Kılıçdaroğlu iktidara sordu: 'Nereye gitti deprem vergileri?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından öne çıkan başlıklar şunlar: YAŞAMINI YİTİRENLER İÇİN SAYGI DURUŞU Zor bir haftanın içindeyiz. İnsanoğlunun özelliği bürün acılara katlanmış olmasıdır.

Gündem 03.11.2020, 14:53 03.11.2020, 14:53
Kılıçdaroğlu iktidara sordu: 'Nereye gitti deprem vergileri?'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu


Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından öne çıkan başlıklar şunlar:

YAŞAMINI YİTİRENLER İÇİN SAYGI DURUŞU


Zor bir haftanın içindeyiz. İnsanoğlunun özelliği bürün acılara katlanmış olmasıdır. Ama başka bir özelliği daha var; benzer olayların yaşanmaması için aklını kullanmak. Oturumumuzu yöneten grup başkanvekilimiz oturumu açarken, İzmir’de yaşanan depremde hayatını kaybeden 105 vatandaşımız için saygı duruşunda bulunmamızı istedi ve bulunduk.

VEKİLLERİMİZ ENKAZIN BAŞINDA BEKLEDİLER


Hala enkazlar kaldırılmadı. 65 saat sonra Elif, 91 saat sonra ise Ayda enkazdan sağ kurtuldu. Oraya gittiğimde de ifade etmiştim. AFAD’ın, jandarmanın, büyükşehir belediyemizin, Kızılay’ın arama kurtarma ekiplerine teşekkür etmek bizim görevimizdi. Genelde genel başkan kendi partisine teşekkür etmez ama ben İzmir’de yaşanan deprem dolayısıyla bütün CHP üyelerine teşekkür etmek isterim. Depremin olduğu andan itibaren bir seferberlik içinde İzmir’e gittiler. Her enkazın başında 24 saat milletvekillerimiz beklediler. Çadırların tümü ziyaret edildi ve şu soru soruldu. Bizim bir eksiğimiz var mı, sizin bir eksiğiniz var m? Çadırlarımız kuruldu ve hiçbir sorunun olmamasına özen gösterildi. Verdiğimiz mücadele, gösterdiğimiz çaba, sadece İzmirliler için değildi. 2 bin 588 çadır kuruldu bizim belediyelerimiz tarafından. Isıtıcı, maske dağıtıldı. Arama kurtarma ekipleri görev yaptı. Binek araç desteği verildi. 9 ayrı alanda şarj istasyonları oluşturuldu. Bunlar İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı. İlçe belediyelerimiz de seyyar mutfak, aydınlatma desteği, battaniye desteği verdi.

DEPREM DÜZENLEMESİ ŞART


Bir yerde sorun varsa sorunun çözümü için her yola gidildi. Psikolojik destek isteyenlere de yardım edildi. Şu anda İzmir’de kimse aç ve açıkta değil. Bunlar CHP’li belediyelerin çabaları. Ayrıca Kızılay ve AFAD’ın çabaları da var, onlara da teşekkür ederiz. Bir deprem gerçeği yaşıyoruz. Eğer biz deprem gerçeğini kabul ediyorsak gerekli önlemleri almak için çaba harcamalıyız. Hayatını kaybedenlerin arkasından Fatiha okuyoruz, gözyaşı döküyoruz. Ya sonra ne yapıyoruz, asıl soru bu. Aynı şeyleri yapmaya devam ediyoruz, bunun değişmesi lazım. Deprem olduğunda nasıl can kaybını minimize edebiliriz ya da hiç olmaz. Mal kaybını nasıl önleyebiliriz, yaralı olmasını nasıl olmasını önleyebiliriz?

Devlet bu 3 sorunun cevabını bulmalıdır. AFAD’ın internet sitesine girdiğinizde evinizin fay hattında olup olmadığını görebiliyorsunuz. Bilim bu noktaya geldi. Yasalar çıkardık ama yasaların kendi içinde iç tutarlılığı yok. Önce 1959’da bir kanun çıktı. Erzincan depreminde 1992’de bakılar ki bu yasa artık yanıt vermiyor ve yeni bir kanun çıkardılar ama geçici madde. Arkasından 1999 depremini yaşıyoruz. 10 binlerce kişinin hayatını kaybettiği büyük bir deprem yaşadık. Ek vergiler çıkarıldı, deprem sigortası kanunu çıkarılıyor. Sonra kentsel dönüşümle ilgili de güzel bir kanun çıkarılıyor. İstenirse Parlamento gerekli düzenlemeler yapılabiliniyor. Sonra 2012 afet riski taşıyan yapıların dönüşümü için kanun çıkarıldı. Aslında güzel bir kanun. Ama riskli alanı kim belirleyecek. Bugüne kadar nerede, ne kadar riskli alan belirlendi? Ben merak ediyorum.

