banner100

banner48

28.01.2023, 10:35

Adalet ve Demokrasi

Tarih 31 Ocak 1990,

Günlerden Çarşamba, saat 19.15

Atatürkçü Düşünce Derneğinin kurucu genel başkanı Muammer Aksoy evinin önünde arkasından kurşunlanarak öldürüldü.

Uğur Mumcu’nun ertesi gün köşesinde yazdıkları (01.02.1990) Muammer Aksoy neden öldürüldü sorusuna yanıttı.

“… İsteseydi yabancı şirketlerin ve holdinglerin gözdesi olurdu.

Bütün bunları elinin tersiyle itti, çileli yola, devrimciliğe, Atatürkçülüğe baş koydu.

Ve bu uğurda da baş verdi.

En son çabası laikliğin savunulmasıydı.

Bu amaçla Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurmuş, dernek adına yapılacak açıklamaları kaleme almıştı. Prof. Aksoy bir inanç ordusunun adıydı.

Öylesine yiğit ve öylesine inançlıydı.

Aksoy'u öldüren kurşun, Atatürk'e, Atatürkçülüğe sıkılmıştır.

Alçakça kurşunlanan Aksoy, gittikçe sayıları azalan son Atatürkçülerden biriydi.

Bütün Atatürkçüler, bütün devrimciler, laikliğe yürekten inananlar, hepimizin ve hepimizin başı sağ olsun.

Ah hocam, ah, ah, ah.” (Faruk Bildirici, 24.01.22, T24)

Ak saçlı inanç ve onur heykeli” diye tanımladığı Muammer Aksoy’un fotoğrafına sımsıkı sarılarak taşıdı yüzbinlerin önünde.

*

Tarih 24 Ocak 1993

Bir Pazar sabahıydı…

Önce telefonlar çalmaya başladı,

Ardından televizyon kanallarında siyah bir bant içinde son dakika haberi geçti.

“Arabasına konan bombanın patlaması sonucu gazeteci Uğur Mumcu hayatını kaybetti.”

Gözler nemlendi, dişler kenetlendi, dudaklar mühürlendi, söz bitti…

Karanlık, Cumhuriyet aydınlanmasının savunucusu bir yurtseveri daha yok etmişti.

Üç yıl önce Prof. Dr. Muammer Aksoy’u ve ardından Çetin Emeç’i, Turan Dursun’u, Doç. Dr. Bahriye Üçok’u, Musa Anter’i yok eden karanlık eller, Uğur Mumcu’nun da bedensel varlığını bizlerden almıştı.

Tanıyan tanımayan, okuyan okumayan, seven sevmeyen milyonlar doğanın gözyaşları altında Uğur Mumcu’yu doğanın kucağına bıraktık.

Tıpkı, yitirdiğimiz diğer aydınlar gibi…

Yetkili ve sorumlu makamlardan “terörü lanetleyen, failleri bulmaya ve katilleri en kısa sürede yakalamaya söz veren…” sesler yükseldi.

Tıpkı, yitirdiğimiz diğer aydınların ardından söylendiği gibi…

Daha üstünden bir ay geçmeden karanlık eller Eşref Bitlis’e, ardından Onat Kutlar’a, Av. Ali Günday’a, Metin Göktepe’ye, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’ya, Gaffar Okan’a, Necip Habletmitoğlu’na, Hrant Dink’e, Mustafa Yücel Özbilgin’e uzandı.

Tıpkı, diğer aydınlarımıza olduğu gibi…

Yine milyonlar yürüdü…

Yine sözler verildi…

Ancak ne failler ne de failleri yönlendiren karanlık eller ortaya çıkmadı, çıkartılmadı.

Bu saldırılar, nedense hep kişisel ya da ufak gurupların işi olarak kaldı.

Oysaki Güldal Mumcu’nun açıkladığı Mehmet Ağar’ın “Öyle bir iş ki, bir duvar gibi… Bir tuğla çekersek duvar yıkılır” sözleri karanlık ellerin ördüğü duvarı gösteriyordu.

*

İlginçtir, bu karanlık duvarın örülmesi de bir 24 Ocak’ta (1980) başladı.

  • Duvarın adı; Neo-liberalizm
  • Gerekçesi; Dünya küreselleşti, globalleşti
  • Reklamı; Demokrasi, insan hakları, çağdaşlaşma…
  • Öneresi; Serbest piyasa ekonomisi
  • Uygulaması; Devletin egemenliği ve etkinliği yok edilecek, piyasanın egemenliği kurulacak…

Sözü uzatmaya gerek yok.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti 24 Ocak kararları ile kuruluş ilkelerinden, Demokratik Laik Sosyal Hukuk Devleti niteliğinden ve Yurtta Barış Dünyada Barış temel politikasından uzaklaştırıldı.

Ve bugün yaşadığımız ekonomik, sosyal ve siyasal koşulları yaratacak kurallar, politikalar ve uygulamalar devreye sokuldu.

Bu uygulamaları yerine getirecek iktidarlar alkışlandı, desteklendi…

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu, kurucu ilkeleri ve niteliği ile bugünler arasına örülen neo-liberalizm duvarını en başta gören ve bizlerin de görmesi için yazan, konuşan, çabalayan aydınlarımızın ise bedensel varlıkları yok edildi.

Duvarın örülmeye başlandığı 24 Ocak’ta saldırdı karanlık eller Uğur Mumcu’ya ve Gaffar Okan’a…

  • Sanıyorlar ki, böylece Cumhuriyetin aydınlığı karanlığa teslim olacak,
  • Bilemiyorlar ki, bedenler ölür ama düşünceler sonsuza dek yaşar,
  • Göremiyorlar ki, yarattıkları karanlığın sonu aydınlık olacak.
  • Bilsinler ki, Cumhuriyet Devriminin önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı Aydınlanmanın ışığıyla oluşan Fikirler, zorla ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez.”

