16.06.2024, 11:21

Deniz Kızı Eftelya

“Kendisi İstanbullu Rumlardan olup, bir Türk ile evlenerek soydaşlarının Türkiye'yi terketmek zorunda kaldığı olaylar sonrasında da İstanbul'da yaşamaya devam etmiştir. Eftalya Yunanca'da deniz kızı anlamına gelen bir kelimedir ve zamanın rebetleri: rembet arasinda Yunanistan`da epeyce meşhurken, Türkiye'de yayınladığı ilk plaklarına isminin yazılmasi yasaklanmış, ancak, daha sonraları, isminin önüne deniz kızı ibaresini eklemesi şartıyla ismiyle yayınlayabilmiş plaklarını.”

Bu satırları yazmış biri “Ekşi Sözlük” te (Yukarıdaki tüm yazım ve anlatım bozuklukları ekşi sözlük yazarına aittir.) Evet ekşi sözlükte kimi zaman haddini bilmez cahillerin yazdığını bilirdim de bu kadarını düşünemezdim doğrusu. İnsan önce “mübadele”nin ne olduğunu, kimlerin mübadil olduğunu, İstanbullu Rumların mübadele dışı tutulduklarını ez cümle cumhuriyetin ilk yıllarına ait tarihi öğrenir de ondan sonra yazar yahu. Yazdıklarını okuyan insanlar var biraz saygı lütfen. Bir Müslüman Türk ile evlenip burada kalmışmış. Sanki eş durumundan atama yaptıran öğretmen bu kadın. 

Neyse bu kadar sinirlenmek yeter. Biz Atanasia Yeorgiadu’ya dönelim. Yani Deniz Kızı Eftalya’ya. Babasından almış ilk musiki derslerini. Evlerine gelen misafirlere çalıp söylermiş baba kız. Daha çok küçük yaşlarda iken büyülermiş sesi misafirleri.

Eftalya Hanım genç kızlığında sıcak yaz gecelerinde bazen babasıyla, bazen de tek başına, Büyükdere'den sandalla denize açılır, "Mehtabiye" denilen musikili Boğaz gecelerinin bu yüzyıldaki bir uzantısı sayabileceğimiz bu sandal sefalarında gece boyunca şarkılar söylermiş.. Halk gece karanlığında yüzünü göremediği, sadece sesini uzaktan duyabildiği bu esrarengiz genç kıza "Deniz Kızı” adını takmış. Bu isimle ünlenir Eftalya hanım ,Galata'nın çalgılı kahvelerinde bu adla sahneye çıkar. Bu aynı zamanda onun profesyonel müzik yaşamının ilk adımıdır. 

İlk plaklarını, 1923-1926 yılları arasında Fransa'da Pathé şirketi adına kocası kemani Sadi Bey'le [lşılay] birlikte doldurmuştur. Eftalya Hanım o yıllarda Avrupa'da konserler de vermiştir, bu konserler dizisini daha sonra Ortadoğu ülkelerinde de sürdürmüştür. 

Evet Deniz Kızı Eftalya konumuz ancak Osmanlı’nın son dönemlerinde İstanbul’da yaşayan bir gayrimüslim ile evlenen ve eşinin din değiştirmemesini saygı ile karşılayan Sadi Işılay’ı da takdir edelim. 

O dönemde farklı dinlerden insanlar arasındaki evliliğe bakış şu şekilde idi. Müslüman bir kadın veya erkek başka bir dine mensup biri ile evlendiği takdirde evlendiği kişinin din değiştirip Müslüman olması beklenirdi. Eğer bu eylem gerçekleşmişse “Aferin kıza (veya adama) gavuru döndürdü dininden” denir takdir edilirdi. Tersi bir durumda ise lanetlenirdi.

Eftalya’nın evliliği bu anlayışa karşı bir isyandır adeta. İki insan birbirlerini sevmişler ancak dinlerine (ve milliyetlerine) saygı göstermişlerdir. Günümüzde bile ender rastlanan bir durum. Saygı gerektirmez mi?

Eftalya, ismini ve kimliğini koruyarak mücadele verdi müzik dünyasında. Sahnelerimizin ilk as solisti denilebilir onun için. Bu payeye erişmek kolay mı?

Konservatuar (O zamanki adı ile Darulelhan) kayıtlarından plak yapan Columbia şirketi yetkilileri kayda geçirdiği ilk plaklarda solistin adının olmayışını nasıl yorumlamışlardır? Bilmiyorum. Solist Eftalya hanım idi ve Müslüman bir Türk kadını olmadığı için okuduğu şarkılarda onun adından söz edilmiyordu. Bu durum bir devlet politikası mı idi? Yoksa başka bir nedeni mi vardı? Bilemeyiz. Yoruma açık konular. Ancak bildiğimiz EftalyaHanım’ın bunu sorun etmeden çalışmalarına devam etmiş ve sonunda plaklara adını yazdırmayı başarmış olduğu. 1930 sonrasında yayınlanmış olan bütün plaklarında adı mevcuttur. Yıllar süren bir mücadele takdire değer bence. 

