10.11.2024, 11:35

Afife Jale'nin izinde

Üzerinde yaşadığımız coğrafyada Afife Jale adını en az bir kez duymamış olan var mıdır? Bilemem. Ancak varsa bile bunların çok az sayıda olduğunu ifade edebilirim. Türkiye’de sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu olduğu için adı bilinir çok kimse tarafından. Ancak bu bilinirliğin gerektirdiği saygı gösterilmiş midir kendisine? Bundan kuşkuluyum işte.

Gerçi adını ve anısını yaşatma amacı güden belgeseller yapılmış, müzik albümleri piyasaya çıkarılmış, bale süiti gerçekleştirilmiş ve onun adını taşıyan tiyatro ödülleri artık gelenekselleştirilmiştir ama bu gerçekleştirilen etkinliklerin tamamı 1997 yılından sonrasına bir başka anlatımla onun dünyamızı terk edişinin üzerinden yarım asırdan daha fazla bir süre geçtikten sonrasına aittir. Üstelik bu etkinliklerin bir kısmının da onun adından yararlanarak ticari yarar elde etme amaçlı olduğunu düşünmekteyim.

Sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu olmak onuruna sahip olan bu müstesna insan sahip olduğu onurun bedelini yaşadığı süre boyunca toplumdan dışlanarak ve henüz otuz dokuz yaşında iken bir hastane odasında yanında kimsecikler olmaksızın yaşama veda ederek ödemiştir. Üstelik vefatı sonrasında tam seksen iki yıl boyunca mezarının nerede olduğu bile bilinememiştir onun.

Bugün onun öykülere hatta romanlara konu olabilecek yaşamını anlatacak değilim. Buna sayfalar yetmez. Ancak onun insani bir zaafından yola çıkarak sahneye çıkabilmek uğruna verdiği mücadeleyi ve vefatı sonrasındaki gelişmeleri dile getirmeye çalışacağım.

Müslüman kadınların sahne yasağından yılmamış, sahte kimliklerle kimi zaman İstanbul’da kimi zaman Anadolu’da sevdiği işi yapmaya çalışırken polis takibi ve gözaltı uygulamaları ile baş etmek zorunda kalmıştı. Bu süreçte maruz kaldığı baskılar onu uyuşturucu bataklığına sürüklemiş ve morfin bağımlısı haline getirmişti. Müslüman kadınların sahne serbestisine ulaştığı zaman onun sağlık durumu sahneye çıkmasına izin vermiyordu artık. Bu süreçte kendisini anlayan, ona yardım etmeye çalışan tek insan eşi ve biricik aşkı bestekar Selahattin Pınar idi. Lakin onun çabaları yeterli değildi Afife’yi içine düştüğü durumdan kurtarmaya. Üstelik eşini kurtarmak isterken Selahattin Pınar da uyuşturucuya alışmaya başlamıştı.

Afife Jale, sevdiği adamın da uyuşturucu müptelası olmasını önleyebilmek için terk etti onu. Boşandı eşinden. Sonrası ise acılarla, yokluk ve sefalet içinde geçen yıllar.

Bu süreçte üç kez hastaneye yattı tedavi olabilmek için. Nafile. 24 Temmuz 1941 de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi morfinmanlar koğuşunda yaşama veda ettiğinde henüz otuz dokuz yaşında idi. Kazlıçeşme’de kimsesizlerin ve Cellatların defnedildiği mezarlıkta toprağa verildi. Son yolculuğunda tiyatro dünyasından sadece Behzat Butak, Sait Köknar gelmişlerdi onunla vedalaşmaya.

İlgisizliğin kurbanı olan bu genç kadın verdiği olağanüstü mücadelenin bedelini genç yaşında kimsesizler mezarlığında unutulmaya terk edilerek ödemişti.

Tiyatro tarihi araştırmacısı Boğos Çalgıcıoğlu 2016 yılında peşine düştü Afife Jale’nin mezarının. Önce onun ilk kez sahneye çıktığı Apollon tiyatrosuna (Kadıköy Rexx sineması) gitti bir ipucu bulmak umudu ile. Sinemanın fuayesinde bir kenara atılmış ve bakımsızlıktan harap olmuş bir büst çıktı karşısına. Afife Jale’nin büstü idi bu. Israrlı takibi sonucunda büst temizlendi, bakımı yapıldı ve sinema girişindeki bahçeye konuldu. Ancak pandemi sürecinde kapandı bu sinema. Büstün akıbeti ise meçhul.

Araştırmalarına devam etti Çalgıcıoğlu. 25 Temmuz 1941 tarihli bir gazeteye ulaştı Birkaç satırlık bir haber ve altında bir fotoğraf.

“İlk kadın sanatkâr Afife’nin cenazesi hemen hemen kimsesiz olarak kaldırıldı.”

Kimin çektiği bilinmeyen fotoğrafta ise Afife’nin tabutu ve yukarıda isimlerine yer verdiğim tiyatro emekçileri bulunmakta.