CHP HEP ELEŞTİRİR DİYENLER DİNLESİN


Riskli alan belirlendikten sonra oradaki binaların yıkımı gerekiyor. Peki yıkıma kim karar verecek? Belediyeler beliryemiyor. Valilik, bakanlığa bildirecek, onaylarsa belediye gidip yıkımını yapacak. Yasaların bu kadar dağınık olması aslında deprem riskiyle mücadelede bürokrasiyi de zorluyor. Deprem konusunda biz ne yaptık? Biz ana muhalefet partisiyiz. Özellikle bu bölümü CHP’de hep eleştirir diyen vatandaşlarım dinlesin.

Bürokrasisi gelişmiş, vatandaşların bilgilendirildiği ülkelerde depremle mücadele 2 aşamalıdır. Birinci aşama afeti nasıl önleyebiliriz. Yani depreme dayanıklı yapılar yaparsınız. Riskli alanda öyle yapılar yapacaksınız ki yapılar depreme dayanıklı olacak. İkinci aşaması ise depremin oluşması halinde oluşması gereken riski nasıl önleyebiliriz. Türkiye’de hangisi yapılıyor? Birincisi yapılmıyor. İstanbul’daki konutların büyük bir kısmı depreme dayanıksız. Bunu hepimiz biliyoruz ama önlem alınmıyor. Deprem oluyor, çocuklarımız kurtuluyor, hepimiz seviniyoruz. Peki, depremden sonrasını biliyoruz da deprem için neden önlem almıyoruz?

İKTİDAR BİLİMİ DİNLEMİYOR


Bugün bir gazetemiz haberin başlığını şöyle yapmış: İktidarıyla, muhalefetiyle bilimin sesine kulak tıkayan Türkiye. İktidar zaten bilimi dinlemiyor. Baban öldü, annen öldü ama sana bir daire vereceğim diyor. Bu ayrımı insanın vicdanı yapmalı ama bu ayrım yapılmıyor. Bundan sonra da deprem olacak. Ben söylemiyorum, bu işin uzmanları bilim insanları söylüyor. Parlamentodan depremle ilgili kanunların tamamı geçti. Ama parlamentonun bir eksiği var. Depremle ilgili 58 önerge vermişiz ama bir tanesi araştırılmamış. Parlamentonun bunu araştırması lazım. Demek ki muhalefet 10 yılda 58 kez parlamentoyu depreme karşı uyarmış.

EN KALİTELİ RAPORU BİZ VERDİK


Bilim insanlarının dilinde tüy bitti ama bunlar bir şey yapmadılar. Sivil toplum kuruluşları, üniversiteler de üzerine düşeni yaptılar. Yayınlar, toplantılar yaptılar. Meslek kuruluşlarının onlarca, yüzlerce raporu var. Peki muhalefet olarak biz görevimizi yaptık mı? Şunu açıkça söyleyebilirizm. Deprem konusunda, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en kaliteli raporu sunup hükümete veren bir parti var o da CHP’dir.

DENİZ BAYKAL HAZIRLATTI


Şimdi diyeceksiniz ki neden kimsenin bundan haberi yok? 1999 depreminden sonra on binlerce insan öldü, binlerce insan sakatlandı, milli gelirimizde büyük düşüş yaşandı. Ersin Arıoğlu, Türkiye’den, Japonya’dam ve ABD’den deprem mühendislerini bir araya getirdi. Raporu 2005 kasım ayında o dönem genel başkanımız olan Deniz Baykal’a sunuldu. Sayın Baykal, raporun önemini gördüğü için hükümetin bu raporu bilmesi lazım, sayın Başbakan’a bunu verin anlatın dedi. Ama dedi ki sayın Baykal, bu raporu kamuoyuyla paylaşmayın, bu CHP’nin raporu olarak anılmasın. Deprem siyasete alet olamasın dedi. Sayın Baykal’ın önerisi üstüne dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’e telefon etti. Sayın Arıoğlu deprem konusunda sayın Başbakan’a bilgi vermek istediklerini söyledi. 20 dakikalık randevu verildi.

