22.05.2023, 12:35

Milliyetçilik söylemi çözüm olamaz

Bu topraklarda yetişmiş, ABD’de yerleşik ünlü bir iktisatçı olan Daron Acemoğlu “Erdoğan neden kazanıyor?” başlıklı önemli bir makale yazdı (1).

Bu makalesinde Acemoğlu, “AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yaygın yolsuzluklara ve kötü ekonomi yönetime rağmen muhtemelen iktidarı elinde tutacağının, bu olası gelişmenin ise dünyadaki diğer sağcı popülist politikacılar için iyi ama Türkiye'nin çökmekte olan ekonomisi için çok kötü bir haber olduğunun” altını çiziyor.

Acemoğlu, Kahramanmaraş depreminin neden olduğu büyük sosyal ve ekonomik yıkıma, hayal kırıklığına ve ülkede uzunca bir süredir yaşanmakta olan yüksek enflasyona, işsizliğe, yoksulluğa ve diğer ekonomik zorluklara rağmen Erdoğan’ın kazanmasının ardındaki asıl faktörün ülkede yükselen milliyetçilik olduğunu vurguluyor.

“Milliyetçilik asıl faktör”

Ona göre, “muhalefet açısından olumsuz giden şey seçimler sırasında yaşanan usulsüzlüklerden ziyade çok daha temel bir sorun. Öyle ki Türk seçmeninin ne kadar milliyetçi hale geldiğini görmeden sonuçlara anlam verebilmek mümkün değil. Bu değişiklik, ülkenin güneydoğusundaki Kürt ayrılıkçılarla uzun süredir devam eden çatışmayı, Orta Doğu’dan gelen büyük mülteci akınlarını ve büyük medya kuruluşları ile Erdoğan’ın AKP’si tarafından yürütülen onlarca yıllık propagandayı yansıtıyor. Milletvekili seçimlerinde AKP, koalisyon ortağı MHP, hatta muhalefet koalisyonunun en büyük ikinci partisi olan İYİP ve en az üç parti daha milliyetçi gündemlerle yarıştı. Örneğin MHP, hasta ve iletişimsiz bir lider tarafından yürütülen etkisiz bir kampanyaya rağmen oyların yüzde10’undan fazlasını aldı. Özetle, Erdoğan’ın milliyetçiliği, seçmenlerde Kılıçdaroğlu'nun ılımlılık ve yolsuzlukla mücadele kampanyasından daha fazla yankı uyandırdı.”

Acemoğlu’nun bu tespitleri kısmen benim son yazım ile örtüşüyor. (2) Bu yazımda ben sadece milliyetçiliğin değil, yanı sıra siyasal İslam’ın, derin yoksulluğun ve ağır borçlandırmanın da yıllardır halkımızın ayağında birer prangaya dönüştüğünün ve onun özgürleşmesinin önünde engel oluşturduğunun tespitini yapmıştım. Acemoğlu bunlardan sadece birini ön plana çıkartıyor.

Milliyetçilik çağın sorunu

Acemoğlu’nun bu tespiti milliyetçiliğin küresel çapta artık önemli bir hastalığa ve çok tehlikeli bir olguya dönüşmekte olduğu gerçeğinin de bir ifadesi aslında.

Zira bir toplum birlikte ürettiği, kazandığı ve adil biçimde paylaştığı sürece ekonomik ve sosyal olarak gelişir ve refahını artırır. Oysa otokrat milliyetçi liderlerin zenginliği, ulusun refahı arttığında değil, ulusu korku altında baskıladıklarında artıyor.

Özellikle de 2017 yılından bu yana ülkede kişi başı gelirin, kişi başı varlığın düşmüş, buna karşılık dolar milyarderlerinin zenginliklerinin giderek artmış olması bunun en somut kanıtı.

İnsanlığı ilk öncelik olarak görmeyen böyle otokratik liderler gerçek anlamda farklı dinlere, inançlara, ulusal kimliklere ya da cinsel kimliklere saygı duymazlar. Buna karşılık retorik gereği bazen bu grupları da düşündüklerini söylerler. Oysa gerçekte sadece kendilerini düşünürler.

Bu yüzden de milliyetçilik küresel çapta yenilgiye uğratılmadan ne ülkemiz halkları ne de dünya halkları huzur bulacaktır.

Bugün iktidar bloku milliyetçilik ve siyasal İslam üzerinden seçimleri kazanmış olabilir ama bunlar 29 Mayıs’tan itibaren ülkenin başta çok ciddi ekonomik sorunları olmak üzere hiçbir sorununu çözmeye yetmeyecektir.

İşler daha da kötüleştiğinde bir zamanlar bu söylemlerin arkasından giden kitleler seslerini yükseltmeye başlayacaklar. Bu noktada söylemlerin ve ikna çabalarının yerini devletin uyguladığı zor alacaktır.

