirleri, iktidar"

CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetini Susurluk Olayı’na benzeterek, “İstanbul’dan Ankara’ya, organize suç örgütlerinden para karşılığı cinayet şebekelerine, uyuşturucu tacirlerine, emniyet teşkilatına ve nihayet siyasi iktidar bağlantılarına uzanan bir yapılanmanın varlığını tüm topluma gösterdi” dedi. Toprak, iktidarın seçimi 18 Haziran öncesine almak istemesini de “İktidarın şimdiden cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı doğrultusunda bir zihni ve siyasi kabullenmişlik içinde olduğunu işaret ediyor” diye yorumladı.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, haftalık değerlendirme raporunu bugün yayımladı. Toprak, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesini Susurluk Olayı’na benzetti ve şunları kaydetti:

“Türkiye, devlet-mafya-siyaset üçgeninin açığa çıkmasını beraberinde getiren ‘Susurluk Olayı’ benzeri yeni bir tablo ile karşı karşıya. Bir ayağı suç çetelerine, uyuşturucu ve cinayet şebekelerine uzanan, diğer ayağı iktidar ittifakına ulaşan ve bir ayağı da siyaset ve güvenlik güçlerine, yargıya bulaşan bu süreçte iktidarın suskunluğu, çürümenin ve devletteki tahribatın vahim boyutlarını sergiliyor.

30 Aralık’ta Başkent’in en merkezi bölgelerinden birisinde gerçekleştirilen bir siyasi suikast sonrasında yaşananlar ve faillere, faillerin bağlantılarına uzanan gelişmeler, 27 yıl önce 3 Kasım 1996’da yaşanan Susurluk Olayı’na benzer bir tabloyu çağrıştırıyor.

O dönemde yaşanan bir trafik kazasında aynı araçta bulunan emniyet-siyaset-mafya mensuplarının toplumda yarattığı şok dalgası, kirli ilişki ağının, çıkar şebekelerinin, siyasetin ve emniyetin içine, dönemin iktidarının tepe noktalarına nüfuz etmiş karanlık yapıların, suikast ve cinayet organizasyonlarının açığa çıkmasına yol açmıştı.

“SİYASİ İKTİDARA UZANAN YAPILANMA”

Şimdi de benzer bir tablo ile karşı karşıyayız. Siyasi kimliği ve toplumsal karşılığı olan, aynı zamanda genç bir akademisyene yönelik silahlı suikastın ardından ortaya çıkan bağlantılar ve ilişkiler ağı, İstanbul’dan Ankara’ya, organize suç örgütlerinden para karşılığı cinayet şebekelerine, uyuşturucu tacirlerine, emniyet teşkilatına ve nihayet siyasi iktidar bağlantılarına uzanan bir yapılanmanın varlığını tüm topluma gösterdi.

Suikasta kurban giden kişinin siyasi kimlikli, etkin ve saygın bir kişi olması yanında, bu eylemi planlayan, talimatını veren, gerçekleştiren ve failleri koruyan bir yapının suikastın arkasında yer aldığının ortaya çıkması, yaşananları basit bir cinayet veya siyasi hesaplaşma olmasının çok ötesine taşımaktadır.

Faillerin takibi ve yakalanması sürecinde güvenlik güçleri ve savcılar üzerinde siyasi baskı ve güç kullanıldığının anlaşılması, bazı faillerin gözaltı sonrası ifadeleri bile alınmaksızın salıverilmesi, daha önceki pek çok olayda olduğu gibi İçişleri ve Adalet Bakanlığı’nın, iktidar ittifakının sessizliğe bürünmesi oldukça manidar.

Bu konudaki açıklama ve eleştirilere sadece tehdit ve hakaretlerle karşılık verilerek olanların özüne hiç değinilmemesi, Başkent’in ortasında güpegündüz gerçekleşen bir siyasi suikast için kınamada da bulunulmaması çok dikkat çekici.

ÇUBUK’TA KILIÇDAROĞLU’NA YÖNELİK SALDIRIYI ANIMSATTI

Daha önce Çubuk’ta şehit cenazesinde CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimini kınamak, tepki vermek yerine adeta saldırganları öven; muhalif gazetecilere, yazarlara yapılan silahlı-sopalı saldırılara destek ve teşvik beyanatlarında bulunan iktidar ittifakı ve sözcülerinin şimdi bu siyasi suikastla ilgili tüm yaşananları sessizlikle geçiştirme gayretleri, kamuoyunun ve toplumun gözünden kaçmıyor.

Seçimler yaklaşırken demokratik sürece, demokrasiye, serbest ve özgürce siyasi faaliyete de tehdit ve gözdağı niteliğindeki bu saldırılar, kimseyi yıldıramayacaktır. Böylesi girişimlerden medet umanlar, karanlık hesaplar ve planlar yapanlar, hiçbir zaman amaçlarına ve hedeflerine ulaşamayacaktır.”

