CHP'li Taşçıer: 'Kadınlar adaleti sosyal medyada mı aramak zorunda?'

CHP

Gündem 08.01.2020, 13:09 08.01.2020, 13:09
CHP'li Taşçıer: 'Kadınlar adaleti sosyal medyada mı aramak zorunda?'
CHP Ankara Milletvekili ve Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Gamze Taşcıer, TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyerek, şiddet gören kadınların adaleti sosyal medyadan aramak zorunda kalmasını değerlendirdi. Elektronik kelepçe uygulamasının bir an önce tüm Türkiye'ye yaygınlaştırılmasını isteyen Taşcıer, "Kadınlar adaleti sosyal medyada mı aramak zorunda?" dedi.

CHP'li Taşçıer'in açıklamaları şöyle:

"Türkiye’nin süregelen pek çok sorunu var. Bunlardan en önemlilerinden biri de kadına yönelik şiddet ve cinayetler. Çünkü giderek artan ve ne yazık ki her geçen gün daha da şiddetlenerek artan bir gerçeklikten bahsediyoruz.

Kadına yönelik şiddet ve cinayetler toplum vicdanının kanayan bir yarası haline geldiyse, bunda yaşanan vahşetin olduğu kadar, cezasızlık algısının da payı var. Şiddet uygulayan caniler ve katillerin pek çoğu, ya tümüyle cezasız kalıyor ya da bir takım indirimlerle paçayı kurtarıyor.

Bu durum bizleri isyan ettirdiği kadar, şiddet gören kadınların da korkularını artırıyor. Ve daha acısı, kadınlar adalete kavuşmak için seslerini sosyal medyadan duyurmak zorunda kalıyorlar. Çünkü emniyete veya savcılıklara gittiklerinde, kimisi bir şey olmaz denilerek eve geri gönderiliyor, kimisi barıştırılmaya çalışılıyor.

Bazı savcıların şikâyet için gelen kadınlara “benim niye başıma gelmiyor” dediklerini dahi duyduk. Böyle bir ortamda kadınlar seslerini duyurmak için yardım çağrısı yapıyor. Çünkü tekil sesleri, kendilerini korumakla görevli ya da adaletin sağlanmasıyla görevli kişilerce ciddiye alınmıyor.

 

"İlla her olayda sosyal medyadan baskı mı yapılması gerekiyor?"


Bu kadınlar adalete ulaşmak için sosyal medyadan yardım talep etmek zorunda mı? Hukukun işlemesi için illa her olayda sosyal medyadan baskı mı yapılması gerekiyor? Tüm delilleriyle suçları ortada olan kişiler serbest bırakılıyor, sosyal medyada infial olursa hemen tekrar tutuklanıyorlar. Hukuk için twitter şart mı? Mevcut durumda ne yazık ki şart. Zaten sorun da burada.

İstanbul’dan Azime. Bir erkeğin saldırısına uğramış, ancak şahıs serbest bırakılmış ve tehditlerine devam etmiş. Azime çareyi sesini sosyal medyadan duyurmakta bulmuş.

Aydın’dan Zeliha. Yıllar önce boşandığı eşi tarafından sürekli şiddet görüyor ve tehdit ediliyor. Zeliha tam 46 kez şikayette bulunuyor. Tehditler kesilmeyince Zeliha da sosyal medyadan Emine Bulut gibi ölmek istemiyorum diyerek sesini duyurmaya çalışıyor.

Bahar. Öz amcası tarafından tacize ve şiddete uğradığını şikayet etmiş, hiçbir şey olmamış. Video çekip sosyal medyadan paylaşmak durumunda kalmış. Daha sonra ölüm tehditi alınca şikayeti geri çekmek durumunda kalmışlar.

İstanbul’da bir anne, hem uzaklaştırma hem de ev hapsi kararı olan eski eşi tarafından bıçaklanıyor. Şahıs ifadesi alınıp serbest bırakılıyor. Cennet de annesi için sosyal medyadan yardım istiyor. “Birçok evlât gibi ben de, kardeşim de annesiz kalmak istemiyoruz.” diyor.

Bursa’da bir genç kız, bir erkek tarafından tecavüze uğruyor. Şikâyet ediyor ancak şahıs ifadesinin ardından serbest bırakılıyor ve tehditlerini mesajlar yoluyla sürdürüyor. Davayı geri çekmesi için tehdit ediyor. Bu genç kız da çareyi sesini sosyal medyadan duyurmakta buluyor.

Tabi ki görevini kanunlarda yazdığı şekliyle, harfi harfine uygulayan kamu görevlilerini de es geçmemek gerekiyor. Ancak büyük bir çoğunluğun ne yazık ki kadına şiddet konusunda ne kanunlardan ne de İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası hukuk kurallarından haberleri yok. Ya da haberleri var ancak iş uygulamaya geldiğinde oralı olmuyorlar.

"Bakanlık yapılması gerekenlerin yapılmadığını kabul ediyor"


 

Zaten bu yüzden hem Adalet Bakanlığı hem de İçişleri Bakanlığı ayrı ayrı genelgeler hazırladı. Bu genelgeler kamu görevlilerinin yapması gerekenleri içeriyor. Yani demek ki yapılması gerekenlerin yapılmadığına dair bakanlıkların da kabulü var.