Bu yüzden de muhalefetin milliyetçi söylemleri yükselterek, milliyetçi kesimlere daha fazla yaslanarak artık bir referanduma dönüşmüş olan ikinci tur seçimlerini kazanma şansı yoktur. Kaldı ki bu seçim bu yolla kazanılmış olsa dahi ilerde yaratacağı büyük sosyal zararlar nedeniyle halklara, insanlığa, ülkeye faydası olmayacaktır.

Sonuç olarak

Muhalefetin Brezilya’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, yenilmez olduğu düşünülen devlet başkanı otokrat Bolsonaro’nun ya da Kolombiya’daki devlet başkanı mafyatik Dugue’nin nasıl demokratik, sol muhalefet tarafından yenildiğine odaklanmasında fayda var. Her ikisinde de muhalefete zaferi milliyetçilik değil, demokrasi, insan hakları, sosyal adalet gibi vurgular getirdi.

Kaldı ki, ikinci turu kazansak da, kaybetsek de ülkedeki demokratikleşme mücadelesi sürecek. Yani önümüzde yürütülmesi gereken uzun ve çok zorlu bir demokrasi mücadelesi bulunuyor.

Başta işçi sınıfı ve halklarımız olmak üzere tüm toplum bu uzun erimli mücadeleye odaklanmalıyız. Milliyetçilik, popülizm, şovenizm gibi gerçek ekonomik ve sosyal sorunları örtmeye yarayan araçlarla değil, emek, doğa, insan hakları, kadın hakları, demokrasi, sosyal adalet ve barış gibi kavramlarla bu zorlu mücadeleye hazırlanmalıyız.

Anahtar sözcükler: İkinci tur, Milliyetçilik, Otokrasi, Seçim.

Dip notlar:

  1. Daron Acemoğlu, “Why Erdoğan Wins”, https://www.project-syndicate.org/commentary/explaining-turkish-president-erdogan-election-success-by-daron-acemoglu (18 May 2023).
  2. Mustafa Durmuş, “Prangaları kırmak için ne yapmak (ya da yapmamak) lazım?”, https://t24.com.tr (20 Mayıs 2023).
Yorumlar (0)
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 15 36
2. Fenerbahçe 14 32
3. Trabzonspor 14 31
4. Göztepe 14 26
5. Samsunspor 15 25
6. Beşiktaş 14 24
7. Gaziantep FK 14 22
8. Kocaelispor 14 18
9. Başakşehir FK 14 16
10. Alanyaspor 14 16
11. Konyaspor 14 15
12. Çaykur Rizespor 14 14
13. Antalyaspor 14 14
14. Kasımpaşa 14 13
15. Eyüpspor 14 12
16. Kayserispor 14 12
17. Gençlerbirliği 14 11
18. Fatih Karagümrük 14 8
Takımlar O P
1. Pendikspor 15 32
2. Bodrum FK 15 30
3. Amed SK 15 29
4. Esenler Erokspor 15 28
5. Erzurumspor FK 15 26
6. Çorum FK 15 25
7. Iğdır FK 15 25
8. Serik Belediyespor 15 25
9. Bandırmaspor 15 23
10. Van Spor FK 15 21
11. Boluspor 15 20
12. Sivasspor 15 20
13. Sakaryaspor 15 19
14. Keçiörengücü 15 18
15. İstanbulspor 15 15
16. Ümraniyespor 15 15
17. Sarıyer 15 14
18. Manisa FK 15 13
19. Hatayspor 15 5
20. Adana Demirspor 15 2
Takımlar O P
1. Arsenal 14 33
2. Manchester City 14 28
3. Aston Villa 14 27
4. Chelsea 14 24
5. Crystal Palace 14 23
6. Sunderland 14 23
7. Brighton & Hove Albion 14 22
8. Manchester United 14 22
9. Liverpool 14 22
10. Everton 14 21
11. Tottenham 14 19
12. Newcastle United 14 19
13. Brentford 14 19
14. Bournemouth 14 19
15. Fulham 14 17
16. Nottingham Forest 14 15
17. Leeds United 14 14
18. West Ham United 14 12
19. Burnley 14 10
20. Wolverhampton 14 2
Takımlar O P
1. Barcelona 15 37
2. Real Madrid 15 36
3. Villarreal 14 32
4. Atletico Madrid 15 31
5. Real Betis 14 24
6. Espanyol 14 24
7. Getafe 14 20
8. Athletic Bilbao 15 20
9. Rayo Vallecano 14 17
10. Real Sociedad 14 16
11. Elche 14 16
12. Celta Vigo 14 16
13. Sevilla 14 16
14. Deportivo Alaves 14 15
15. Valencia 14 14
16. Mallorca 14 13
17. Osasuna 14 12
18. Girona 14 12
19. Levante 14 9
20. Real Oviedo 14 9