“İKİNCİ TURA KALACAĞININ KABULÜ”

Toprak, iktidarın seçimi avantajlı bir tarihte yapmayı planladığını da kaydederek, “Nisan ve mayıs ayları için telaffuz edilen farklı tarihler, iktidarın şimdiden cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı doğrultusunda bir zihni ve siyasi kabullenmişlik içinde olduğunu işaret ediyor” dedi. Toprak, iktidarın seçime yalan rüzgarı ile gideceğini savundu ve şunları kaydetti:

“Bu doğrultuda planladıkları bir seçim takvimini TBMM’ye kabul ettiremedikleri takdirde Cumhurbaşkanı’nın ‘Meclis’i feshetme’ kozunu öne sürerek siyasi şantajla sonuç alma çabasındalar. Bugünden ifade etmek isterim ki tüm planları, senaryoları, avantaj hesapları sonuçsuz kalacak. Sandık, iktidar için hüsran olacak.”

Toprak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emekli ve memurlar için açıkladığı yüzde 30’luk maaş artışının iktidarın da TÜİK’i ciddiye almadığını ortaya koyduğunu belirterek şöyle devam etti:

“Yunanistan 2008 mali krizinde moratoryum ilan ettiğinde, Arjantin iflasını ve borçlarını ödeyemeyeceğini açıkladığında iki ülkede de istatistik kurumlarının hesap oyunlarıyla gerçekleri gizlediği açığa çıkmıştı. İktidar değişip TÜİK’in hesapları şeffaf şekilde kamuya açıldığında tüm hesap ve rakam oyunları ortaya dökülecek, milyonlarca kişinin hakkının bu yöntemlerle nasıl ellerinden alındığı, çalınarak birilerine aktarıldığı, devletin nasıl çürütüldüğü açığa çıkacaktır.”

“SEÇİME KADAR ZARARI KABULLENECEKLER”

Toprak, zincir marketler ile Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un yaptığı toplantının ardından marketlerin fiyat sabitleme kararı aldığını hatırlattı ve bu duruma ilişkin şu yorumda bulundu:

“Ticaret Bakanı, zincir marketlerin CEO’larını makamına toplayıp birlikte poz verdiği paylaşımında, market zincirlerini zam yapmamaları için uyardığını belirtti. Bu toplantı ardından zincir marketler peş peşe fiyat indirimi ya da fiyatları sabitleme kararlarını açıkladılar. Anlaşılan, Rekabet Kurulu’nun yaklaşık 3 milyar ceza kestiği zincir marketler, iktidarın baskısı ve talimatıyla seçime kadar zararı kabullenecekler.

Bu uygulamada kanımca en büyük mağduriyeti küçük esnaf, mahalle bakkalları, manavları, kasapları yaşayacak. Zincir marketlerle sermaye ve rekabet gücü olmayan binlerce bakkal, manav, kasabın ürün fiyatını maliyetin altına indirmesi, düşük fiyattan satarak zararı göze alması ya da kendisine toptancıdan gelen malın fiyatı artsa da 3-4 ay sattığı malın fiyatını sabit tutması olanaksız. Buna bağlı olarak, geçen yıl iş yeri kapanan 125 bin 892 küçük esnaf işletmelerine binlerce yenisinin eklenmesi kaçınılmaz olacaktır.”

“ERDOĞAN’IN NOBEL ADAYI OLMAK İSTEMESİ ‘SEÇİM MALZEMESİ’”

Toprak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmek istenmesine ilişkin de “Seçim malzemesi” yorumunda bulundu ve “Birkaç yıl öncesine kadar parayla, siparişle, siyasi tercihlerle verildiğini söyledikleri, ‘Verseler de almam’ dedikleri, artık dünyada muteber olmadığını öne sürdükleri Nobel Ödülü’ne talip olma noktasına gelmesi, bunun için de AK Partili TBMM Başkanı’nca adaylık önerisini Nobel Komitesi’ne ilettirmesi ve bazı ülkelerden destek için ricacı olunması, Nobel’den ‘medet ummanın’ siyasi çaresizliğinin göstergesidir” dedi.

Toprak’ın raporundan satır başları şöyle:

“KKD’DEKİ PARA PİYASAYA GİRMİYOR: Bankalardaki döviz ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının hızla çözülmesi ve gerilemesi, iktidarın ekonomide yarattığı güven erozyonu nedeniyle varlıkların ‘yastık altına’ kaydığını işaret ediyor. Kasım başından bu yana bankalardaki döviz mevduatı 28 milyar dolar (518 milyar TL) azaldı. KKM’deki bir haftalık düşüş ise 48 milyar TL. Ancak yaklaşık tutarı 550 milyara ulaşan bu döviz ve paralar piyasaya girmiyor.

