'Sağlık çalışanları ölüyor, iktidar seyrediyor!'

TBMM Sağlık Aile. Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP grubu Sözcüsü Ünal Demirtaş, sağlık çalışanlarının Covid-19’a yakalanmamaları için alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla meclis araştırma komisyonu kurulmasını istedi.

Gündem 24.10.2020, 11:40 24.10.2020, 11:40
'Sağlık çalışanları ölüyor, iktidar seyrediyor!'

TBMM Sağlık Aile. Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP grubu Sözcüsü Ünal Demirtaş, sağlık çalışanlarının Covid-19’a yakalanmamaları için alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla meclis araştırma komisyonu kurulmasını istedi.


CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, “Covid-19 salgınının ilk görüldüğü andan itibaren, doktorundan hemşiresine, hastabakıcısından memuruna, temizlik görevlisinden filyasyon ekiplerine, başhekiminden aile hekimlerine kadar sağlık sistemi içinde yer alan tüm sağlık çalışanları, salgınla mücadelede hayati bir rol üstlendi. Sağlık çalışanlarının aylardır özveri ile verdiği mücadelenin sonu ölüm olmamalı” dedi.

Sağlık çalışanlarının sorunlarının Covid-19 salgınında daha da arttığını ve iktidarın buna seyirci kaldığını söyleyen Ünal Demirtaş, önergesinde şunları ifade etti:

 

SAĞLIKÇILAR SAVUNMASIZ BIRAKILDI


 

“Covid-19 salgını, sağlık çalışanlarının yıllardır var olan sorunlarına yeni sorunlar eklenerek sorunların çok daha fazla büyümesine neden olmuştur.

Covid-19 salgını ile birlikte Ak Parti kadrolarınca uygulanan yanlış politikalar sonucu sağlık çalışanlarının çalışma koşulları zorlaşmış ve hakları geriye gitmiş, sağlık çalışanları salgına karşı adeta savunmasız bırakılmış, salgının sağlık çalışanları arasındaki hızlı yayılması karşısında yeterli önlemler alınmamış, Covid-19’a karşı kişisel koruyucu donanım malzemeleri nitelik ve sayı olarak yeterli düzeyde verilmemiş, sağlık çalışanlarının periyodik test yapılması talepleri karşılanmamış, kronik rahatsızlığı olan sağlık çalışanlarına özel hiçbir düzenleme yapılmamış ve önlem alınmamış.

Covid-19’a bağlı olarak hastanelerde artan yoğunluk karşısında yeterli önlemler alınmamış, bu sebeplerle sağlık çalışanları diğer vatandaşlarımızdan çok daha fazla Covid-19’a yakalanmış ve Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirmiş, Covid-19 sağlık çalışanları açısından da iş kazası (ya da meslek hastalığı) kabul edilmemiş ve Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının hak sahibi ailelerine yasal hakları olan maddi ve manevi tazminat verilmemiş ve SGK’ca maaş bağlanmamış, çalışma saatleri çok daha fazla uzamış, uzun ve aralıksız çalışma saatleri süresince çok ağır vakalarla karşılaşan çalışanların psikolojik olarak yıpranmalarının önlenmesi için tedbirler alınmamış, sağlık çalışanlarının fedakarca yaptıkları çalışmalarının karşılığından kendilerine Bakanlıkça vaad edilen ek ücretleri zamanında, tam ve eşit olarak alamamış, sağlık işçilerinin yıllardır bekleyen toplu sözleşme kapsamına alınma talepleri kabul edilmemiştir.”

 

 

 

SALGIN BÜYÜYOR, SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SORUNLARI AĞIRLAŞIYOR


 

Önümüzdeki kış aylarında salgının daha çok büyüyeceği ve kontrolden çıkacağı beklendiğinden, eğer gerekli önlemler alınmaz ise sağlık çalışanlarının sorunları da ağırlaşarak devam edecektir. Bütün bu sorunlar,8 aydır aralıksız ve uzun saatler boyunca insanüstü bir çaba ile mücadeleden vazgeçmeyen sağlık çalışanlarının, tükenmişlik sendromuna yakalanmalarına neden olmuştur. Bu sebeple sorunlarının çözüleceğine dair umudunu yitiren, iş verimleri düşen, ağır çalışma koşullarında en ufak bir iyileşme olmayan sağlık çalışanları toplu şekilde istifa etmeye başlamıştır. Türk Tabipler Birliği tarafından son yapılan açıklamaya göre istifaların açılmasıyla birlikte 900 civarında sağlık çalışanının istifa ettiği belirtilmiştir. Her geçen gün sağlık çalışanlarının istifaları artarak devam etmektedir.

