29.07.2022, 10:32

Küresel ekonomideki son gelişmeler ve Türkiye’deki politik ittifaklar

İki gün önce ABD Merkez Bankası Fed 0.75 baz puan faiz artırdı. Kuruluşun bu politikasını yılsonuna kadar (faiz oranı yüzde 3,0-3,5’i bulana değin), sürdürmesi bekleniyor. Bu artışla ABD’de faizler yüzde 2,25-2,50 aralığına yükseltilmiş oldu (1).

Keza aynı günlerde IMF Temmuz ayı World Ekonomik Görünümü Raporu’nu açıkladı. Buna göre, bu yıl ve 2023’te tüm dünyada, geçen yıla nazara, hem büyüme oranları ciddi biçimde düşecek hem de enflasyondaki artış sürecek (2).

Son olarak, Rusya’nın, kış yaklaşırken Avrupa’ya olan doğal gaz sevkiyatını iyice azaltacağı yani bu ülkenin kendisine karşı yürütülen yaptırımlara karşılık olarak enerjiyi bir silah olarak kullanacağı anlaşılıyor.

Her üç gelişmenin ayrı ayrı ve birlikte olmak üzere, hem dünya ekonomisi hem de aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ‘yükselen ekonomiler’ ya da ‘azgelişmiş ekonomiler’ diye tabir edilen ülkeler üzerinde önemli etkilerinin olması kaçınılmaz.

Sermaye çıkışları, resesyon, enerji krizi, enflasyon, borç temerrütleri, yoksulluk ve açlık bir arada

•Azgelişmiş ülkelere doğru olan sermaye girişleri yavaşlarken, bu ülkelerden olan spekülatif sıcak para çıkışlarında artışlar olacaktır. Bu da ödemeler dengesi (döviz) krizini derinleştirecektir.

• Ekonomik büyüme yavaşlayacaktır. Nitekim IMF bu son raporunda, küresel ekonomik büyüme tahminini bu yıl yüzde 3,6’dan yüzde 3,2’ye, 2023’te ise yüzde 2,9’a düşürdü.

Fon, yüksek enflasyon ve Ukrayna savaşından kaynaklanan risklerin kontrol altına alınmaması halinde, dünya ekonomisinin resesyonun eşiğine gelebileceği uyarısında bulundu. Küresel ekonomik büyümenin en önemli sürücüsü konumundaki Çin ise son 40 yılın en düşük ekonomik büyümesini yaşayacak. Bu arada kuruluş, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini bu yıl için yüzde 4, gelecek yıl için yüzde 3,5 olarak revize etti.

• Ekonomik büyümedeki yavaşlamayı işsizlik ve yoksulluktaki artış ve dış borçlar başta olmak üzere, borçların geri ödenmesindeki zorluklar hatta temerrütler takip edebilecektir. Bu gelişmeler işçilerin sendikalaşma ve daha iyi bir yaşam için daha yüksek ücret talep etme yönündeki mücadelelerini de olumsuz etkileyebilecek.

• Yavaşlayan ekonomik büyümeye karşılık, kısmen artan gıda ve enerji fiyatları yüzünden enflasyon daha da artacak. Bu yıl enflasyonun gelişkin ekonomilerde yüzde 6,6’ya, yükselen ekonomilerde ve azgelişmişlerde yüzde 9,5’e ulaşması bekleniyor.

Türkiye: Hiper enflasyona doğru koşu sürüyor!

Türkiye’de ise, MB’nin dünkü Enflasyon Raporu’nda yer aldığı üzere yılsonu enflasyon beklentisinin yaklaşık 18 puan artırımla yüzde 60,4’e yükseltilmesi (3), ülkede gerçekte hiper enflasyon dinamiklerinin işlemeye başladığının bir göstergesi.

Enflasyondaki hızlı yükseliş ise yoksulların başta gıdaya erişimi olmak üzere, temel mal ve hizmetlere erişimini zorlaştıracak, bu da onların durumunun iyice kötüleşmesiyle sonuçlanacak.

• Enflasyondaki yükselişe karşı dünyada faiz oranlarının yükseltilmesine devam edilecek. Seçim ekonomisi siyaseti izleyen Türkiye’de ise seçim sonrasında iş başına gelecek olan iktidar (eğer dış fon temininde zorlanırsa ve enflasyonist gidiş daha da hızlanırsa ) kaçınılmaz olarak çok yüksek ve peş peşe faiz artırımları yapmak durumunda kalacak. Böyle bir sıkılaştırma borç temerrüdü olasılığını artıracak.

Enerji kesintisi ekonomileri daraltacak

• Doğal gaz arzında yaşanacak daha ileri kesintilerse, öncelikle Rus doğal gazına bağımlı AB ülkelerinin ekonomik büyümelerini yavaşlatacak, ardından da Türkiye’nin bu ülkelere olan ihracatlarını azaltarak mevcut krizin iyice derinleşmesiyle sonuçlanacaktır.

