Sözün sahibi, Hazine ve Maliye'ye bakan Nureddin Nebati. Bu enflasyona rağmen sokakta rahat geziyormuş, Halk ekonomideki sorunları çözeceklerine inanıyormuş, Çünkü 20 yıllık bir birikimleri varmış… Gel de düşünme, 20 yıllık birikimle...
İnsanlık tarihi boyunca din, toplumlara egemen olmanın ve egemenlerin iktidarlarını sürdürmelerinin bir aracı olarak kullanılmıştır. Bu anlayış din savaşlarına ve hiçbir dinde olmayan mezheplerin doğmasına, aynı dine sahip insanların...
Önce bir soru soralım kendimize, Lozan, sadece 24 Temmuzlarda kutlanacak tarihi bir olay mıdır? Yoksa, Bazılarının dediği gibi, 100'üncü yılında süresi dolacak olan, Diplomatik alandaki bir yenilgi, Kayıplar, başarısızlıklar ve gizli...
Hiç düşündünüz mü? Son 4 yıldır, Yaşadığımız sorunlar aynı, Konuştuğumuz ve tartıştığımız konular da aynı. Sonuç? Sorunlar büyüyor, yaşam zorlaşıyor, İnsanların umutları tükeniyor… Sonunda mücadele gücü azalıyor, direnci...
Adamın biri annesinin ölümünden doktoru sorumlu tutuyor, Silahıyla hastaneye rahatlıkla giriyor ve doktoru öldürüyor. Yine adamın biri elinde silah, Hakkında açılan davanın avukatını öldürüyor, ofisinde. Tabipler Birliği bir meslektaşlarının...
Hiçbir şey göremediğimiz bir ortamın, Ne olduğunu bilemediğimiz bir olayın adıdır karanlık. Korku, çekingenlik ve yalnızlık duyguları yaratır insanda, İnsanın gözlerinde, düşüncelerinde ve ruhunda… * İnsan önce ateşle aydınlatmış...
Diplomasını görmesek de, Bir rivayete göre ekonomist olan bir kişi, İktisat bilimine ve ekonomi literatürüne kazandırdığı 'Faiz sebep enflasyon sonuç” teorisi ile Boşalttı ülkenin hazinesini, Kapattı ya da sattı, tüketti Cumhuriyetin...
Oturdum yazının başına, Aklımın bir tarafında zamlar, zamlar, zamlar… Zamlar karşısında mutsuz ve umutsuz insanlar… Aklımın öbür tarafında ise bu düzenin yarattığı, Doymak bilmeksizin kasalarını dolduran yandaşlar… Koltuğu kaybetmenin...
Nereden çıktı diye sormayın, Bakınca memlekette yaşanılanlara, Kulak kabartınca memleketi yönetenlerin anlattıklarına, Sorası geliyor insanın kendisine, Yaşadığımız ülkeyle, ülkeyi yönetenlerin anlattığı ülke aynı mı, diye. Böylesi...
Hakaret bir suç fiili, Siyaset ise Halkın, ülkenin yönetimi. Demokratik çağdaş bir ülkede siyasetin görevi, Suçu, suçluyu önlemek, Ülkede huzuru, barışı, güveni var etmek, Halkın yaşamını iyileştirmek, Yurttaşın yüzünü güldürmek…...
Aslında 'dost acı söyler” denir Anadolu'da. Dost olan yanlışı doğruyu söyler, sakınmadan, Değer verdiklerini korur zarardan, ziyandan. Acılığı ise, doğru bilinenin yanlışlığındandır, Doğruyu görüp yanlıştan dönenler...