ON’LAR;

  • Adalet ve Demokrasi istediler, Herkes için,
  • Sosyal Hukuk Devleti istediler, Herkes için,
  • Tam bağımsız, Demokratik Laik bir Cumhuriyet istediler, Herkes için,
  • Herkes için istedikleri Cumhuriyete can verdiler.

ON’LAR için Adalet ve Demokrasi istiyoruz 30 yıldır,

Her 24 – 31 Ocak haftasında.

Karanlıklar aydınlanıncaya kadar da sürecek,

Adalet ve Demokrasi isteği.

CUMHURİYETE CAN VERENLERİ saygıyla ve özlemle selamlıyorum…

Yorumlar (9)
İbrahim Acun 2 ay önce
Beyni çalışmayanın eli kolu çalışır, kaba kuvvet kullanır. Tartışmak, müzakere etmek yerine kısa yoldan ortadan kaldırmayayım seçerler. Aydınlarımız İşte bu zihniyete kurban gittiler. İşin ironisi aydınlar kendilerini katledenlerin de hakkını savunurken, katiller bunun farkında bile değillerdi. Ama onları azmettirenler her şeyin farkındaydılar. Aydınlarımızı katleden tetikçiler bulundu ancak az ettirenlere bir türlü ulaşılamıyor. Çok yazık!
Yavuz Önem 2 ay önce
En büyük hedef laiklik ve Atatürkçü düşünce modeli olduğu çok aşikarken bu ülkeye geçmişten beri hüküm edenler hem duyarsız hem düşman (!)...Yazık çok yazık.
ALİ Ekber Güvenç 2 ay önce
Çok güzel bir yazı olmuş ellerinize, kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Faik Alper Sökmen 2 ay önce
Vicdan sahibi insanların en akıllıları, en yüreklileri yani solcular hep öldürüldü ama sol düşünce her ölümde daha da büyüdü, derinlere kök saldı. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin korkusu da büyüdükçe büyüyor, korkudan titriyor, bu yüzden daha da saldırganlaşıyorlar.
Ali faki 2 ay önce
Tarihler boyu ülkemizde aydınlar yurtseverler pusularda yada işkencelerde öldürüldü o günde bu günde yarınlarda bulunmuyayacak çünkü sağ iktidarlar puslu havayı çok sever zira bilirlerki bu karanlık gidişatı ancak devrimciler ve aydın muhalifler durdurur
Melek Yılmaz 2 ay önce
Kaleminize sağlık. Çok güzel anlamışsınız gerçekleri
Duran Kuru 2 ay önce
Demokrasi ı şehitleri her zaman yaşayacak ve Önder placaktır
Mustafa Bayraktar 2 ay önce
Yüreğinize sağlık üstat.
Çok güzel tespitler.
Faili meçhul cinayetlerin sonu bugünkü ucube yönetimi getirdi.
Bir olaydan kimin çıkarı varsa katil de odur.
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 25 60
2. Fenerbahçe 24 54
3. Beşiktaş 25 49
4. A.Demirspor 25 45
5. Trabzonspor 25 44
6. Başakşehir 24 41
7. Kayserispor 25 38
8. Konyaspor 25 34
9. Karagümrük 24 31
10. Antalyaspor 25 28
11. Alanyaspor 25 28
12. Sivasspor 25 27
13. Kasımpaşa 25 26
14. Gaziantep FK 25 25
15. Ankaragücü 24 25
16. İstanbulspor 24 24
17. Giresunspor 24 23
18. Hatayspor 24 23
19. Ümraniye 25 22
Takımlar O P
1. Samsunspor 26 54
2. Eyüpspor 26 53
3. Pendikspor 26 47
4. Rizespor 25 46
5. Keçiörengücü 26 46
6. Sakaryaspor 26 46
7. Bodrumspor 26 41
8. Manisa FK 25 39
9. Boluspor 25 38
10. Bandırmaspor 25 37
11. Göztepe 25 35
12. Tuzlaspor 26 28
13. Altay 26 25
14. Adanaspor 26 25
15. Erzurumspor 25 24
16. Altınordu 25 20
17. Gençlerbirliği 25 17
18. Denizlispor 26 17
19. Yeni Malatyaspor 26 16
Takımlar O P
1. Arsenal 28 69
2. M.City 27 61
3. M. United 26 50
4. Tottenham 28 49
5. Newcastle 26 47
6. Liverpool 26 42
7. Brighton 25 42
8. Brentford 27 42
9. Fulham 27 39
10. Chelsea 27 38
11. Aston Villa 27 38
12. Crystal Palace 28 27
13. Wolves 28 27
14. Leeds United 27 26
15. Everton 28 26
16. Nottingham Forest 27 26
17. Leicester City 27 25
18. West Ham United 26 24
19. Bournemouth 27 24
20. Southampton 28 23
Takımlar O P
1. Barcelona 26 68
2. Real Madrid 26 56
3. Atletico Madrid 26 51
4. Real Sociedad 26 48
5. Real Betis 26 45
6. Villarreal 26 41
7. Athletic Bilbao 26 36
8. Rayo Vallecano 26 36
9. Osasuna 26 34
10. Celta Vigo 26 34
11. Mallorca 26 32
12. Girona 26 31
13. Getafe 26 29
14. Sevilla 26 28
15. Cadiz 26 28
16. Real Valladolid 26 28
17. Espanyol 26 27
18. Valencia 26 26
19. Almeria 26 26
20. Elche 26 13