Sancar: 'İnfaz Yasası'nda eşitlik ilkesi esas alınmalıdır'

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, HDP'li belediyelere kayyum atanmasına ve koronavirüs sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.   Bütün dünya insanlığı tehdit eden Korona Virüs ile mücadele için yöntemler ararken Türkiye'de iktidar bambaşka hesaplar peşinde.

Gündem 23.03.2020, 14:54 23.03.2020, 14:54
Sancar: 'İnfaz Yasası'nda eşitlik ilkesi esas alınmalıdır'

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, HDP'li belediyelere kayyum atanmasına ve koronavirüs sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.


 

Bütün dünya insanlığı tehdit eden Korona Virüs ile mücadele için yöntemler ararken Türkiye'de iktidar bambaşka hesaplar peşinde. Bugün sabahın erken saatlerinden itibaren Batman, Silvan, Lice, Ergani ve Eğil belediyelerimiz ablukaya alındı. Yapılan operasyonlarla Batman Belediye Eşbaşkanımız Mehmet Demir, diğer Eşbaşkanımız Songül Korkmaz, Silvan Belediyesi Eşbaşkanımız Naşide Toprak, Ergani Belediyesi Eşbaşkanımız Ahmet Kaya, Eğil Belediyesi Eşbaşkanımız Mustafa Akkul, Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanımız, ki yerine kayyım atanmıştı, Belgin Diken, Batman Belediye Eşbaşkan yardımcıları Şehriban Aydın ve Salih Çetinkaya ve Batman Belediye Meclisi Eş Sözcüsü Şükran Çelebi gözaltına alındı. Bakanlıktan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ayrıca belediye başkanlarımıza da doğrudan herhangi bir tebligat gerçekleşmedi. Yani bu operasyonun niteliği ile ilgili resmi kaynaklardan bir bilgi kamuoyuna yansımış değil. Ancak geçmişteki tecrübeler de göz önüne alındığında bir kayyım operasyonu ile karşı karşıya olduğumuza dair pek çok veri var. Dileriz böyle bir operasyon değildir. Dileriz iktidar kayyım uygulamasını bu şartlarda yeniden gündeme sokmuyordur. Ama maalesef elimizdekini de paylaşmak bizim görevimiz.

İktidar, insanlığı tehdit eden büyük tehlikeler karşısında bile kendi bekasını düşünüyor


Bizler başından beri insanlığı tehdit eden büyük bir tehlikeden söz ettik ve bu tehlikeye karşı hem ülkede hem de uluslararası alanda dayanışmayı zorunlu gördüğümüzü belirttik. İnsanlık bu büyük tehdidi ancak dayanışma ile aşar dedik. İktidara da bu yönde çağrılar yaptık, halk sağlığını düşünmesi, halk sağlığı için gerekli tedbirleri alması uyarısında bulunduk. Önerilerimizi düzenli olarak kamuoyu ile paylaştık ama görüyoruz ki iktidar dayanışma yerine kutuplaştırma politikalarını tercih ediyor. Bu, iktidarın insanlığı tehdit eden büyük tehlikeler karşısında bile öncelikle kendi bekasını düşündüğünü gösteriyor. Halkı değil kendi iktidarını düşünen, iktidarını nasıl sürdüreceğini düşünen bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız.

Biz şeffaflık dedikçe iktidar karanlığı seçiyor


Biz demokrasi, şeffaflık istedik. Böylece halkın güveninin kazanılabileceğini vurguladık. Bu tehditle ancak bu çerçevede bir mücadelenin mümkün olduğunu söyledik. Ancak iktidar her türlü otoriter yöntemi uygulamaya devam ediyor. Ve bu konuda da herhangi bir değişiklik yapma niyetinde olmadığını bütün yaptıklarıyla ortaya koyuyor. Biz şeffaflık diyoruz iktidar karanlığı seçiyor, biz demokratik katılım diyoruz iktidar otoriterliği, keyfiliği tercih ediyor. Biz halk sağlığı dedikçe iktidar halka saldırıyor, halk iradesini yok sayıyor, halkın sağlığını tehdit eden durumları ortadan kaldırmak yerine halkın iradesini ortadan kaldırmaya yöneliyor.