Bu genelgelerin doğru ve yerinde olduğunu ancak yetersiz olduğunu ifade etmiştik. Vereceğim örnekle bu ifademizin altını bir kez daha çizeceğim.

Geçtiğimiz gün Osmaniye’den bir haber aldık. Yine bir kadın boşandığı eşi tarafından şiddete ve tehditlere maruz kalıyor. Banu da sesini sosyal medyadan duyurmaya mecbur bırakılan kadınlardan biri. Banu bana da ulaştı. Bu basın toplantısını da hem onun hem de onun durumundaki tüm kadınlar için yapıyorum.

Banu’ya şiddet uygulayan şahıs hakkında defalarca tedbir kararı ve uzaklaştırma kararları verilmiş. İki kez zorlama hapsine tutulmuş. Ancak geçtiğimiz gün tekrar bu şahsın şiddetine uğramış. Bana fotoğraflarını gönderdi, yüzü mosmor halde.

Osmaniye’de kolluk Banu’ya son derece özenle yaklaşmış ve yardımcı olmuş. Ama sonuca ulaşacak bir adalet istiyor.

Banu ile konuşmamızda, bu kişinin zorlama hapsine girince içeride daha da kinlendiğini, daha önce de girdiğini ve faydası olmadığını söyledi. Bu bir şiddet meselesi de değil, cinayete teşebbüs olarak yargılanması ve tedavi edilmesi lazım dedi.

Ve aynen kendi sözlerini aktarıyorum; “Beni ceset torbasına koyup götürdükten sonra kimse durdurmaya çalıştık ama gibi şeyler demesin. Ben yaşamak istiyorum. Ben şehir değiştirmek, düzenimi değiştirmek istemiyorum. Evimde huzur içinde yaşamak istiyorum. Çünkü ben suçlu değilim.”

Tam olarak bunları söyledi ve aktarmamı istedi. Peki eksiklik nerede? Eksiklik elektronik kelepçe uygulamasının hala yaygınlaşmaması ve pilot uygulama olarak kalmasında. Genelgeler uygulansın, kanunlar uygulansın, ama ek tedbirler alınması gerektiği de ortada.

Banu’ya şiddet uygulayan kişinin uzaklaştırma kararı olmasına rağmen gelip şiddet uygulamayı sürdürebiliyor. Halbuki elektronik kelepçe hem şiddeti engelleyebilir hem de cinayetleri önleyebilir.

Önleyici tedbir elektronik kelepçe


 

Önleyici tedbir diyorsak, işte bu elektronik kelepçedir. Ancak şu anda Türkiye’de maalesef üzülerek söylüyorum yalnızca birkaç şehirde ve toplamda üç bin kelepçe var.

Hatta var olanların da bir kısmı bozuk. Zeliha’yı anlattım az önce. Zeliha’ya şiddet uygulayan erkeğe takılan elektronik kelepçe bozuk çıktığı için yenisi istenmek durumunda kalındı ve bir hafta daha kelepçesiz gezdi bu şahıs. Ya bu süreçte bir şey olsaydı?

Sonuç olarak kadına yönelik şiddete karşı siz önleyici tedbiri almalısınız. Olay sonrası yapılması gerekenler tabi ki kamu görevlilerine aktarılmalı. Genelgeler yayınlanmalı, eğitimler verilmeli.

Ancak olayları önlemek en önemlisidir. Yoksa olay olduktan sonra şiddet gören kadınlar yine ceremeyi çekenler oluyor. Hayatları alt üst oluyor. Pek çoğu düzenlerini değiştirmek zorunda kalıyor.

Erzurum’da Canısı diye bir kızımız var. Bir erkek tarafından defalarca kez bıçaklanıyor. Kendisine saldıran kişi serbest kalırsa kendisinin şehrini ve ismini değiştirmek zorunda kalacağını ifade eden bir mektup paylaşıyor sosyal medyada. Canısı yazısının son kısmında “Ben adımı çok seviyorum, değiştirmek istemiyorum. Ben Erzurum’u çok seviyorum, gitmek istemiyorum” diyor.

Yani kadınlar hem şiddete uğruyor, hem de sanki suçlu kendileriymiş gibi düzenlerini bozmak durumunda kalıyor. Halbuki suçlu belli. Şiddete uğrayan değil, şiddeti uygulayan ya da uygulamakla tehdit eden cezasını çekmeli.

Ben elimden geldiğince kadına şiddet ve cinayet davalarını mahkemelerde izlemeyi sürdürüyorum. Gaziantep’te Güldane Yırtıcı, Ordu’da Ceren Özdemir, Kırıkkale’de Emine Bulut, Ankara’da Ceren Damar, Şule Çet ve Ayşe Karaman, Kocaeli’de Ecem Balcı davalarının duruşmalarına katıldım.

Bu davalarda sadece Güldane hayattaydı. Elektronik kelepçe olsa belki diğerleri de bugün hayatta olurdu.

Adalet Bakanlığı genelgesinde elektronik kelepçe uygulamasının yaygınlaştırılacağı ifade edildi. Umuyoruz bu sürüncemede kalmaz ve bir an önce ama bir an önce, HEMEN uygulanır.

Çünkü bir kadının daha aramızdan alınmasına tahammülümüz kalmadı."

Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Mallorca 15 14
16. Valencia 14 14
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Real Oviedo 15 10
20. Levante 14 9