BİZ BUNU ASLA YAPMADIK


Rapor 3 bölümden oluştu. İlk bölüm, İstanbul deprem ihtimalinin bilimsel analizi. İkinci bölüm, muhtemel hasar senaryosu. Üçüncüsü risklerin en aza indirilmesi için nelerin yapılması gerekiyor. Randevu günü sayın Başbakan’a gitti ve şunu söyledi: Sayın Baykal bu rapor kamuoyu ile paylaşmayın dedi. Raporu anlattılar ve Başbakan raporun önemin anlayınca brigfingi 3.5 saat dinledi. O arada ilgili bakan ve müsteşarları da çağırdı. Biz hiçbir zaman eyy Erdoğan biz bu raporu yazdık sen ne yaptın demedik. Bunu biz basınla paylaşmadık der ama Erdoğan Başbakanlık basın merkezine talimat veriri depremle ilgili çok önemli bir brifing aldığını basınla paylaşır.

VERGİLER NEREDE


Erdoğan der ki bu rapor çok önemli, bunu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve ilgililerin de dinlemesini ister. Rapor, Kandilli Rasathanesi’ne ve ilgili yerlere de gider. Sayın Arığoğlu onlara da hepsini anlattı. Bu rapor sonrasında sadece raflarda yerini aldı. Muhalefet partisi ne yapıyor, bunlar bilimden uzak diyenlerin kulağına da küpe olsun. Peki niçin gereği yapılmıyor? Bu bir siyasi tercihtir. Siyasi tercihte bulunan da iktidar partisidir. Deprem değil bina öldürür diye bir deyişimiz vardı bizim. İnsanların o binalar içinde ölümü beklemesi hangi ahlaka sığar? Paranın nerenin kullanılacağını öngören bir siyasi tercih. Deprem önce önlem alıp insanların hayatlarını mı kurmak istiyorsun, yoksa milyon dolarlar verip havaalanları yaptırıp, onların hazine garantilerini 20 yıl sonrası için bile sağlamak mı istiyorsun? Bu bir siyasi tercihtir. Para var. Depremden sonra gelen özel iletişim vergisi sürekli hale geldi. Şu ana kadar toplanan para 35 milyar dolar. 35 milyar dolarla siz İstanbul’da, İzmir’de yaşanacak depremdeki can kaybını en aza indirgersiniz. Soruyoruz nereye gittiğini cevap vermiyorlar.

5'Lİ ÇETEYE HİZMET EDEN DEVLET


Dünyanın en mükemmel raporunu sana 3,5 saat sundular. Nereye gitti bu paralar? Ama Suriyelilere gelince para çok. 50 milyar dolar para harcadılar. Bizim insanlarımız kendi evlerinde tabutlukta bekliyorlar. Şu soruyu sormalıyız. İnsan hayatı değerli midir? İnsanı yaşatmak için gerekli önlemleri siyasi iktidar alıyor mu, almıyor mu?

Devletin depreme karşı insanı korumak gibi bir görevi var mı? Anayasa’nın 57. Maddesi var konut hakkı. Tedbirlerin hiçbiri alınmadı. Deprem gerçeği var herkes söylüyor. Evi boşaltacak ama nereye gidecek bu adam? Sosyal devlet "işte o vatandaşa sen git şuraya taşın biz buraya park yapacağız" der. Sosyal devlet değil, 5’li çeteye hizmet veren bir devlet var. Depremde en çok fakirler zarar görüyor. Sosyal devletin vatandaşına sahip çıkması lazım. Sadece beslenme açısından değil, oturacak konutuna gözetecek. Anayasa, devlet olarak önlemi sen alacaksın diyor ama bunlar almıyor. Vatandaştan parayı deprem vergisi diye topluyorsun, sonra o vergiyi başka yerde kullanıyorsun. Sonra ben sorunca ben sana cevap vermem diyorsun. Artık CHP’nin devleti yönetme zamanı gelmiştir. Ayaklar altında olan, herkesin tehdit ettiği, herkesin şantaj yaptığı bir devlet olmaz. Onurumuzla ve gurumuzla yaşamak istiyoruz. Merkezle yerel yönetim arasında sağlıklı bir işbirliği olmadan bu iş yürümez. Hiç kimse karamsar olmasın, bunlar aşılır.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14