 

KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM MALZEMELERİ HALA EKSİK


Tüm sağlık çalışanları açısından salgının ilk başından bu yana dile getirilen çok temel bir sorun, kişisel koruyucu donanım malzemelerinin nitelik ve sayı olarak yetersizliğidir. Bu konuda yaşanan sorunlar sendikalar, meslek odaları ve sağlık çalışanları tarafından defalarca dile getirilmiş ancak çözümü bir türlü sağlanamamıştır.

Her ne kadar Sağlık Bakanlığı tarafından kişisel koruyucu donanım malzemeleri konusunda bir sorun ve eksiklik yaşanmadığı ifade edilse de Genel Sağlık -İş, SES, gibi sendikaların, Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası ve Ankara Tabip Odası gibi meslek odalarının açıklamalarına göre, Türkiye’nin bir çok sağlık kuruluşunda, sağlık çalışanları için yeterli sayıda ve nitelikte kişisel koruyucu donanım malzemesi bulunmamaktadır. İstanbul Tabip Odası tarafından pandeminin ikinci ayında, İstanbul’daki Kamu Hastaneleri arasında yapılan ankete katılan doktorların %14.4’ü kişisel koruyucu ekipmanlarını kendi imkanları ile temin ettiğini belirtmiştir.  Özellikle kış aylarının yaklaştığı bu dönemde daha fazla kapalı ortamlarda bulunulacağı, soğuklar nedeniyle grip ve diğer hastalıkların artacağı bu nedenle de hastanelerdeki yoğunluğun daha da fazlalaşacağı düşünüldüğünde, Sağlık Bakanlığı’nın, sağlık çalışanlarının, kişisel koruyucu donanımlarını eksiksiz bir şekilde temin etmesi gerekmektedir.

 

SARAYA TEST VAR, SAĞLIKÇIYA YOK


 

Sağlık çalışanları açısından yaşanan bir diğer önemli sorun da, bulaşıcılık riski çok yüksek olan bu hastalıkla doğrudan karşı karşıya olan sağlık çalışanlarına düzenli olarak Covid-19 testi yapılmamasıdır. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre düzenli test yapılması bir yana, bir kere bile test yapılmamış olan çok sayıda sağlık çalışanı bulunmaktadır. İstanbul Tabip Odası tarafından yapılan “Covıd-19 Pandemisi’nde İstanbul Kamu Hastaneleri Anketi’”ne göre; katılımcıların çalıştıkları kurumların, %65.40’ında personele tarama testi yapılmadığı ortaya çıkmıştır.

Ama bunun yanında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı bir televizyon programında, sarayda cumhurbaşkanlığı ekibine her gün Covid – 19 testi yapıldığını söylemiştir. Pandemi mücadelesinde en ön safta yer alan, aylardır canla başla toplum sağlığı için mücadele veren sağlık çalışanlarına test yapmayıp, saraydakilere her gün test yapmak sağlık çalışanlarının canlarını hiçe saymaktır. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü tarafından yapılan açıklama iktidarın, toplum sağlığına bakışındaki ihmalkar, sorumsuz ve eşitlikten uzak anlayışın en somut göstergesidir.

 

RİSK GRUBUNDAKİ SAĞLIK ÇALIŞANI ÖNEMSENMİYOR


 

Risk gruplarında olduğu belirlenen 60 yaş üzeri, kalp-damar hastalıkları, diyabet, kronik tıkayıcı akciğer hastalığı, hipertansiyon ve kanser hastası olan sağlık çalışanlarına özel hiçbir düzenleme yapılmamış ve önlem alınmamış olmasıdır. Covid -19 salgını ile mücadele eden sağlık çalışanlarının korunabilmesi için toplumun her kesiminde ve tüm meslek gruplarında yapılan risk değerlendirmesi sağlık çalışanlarına da yapılmalıdır. Bu uygulama, risk grubunda yer almalarına rağmen görevlerini önceden olduğu gibi devam eden sağlık çalışanlarının hastalığa yakalanma olasılığını yükselten, adaletsiz bir uygulamadır. Bu nedenle risk grubunda olan sağlık çalışanlarının çalışma yer, saatleri ve diğer koşulları titizlikle belirlenmelidir.