Fotoğraftan yola çıkan Çalgıcıoğlu önce fotoğraftaki devasa mezar taşlarından buranın kimsesizler mezarlığı olduğu sonucuna varıyor. (Bu büyük mezar taşları cellatlar için dikilir) Daha sonra arka planda görülen binanın Surp Pırgıç Ermeni hastanesi ya da Balıklı Rum hastanesi olduğunu tahmin ediyor. Tabi aradan geçen yıllarda çevre hayli değişmiş. Kesin sonuca varabilmek için İTÜ'den teknik destek alıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda mezarlığın yeri tespit ediliyor. Ancak mezar yerinin tam olarak tespit edilebilmesi olanak dışı. 1995 yılında mezarlık toprakla doldurulmuş ve eski mezarların üzerine başka naaşlar konulmuş. Yine de yaklaşık bir tahmin yapılabilmiş.

Çalgıcıoğlu bu araştırmaları esnasında tespit ediyor Afife’nin üç kez değişik adlar kullanarak hastaneye yattığını. Ancak üçüncü yatışının dosyasına ulaşamıyor.

Bir tespiti daha var kendisinin Vasfi Rıza Zobu’nun anılarında belirtmiş olduğu bir husus. Cenaze kaldırılmadan önce Afife’nin yüzünün maskı alınmış. Amaç bu mask yardımı ile onun bir büstünün yapılması ve ileride kurulacak bir tiyatro müzesine yerleştirilmesi. Ancak bu maskın akıbeti hakkında da bir bilgiye ulaşılamamış henüz. Belki de imha edildi kim bilir?

Çalgıcıoğlu burada bırakmadı çalışmalarını Afife Jale’ye yaşarken gösterilmeyen saygının hiç değilse ölümü sonrasında gösterilmesi için onun yatmakta olduğu mezarlık alanının girişine bir totem konulmasını ve Afife Jale’nin burada yattığını belirten bir yazının paylaşılmasını önerdi İBB Mezarlıklar Müdürlüğü ve Kültür A.Ş. kurumlarına. Konu ile ilgili kapsamlı bir dosya da teslim etti adı geçenlere. Henüz bir yanıt alamadı. Beklemede iki yılı aşkın bir süreden beri.

Kimsesizler mezarlığına defnedilip unutulmaya terk edilen bir tiyatro emekçisi...

Vefatından ancak seksen iki yıl sonra bir tiyatro tarihi araştırmacısının uzun süreli ve ısrarlı takibi sonrasında ancak yaklaşık olarak belirlenebilen bir mezar

Akıbeti belli olmayan bir mask

Ve

Kayıp bir hastane dosyası (vefat nedeni ile ilgili bilgiler bu dosya ile birlikte kayıp)

İşte sahneye çıkan ilk Müslüman tiyatro emekçisine gösterilen saygının özeti.

YAZIK

Yorumlar (1)
Fatma Ökmen 3 hafta önce
İnsana en çok yakışan vefâ değil midir hocamm ? Bogos Çalgıcıoğlu'na vefâsı için teşekkür etmeliyiz. Cesur sanâtçımızın da değerli rûhû şâd olsun.
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 13 35
2. Fenerbahçe 13 32
3. Samsunspor 14 29
4. Eyüpspor 14 23
5. Beşiktaş 13 22
6. Göztepe 13 21
7. Başakşehir 13 19
8. Rizespor 13 19
9. Sivasspor 14 18
10. Konyaspor 14 18
11. Antalyaspor 13 17
12. Trabzonspor 14 16
13. Kasımpasa 14 16
14. Gaziantep FK 13 15
15. Alanyaspor 13 14
16. Kayserispor 13 12
17. Bodrumspor 14 11
18. Hatayspor 13 8
19. A.Demirspor 13 2
Takımlar O P
1. Kocaelispor 14 29
2. Bandırmaspor 14 28
3. Karagümrük 14 27
4. Erzurumspor 14 25
5. Igdir FK 14 22
6. Keçiörengücü 14 21
7. Boluspor 14 21
8. İstanbulspor 14 20
9. Ankaragücü 14 20
10. Ahlatçı Çorum FK 14 20
11. Ümraniye 14 19
12. Gençlerbirliği 14 19
13. Pendikspor 14 19
14. Esenler Erokspor 14 18
15. Şanlıurfaspor 14 18
16. Amed Sportif 14 18
17. Manisa FK 14 17
18. Sakaryaspor 14 17
19. Adanaspor 14 8
20. Yeni Malatyaspor 14 -3
Takımlar O P
1. Liverpool 14 35
2. Chelsea 14 28
3. Arsenal 14 28
4. M.City 14 26
5. Brighton 14 23
6. Fulham 14 22
7. Nottingham Forest 14 22
8. Aston Villa 14 22
9. Bournemouth 14 21
10. Tottenham 14 20
11. Brentford 14 20
12. Newcastle 14 20
13. M. United 14 19
14. West Ham United 14 15
15. Everton 14 14
16. Leicester City 14 13
17. Crystal Palace 14 12
18. Ipswich Town 14 9
19. Wolves 14 9
20. Southampton 14 5
Takımlar O P
1. Barcelona 16 37
2. Real Madrid 15 33
3. Atletico Madrid 15 32
4. Athletic Bilbao 16 29
5. Villarreal 14 26
6. Mallorca 17 24
7. Osasuna 15 23
8. Girona 15 22
9. Real Sociedad 15 21
10. Celta Vigo 16 21
11. Real Betis 15 20
12. Sevilla 15 19
13. Rayo Vallecano 14 16
14. Las Palmas 15 15
15. Leganes 15 15
16. Deportivo Alaves 15 14
17. Getafe 15 13
18. Espanyol 14 13
19. Valencia 13 10
20. Real Valladolid 15 9