Öyle ki bir çalışmaya göre, doğal gazın toplam kesilmesi halinde bir yıl içinde bazı ekonomiler reel olarak küçülecek. Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gibi bazı Orta Avrupa ülkeleri ve İtalya bundan en çok etkilenecek ülkeler olacak. Kıtanın hızlı sıvılaştırılmış petrol gaz entegrasyonunu sağlayamadığı en kötü senaryoda, birçok uyum sorunu yaşanacak ve sadece sanayinin değil, aynı zamanda tüketici hanelerinde kış koşullarında gaz kıtlığına karşı kışın korunması halinde, bu ülkelerde milli hasıla yüzde 5-6 puan düşebilecek (4).

Yani artık sadece uluslararası sermaye hareketlerinin yol açtığı değil, aynı zamanda enerjideki ‘ani duruş’ etkisinden de söz edilebilecek.

Bu gelişmeler bir yandan Avrupa’da enerji sektöründe yeniden devletleştirme tartışmalarına neden olurken, diğer yandan ülkeler arasındaki çıkar çatışmalarını da ortaya çıkartacak.

Örneğin Avrupa Komisyonu’nun doğal gaz kullanımında bu yıl yüzde 15’lik tasarrufa gitme önerisi Avrupa ülkelerini karşı karşıya getirecek gibi görünüyor. Nitekim Yüksek bir ekonomik büyüme hızı yakalamayı hedefleyen ve doğal gaz sıkıntısını Almanya kadar şiddetli yaşamayan İspanya bu tasarrufa, üretimine zarar vereceği ve büyümeyi yavaşlatacağı gerekçesiyle, karşı çıkıyor. (5)

İttifakların çözüm önerileri var mı?

• Durum böyle iken bir seçim sürecine girmiş olan Türkiye’de iktidarın gerekli önlemleri almaktan ziyade, iktidarını koruma ihtiyacı ve gayreti daha ağır basacak, popülist genişletici para ve maliye politikaları sürdürülecek, bu da seçim sonundan itibaren çok daha ağır bir ekonomik ve mali enkazın ortaya çıkmasıyla sonuçlanacak.

• ‘Millet İttifakı’ kapitalizmin yapısal sorunlarını ele almaktan ziyade yüzeydeki sorunlarla uğraştığından (en son otomobiller üzerinden alınan ÖTV’nin kaldırılması tartışmasında olduğu gibi), bu gelişmelere ilişkin köklü önlemler öneremediği gibi, ideolojik ve sınıfsal konumlanması gereği bu gelişmelerin emekçileri nasıl etkileyeceğindense, total/makroekonomik ve politik etkilerine odaklanmış durumda.

Kısaca ana akım muhalefet de emekçi halklardan yana köklü her hangi bir krizden çıkış stratejisi ve buna uygun politikalar önermiyor.

Bu durumda, süper enflasyon, yüksek işsizlik, sürekli artan döviz kuru ve bunlarla birlikte giderek derinleşen yoksulluk ve artan açlık tehlikesine karşı emekçi halkları koruyacak strateji ve politikaların geliştirilmesi, bunların en geniş yığınlara anlatılması ve onlarla birlikte mücadelenin örülmesi, kaçınılmaz olarak ‘Üçüncü İttifak’ın ve bunun dışında kalan sosyalist partiler ve hareketlerin birlikte üstlenecekleri ertelenemez bir görevdir.

Bu kesimin demokrasi mücadelesini sürdürürken ‘Millet İttifakı’ ile de dayanışmayı ihmal etmeden, ekonomide nasıl bir çıkış yolu önereceği her zamankinden çok daha önemli bir hale gelmiş bulunuyor.

Anahtar sözcükler: Demokrasi, Ekonomik Büyüme, Ekonomik Kriz, Enflasyon, FED, Millet İttifakı, Üçüncü İttifak.

Dip notlar:

  1. https://www.federalreserve.gov/newsevents/pressreleases/monetary20220727a.htm (27 July 2022).
  2. IMF, World Economic Outlook Update July, Gloomy and more uncertain, https://www.imf.org (27 Temmuz 2022).
  3. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun "Enflasyon Raporu 2022-III"ün Tanıtımına İlişkin Bilgilendirme Toplantısında Yaptığı Konuşma, https://www.tcmb.gov.tr (28 Temmuz 2022).
  4. https://www.statista.com/chart/27807/european-gdp-output-losses-twelve-months-after-a-russian-gas-supply-shut-off (20 July 2022):
Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Ankaragücü 35 39
14. Samsunspor 34 39
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14