banner100

banner48

HDP'li Sancar: "Yolumuza bir milim sapmadan devam edeceğiz"

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında konuştu.

Meclis 16.03.2021, 13:42
HDP'li Sancar: "Yolumuza bir milim sapmadan devam edeceğiz"

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında konuşuyor. 

Sancar'ın konuşmasından başlıklar şöyle: 

"Kadınların eylemleri bizlere cesaret ve umut verdi.

Bundan 33 yıl önce Halepçe’de insanlar havada hoş bir koku, tatlı bir elma kokusu aldılar ve nefesleri kesildi. Çoğunluğu kadın ve çocuk 5 bin insan acımasızca katledildi.  Halepçe’de özürlü doğum oranı Hiroşima’nın 4-5 katına ulaştı. İnsanlığa karşı işlenen bir suçtur bu. Bu bir soykırımdır. Uluslararası güçlerin bu tanımlamayı kabul etmeyişini ibretle izliyoruz.  Uluslararası camiaya tekrar çağrı yapıyoruz, Halepçe soykırım olarak tanınsın. O gün yaşanan acı bugün tazeliğini koruyor."

Bugün bu acı kendini Kobane'den, Cizre'den Afrin'e uzanan saldırı dalgalarıyla gösteriyor. Bu katliamlar aynı zamanda Kürt halkının birlik olmasının tarihsel bir sorumluk ve zorunluluk olduğunu bütün yakıcılığıyla bizlere hatırlatmaktadır.

16 Mart aynı zamanda Beyazıt Katliamı’nın yıl dönümüdür. Yüzleşilmeyen bu katliamların ardında yatan bu zihniyet fırsat buldukça hemen devreye giriyor.

16 Mart Katliamı’nı da hafızalarda canlı tutmak ve bir daha tekrar etmemesi için hep birlikte mücadele yürütmek zorundayız.  Bu hafta pandeminin birinci yılını doldurduk. Pandemide de hayatını kaybeden milyonlarca insanı rahmetle anıyorum.  Bu zorlu mücadele en büyük fedakârlığı yapan sağlık emekçilerini saygıyla selamlıyorum.  Halkı salgının insafına terk eden, salgın ortamını rant fırsatına dönüştürmekten hicap duymayan bir iktidar zihniyetini hep birlikte gördük.

Türkiye’de insanlar pandeminin maliyetini neredeyse iki kat fazla ödedi. 6 milyon insan daha işsizler kervanına katıldı. Artık TÜİK bile bu gerçekleri gizleyemez hale geldi. İşsizliğin yüzde 30’lara vardığını itiraf etmek zorunda kaldılar."

Ortada büyük bir çürümüşlük, bir yozlaşma hali var. Sefaletten kendine menfaat çıkarmaya çalışan zihniyet bu ülkede her yere sinmiş durumda, en büyük tehlike budur.  Bu topluluğu toplum olmaktan çıkarmaya sürüye dönüştürmeye çalışıyorlar. Bu fırsatçı anlayışa izin verilmemeli.

Bütün demokrasi güçlerinin güç birliği yapması gerekiyor. Bu çağrımız boş bir çağrı değil. Bunları ciddiye almayanların ileride tarihe ve halka karşı nasıl bir sorumluluk ve vebal altında kalacaklarını hatırlatıyoruz. Herkesin vicdanını kurtarması için mücadele veriyoruz. Bu mücadele yeniden toplum haline gelme mücadelesidir.

Herkes bunun ciddiyetini anlamalı. Pandemi sürecini kötücüllükle yöneten iktidar yüzünden binlerce esnaf kepenk kapattı. İnsanlar artık aş ve iş bulamıyor. Gittiğimiz her yerde feryatlarını canlı canlı görüyoruz. Pandemi bunu da katmerledi.

Öğrenciler EBA sistemine ulaşabilmek için internetin çekeceği yer aradılar. Yetkililer, ‘Yetersizlikler giderildi’ açıklamalar yapıyorlar. Bunlar insanlarla alay etmekten başka bir anlama gelmiyor. İnsanlarımız kendileriyle alay edildiğini görüyor.Bunun faturasını insanlar mutlaka iktidara çıkaracaktır.