BDDK’nın bankalardan 50 milyon dolar ve üzerindeki yurt dışı transferlerin bildirilmesini, transfer gerekçesinin tevsik edilmesini (belgelendirilmesini) istemesi, döviz varlıklarının yurt dışına taşınmasının iktidar tarafından önlenmeye çalışıldığını, sermaye kontrolüne geçildiğini gösteriyor. İktidarın her gün değişen kararları, yasalara aykırı icraatları ve artan baskıları karşısında ekonomideki varlık kaçışı ve sermaye kanamasının hızlanarak artacağını öngörmekteyim.

İTHALAT REKOR KIRDI: En büyük ihraç pazarlarımızdan Almanya’da 1 Ocak’ta yürürlüğe giren Tedarik Zinciri Yasası’yla getirilen iş sağlığı, sendikal haklar, insan hakları, çevre koruma, çocuk ve kaçak işçi yasağı, iş güvenliği vb. yaptırım koşulları, giderek yavaşlayan ihracatı daha da zorlaştıracak, açığı iyice büyütecek. İktidar ihracatla övünürken 364 milyar dolara ulaşan ithalat ile 100 yılın rekoru kırıldı.

Ağır ekonomik kayıplara yol açabilecek bu tabloya karşı iktidar; ihracatçıların, sanayicilerin hak ihlallerini önleyecek gerekli yasal, hukuki düzenlemeleri süratle hayata geçirmelidir. Ekonomik demokrasinin, sendikal hakların yolunu açmak, kayıt dışı istihdamı önlemek, iş sağlığı ve güvenliğini, kadın istihdamını, çevreyi, toprağı, suyu korumayı gündeme almak zorundadır.

ÇİFTÇİLER ÜZERİNDEN OY HESABI: İktidar, gübre ve yemde indirim için Tarım Kredi Kooperatiflerini, çiftçiyi yeniden borçlandırmak için de Ziraat Bankası’nı devreye soktu. Bugüne kadar üreticinin gübre, yem, mazot, tohum, vb. girdi maliyetlerindeki olağanüstü artışları görmezden gelen iktidarın seçim yaklaşırken üreticiyi hatırlaması, siyasi ve oy hesabına dayalı bir adımdır.

İktidarın yıllarca üvey evlat muamelesi yaptığı, ithalatla terbiye etmek istediği üreticinin sorunlarına kalıcı çözüm yerine ‘her şey seçime kadar’ zihniyetiyle uyguladığı göstermelik indirim ve kredi kampanyalarını, herkes gibi 20 yıldır iktidarın mağdur ettiği çiftçi ve üretici de biliyor, görüyor.

ESAD İLE YAN YANA CUMA NAMAZI: Rusya organizasyonuyla kurulan Üçlü Suriye Masası’nda sürecin hızlandırılacağı, seçime kadar Esad-Erdoğan buluşması için her türlü girişimin yapılacağı anlaşılıyor. Gelişmelerin İran’ı rahatsız ettiği, Rusya-İran çekişmesinin Şam üzerinde baskıları beraberinde getirdiğine ilişkin belirtiler artıyor.

İran’ın normalleşme girişimlerinden rahatsızlığını gösteren belirtiler artarken Şam üzerinde Rusya-İran baskısı ve çekişmesi yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2011’de Esad’ı 3 ayda devirip Şam’da Emevî camiinde cuma namazı kılma hedefi, son gelişmeler ardından seçim öncesi Emevî camiinde Esad ile yan yana cuma namazı kılma ve Katar’da Sisi benzeri tokalaşma pozu verme arzusuna dönüşüyor.

RUSYA- UKRAYNA SAVAŞI: Rusya-Ukrayna savaşında Ortodoksların Noel’i nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Putin’in 6-7 Ocak’ta ilan ettiği ateşkes, Ukrayna tarafından reddedildi. ABD ve Almanya, Ukrayna’ya Patriotlar, zırhlı araçlar, saldırı füzeleri, tank imha sistemlerinin de içinde yer aldığı 3 milyar 750 milyon dolarlık yeni bir askeri yardım paketini devreye koydu.

ABD 2023 bütçesinden Ukrayna’ya ayrılan 45 milyar doların yanı sıra Patriot hava savunma sistemleri gönderilmesi ve şimdi de 3,7 milyar dolarlık yeni silah paketi ile Almanya’nın silah desteği, Batılı ülkelerin savaşın devamı yönündeki tutumlarını sürdüreceklerini, Ukrayna’yı müzakere masasından uzak tutacaklarını gösteriyor.”

Yorumlar (1)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 9
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. Newcastle 35 56
7. M. United 34 54
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 36 48
11. Wolves 36 46
12. Fulham 36 44
13. Brighton 34 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 34 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14