 

SAĞLIKÇILARA YIPRANMA PAYI VERİLMELİ


 

Covid -19 salgın sürecinde geçirilen 8 ayın sonunda çok büyük bir özveri ile ailelerinden, çocuklarından ayrı kalarak üstün bir gayretle çalışan sağlık çalışanları fiziksel olarak da, psikolojik olarak da yorgun düşmüşlerdir. Sağlık çalışanları işte bulundukları sürede Covid-19’un yüksek bulaşıcılık riski olması, bu riskin çok fazla olduğu ortamda bulunmaları nedeniyle normalden daha fazla dikkat ve özen göstermek zorundadır. Ailelerine hastalık taşımamak için pek çok sağlık çalışanı bu süreci yakınlarından, sevdiklerinden uzak geçirmektedir. Bu da sağlık çalışanlarının hem psikolojik hem de fizyolojik olarak yıpranmalarına neden olmuştur. Siyasi iktidarca, sağlık çalışanlarının yıpranmasının önlenmesi, onların moral ve motivasyonlarının üst düzeyde tutulması için gerekli tedbirler ve önlemler alınmamış ve yıpranma payı ile ilgili yasal düzenlemeler bugüne kadar yapılmamıştır.

 

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÖZVERİLİ MÜCADELESİNİN SONU ÖLÜM OLMAMALI


 

Sağlık Bakanlığı’nın yanlış politikaları nedeniyle Covid-19’a karşı adeta savunmasız bırakılan sağlık çalışanlarının Covid – 19’a yakalanma oranlarındaki ve hayatını kaybeden sağlık çalışanlarındaki artış kaygı verici düzeye ulaşmıştır. 8 aydır salgının kontrol altına alınması için hastanelerde, sağlık ocaklarında ve filyasyon taramalarında görev alan sağlık çalışanlarının Covid -19 ‘a yakalanma ve bu nedenle hayatını kaybetme yüzdesi günden güne artmaktadır. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın üzüntü bildiren açıklamalardan çok daha fazlasını yapmak hem görevi, hem de sorumluluğudur.

Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Başkanı tarafından yapılan açıklamaya göre hastalığa yakalanma oranı toplumda %1.2’dir. Türk Tabipler Birliği ile Türk Psikiyatri Derneği’nin yaptığı ortak açıklamada ise sağlık çalışanlarının hastalığa yakalanma oranlarının, toplumdan 14 kat daha fazla olduğu ifade edilmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre; sağlık çalışanları içerisinde Covid – 19 testi pozitif çıkan kişi sayısı 40 bini geçmiştir. Türk Tabipler Birliği tarafından son yapılan açıklamaya göre ise maalesef salgının başlangıcından bugüne kadar ülkemizde 54 doktor, 13 eczacı ve 53 sağlık çalışanı olmak üzere toplamda 120 sağlık çalışanı Covid-19 hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmiştir.

 

HAYATINI KAYBEDEN SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÖREV ŞEHİDİ SAYILMALI


 

Covit-19’un iş kazası (ya da meslek hastalığı) sayılmaması ve yaşamlarını riske ederek büyük bir fedakarlıkla çalışırken Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının hak sahibi ailelerine yasal haklarının verilmemesi de, sağlık çalışanlarının geride bıraktıkları ailelerini derinden etkileyen en önemli sorunlardan birisidir. Sağlık çalışanları, Covid-19 salgınına karşı ağır çalışma koşulları altında, canla başla en ön safhada mücadele etmekte ve yaşamlarını riske atmaktadırlar.

Bu nedenle görevi nedeniyle Covid-19’a yakalanarak yaşamını yitiren sağlık personelinin görev şehidi sayılması onların hak ettiği bir durumdur. Ölümleri halinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının çocuklarına, ailelerine ve yakınlarına sahip çıkmak, onları maddi ve manevi açıdan desteklemek sosyal devletin en önemli görevlerinden biridir. Böyle bir düzenlemenin yapılması halinde, Covid – 19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının hak sahibi yakınları, en azından maddi olarak sıkıntı çekmekten kurtarılacaktır. Birçok ülkede çalışırken Covit-19’a bağlı olarak ölen sağlık çalışanlarının yakınlarına büyük miktarlarda tazminatlar ödenmektedir. Örneğin, İngiltere’de Covid-19’dan ölen sağlık çalışanlarının ailelerine 60’ar bin sterlin ödeme yapılmaktadır. Bu kapsamda ülkemizde de görevi başında Covid-19’a yakalanarak hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının görev şehidi sayılması, hak sahibi ailelerine maddi ve manevi tazminat ödenmesi ve SGK tarafından aylık bağlanması da yasal olarak düzenlenmelidir.