Bu iktidar fırsatçıdır: Salgını bir fırsat olarak kullanmaya çalışıyor


Sevgili halkımız, bu bir fırsatçılıktır. İktidar bu büyük tehlikeyi insanlık için en ağır tehditlerden biri olduğu söylenen bu salgını bir fırsat olarak kullanmaya çalışıyor. Bunun siyaseten kabul edilebilir bir yanı olmadığı açıktır. Ancak sadece siyaseten değil ahlaken de kabul edilebilir bir yönetim pratiği değil. Bu fırsatçılık başka alanlarda da karşımıza çıktı salgından beri. Bu salgının pandemi olarak ilan edilmesinden beri bütün ülkeler, uluslararası kuruluşlar insan sağlığını esas alan çalışmaların öne çıkarılması gerektiğini söylerken bu iktidar bu tehdidi, bu salgını kendisi için bir fırsata çevirmeye çalışıyor.

Halkı koruyacak etkili tedbirler alınmalıyken, iktidar sermayeyi ve rantı kurtarma peşine düştü


Biliyorsunuz daha önce bir paket açıklandı salgınla mücadele gerekçesiyle. Fakat pakete baktığınızda halk sağlığını düşünen tedbirlerin yer almadığını gördük. İktidar o paketi de bir fırsat olarak değerlendirdiğini zaten saklamadı, ifadeleriyle, tavırlarıyla bunu açıkça da gösterdi. Oradaki fırsatçılık rant amaçlı, oradaki fırsatçılık sermayeye yeni değer transferleri amaçlı bir nitelik taşıyordu. Oysa beklenen şuydu: Halkı koruyacak etkili sosyal ekonomik tedbirler alınmalı, sağlık konusunda da her türlü imkan seferber edilmeliydi. Mesela en büyük risk grubunu oluşturan sağlık emekçilerinin gerekli ekipmanlarla donatılması gerekiyordu. Ama iktidar bu konuda herhangi bir adım atmadı, herhangi bir açıklama da yapmadı. Şimdiye kadar TTB gibi saygın meslek örgütlerinden yapılan açıklamalar da gösteriyor ki sağlık emekçileri kendi kaderine terk edilmiş durumda.

Yoksulları, emekçileri koruması gereken iktidar, kendi rant çevresine transfer yapmaya çalışıyor


Öte yandan sokağa çıkmama evde kalma çağrıları da gerekli tedbirlerle desteklenmiyor. Evde kalanların ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı konusunda herhangi bir tedbir ilan edilmiyor. Ayrıca ücretli izin uygulaması talep etmiştik. Sadece biz değil pek çok çevre bunun gerekli olduğunu söylüyordu ama iktidar buna da yanaşmadı. Dolayısıyla hükümetin asıl olarak yoksulları, işsizleri, emekçileri korumaya yönelik tedbir alması gerekirken başka yöntemlerle kendi rant çevresine transfer yapmaya çalışıyor. Bu fırsatçılıktır ve halkımızın da bunun farkında olduğundan eminiz.

İktidarın uygulamaları toplumu tehdit ediyor


Biz bu uygulamanın demokrasiye, halk iradesine, toplumun bütününe yönelik bir saldırı olduğunu vurgulamak istiyoruz. Burada yapılan şey sadece Kürt illerindeki belediyelerin gaspı değil aynı zamanda ülkenin ve toplumun demokrasi inancının yok edilmesidir. Burada yapılmak istenen şey bütün Türkiye halkının çıkarlarını gözetmek değil Türkiye halkını karamsarlığa, karanlığa, ümitsizliğe mahkum etmektir. Çok büyük bir tehdit ile karşı karşıya olduğumuzun herkes farkına varmalıdır. İktidarın uygulamaları toplumu tehdit ediyor. Bizler bu tehdidi tıpkı salgına yönelik yöntemlerde olduğu gibi ancak bütün ülkede demokrasi isteyen özgürlük ve barış isteyen eşitlik isteyen insanların dayanışmasıyla aşabiliriz.

Bu mesele yalnızca HDP'nin meselesi değildir


Bu mesele sadece Batman'ın, Silvan'ın, Ergani'nin, Lice'nin meselesi değildir. Bu mesele sadece HDP'nin meselesi değildir. Bu mesele bu ülkenin geleceğinin meselesidir. Bu mesele bu toplumun kendi iradesi ile kendini adil bir şekilde insan onuruna yaraşır bir biçimde yönetmesi meselesidir. Eğer bunu fark etmez ve gerekli dayanışmayı ortaya koymazsak daha büyük tahribatlar yaşamak kaçınılmaz olacaktır. Biz diyoruz ki bu tehditleri hem salgın tehdidini hem de iktidarın halkı yok sayan ve halkın geniş bir kesimini çaresizliğe terk eden politikalarını ancak hep birlikte dayanışmayla aşabiliriz. O nedenle herkesten beklentimiz iktidarın bu politikalarına etkili bir şekilde ses çıkarmasıdır.