Ünü dünyayı tutar kahramanımızın. Bir öykü dolaşır dilden dile. İnternette de dolaştı yıllarca. Nazım Hikmet’e ve Mustafa Kemal’e atfedilen bir yalan. Eftalya Hanım’ı aşağılamak için uydurulmuş bir yalan. Aktaranların ise Aziz Nesin ve Zekeriya Sertel olduğu söylendi bu yalanın. 

Olay asla doğrulanmadığı gibi aktaranların Aziz Nesin ve Zekeriya Sertel olduğu bilgisi de kanıtlanamadı.  Bu uydurma bilgiyi Nazım Hikmet Kesin bir dille yalanlar. Öykü aşağıdaki gibidir:

Mustafa Kemal’in İstanbul’da bulunduğu bir gece sarayda softa kurulmuş sohbet koyulaşmıştır. Bu esnada Nazım Hikmet’in adı geçer... Gazi, “Bu şair kimselere benzemiyor” diyerek Nazım’ın şiirlerini kendi ağzından dinlemek istediğini söyler ve derhal masaya getirilmesini emreder. 

Saatler gece yarısını çoktan geçmiştir. Anadolu yakasında oturmakta olan Nazım’ın kapısı Kadıköy Polis Merkezi’nden gelen memurlar tarafından çalınır.

Pijamalarıyla kapıyı açan Nazım, polisleri karşısında görünce önce korkuya kapılır ancak meseleyi öğrenince bu korku yerini kızgınlığa bırakır. Kapıya gelen polisler Hikmet’e, Gazi’nin kendisini şiirlerini dinlemek için Dolmabahçe Sarayı’na davet ettiğini ve onu götürmek için geldiklerini söylerler. Nazım bütün nezaketiyle Mustafa Kemal’in davetini ileten memurlara “Paşa’ya benden selam söyleyin. Ben Eftalya değilim. Bu saatte masasına beni değil Deniz Kızı Eftalya’yı çağırsın” diyerek teklifi reddeder. 

Mustafa Kemal de , şairin bu tavrı karşısında “Aferin çocuğa, şair dediğin işte böyle olmalı” der...

İşin aslını Nazım Hikmet’den dinleyelim:

Bakın cancağızlarım. Elbette aslı yoktur bu efsanenin. İşin doğrusunu da Türkiye’de iken yakın dostlarıma anlatmışımdır. Ama dünyanın her yerinde halklar efsane uydurmaya bayılır. Mustafa Kemal dünyanın en nazik ve efendi adamlarından biriydi. İnsanları gece yataklarından kaldırıp, keyfi öyle istedi diye ayağına çağırtmak onun yapacağı bir şey değildi. Dolmabahçe Sarayı’ndaymış da,‘Gidin şu deli oğlanı bulun, gelip şiir okusun bana’ demiş de... Evime doluşan polisleri ‘Ben Deniz Kızı Eftalya değilim’ diye geri çevirmişim de...

Neresini düzelteyim ben bu hikâyenin! Mustafa Kemal’in ancakkendini bilmez sarhoşlara yakışan böyle bir davranışa girmesi bir yana, onu kimse sarhoş görmemiştir! Bana da hiçbir zaman böyle bir davet gelmemiştir! 

Deniz Kızı Eftalya sözüne gelince... Devrin ünlü bir sanatçısına böyle küçültücü ve incitici bir söz bana yakışmaz. Ben kimin hakkında böyle ileri konuşmuşum! 

Nasırıma basanları yerdiğim doğrudur; ama yalnızca şiirlerimde. Allah aşkına unutun artık şu ‘Deniz Kızı Eftalya’ hikayesini. Bu anlattıklarımı da böyle yazın. 

Nazım hikmet bu sözleri 1960 yılında Moskova’da düzenlenen “Uluslararası Doğu Bilimciler Kongresi” ni izleyen iki Türk gazetecisi Orhan karaveli ile Ömer Sami Coşar’a anlatmıştır. 

Ünü ülke sınırlarını aşmış, gittiği her ülkede büyük ilgi gören bir sanatçı olmuştur deniz kızı Eftalya. 

1936 yılında onun adına bir gece düzenlenir. Yine Boğaz’da şarkı söyleyecektir. Bu kez sandalda değil Şirket-I Hayriye'nin bir vapurunda. 

Bülbül gibi şakır gecede. Lakin üşütür ve hasta olur. O dönemin tıp düzeyinin gelişmesinin düşük olduğundan mı? Yoksa bir doktor umursamazlığı mı? Bilinmez zatürreeye döner hastalığı ve kurtarılamaz. Büyükdere’de 1891 de başlayan yaşam 15 Mart 1939 da 1939 da son bulmuş geriye ise Aleko Bacanos’un ünlü acemaşiran bestesi kalmıştır. 

Gel ey denizin nazlı kızı nuş-i şarab et 

Çık sahile gel sinede bir âlem-i âb et 

Mestane bakışlarla beni mest-ü harab et 

Çık sahile gel sinede bir âlem-i âb et 

Yorumlar (1)
Atina 1 yıl önce
Eftalya size müteşekkirdir.
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 14 33
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 14 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9