 

TÜM SAĞLIKÇILAR EK ÖDEMEDEN EŞİT ŞEKİLDE YARARLANMALI


 

Sağlık Bakanı tarafından pandemi sürecinin başında “hakları ödenmez” denilen sağlık çalışanlarının hakları, gerçekten de ödenmemiştir. Sağlık Bakanı’nca, 23 Mart’ta, döner sermaye ek ücretlerinin 3 ay boyunca tavandan yapılacağı açıklanmıştır. Öncelikle bu ödemeler tüm sağlık kurumlarını kapsamamaktadır. Sağlık Bakanlığı ile işbirliği protokolü olmayan üniversite hastanelerinde çalışanlar, aile sağlık merkezlerinde çalışanlar, filyasyonda çalışanlar ilave ödemelerden yararlanamamıştır. Ayrıca bu düzenleme sadece Covid-19 ile çalışan birimlere yönelik olarak yapılmıştır.

Labaratuvar, radyoloji ve diğer birimlerde çalışanlar kapsam dışında kalmıştır. Oysa sağlık çalışanlarının tamamının iş yükü ve hastalığa yakalanma riskleri yüksektir. Kadrolu ve sözleşmeli çalışanlar tavandan ek ücret ödemesinden yararlanırken, sürekli işçi olarak çalışanlar bu ek ücretlerden yararlanamamıştır. Üstelik kamu hastanelerin-de temizlik, veri girişi ve güvenlik personeli olarak çalışan sürekli işçilerin toplu sözleşme hakları da bulunmamaktadır. Pandemi sürecinde ön saflarda mücadele eden sağlık işçileri açısında daha da eşitsiz bir durum ortaya çıkmaktadır. Bir diğer eşitsiz durum da meslek grupları açısından yaşanmaktadır. Aynı meslek grupları arasında bile ek ücretler açısından önemli farklar ortaya çıkmıştır. Ek ödemeye bağlı olarak yaşanan tüm bu ayrımcı ve eşitsiz düzenleme çalışanların motivasyonunu kırmış, çalışma barışını etkilemiştir. Bunun için öncelikle ek ödeme miktarlarının artırılması ve artırılan ek ödemelerden de tüm sağlık çalışanlarının zamanında, tam ve eşit bir şekilde yararlanması sağlanmalıdır.

 

SAĞLIKÇILAR TÜKENDİ


 

Özellikle ülkemizde ekonomik kaygılarla Covid-19 tedbirlerinin gevşetilmesiyle salgında hızlı bir artış yaşandığı çok açık bir şekilde gözlenmektedir. 8 aydır gece gündüz demeden tüm toplumun sağlığı için salgınla fedakarca mücadele eden sağlık çalışanları bu ağır ve zor çalışma koşulları altında ezilmektedirler ve artık tükenmişlerdir. Bu süreçte çalışma koşullarında en ufak bir iyileştirmenin yapılmaması, moral ve motivasyonlarını yükseltecek tek bir gelişmenin yaşanmaması nedeniyle  en sonunda toplumsal açıdan çok daha büyük ve altından kalkılamaz sorunların yaşanacağı ortadadır.

Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, hükümetin asli görevi hayatını insan yaşatmaya adayan sağlık çalışanlarının sorununu çözmektir.

Aylardır büyük bir özveri ve fedakarlıkla çalışarak en kritik görevlerde yaşamlarını riske ederek çalışan ve önümüzdeki süreçte de çalışmaya devam edecek olan sağlık çalışanlarının sorunlarının ve bu sorunların çözüm yollarının  tespiti, sağlık çalışanlarının Covid-19’a yakalanmamaları için yapılacakların ve alınacak önlemlerin belirlenmesi, Covid-19  nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının hak sahibi yakınlarına maddi ve manevi tazminat verilmesi ve SGK tarafından aylık bağlanması, sağlık çalışanlarının Covid–19 sürecindeki çalışma şartlarının maddi ve manevi yönden iyileştirilerek, ek ödemelerin artırılması ve ek ödemelerden tüm sağlık çalışanlarının zamanında, tam ve eşit bir şekilde yararlanması için yapılacakların belirlenmesi amacıyla bir meclis araştırma  komisyonu kurulmalıdır.

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17