Her gün tablolar açıklanıyor Covid-19’la ilgili. Bu tabloların tek bir anlamı var. Kötü yönetimin itirafı. Vahim bir durumun sergilenmesi söz konusu. Sadece Koronavirüs tablosunda da değil İnsan Hakları Eylem Planı açıklıyorlar, bu planının bize göre tek bir anlamı var insan haklarını nasış çökerttiklerinin itiraf edilmesidir. Bizzat kendilerini itiraf ediyorlar. Bizler hiç saf değiliz. İnsan Hakları Eylem Planı ancak toplumda en geniş kesimlerin, ezilenlerin ortak mücadelesiyle gerçekleşebilir. Ancak mücadeleyle elde edilebilir.

Aynı şey Ekonomi Reform Planı için de geçerli. Orada da gördüğünüz tek şey ‘Biz ekonomiyi çökerttik, işte size itirafı’dır. Peki niye çökerttiniz? Eğer gerçekten itiraf eden yaptığının sorumluluğu üstleniyorsa itiraflar önemlidir.

10 milyon işsiz konuşulmasın diye milletvekillerimizle ilgili fezlekeler gündeme sokuluyor. Kapanan iş yerleri konuşulmasın diye HDP’nin kapatılmasını tartışıyorlar.

Sürekli tehditler ve düşmanlar üretiyorlar. İşsizliği, enflasyonu, doları düşüremediklerinde kendi kontrollerinde yargıyı, polisi devreye sokuyorlar, operasyonlar yürütüyorlar.  Seçim kanunlarıyla oynamaya başlıyorlar. Bir iktidar seçim kanunlarıyla oynama ihtiyacı duymaya başlamışsa, biliyor ki kaybetmiştir. Halkın desteği olmadan da çoğunluğu nasıl elde ederim diye hesaplar, fitnelikler peşinde koşmaya başlarlar.  Ne yaparlarsa yapsınlar halk kararlı davranırsa, muhalefet güçlü bir birliktelik oluşturursa bu hesapları boşa çıkarmak son derece kolaydır.

Sokağın gündeminde açlık, yoksulluk, işsizlik var. Değişim arayışı var. İktidarın siyasi mühendislikle alışveriş sepeti dolmuyor.  Bizim de gündemimizde ne kapatma ne de fezlekeler tartışması var, güçlü birikimimizle halkımızın büyük fedakârlığıyla yolumuza bir milim sapmadan devam edeceğimizi herkes duysun. Bizim gündemimiz halktır, adalettir, barıştır, demokrasidir.

Onlar bizi kapatmayı, siyaset dışına itmeyi tartışadursunlar biz en geniş demokrasi ittifakıyla bu iktidar dönemini kapatmanın, yeni bir dönemini başlatmanın mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz.. 

Nevroz barış ve çözüm arayışlarının bu ülkedeki toplumsal hafızasıdır. Nevroz, çoklu krizlerin kaynağına inme fırsatı yakaladığımız çok değerli bir gündür.

Adil barış kurulamadığı için bu topraklar adaletsizliklerin acısını yaşıyor. Barışı engelleyen her politikanın bedelini ne yazık ki halklar ödüyor. 2013 Nevroz’una mutlaka ve her zaman hatırlatmak gerekiyor. Oradaki tarihi kalabalığı ve verilen mesajı hatırlatmak görevdir.  Çözüm süreci iktidarın hesapları yüzünden bitirildi. Masanın devrildiği bu 6 yılda bedeli çok ağır oldu. Her şey ters yüz oldu. Ortada ne demokrasi ne demokrasi kaldı. 6 yıl önce silahların ebediyen susmasını konuşuyorduk.

O meydanda okunan çağrı yeniden sahiplenilmek zorundadır. Devrilen masa her anlamda çökertilen Türkiye tablosu yaratmakta.

Adil barış talebi zayıflık, korkaklık, taktik bir hamle değildir. Barış için mücadele etmek her zaman bedel gerektiren bir yol olmuştur. Barışı isterken de adresimizi doğru belirlememiz gerekiyor. Biz bu bütün yıkıntının sorumlusu olan iktidardan beklemiyoruz barışı. Eğer Kürt sorununda çözüme doğru yol alacaksak bunun adresi artık toplumun kendisidir, demokrasi güçleri ve muhalefettir. Herkes önüne adil barış programı koymak zorunda. Boş, manipülatif tartışmalarla kaybedecek zamanımız yok."

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 33 74
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 31 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14