"Ülkemizin güvenliğine ve stratejik kurumlarına sahip çıkın"

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Meclis'te Makine Kimya Endüstrisi'nin şirketleştirilmesine karşı tepki gösterdi, iktidarı yanlıştan dönmeye çağırdı. İktidar ve ortaklarının ağızlarını her açtıklarında 'Beka' diye algı yürüttüğünü söyleyen Barut, "Ülkemizin ve halkımızın bekasına sahip çıkmak böyle kuru lafla olmaz. Tank Palet Fabrikası'nda olduğu gibi Makine Kimya Endüstrisine de sahip çıkmakla olur. Yanlıştan dönün" dedi.

"TEK ADAM REJİMİ KAOS YARATIYOR"

Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun Teklifi'nin 7'inci maddesi üzerine CHP Grubu adına TBMM Genel Kurulu'nda kürsüye çıkan Ayhan Barut, "Tam olarak 3 yılını geride bırakan, bizim 'tek adam rejimi' olarak adlandırdığımız Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, tam bir kaosa yol açmıştır. Ortak akla ihtiyaç duymayan, kafasına ne eserse onu yapan, kimsenin uyarı, eleştiri ve önerilerini dikkate almayan bu yaklaşım, telafisi mümkün olmayan zararlara yol açmaktadır. Bu düzenleme de böyle bir anlayışın ürünüdür" diye konuştu.

"ÜLKEMİZİN VARLIKLARINA GÖZ DİKMEYİN"

Geçmişte Tank Palet Fabrikası ile ilgili yaşanan süreci anımsatan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, şöyle devam etti:

"Atalarımız, 'Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür' derler. Yani insan unutur, unutmak insanlık halidir elbette ama maalesef acı tecrübeler var yaşadığımız. Mesela Tank Palet Fabrikası'nda olduğu gibi. O zaman da söylemiştik, yine söylüyoruz; Aynı Tank Palet Fabrikası gibi Makine Kimya Endüstrisi Kurumu da (MKE) milli ve stratejik bir kurumdur. Katar ile iş tutanlar, Paramount Otelde ücretsiz konaklayanlar, rant çarkına girip haksız kazanç elde edenler, ülkemizin varlıklarına göz dikmesin artık. Unutmayın, 'MKE'ye ileri teknoloji gelecek, MKE özelleşmeyecekmiş' gibi cümleleri Tank Palet Fabrikası için de kurdular ama sonunda akıbeti SEKA, TEKEL, Türk Telekom gibi oldu. Yerli ve milli olduklarını iddia edenler, Osmanlı mirası, Cumhuriyet yadigarı kuruluşları bir bir özelleştirip satıyorlar."

"BEKA, HAMASET DEĞİLDİR"

MKE'nin stratejik öneminden söz eden Ayhan Barut, şöyle konuştu:

"Hepimizin canının güvencesi, kahraman Mehmetçiğin de canının güvencesi bu kurum için, asla ve asla bir şirket statüsü düşünülemez. O şirket meclis denetiminden çıkarılamaz. Ağızlarını her açtıklarında 'Beka' diye bağıranlara sesleniyoruz; Beka, hamaset değildir. Ülkemizin ve halkımızın bekasına sahip çıkmak böyle kuru lafla olmaz. Bugün burada yaptığımız gibi Makine Kimya Endüstrisine sahip çıkmakla olur. Aynı Tank Palet Fabrikasına sahip çıktığımız gibi olur. Bu kurumun, ülkemiz için, silahlı kuvvetlerimiz için ne büyük öneme haiz olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Yanlışa yanlış demek zorundayız. Gelin korkmayın, çekinmeyin, yanlışa izin vermeyin! Ülkemizin stratejik ve güvenlik açısından geleceğine dair endişelerimizi paylaştık. Yanlışa ortak olmayın."

"1 MART TAVRINI GÖSTERİN"

Özelleştirmeye karşı emekçilerin sesinin duyulmasını isteyen Ayhan Barut, şunları kaydetti:

"Kamu kurumu olmaktan çıkarılan ve özel hukuk hükümlerine tabi bir şirkete dönüşen MKE A.Ş.'nin imzalayacağı sözleşmelere kanun yoluyla bir üst sınır getirilmesi çalışanlarımız için hayati önem taşıyan toplu sözleşme hakkına da müdahaledir. Söz konusu kanun değişikliği yürürlüğe girdiği tarihten itibaren MKE'de bir tane bile kamu emekçisi kalmayacaktır.  Yılların tecrübesi ve emeğiyle kazanılan haklar yok edilecektir. Keyfi dayatmaya, milli güvenliğimizin şirketleştirilmesine, kamu görevlisinin emeğinin ve hakkının yok edilmesine izin verilemez. Bu teklifin anayasaya da aykırı olduğunu unutmayın. Gelin yol yakınken, bu yanlıştan dönün. 'Özelleştirmeye hayır! MKE halkındır, satılamaz!' diye haykıran milyonlarca yurttaşın sesine kulak verin, kulağınızın üstüne yatmayın. Ülkemizin güvenliğine, yarınlarına, ulusal ve stratejik kurumlarına, emekçilerimize sahip çıkın. Elinizi vicdanınıza götürün! Nasıl ki Irak'ın işgali sırasında 1 Mart'ta bu Yüce Meclis'te tezkereye geçit vermeyerek tarih yazdıysak, MKE için de aynı şanlı tavrı gösterelim."

Meclis'te muhalefetin tüm itiraz ve karşı çıkışlarına karşın söz konusu teklif, AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.