Kayyum uygulamalarına demokratik tepkimizi meşru yollardan göstereceğiz


Eğer biz bu ülkede barış içinde bir arada yaşamak istiyorsak, eğer biz bu ülkede demokrasi inancını canlı tutmak istiyorsak, eğer bu ülkede eşitlik temelinde kardeşçe bir yaşam sürmek istiyorsak bütün bunlara hep birlikte karşı çıkmalıyız. HDP olarak biz, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, çatışmacı dili ve politikayı reddettiğimizi sürekli söylüyoruz. Ancak bunu söylerken bu keyfi, bu antidemokratik, bu gaddar iktidar politikalarına sessiz kalacağımız da düşünülmesin. Esasen bu konudaki demokratik tepkilerimizi bütün meşru yollardan göstermek için hazırlıklarımızı yapıyoruz.

Dayanışma geleceğimizi kurtaracak en önemli yöntemdir böyle zamanlarda


İrademize sahip çıkacağız, halkımıza sahip çıkacağız, bu topluma bu ülkenin geleceğine sahip çıkacağız. HDP olarak üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Bunun için de bütün gayretleri sarf ediyoruz. Ama bunu sadece HDP'nin meselesi olarak görmek büyük bir yanılgı olacaktır. O nedenle vicdanlı her insana demokrasi isteyen her çevreye çağrı yapıyoruz: Dayanışma belki de en fazla ihtiyaç duyduğumuz şeydir bu zamanlarda. Dayanışma, geleceğimizi kurtaracak en önemli yöntem, en önemli anlayıştır. Dayanışma bizim demokrasiye ve özgürlüğümüze inancımızı canlı tutmamız için mutlaka gerçekleştirmemiz gereken şeydir.

Fırsatçılık kaybedecektir, kara bir leke olarak ülkenin tarihine yazılacaktır


Bu yüzden salgınla mücadeleyi sağlamak için de bu iktidarın halkı toplumu yok sayan politikalarını boşa çıkarmak için de hep birlikte ilkelerimize sahip çıkmalıyız. Bu ilkeler çok karmaşık değildir. .1 halkın sağlığı, toplumun huzuru, 2. demokrasi, halk iradesi, 3. hepimizin eşitliği, özgürlüğü, 4. kamu kaynaklarının en fazla ihtiyaç duyan kesimlere aktarılması, 5. hepimizin eşit onura sahip insanlar olarak görülmesi. Bu çerçevede bütün çevreleri, bütün iyi insanları, bütün demokratları dayanışmaya çağırıyoruz. Bu zor günleri mutlaka aşacağız. Fırsatçılık kaybedecektir hem de çok kara bir leke olarak bu ülkenin tarihine yazılarak kaybedecektir. Böyle bir tehditten fırsat devşirmeye çalışmayı ne bu ülkenin vicdanı ne bu ülkenin insanları ne de insanlık tarihi unutacaktır. Gerekli dersler mutlaka çıkarılmalı ve mutlaka bu gidişata birlikte dur denmelidir.

İnfaz Yasasında eşitlik ilkesi mutlaka esas alınmalıdır, ayrımcılık kabul edilemez


Soru: Bu günlerde hükümetin kısmı af düzenlemesi konuşuluyor. Birkaç gün önce yapmış olduğunuz açıklamada kısmi af düzenlemesi konusunda iktidarla uzlaşabileceğinizi söylemiştiniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bizim doğrudan bir görüşmemiz henüz olmadı. Elbette Meclis'te grup başkanvekilleri arasında çeşitli sohbetler oluyor ancak bizim iktidarla bugüne kadar doğrudan herhangi bir temasımız olmadı. Burada da beklentimiz açıktır. Eşitlik ilkesi mutlaka esas alınmalıdır. Ayrımcılık kesinlikle kabul edilemez böyle bir ortamda. Daha önce de söyledik, yoksulları ve hassas durumda olan kurumları ve orada tutulan insanları tehdit ediyor. Bu konuda ayrımcı yaklaşım insanların hayatıyla keyfi bir şekilde oynamak anlamına gelecektir. Biz yapılacak düzenlemenin ayrımsız bütün mahkumları ve tutukluları kapsaması gerektiğini söylüyoruz. Temel yaklaşımımız budur ve bu yaklaşımdan vazgeçmemiz mümkün değil. Cezaevlerinde salgın tehlikesini gözeten, şeffaf bir yönetim istiyoruz

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9